Scudo Sports

Bisan Praetor ortaya çıktı

Bisan Praetor başlığı altında neden Canyon tartışılıyor? Yarın, öbürgün birisi bu bisiklet hakkında bilgi almak için bu başlığa uğradığında sayfalarca alakasız tartışma ve bilgi arasında yorulacak. Bu sadece bu konuda değil, hemen hemen her konuda gerçekleşiyor. Her konu Whatsapp grubuna dönüşüyor.

Bisan'ın bu 35 bin liralık bisikleti hakkında da ne düşündüğümü söyleyeyim. Daha geometri tablosu yayınlamaktan bihaber, rüzgar tüneline sokup ar-ge yapmadan aero kadro satan bir firmanın bisikletine tabii ki 35 bin lira vermeyeceğim.
 
Scudo
Soulrider ve Brelis dünya kalitesinde çelik kadrolar üretiyorlar. Hatta Brelis girdiği her tasarım yarışmasından ya ödülle ya da övgülerle dönüyor da ne oluyor sanki? Kaçınız satın aldınız bu firmalardan bir bisiklet?

Soruyu tersinden soralım. Acaba Bisan yöneticilerinin aklına hiç gelmiş midir, Burçak Erbil'e dolgun maaşla firmada bir iş teklif etmek? Bisan, Burçak Erbil imzalı bir bisiklet modeli üretse fena mı olur?

Bu arada, bisikleti bir tutku ve yaşam biçimi haline getirmiş insanların karşısına geçip, "alamayacağınız bisiklet mi demeliydim?" deyip bisikletin değerini sırf paraya endeksleyerek nereye varmaya çalışıyorsunuz? Bisiklet buradaki çoğu insan için paradan çok daha fazlası demek. Böyle yapmayın, ayıp ediyorsunuz.
 
@a.gul29
Buyuk kadro "aģir ve hantal" oluyor diye 1.95 lik adamlar 17 inç bisiklet mi aliyor yani?
Bu nasil bir mantik.
Ayrica sedona 950 ye şimdi baktim hic buyuk boyu yok.
Sedona 410 nun da ayni şekilde 55 kadrosu yok satiyor.

Uç bir örnek vermişsiniz. Ülkemizde erkek ortalama boyunun 176.5 civarında olduğunu ve çan eğrisi olarak düşünürsek (aşağıdaki resime benzer şekilde), ezici çoğunluğun boyu 17 inç kadroda çok da sırıtmayacak düzeyde. Ben kişisel olarak XC bisikletlerde öne uzanarak sürmeyi sevdiğim için büyük kadroları yadırgamıyorum ama herkes öyle düşünmüyor. Az da olsa ağırlık farkı insanların gözüne batıyor.

1575054679824.png

Sedona 950'yi ise sadece örnek verdim fakat internette arattığınızda (N11 ve benzer siteler yanı sıra bisikletçi sitelerinde) sadece 19" boyların kaldığını görebilirsiniz. Ki tekrardan belirtmek istiyorum sadece bir örnek bu.

Konunun Bisan'ın yaptığı bisiklet özelinde kalması en iyisi. Bazı kullanıcılar ısrarla başkalarını yabancı özentiliğiyle suçlayarak üstü kapalı boş siyasi yorumlar yapıyor. Saçma sapan bir aşağılık kompleksi, "herkes bize düşman" kafası...
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökay Akçay
İçimizdeki irlandalılar bisanı beğenmiii :koptum:

Reklamın iyisi kötüsü olmaz demişler beyler. Bu başlık altındaki her tartışma aslında bisan için iyi. Başlık yukarıda kalıyor. Daha ne istesin bisan. Bedava reklam. Ben gravel modeli için bir tahmini rakam söylicem, eğer tutturursam dediydi dersiniz. 8 bin lira diyorum. Hadi küsüratlı söyliim de attığım anlaşılmasın :) 7880 lira. Var mı artıran?
 
ozur dileyerek soruyorum ; burada ne demek istedeniz ben anlayamadim ?

Basit yazıyorum. Yazı boş, içerik sığ oluyor diye eleştiriyorsunuz. Derin yazıyorum. Anlaşılmıyor.
İlginç... Çok ilginç...
 
  • Beğen
Tepkiler: Gökay Akçay
Arkadaşlar zaten çoğunuzun bildiği ama yorumlardan anladığım kadarıyla aramızda hala bilmeyen arkadaşların olduğunu tahmin ettiğim şu karbon kadro üretim konusunda kısa bir bilgi vermek isterim.
Uzakdoğuda iki farklı karbon kadro üreten fabrika var sizin çok beğendiniz marka ve az beğendiğiniz marka gidip aynı fabrikalardan aynı kadroyu alırlar. Bu fabrikalar her sene 3/5 çeşit farklı karbon kadro üretirler dünyadaki neredeyse tüm büyük bisiklet markalarıda bu abilere gidip bana 3 tane şundan beş tane bundan şeklinde alış/verişlerini yapar sonrada kadrolarını alıp ülkelerine dönüp montaj ve boyama işlerini yapıp bizim kullandığımız 10/15 bin liralık giriş seviyesi karbon bisiklet haline getirirler.
Gelelim üst segment olan daha pahalı kadrolara, bizim ünlü markalar yine aynı uzakdoğulu abilerin fabrikasına giderler ama bu sefer pazara gider gibi değil ellerinde tasarımcılarının mühendislerinin çizdiği kadro modellerleriyle ve ming chang abi onlara bir prototip yapar abiler prototiplerini alıp ülkelerinde boya ve montaj işlerini yaptıktan sonra bu örnekleri ister fuarlarda gösterirler isterlerse UCİ onayına felan sunup yarışa koşarlar. Bu prototip beğenilirse bisiklet markası abi ming chang ustaya bir telefon çakar “usta bana bundan 1000 tane çek” der. Ve bizim amiral gemisi dediğimiz yarışlarda felan kullanılan kadrolar üretilmeye başlanır. Bu kadroları bu kadar pahalı yapan ilk prototip maliyeti ve ming chang ustanın sırf o marka için üretim bandını 1/2 aylığına kapatmasındandır. Ama aslında hem hammadde olsun hem üretim teknolojisi olsun tamamen ming chang ustanın kendi kafasına göre ürettiği ilk “ucuz” kadroyla birebir aynıdır.
Siz bu kadrolara ne kadar çok para verirseniz verin aslında markanın onu fabrikadan aldığı fiyat sizin aliexpressten alacağınız en ucuz kadrodan daha ucuzdur.
Demem odur ki ilk aldığınız giriş seviyesi kadro aslında neredeyse tüm dünyada aynı kalitede onu değerli kılan markanın boya, montaj ve satış sonrası servisi varsa yılların verdiği tecrübesi vs.
Şimdi kendi şahsi fikrime gelcek olursak Bisan biraz dünya bisiklet piyasasını takip ediyorsa ve elinin altında kültürlü akıllı teknisyenleri varsa bu forumları okuyorsa, müşterisini dinliyorsa çok güzel bisikletler yapabilir gördüğüm kadarıyla yapıyorda ama tabiki en azından benim onlardan 30/35 bin liralık bisiklet almam için (ki bu bisiklet için değil hayatımda çok para vermeyi göze aldığım her marka için geçerli) önce kendilerini uzun bir süre piyasada tutmaları güven oluşturmaları servis ağını genişletmeleri felan gerekir.
 
Soruyu tersinden soralım. Acaba Bisan yöneticilerinin aklına hiç gelmiş midir, Burçak Erbil'e dolgun maaşla firmada bir iş teklif etmek? Bisan, Burçak Erbil imzalı bir bisiklet modeli üretse fena mı olur?

Yakın bir tarihte olacağını zannetmiyorum ancak yerli firmaların tamamı bir gün mitlaka piyasada tanınan bilinen ustalarla çalışmak zorunda kalacaklar. Karbon kadro denen postmodern bisiklet putu elbet bir gün yıkılacak. İşte o zaman çeliğe can veren ustaların devri başlayacak.

Umuyorum ki bu başlığı Bisan yöneticileri de okuyordur. Burçak Erbil konusundaki önerinizi en azından bir değerlendirmeye alacaklardır.

"Alamayacağınız bisiklet" bölümünde ise paraya vurgu yapmadım. Geçen sene Rc9900 modeli tükendi. Yani bu Preator taminen 50 adet falan üretilir. 5 adedini firma elinde tutar kalanını piyasaya verir. O 45 adet bisiklet de kısa sürede tükenir. Fiyat 35 bin falan da olsa tükenir. Yani cebinize para olsa da alamayabilirsiniz demek istedim.
 
Arkadaşlar zaten çoğunuzun bildiği ama yorumlardan anladığım kadarıyla aramızda hala bilmeyen arkadaşların olduğunu tahmin ettiğim şu karbon kadro üretim konusunda kısa bir bilgi vermek isterim.
Uzakdoğuda iki farklı karbon kadro üreten fabrika var sizin çok beğendiniz marka ve az beğendiğiniz marka gidip aynı fabrikalardan aynı kadroyu alırlar. Bu fabrikalar her sene 3/5 çeşit farklı karbon kadro üretirler dünyadaki neredeyse tüm büyük bisiklet markalarıda bu abilere gidip bana 3 tane şundan beş tane bundan şeklinde alış/verişlerini yapar sonrada kadrolarını alıp ülkelerine dönüp montaj ve boyama işlerini yapıp bizim kullandığımız 10/15 bin liralık giriş seviyesi karbon bisiklet haline getirirler.
Gelelim üst segment olan daha pahalı kadrolara, bizim ünlü markalar yine aynı uzakdoğulu abilerin fabrikasına giderler ama bu sefer pazara gider gibi değil ellerinde tasarımcılarının mühendislerinin çizdiği kadro modellerleriyle ve ming chang abi onlara bir prototip yapar abiler prototiplerini alıp ülkelerinde boya ve montaj işlerini yaptıktan sonra bu örnekleri ister fuarlarda gösterirler isterlerse UCİ onayına felan sunup yarışa koşarlar. Bu prototip beğenilirse bisiklet markası abi ming chang ustaya bir telefon çakar “usta bana bundan 1000 tane çek” der. Ve bizim amiral gemisi dediğimiz yarışlarda felan kullanılan kadrolar üretilmeye başlanır. Bu kadroları bu kadar pahalı yapan ilk prototip maliyeti ve ming chang ustanın sırf o marka için üretim bandını 1/2 aylığına kapatmasındandır. Ama aslında hem hammadde olsun hem üretim teknolojisi olsun tamamen ming chang ustanın kendi kafasına göre ürettiği ilk “ucuz” kadroyla birebir aynıdır.
Siz bu kadrolara ne kadar çok para verirseniz verin aslında markanın onu fabrikadan aldığı fiyat sizin aliexpressten alacağınız en ucuz kadrodan daha ucuzdur.
Demem odur ki ilk aldığınız giriş seviyesi kadro aslında neredeyse tüm dünyada aynı kalitede onu değerli kılan markanın boya, montaj ve satış sonrası servisi varsa yılların verdiği tecrübesi vs.
Şimdi kendi şahsi fikrime gelcek olursak Bisan biraz dünya bisiklet piyasasını takip ediyorsa ve elinin altında kültürlü akıllı teknisyenleri varsa bu forumları okuyorsa, müşterisini dinliyorsa çok güzel bisikletler yapabilir gördüğüm kadarıyla yapıyorda ama tabiki en azından benim onlardan 30/35 bin liralık bisiklet almam için (ki bu bisiklet için değil hayatımda çok para vermeyi göze aldığım her marka için geçerli) önce kendilerini uzun bir süre piyasada tutmaları güven oluşturmaları servis ağını genişletmeleri felan gerekir.

 
Basit yazıyorum. Yazı boş, içerik sığ oluyor diye eleştiriyorsunuz. Derin yazıyorum. Anlaşılmıyor.
İlginç... Çok ilginç...

ayni soru bana sorulmus olsa ; once tesekkur ederdim . yazdigim yazi/fikir onemsenmis ve okunmus yani sadece goz gezdirilmemis ve de anlasilmaya calisilmis diye.,
devaminda da ; kisaca sunu demek istedim diyerek konuyu size gore "sığ" sekilde izah etmeye , fikrimi belirtmeye calisirdim. kimse basit/yalin yaziyor ve dogru kelimeleri seciyor ve cok daha hizli ve daha fazla anlasilabiliyor diye elestirilmez.

su yazdiginizda nasil bir "derinlik" var ben hala anlayamadim.
"Yerli firmalar uzay mekiği üretse "Olmamış birader, Marslılar daha iyisini yapıyor." diyecek insanlarımızın yakın gelecekte soyunun tükenmesine yönelik beklentilerimizi ertelemeliyiz. Hattâ bunun sadece bir beklenti olarak sonsuza kadar sürüp gideceğini öngörmeliyiz. "

konuyu uzatmadan kendimce kapatiyorum ; sonucta , ben yazilanlara deger verip okuyorum ve anlamaya calisiyorum . saniyorum , benim hatam da bu.
 
çok derin yazmayın arkadaşlar. ülkedeki bütün akıllılar zaten başka ülkelere kaçtılar. kalanlar biziz. seviye belli yani, yükseltmeye çalışmanın bi alemi yok. boşa gidiyor sonra emeğiniz. ilkokul ortaokul arası bi seviye iyidir, yeterlidir.
 
Cok güzel duruyor kullanıcılarına şimdiden iyi eğlenceler dilerim fakat bu bütçeye sahip olsam nedense Premium marka bir bisiklet tercih etmek isterdim, Bisan tercihlerim arasında olmazdı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Yakından görüp, deneme şansım yok ama maşayı bende pek beğenmedim. Canlısı belki iyidir ?.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
Maşa gerçekten çok çirkin ama fotolara bakınca neden o maşanın seçildiği belli oluyor. O açı olmasa tekerlek alt boruya değecekmiş. Kadro geometrisinde bi sorun mu varda böyle garip bi maşa seçmek zorunda kalmışlar anlamadım. Tasarım tasarım diyorlar da bizi mi yiyorlar yoksa? Düz maşa takınca o teker o kadroya değer arkadaş, yakından bakın o fotolara.
 
İnsanların beğeni anlayışı birbirlerinden elbette ki farklı ve olmalı da.
Begeniriz ya da begenmeyiz bir sey diyemem ama sırf bizim ulkemize ait bir marka diye markalarimiz yerden yere vuruluyor.

Ruzgar tünel aero testi yapılmamış bisiklete... Yapıldı diyelim ve dolayısıyla satış maliyeti de arttı, ee nldu o zaman herkes alacak mi, yine almayacak. Günlük hayatta sportif amacla kullaniyoruz bir çoğumuz, hangimize lazim olacak bu test?

Diğer konu ise maşa konusu... Evet maşa alisilmisin disinda lakin bu maşayi "bol reklamli" markalar yapsaydı bu kadar elestirilmezdi diye düşünüyorum. Adamlar yapmış, belli ki farkli olmak, iddialı olmak istemişler.

Biz yaptık, çok da güzel isler basariyoruz bisiklet olarak, Corelli, Bisan... Hizmet ve garanti olarak da ürünlerinin arkalarinda da dururlarsa bize takdir etmek düşer.
 
An itibariyle konuyu okumuş 340 küsür kişi var. 10 sayfa yorum yapılmış. Tahminen 30 kişi karalamış bu konuda.
Ya Allah'ını seven biri söylesin BİSAN Preator'a binen bir kişi var mı burada? Bunu cidden o arkadaşa birkaç sorum olduğu için, öğrenmek için yazıyorum.
Binen kimseyi bıraktım bayii toplantısına katılıp makineyi canlı olarak gören, makineye dokunan bir insan evladı var mı bu konuya yazanlar arasında? Ona da soracağım birkaç şey olacak ayrıca.
Savunan neyi savunduğunu bilmiyor, eleştiren neyi eleştirdiğini bilmiyor. Tam bir "kördövüşü" durumu var konuda.
Biraz bekleyelim. 2020 gelsin. İlk satışlar olsun. Makineyi alanlar söyle bi 1000 km sürsün. Kendilerine sorularımızı yöneltelim. Onlar da kadro nasılmış, maşanın olayı neymiş hele bi deyiversin. Ondan sonra gerekiyorsa birbirimize gireriz yahu.
?????????
İnsanların beğeni anlayışı birbirlerinden elbette ki farklı ve olmalı da.
Begeniriz ya da begenmeyiz bir sey diyemem ama sırf bizim ulkemize ait bir marka diye markalarimiz yerden yere vuruluyor.

Ruzgar tünel aero testi yapılmamış bisiklete... Yapıldı diyelim ve dolayısıyla satış maliyeti de arttı, ee nldu o zaman herkes alacak mi, yine almayacak. Günlük hayatta sportif amacla kullaniyoruz bir çoğumuz, hangimize lazim olacak bu test?

Diğer konu ise maşa konusu... Evet maşa alisilmisin disinda lakin bu maşayi "bol reklamli" markalar yapsaydı bu kadar elestirilmezdi diye düşünüyorum. Adamlar yapmış, belli ki farkli olmak, iddialı olmak istemişler.

Biz yaptık, çok da güzel isler basariyoruz bisiklet olarak, Corelli, Bisan... Hizmet ve garanti olarak da ürünlerinin arkalarinda da dururlarsa bize takdir etmek düşer.

Katılıyorum.
Bir sonraki yol bisikletim mutlaka Corelli olacak.
Hatta alacağım bayii bile belli. Latmos Bisikletten alacağım.
Sırf yerli ve milli üretim yapan bir firma olduğu için alacağım o bisikleti. Zira ben yol bisikleti olayını çoktan bitirdim. Fixie yapmıyor Corelli. Defalarca yazdım kendilerine bu konuda. Ama bir cevap alamadım. O yüzden mecbur yol bisikletlerinden birini alacağım.
 
sırf bizim ulkemize ait bir marka diye markalarimiz yerden yere vuruluyor.

Ya şu suçlama önceki sayfalarda da yapıldı, cevaplar verildi hatta ben "içimizdeki irlandalılar" diye dalgamı da geçtim, hala daha aynı suçlama yapılıyor. Şaka gibi.

Ek olarak, bu başlık altında bisana söven ya da bisanı seven herkes aslında bisanın reklamını yapıyor, hem de ülkenin en kalabalık bisiklet portalında. Bisan para verse bu reklamı yapamaz. O yüzden bırakın insanlar konuşsun. İsteyen yersin, isteyen övsün. Hepsi reklam.
 
Kadro o kadar iyi ki, satışa sunulamadan çinliler replikasını çıkarmışlar!


215289 dosyayı görüntüle

Boya simli değil ama, boya önemli.

Birçok arkadaş milli ürün vurgusu yapmış, kadro ve komponent ithal olunca sadece montajın ve satış ağının milliligi kalıyor sanırım.

Eger gerçekten hazır bir kadroyu Çin menşeli bir üreticiden bulup sipariş ediliyorsa gerçekten üzücü 35 bin liralık ürün ve bunca yapılan reklam bu kadar tartışma bile boşa.
 
Kadronun hazır olmadığını, Ar-Ge çalışmasına bizzat şahitlik ettiğini söyleyen Bisan çalışını bir arkadaş vardı.

Şahitliği nasıl yaptı acaba, merak ediyoruz.

bu belirtmis oldugunuz detay sayet dogruysa , inanilmaz bir haberdir bence.
kisaca , bu kadro da ne yazik ki bir baska ulkenin AR-GE'sinin urunu olup , Turkiye'deki firmanin replikayı urettigi anlamindadir.
Inaniniz cok cok uzuluyorum.
bakiniz bir konuda hepimizi uyarmak isterim ; insanlar , bir cok yerde gordugu bisikletliler icin artik cok daha ilgililer ve bu spor icin hevesliler.
Sahsi fikrim , ileirdeki yillarda inanilmaz bir bisiklet sevdasi bu ulkede hayata gececektir ve genc nesil bisikletcilerin , uluslararasi arenada basarilarini duyacagiz.

dolayisiyla , yerli ureticilerin de buna gore hareket etmesi ve ileriyi gormesi lazim diye dusunuyorum.
 
Geri