Scudo Sports

Bazen düşünüyorum da spor gerçekten faydalı mı?

@Cem Unden
önce check up / efor testi gibi şeylerle vücut potansiyelinize bakın
 
Scudo
@Cem Unden

Düzenli spor yaparım. Gerçi spor geçmişim maalesef çok eski değil. Kendimden bir örnek; mesela fitness'da ağırlık çalışırken belli bir seviyeye geldim. Ama o seviyeyi aşamadım. Bir iki denedim diz ve omzumda sakatlıktan dönünce "demek ki benim limitim bu" dedim, daha zorlamadım. Bisiklette de öyle, haftalık antrenman turlarımız var, orada ciddi rampalarda belli bir hız seviyesini aşamadım. Hala çalışmaya devam ediyoruz; yaklaşık 1 sene içinde aynı tempoda bu seviyeyi aşamazsam oradaki limitin de orası olduğuna kanaat getireceğim. Belki çok bilinçli değil ama bildiğim kadarıyla uyguladığım şekil bu yöndedir.
 
Sporu meslek haline getirenler ile hobi olarak yapanları karıştırmamak lazım.
Meslek olarak yapanlar her zaman sınırlarını zorlamak zorunda. Hele zafere yakın olduğu zamanlarda bütün riskleri göze almak zorundalar. Bizim kendimizi çok fazla zorlayacak nedenimiz yok, vaktimizde yok. Zorlamak istesek bile yapamayız muhtemelen.
Tabi sporu meslek olarak yapanların arasında doping yapanlarda var. Doping ve benzeri maddelerin zararlarını saymaya gerek yok sanırım.

Kazaları ayrı tutuyorum. İnsanın başına kaza her zaman gelebilir, sokaktan yürürken bile başınıza kaza gelebilir.
 
@Mehmet Karlıdağ

Güzel bir bakış açısı arkadaşa plaketini uzatalım :alkis:.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cem Unden
"Reduced Disability and Mortality among Aging Runners: a 21-year Longitudinal Study"

1984 yılında 50+ yaşta olan iki grubu 21 yıl boyunca takip ediyorlar. Bir grup düzenli koşan insanlardan oluşurken diğer grubun düzenli bir spor hayatı yok. Sonuç muazzam (spordan kaynaklı zararlar, spor yapmayanların kaybı ve elden ayaktan düşmeleri yanında devede kulak). Bu dökümanın PDF versiyonunu paylaşayım.

(link)

Not: Koşan insan daha az sigara içiyor çünkü sigara performansını etkiliyor, koşan insan daha dikkatli besleniyor çünkü kilolar performansını etkiliyor... bu otokontrol mekanizması, koşunun sağladığı artılardan daha fazla insan hayatının kalitesini yükseltiyor. Benzer şey performans bisikletçiliğiyle uğraşanlar için de geçerli değil mi?
 
Bahadır bey,
hayat kalitesi aynı olan iki insandan performanslı spor yapıp yapmayan kıyaslansaydı?

sizin örnekte değişken çok ve konudan bağımsız sonuçlar var

performans içerikli tüm sporların özellikle eklemler, daha sonra dolaşım sistemini aşırı zorladığı bilimsel gerçektir
 
Bence vücut sağlığı için kıvamında ve birazda bilinçli yapılan sporun çok çok faydası var. bisiklet bu sporların içinde bence en zararsızı yavaştan ısınarak normal bir seyirle devam eden güzel bir spor, sele ve gidon boyu vites kullanımı gibi konulara dikkat edildimi herhangi bir eklem ağrısı olcağını düşünmüyorum. Daha önce 5-10 tur koşardım birkaç kezde halı saha maçı yaptım arkadaşlarla bana göre gerçekten kontrolsüz bir efor sarfetme vücudu haddinden fazla yormaktan başka bir şey değil, nabız saatimde normalde 70 atım atması gereken kalbimin 150-200 atım ları gördüğü anlar kaydettim maçlarda zaten ani hareket etme durma ani dönüşler düşmeler falan kas-kemik-eklem ve kalp için riskli hareketler çünkü nabzı normale getirmek için durmak yok dinlenmek yok doğru nefeslenmek yok.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cem Unden
Bunlar profesyonel biz normal biniciyiz bunlar her türlü ek gıda takviye kimyasalları tüketiyorlar enerji verici bazı şeyler de alıyorlar tabi o aldıkları şeylerden dolayı çıkıyor bu kalp sorunları diz için de bu biraz muamma gibi göreceli yani kişiden kişiye değişir ama genellemek gerekirsek kıkırdakların azami şekilde bazı hareketleri yapması lazım ama aşırıya kaçarsa kıkırdaklar zedelenir gider yani -örneğin bi arabanın pistonlarının zincirinin(içerde çekişi sağlayan zincir adını unuttum) azami olarak çalışması gerekir ama fazla basarsanız da o zinciri(çok zor da olsa) kırabilirsiniz bunlar da bazı şeylerde aşırıya kaçtıkları için bu sorunları yaşamışlar bu aşırıya bence şöyle özetleyebiliriz onların odağı süreler bunun için kendilerini paralarlar ama biz öyle değiliz başka işlerden kazandığımız paraları bisiklet için kullanıyoruz yani bisiklet performansını hayattaki odak noktanız yapmadığınız sürece sorun yok mesela onlar takviye besin alıyorlar çünkü vücutları uyarı veriyor vermemesini istiyorlar senin vücut uyarı verince git yarım saat otur dinlen bu kadar sürekli tekrarlayan bişey varsa da bisikletli arkadaşların önerdiği bir doktora git-burası önemli çünkü diz problemlerinde ufacık tüyü bile bisiklete atıyo doktorlar saygım sonsuz ama durum böyle yani hem gerçek sebebi öğrenemiyoruz hem de belki de gerekmeyen şekilde o kadar para döktüğümüz bisiklet sporunu bırakıyoruz… seçim sizin
 
Spordan zarar görmemek için kabaca bildiklerimi yazayım;
- Eklemlerin ağrırsa (1 gün - 1ay ?) ara ver, geçmesini bekle
- Isınma hareketlerini unutma
- Kondisyonunu yavaş yavaş arttır, koşuya başlama rehberi var mesala ama bisiklet için maalesef yok :(
- Fazla efor sarfedeceğin durumlarda nabız monitörü kullan, riskli seviyerlere çıkma
- Kıyafet ve ekipman konusunda titiz ol
- Periyodik doktor kontrolüne git
- Toplu sporlardan uzak dur (örn futbol -> halı saha maçı)
- Zorlu bir turdan sonra yemeğe ve ertesi gün dinlenmeye özen göster ki vücut kendisini onarsın
 
@halil ibrahim duran

Merhaba, incelenen gruplar içinde profesyonel sporcu bulunmuyor. Profesyonel sporcular hakkında yorum yapmak bambaşka bir alan.

İnsanın bünyesi de kendi otokontrol mekanizmasıdır (profesyonel sporcuları bir kenara bırakıyorum); ben kendimi çok zorlarsam bünye iflas eder ve bisiklete ara veririm. Düzelince tekrar başlarım. Bundan ders çıkarırım, her ders daha dengeli olmaya zorlar (ölmediğim sürece).

"hayat kalitesi aynı olan iki insandan performanslı spor yapıp yapmayan kıyaslansaydı?"

Çalışmanın amacı da bu; düzenli spor yapanla yapmayan 50+ grupların ölüm ve yaşlılıktan kaynaklı fonksiyon kayıplarını izlemek. Fark ortada. Hareketsiz insanların ölüm ve yaşlılık kaynaklı fonksiyon kayıpları daha erken.

Burada doğal beslenme, şehir hayatından uzak yaşama, huzurlu ve mutlu hayat sürme gibi kriterler incelenmiyor. Ancak bunların bile, fiziksel fonksiyon kaybı açısından, düzenli çalışan vücuttan daha etkili olmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. İşleyen demir pas tutmaz boşuna dememişler.

Kalp ameliyatı olduktan sonra iki yıl boyunca bu ve benzeri konuları araştırdım. Başka ilginç veriler de var. Onları da toparlayıp paylaşayım.
 
  • Beğen
Tepkiler: pilot
Bence bu konuda asıl amaç sınırın ne olması gerektiği. Sanırım herkes dozunda sporun faydalarından yanadır. Sınır ise sporun temeli.Spor demek mevcut sınırınızı bilinçli,kontrollü ve düzenli olarak yıkmanız demek. Yıkacaksınız çünkü vucut daha üst düzeyde yeni bir sınır yaratsın. Ancak nerede tam olarak frene basmak gerek ? Bu sorunun cevabı psikolojik bence.Geçenlerde Yunanistan da yapılan 250 km. koşu yarışı vardı ve Türkiye den 1 sporcu bu yarışa katıldı. Katılan kişi bu işi profesyonel olarak yapmıyor yani para kazanmıyor.Öyleyse insan neden 250km. koşar ve bunu zaman limitleri içerisinde yapar? Bu psikoljik değildir de nedir? Buyrunuz ilgili yazı :(link)
 
Bisiklet ve doktor ilişkisi konusunda haklısınız.

MR sonucumda sol diz medial menisküs arka boynuzda 2. derece dejenerasyon olduğu yazıyordu. Muhtemelen yaptığım halısaha maçlarının bir sonucu bu...

2 farklı doktora gittim ikisi de farklı şeyler söyledi. Birincisi Dr. Erşan Ateş, Anadolu Efes kulüp doktoru olduğunu biliyorum. MR sonucumu babam göstermiş, bisiklete biniyor diye de belirtmiş. Erşan bey çok zorlamadan binebileceğimi, dizin düz biçimde yukarı aşağı hareketlerinde sorun olmayacağını, yanlara doğru hareket yapılırken dikkat edilmesi gerektiğini söylemiş.

İkincisi ise dün akşam babamı götürdüğümüz ortopedi doktoru. Ona sorduğumda ise bisikletin direk arka boynuzlara zarar verdiğini ve binmemem gerektiğini söyledi. Aynı zamanda da üst bacak kaslarımı geliştirmem gerektiğini söyledi.

Şimdi mantıken üst bacak kaslarını geliştirmek için yaptığım hareketlerin tamamı dizimi de zorlayacak. Ayrıca bisiklete binerken de üst bacak kaslarının geliştiğini biliyoruz. Ne yapmam gerektiğini pek anlamadım açıkçası, aynı sorunu yaşayan başka arkadaşlar varsa forumda yardımcı olabilirlerse sevinirim. Bisiklet sporuyla ilgili bilgisi olan diğer doktorları da tavsiye edebilirsiniz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Cem Unden
Spor elbette ki faydalı, basitçe, kardiyak sistemi, kas/yağ oranını ve buna bağlı olarak vücutta ki bir çok olumsuz parameteriyi iyi hayır çok iyi hale getiriyor. Hasta olmuyorsunuz, etrafınızda ki herkes grip olurken size bir şey olmuyor en fazla nezle ile geçiştiriyorsunuz, bağışıklığı yüksek oranda arttırıyor, sizi alkol-sigara-uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklardan koruyor, en başta çok daha mutlu olmanızı sağlıyor; doğal psikolojik tedavi bu anlamda, kanser-diyabet gibi ciddi rahatsızlıklarının sizde çıkma ihtimalini yüksek oranda engelliyor, eklemlerinizi güçlendiriyor... ve çok daha fazlası. Tez olarak ortaya koyduğunuz negatiflikler bir toz zerreciğiyse, sporun faydaları bir dünya kadardır.
Hiç bir şey mükemmel değildir, onlar insan sonuçta, doğumdan ötürü veya genetik olarak problemli olabilirler. Olayı spora bağlamak ne derece doğru, siz sağlıklı bir şekilde sporununuzu yapabiliyorsanız, niye böyle bir negatif motivasyona gerek duyuyorsunuz.
Profesyonel sporcular herkesten çok daha fazla sınırlarını zorlayan insanlar, insan vücudu belli bir zorlamadan sonra o zorlamanın vücuda yarar getirmesini sağlamak için bir "toparlanma" evresine girer, o sırada vücutta meydana gelen toksik maddeler atılır, yapı işleri yıkım işleri düzene koyulur, hormonal denge sağlanır, ve siz toparlanma ardından daha güçlü veya dayanıklı olarak sporunuzu yaparsınız, bunun en büyük kanıtı sizsinizdir, eskiden 20 km gidince bacaklar yanar, şimdi 200 km gidince. İşin boyutunu yanlış anlamamak gerekiyor, spor yanlış yapıldığı takdirde görüyoruz sakatlıklar ortaya çıkıyor, doping türevi maddelerden dolayı kalp krizleri, karaciğer iflasları, kanser türevleri meydana geliyor. Yanlış yapmak sadece bunlarla sınırlı değil, vücudun o gün size recovery yap çok yorgunum dese bile siz gidip bir 100 km yaparsanız, vucüt toplarlanmadan kaldıramayacığı bir yük verirseniz böyle arazlar çıkacaktır. Dünya standardın daki antrenörlerden birinin sözünü (tylor phinney nin antrenörü) hatırlatıyım, bisikletçiler ve dayanaklılık sporcuları kendilerini her zaman zorlama ihtiyacı hisseder, biz antrenörlerin asıl görevi onları durdurmak ve vücutlarını dinlemelerini sağlamaktır. Çünkü vücut toparlanmadığı sürece yapılan yüklemeler ilerlemeyi sekteye uğratır ve vücutta farklı komplikasyonların çıkmasına zemin hazırlar.
 
-Aşırı giden helak olur. - İfrat ve tefritten uzak durun.- Herşeyin fazlası zarar -

Profesyonel olarak spor yapanları, yani spor işinden para kazananları bir kenara koyacak olursak sporun fazlası gereksiz. Adı üstünde: "fazla". Yani "gerekli" miktarı aşan ölçüde.

O "gereklilik kavramı" da kişiye göre değişkendir. Şahsen eve getirilecek olan rızkı ve öğrenilecek ilmi ve diğer sorumlulukları (aile, eş dost, çocuk vs) etkileyemecek ölçüde spor yapılmalı dye düşünüyorum. Hiç yapmamak da sakıncalı. Benim gibi sıradan bir insan 2-3 güne 1 vücudunu, kalbini şöyle 1-1.5 saatlik bir sürüşle uyandırsa yeterli bence.


Profesyonel sporcular malesef artık çeşitli sektörlerin maddi çıkarları sebebi ile insanüstü şeylere zorlanıyor ve sakatlık, kaza vs kaçınılmaz oluyor. Bu sene Fransa turunda Froome'un, Contador'un başına gelenler mesela.
 
@Bahadır Gürel

ben profesyonel sporculardan bahsetmedim ki, aşırı performanstan bahsettim

@Bahadır Gürel

ben profesyonel sporculardan bahsetmedim ki, aşırı performanstan bahsettim
 
Bence spor yaparken vücudu dinlemek gerekir. Örneğin yürüyüş yaparken dahi vücut yavaş yavaş ısınıp kademe kademe performansımız artıyor. Isınmadan aşırı yüklenmemek lazım.
 
Normalde sağlık için hepimizin hareket etmesi gerekiyor, bu kesin. Ama sağlık için gerekli olan günlük 30 dakikalık orta seviyede kardio egzersiz.
Ötesini zevk için (adrenalin, dopamin, vs.) ve risk alarak yapıyoruz. Her sporun da kendine has riskleri var. Önemli olan bunların ve kendinizin bilincinde olup buna göre spor yapmak.

Bence bizim millet için en tehlikelisi halı saha futbolu. Millet bir hafta hiç hareket etmeden yaşayıp bir gün iş çıkışı 2 saat kendini zorluyor. Benim yaş grubumda "halı sahada fenalaşmak" normal bir durum oldu :)
 
Tek cümle ile : Sporu, amaç değil araç olarak yapmalı.
 
belli bir süre lisanslı atletizm ve sonrasında da bir süre altyapıda futbol oynamış birisi olarak, oradaki psikoloji ve vücudu zorlama bambaşka bir boyut. normal hayatta yapılan, ağırlıklı olarak kardiyo çalışmak bambaşka.

performansa yönelik sporlarda genellikle başka insanlarla yarıştığınız için, kendinizi aşmak için ekstra eforun üzerine çıkmanız ve zorlamanız gerekebiliyor. ama kendi sınırlarınızı bilerek, atıyorum bisiklete yada koşuya çıktıgınızda, o son noktaya gelip, belirli bir süre durup orada, sonra tempoyu düşürerek devam ediyorsunuz. 200 metre sprint koşarken, yanınızdan birisi daha hızlı olmaya başlarsa, olabildiğince kasarsınız, ama tek başınıza koşarken bunu yapmanıza gerek kalmaz.

bilinçli bir şekilde, zorlamak yerine, vücudu harekete geçirmek adına yapılan spor oldukça faydalıdır. burda en büyük tehlike, kendi kendini rakip haline getirmekten çekinmek gerekiyor. daha iyi tur zamanı, daha hızlı koşma vb psikolojiye girince, saçmalama da arkasından geliyor.

haftada minimum 30 km bisiklet kullanan insanların kansere yakalanma ve kalp kiriz geçirme oranları %30 seviyelerinde daha az. aynı şekilde, doğru bir beslenme ve bilinçli şekilde yapılan sporun faydasının çok oldugunu düşünüyorum.

ayrıca, eklemlere zarar vermeden yapılan sporlarda mevcut.
+bisiklet+yüzme+eliptik bisikletle evde bile çalışsanız eklemlerle ilgili sıkıntı yaşamazsınız.

sağlıklı günler dilerim,
 
Geri