Scudo Sports

Başıboş köpeklerle mücadele ve kurumların sorumluluğu

Bu işin itlaftan başka çözümü yok. Bütün gelişmiş dünya ülkelerinde böyle, USA da her yıl 3-4 milyon pet hayvanı uyutuluyor. İngiltere ve diğer pek çok avrupa ülkesinde de durum aynı. Başıboş hayvan barınağa alınıyor. yeniden sahiplendirmeye uygun değilse hemen uyutuluyor. Sahiplendirmeye uygunsa bir müddet bekleniyor fakat uygun sahip bulunamazsa gene uyutuluyor. Bu insanlar neden böyle yapıyor? Hiç hayvan sevgileri yokmu? Çünkü bu iş hesap kitap işi bu kadar hayvana gerektiği gibi barınaklarda bakmak mümkün değil, bakılsa da bütçe çok fazla. Bu ülkelerde hayvan sahiplenmenin de bir maliyeti var, köpek sahipleri her yıl köpekleri için vergi ödüyorlar. Bu vergi belli bir oranda caydırıcı da oluyor, önüne gelen bu maliyete katlanmamak için hayvan sahiplenmiyor.

Hayvanları yok etmek çok kötü birşey olsa da sağlıklı yaşayabilmek için yapmak zorundalar. Avrupa ve amerikada bu yüzden barınaklarda çalışan bakıcı personel ve veterinerler arasında intihar oranları çok yüksek. Bu yerlerde bu insanların sağlıklarını korumaya yönelik psikologlar da çalışmaktadır fakat buna rağmen insanlar hayvanları uyuttukları için psikolojileri bozulmaktadır.

Kedi, köpeklerden geçen zoonoz(insana bulaşan) hastalıklar Türkiye de çok fazla. Kist hidatik İngiltere gibi ülkelerde nerdeyse unutulmuşken Türkiye de çok sık rastlanıyor. Bizim sokaklar toxara parazitleriyle dolu. Toxacara cati 9 yaşına kadar olan çocuklar için oldukça tehlikeli göz retinasının arkasına yerleşip körlüğe sebep olabiliyor. Bizim şehirlerdeki çocuk oyun parkları bunlarla dolu. Kimsenin başına gelmeyince bundan haberi olmuyor. Bir gün çocuğunun başına gelince işin farkına varıyorsun.
İstanbul ormanlarına atılan köpekler bu ormanlarda karaca popülasyonunu bitirmek üzere. Sokak köpekleri motorcular içinde hayati önem arzetmekte.

Eğer köpek sorununu hayvanları uyutarak çözmek mümkünse, neden insani ve ahlaki olarak çok daha az tartışmalı kısırlaştırma yolunu seçmiyoruz? "O kadar köpeği nasıl kısırlaştıracağız" şeklinde bir itiraz varsa "o kadar köpeği nasıl öldüreceğiz" şeklinde bir itiraz da mevcut.
Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yolda buluşulmazsa bu iş çatışmaya kadar gider. Kısırlaştırma için gereken fonlar makam arabaları için ayrılan fonlardan herhalde fazla değildir.
 
Son düzenleme:
Scudo
Eğer köpek sorununu hayvanları uyutarak çözmek mümkünse, neden insani ve ahlaki olarak çok daha az tartışmalı kısırlaştırma yolunu seçmiyoruz? "O kadar köpeği nasıl kısırlaştıracağız" şeklinde bir itiraz varsa "o kadar köpeği nasıl öldüreceğiz" şeklinde bir itiraz da mevcut.
Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yolda buluşulmazsa bu iş çatışmaya kadar gider. Kısırlaştırma için gereken fonlar makam arabaları için ayrılan fonlardan herhalde fazla değildir.
Tavşanlı lı Hacı Amca..

Hacı Amca belediyeye: yavruuumm sen beni yanlış anladın.:koptum::koptum:

 
bir köpeğin aylık bakımının en az 1.000 tl olduğunu varsayarsak, 10.000 tl lik emekli maaşı alanlardan 1.000 tl kesinti yapılması gerekir

Bunun içine barınak inşa ve işletme maliyetini, bakıcı, veteriner ve ilaç masraflarını da eklemeniz gerekir.
Eğer köpek sorununu hayvanları uyutarak çözmek mümkünse, neden insani ve ahlaki olarak çok daha az tartışmalı kısırlaştırma yolunu seçmiyoruz? "O kadar köpeği nasıl kısırlaştıracağız" şeklinde bir itiraz varsa "o kadar köpeği nasıl öldüreceğiz" şeklinde bir itiraz da mevcut.
Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yolda buluşulmazsa bu iş çatışmaya kadar gider. Kısırlaştırma için gereken fonlar makam arabaları için ayrılan fonlardan herhalde fazla değildir.

Itlaf sonrası o hayvan için masraf bitiyor ama kısırlaştırma sonrası o hayvanın ömrü boyu bakım masrafı var. Makam araçları için önce bunlar bu araçlara binsin diye mi bu kadar vergi veriyorum diye sormalısınız.
 
Alini yaptigim mesaji okuyun, konunun Ataturk ile alakasi yaziyor
bağlamı anladım da konuyu Atatürke getirmeniz saçma onu diyorum, hiç bir ülke kurucu liderini bu kadar günlük işlere karıştırmaz. ikincisi yaptığınız anakronizm, bugünün hassasiyetleri ile 1930 yılları değerlendirilemez.
 
Mete Durna'nın kısır ve küpeli bir uysal köpek tarafından boğazlanarak öldürülmesi...

Ülkede dolaşan 15 milyon köpek varsa, Nasuh Mahruki'nin rakamlarına göre 20 milyon Suriyeli Afgan Paki göçmen Türkiye'de dolaşıyor. Onlar da Türkler tarafından aldatıldıklarında oluşan acıyı giderme / hesabı kapatmak için Türkleri acımasızca öldürüyor. Internette öylesine baktığımda son birkaç yılda Suriyeliler birçok Türkü aynı gerekçelerle öldürmüş

suri-ahmad-fikret-bicaklayarak-oldurdu.jpg


Suriyeliler Türkleri acımasızca öldürüyor diye tüm Suriyelileri gaz odasında uyutalım mı şimdi?
 

Dosyalar

  • Suri-Bagcilar- 2024-05-24.jpg
    Suri-Bagcilar- 2024-05-24.jpg
    135,5 KB · Okunma: 179
  • Suri-Ramazan-Sahin-2024-05-24.jpg
    Suri-Ramazan-Sahin-2024-05-24.jpg
    51,4 KB · Okunma: 179
  • suri-ahmad-fikret-bicaklayarak-oldurdu.jpg
    suri-ahmad-fikret-bicaklayarak-oldurdu.jpg
    73,9 KB · Okunma: 1
Son düzenleme:
Bunun içine barınak inşa ve işletme maliyetini, bakıcı, veteriner ve ilaç masraflarını da eklemeniz gerekir.


Itlaf sonrası o hayvan için masraf bitiyor ama kısırlaştırma sonrası o hayvanın ömrü boyu bakım masrafı var. Makam araçları için önce bunlar bu araçlara binsin diye mi bu kadar vergi veriyorum diye sormalısınız.

Bakın "ille de öldürelim" pozisyonunun savunulacak bir tarafı yok. İtlaf edelim diyenlerin temel şikayeti başıboş köpeklerin bir güvenlik sorunu olduğu şeklinde. Doğru şekilde uygulanan bir kısırlaştırma programı ile köpek popülasyonun 3 (üç) sene içinde yarıya düşeceği hesaplanmış. Bu hesabın temel dayanaklarından biri sokak köpeklerinin ortalama ömürlerinin 3 (üç) sene olması. Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yola "masraf" argümanı ile karşı çıktığınızda uzlaşmaz bir tavır almış oluyorsunuz. Mesele güvenlik mi ödediğimiz vergiler mi? Bir de itlafı savunanlar bunun "çok kötü" olduğunu kabul ediyorlar. "Çok kötü" ise cümlenize "ama" ile, "fakat" ile devam etmeyin. Orada durun. Zira, kısırlaştırma ile cebimizden üç-beş kuruş çıkacak olması "çok kötü" değildir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet Altuğ
"Kısırlaştırma çok masraflı" diyen arkadaşlar, yaşadıkları il/ilçelerin belediyelerinde nerelere ne paralar harcandığının, kaç kişinin hiçbir iş yapmadan haybeye maaş aldığının farkında mı acaba?

Belediyeler doğru bir bütçe yönetimiyle, hem sahipsiz hayvanları kısırlaştıracak veteriner ekipleri oluşturabilir, hem de bu hayvanlar için yeterli barınaklar kurabilir. Cebinizden de beş kuruş ekstra para çıkmaz. Ama kafaya konmuş bir kere, illa ki o cadı avına çıkılacak.
 
  • Muhteşem
Tepkiler: hakano
"Kısırlaştırma çok masraflı" diyen arkadaşlar, yaşadıkları il/ilçelerin belediyelerinde nerelere ne paralar harcandığının, kaç kişinin hiçbir iş yapmadan haybeye maaş aldığının farkında mı acaba?

Belediyeler doğru bir bütçe yönetimiyle, hem sahipsiz hayvanları kısırlaştıracak veteriner ekipleri oluşturabilir, hem de bu hayvanlar için yeterli barınaklar kurabilir. Cebinizden de beş kuruş ekstra para çıkmaz. Ama kafaya konmuş bir kere, illa ki o cadı avına çıkılacak.
kısırlaştırma pahalı değil aslında anestezi altında 2 tüp bağlanacak, bana deseler ben de gidip bedava yaparım mesela kısırlaştırma ile çözülecekse. sorun şu kısırlaştırılınca bu sokak köpekleri sokağa salınmamalı, o kadar barınak yapmamış belediyeler.
 
Trollümüz şimdide köpek hislerini açıklamış, tebrikler.

Daha öncede köpekler yüzünden gerçekleşen ölümlü trafik kazalarında gizli kuralları anlatmıştı. Örneklere bakarmısın hala insanla hayvanı bir tutuyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: mcanerg
bu tweetimi rtleyerek destek olur musunuz, görelim samimiyetlerini. Samimi değiller çünkü dertleri köpekler değil, gelir kapılarının ellerinden alınması. kaç kez sokakta hasta kediyi götürdüm indirim bile yapmayıp binlerce tl ödettiler bana. Mecbur verdim, bir tanesini örnek vereyim mesela kediyi tedavi etmesek gözü kör olacak ücretsiz tedavi yapmıyor adam kedi benim de değil, sokak kedisi.
(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Bakın "ille de öldürelim" pozisyonunun savunulacak bir tarafı yok. İtlaf edelim diyenlerin temel şikayeti başıboş köpeklerin bir güvenlik sorunu olduğu şeklinde. Doğru şekilde uygulanan bir kısırlaştırma programı ile köpek popülasyonun 3 (üç) sene içinde yarıya düşeceği hesaplanmış. Bu hesabın temel dayanaklarından biri sokak köpeklerinin ortalama ömürlerinin 3 (üç) sene olması. Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yola "masraf" argümanı ile karşı çıktığınızda uzlaşmaz bir tavır almış oluyorsunuz. Mesele güvenlik mi ödediğimiz vergiler mi? Bir de itlafı savunanlar bunun "çok kötü" olduğunu kabul ediyorlar. "Çok kötü" ise cümlenize "ama" ile, "fakat" ile devam etmeyin. Orada durun. Zira, kısırlaştırma ile cebimizden üç-beş kuruş çıkacak olması "çok kötü" değildir.
Sokak köpekleri için ortalama ömrün 3 yıl alınmasının sebebi sokaktaki kötü yaşam koşulları yüzünden. Barınaktaki köpek bundan çok daha uzun yaşar ve masrafı çok daha ağır olur. Barınaktaki köpeklerin bakım masrafları hepimize ödetilmeyecekse, sadece köpek severler ödeyecekse tamam uyutulmasın. Köpek severler kabul ediyor mu bakım masraflarını? Tabi ki hayır. Devlet ödesin diyorlar. Ulan devlet parayı ağaçtan mı topluyor? Sebebi olmadığım bir sorunun faturasını ben niye ödüyorum? Sorumlusu olan köpek severler ödesin
 
Kamunun kaynakları köpek vs beslemek için kullanilamaz. Hayvanseverler kendileri bu hayvanlari sahiplenebilir, barınak kurabilir. Zaten bu konunun en büyük nedeni hayvanseverler. Hayvanlara mama vs verip bu köpeklerin belli bir bölgede çeteleşmesine neden oluyorlar veya hayvan sahiplenip sonra sokağa saliyorlar. Hayvanseverler, sevmek insandan başlar, insandan nefret edip kopekleri sevemezsiniz. zaten bu köpek sevgisi insan nefretinin farklı bir ifadesi; insani degersizlestirmenin bir yolu. Çete halinde yaşayip insanları saldiran her turlu hayvanin bu saldirganligini onlemenin en hizli ve en ucuz yolu uygulanmalidir.
 
Sokak köpekleri için ortalama ömrün 3 yıl alınmasının sebebi sokaktaki kötü yaşam koşulları yüzünden. Barınaktaki köpek bundan çok daha uzun yaşar ve masrafı çok daha ağır olur. Barınaktaki köpeklerin bakım masrafları hepimize ödetilmeyecekse, sadece köpek severler ödeyecekse tamam uyutulmasın. Köpek severler kabul ediyor mu bakım masraflarını? Tabi ki hayır. Devlet ödesin diyorlar. Ulan devlet parayı ağaçtan mı topluyor? Sebebi olmadığım bir sorunun faturasını ben niye ödüyorum? Sorumlusu olan köpek severler ödesin

Antalya'da kötü şartlarda yaşayıp 3 senede ölen köpek olabileceğini hiç sanmıyorum. Yedikleri önünde yemedikleri arkasında. Su geçirmeyen, tabanı yumuşak, ahşaptan bir sürü kulube yapıyor çok muhterem hayvantaparlar. Her gün sabah 6:30'da mamasını suyunu veriyor. Akşam 19:00 gibi yemeğini hazırlıyor. Geldiğinde yaşlı olup, 6-7 yıl aynı caddede yaşayıp, beğenmediğine saran köpek biliyorum. Komşuyu ısırmıştı. Yanından çok geçtiğim halde bana hiç sarmadı, belki de başına geleceği biliyordu...

Yani demem o ki; sokakta o kadar kötü koşullar yok. Kaç mesaj olmuş aynı şey konuşuluyor. Çözüm basit. Sadece bu basit uygulamaları medeniyetle veya insancıl olmamakla bağdaştıramayanlar, herhangi bir köpek tarafından suratları henüz parçalanmadığı için kendilerini güvende hissediyor. El yumruğu yememek gibi bir şey.
 
İtlafta direten arkadaşlar, sesiniz ne kadar yüksek çıkarsa çıksın itlaf karşıtlarının sesini bastıramazsınız. Ülke sığınmacılar yüzünden zaten kargaşanın eşiğinde. Bir de böylesine hassas bir konuda tansiyon artarsa, toplum rayından çıkabilir. Kitlesel itlafın "purge" ile benzerliğine dikkat.
 
Kamunun kaynakları köpek vs beslemek için kullanilamaz. Hayvanseverler kendileri bu hayvanlari sahiplenebilir, barınak kurabilir. Zaten bu konunun en büyük nedeni hayvanseverler. Hayvanlara mama vs verip bu köpeklerin belli bir bölgede çeteleşmesine neden oluyorlar veya hayvan sahiplenip sonra sokağa saliyorlar. Hayvanseverler, sevmek insandan başlar, insandan nefret edip kopekleri sevemezsiniz. zaten bu köpek sevgisi insan nefretinin farklı bir ifadesi; insani degersizlestirmenin bir yolu. Çete halinde yaşayip insanları saldiran her turlu hayvanin bu saldirganligini onlemenin en hizli ve en ucuz yolu uygulanmalidir.
ben insan sevmiyorum hayvan seviyorum diyen insanların psikoloji bozuk zaten o açık
 
Bu adamı bu yüzden seviyorum, diğer siyasetçiler falanca grubun hassasiyeti var oy kaybederim derken yapılması gerekeni çat çat söylüyor, iş bitirici.

(link)
 
Kamunun kaynakları köpek vs beslemek için kullanilamaz. Hayvanseverler kendileri bu hayvanlari sahiplenebilir, barınak kurabilir. Zaten bu konunun en büyük nedeni hayvanseverler. Hayvanlara mama vs verip bu köpeklerin belli bir bölgede çeteleşmesine neden oluyorlar veya hayvan sahiplenip sonra sokağa saliyorlar. Hayvanseverler, sevmek insandan başlar, insandan nefret edip kopekleri sevemezsiniz. zaten bu köpek sevgisi insan nefretinin farklı bir ifadesi; insani degersizlestirmenin bir yolu. Çete halinde yaşayip insanları saldiran her turlu hayvanin bu saldirganligini onlemenin en hizli ve en ucuz yolu uygulanmalidir.

Bu kişilere "hayvansever" demek yanlış olur. Yüksek çoğunluğunun köpek dışındaki hayvanların ölümü, nesli tükenen yaban hayvanları ve ekolojik denge ile ilgili hiçbir endişesi ve bilgisi yok. Bu kişilere "kanofil" demenin daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Latince kökenli bu kelime "köpek sevdalısı" benzeri bir anlama geliyor.
 
Eğer köpek sorununu hayvanları uyutarak çözmek mümkünse, neden insani ve ahlaki olarak çok daha az tartışmalı kısırlaştırma yolunu seçmiyoruz? "O kadar köpeği nasıl kısırlaştıracağız" şeklinde bir itiraz varsa "o kadar köpeği nasıl öldüreceğiz" şeklinde bir itiraz da mevcut.
Kısırlaştırma orta yoldur. Orta yolda buluşulmazsa bu iş çatışmaya kadar gider. Kısırlaştırma için gereken fonlar makam arabaları için ayrılan fonlardan herhalde fazla değildir.

Sorun kısırlaştırma da değil sokaklarda yaşayan köpeklerin kısır da olsa yaydıkları zoonoz hastalıklar. Bir köpek ve kedinin insanlara bulaştırdığı zoonoz hastalıkları engelleminin tek yolu onları 4 ve 6 aylık periodlarla iç ve dış parazitlere karşı ilaçlamadır. Sokaktaki köpeği parazitlere karşı nasıl ilaçlayacaksınız? Kim takip edecek 4 ve 6 aylık periodunun ne zaman dolduğunu hangisinin ne zaman ilaçlandığı nasıl bilinecek. Bu ilaçlama masrafını hangi belediye hangi bütçeyle ödeyecek. Kedisi, köpeği olan birine sorun bakalım yıllık bu ilaçlara ne kadar ödüyorlar. Bu iş bu kadar ucuz ve kolay olsa gelişmiş ülkler bunu yaparlardı neden onlar yapmıyor itlaf ediyorlar. Onlarda hiç hayvan seven yokmu Bu ülkelerde hiçkimse karşı çıkmıyor. Bu iş bilinç, eğitim işi duyguyla, acımayla, vicdanla olmuyor. Türkiye de ne kadar kist hidatik vakkası var biliyormusunuz. Avrupada hemen hemen hiç yokken bizde hastaneler bu hastalarla dolu. En iyi kist hidatik ameliyatı bizde yapılıyor çünkü bizim doktorlar çok deneyimli bu konuda devamlı ameliyat yapıyorlar. Avrupalı doktor bu ameliyatı düzgün yapamıyor tecrübesi olmadığından. Kist hidadikt insan içinde su dolu bir kese gibi ameliyatla bunu alırken eğer patlarsa hastanın heryerine yayılıyor ve kurtulamıyor. Ameliyatı tecrübeli birinin dikkatli yapması gerekiyor. Kist hidatik bu hastalıklardan sadece biri.
 
Bu kişilere "hayvansever" demek yanlış olur. Yüksek çoğunluğunun köpek dışındaki hayvanların ölümü, nesli tükenen yaban hayvanları ve ekolojik denge ile ilgili hiçbir endişesi ve bilgisi yok. Bu kişilere "kanofil" demenin daha doğru olacağı düşüncesindeyim. Latince kökenli bu kelime "köpek sevdalısı" benzeri bir anlama geliyor.

Bu tartışma böyle toptancı yaklaşımlarla, yakıştırmalarla hiçbir yere gitmez. Heyecanı, coşkuyu bir tarafa koyup mantık, vicdan ve sağduyu dairesinde toplanalım.
 
  • Beğen
Tepkiler: ag249

kist hidatikin beyinden çıkarılması. Ekinokok yumurtları yutulduğu zaman barsaktan kana karışır ve kan yolu ile nereye giderse orada kist hidatik olur. Beyin, karaciğer, akciğer, dalak, akciğer, kemik vs
 
Geri