Scudo Sports

Avcılar ne yapıyorlar?

Sayın Ahlaksız kardeşim, bazı kavramları anlayabilmek için olayı bizzat yaşamak gerekiyor. Trafik kurallarını uygulamakla mükellef trafik polisinin , taşıt giremez işaretine uyduğuna veya kırmızı ışıkta geçmeyip beklediğine hiç şahit oldunuz mu ? Zor. Çünkü kanunu uygulamak için devlet memuru olan , başkasına çatır çatır uyguladığı yetkiyi , kendisi , meslektaşı veya kendisin sürdürmeye veya işten attırma gücü olabilen için kullanmıyor.

Verdiğiniz video motorsiklet forumlarında da çok tartışıldı. Plakasız motorsikletle trafiğe çıkamazsınız. Hatta bırakın çıkmayı kontak anahtarı bile çeviremezsiniz. Çıkıp kazaya karışırsanız , A2 ehliyet , ruhsat , sigorta gibi tüm evraklarınız tam olsa dahi 8 / 8 kusurlu bulunursunuz. Burada olaya karışan polisin tavrı çok tepki çekiyor ama belki polis bir ihbar aldı , belki plakasız bir motorsikletlinin saldırma ihtimali üzerine önceden uyarıldı. Belki bu grubun kendilerini takip ettiklerini varsaydı. Kask yüzü kapattığı ve plaka olmadığı için böyle bir olay olursa kolaylıkla kayıplara karışabileceği malumunuz. İranda bu tür suikast çok yapıldığı için plakalı da olsa 250 CC üzeri motorsiklet kullanımı yasaklanmıştır. Saçma gelebilir ama bu şekilde kanunları var.

Farkındaysınız polis oldukça sert tavır alıyor ama eksik yaptığı bir şeyde var. Plakasız araç trafikten men edilir. Plakası var ancak düşmüş ise yenisi çıkartılana kadar araç bağlanır. Hiç yoksa plaka çıkartılana kadar araç yine bağlanır. Burada atar yapan polis , trafik ekibine ve trafik çekicisine haber verip , önce sürücünün belgelerini kontrol ettirmeli sonrada aracı trafikten men ettirmeliydi. Kaldı ki çekip vursa ve plakasız , hareket halindeyken , ekip aracının daibine kadar yanaştı ve şüpheli hareketler yaptı , çekip vurdum dese , büyük bir ihtimalle önemli bir ceza almayacak , hatta belki de iç işleri bakanlığı bu polisin yargılanmasına bile izin vermeyecekti.

Sayın Ahlaksız mesleğim hukuk. Agresif biriside değilim. kaldı ki , sizin için olayım. Av tüfeği kılıfında ve boş şekilde taşınır. Kılıfsız veya kılıfında ama dolu taşırsanız ne belgeniz olursa olsun , savcı karşısına çıkartılıp kabahatlar kanuna göre ceza yersiniz. Hatta kanun gereği av tüfekleri 3 fişek atabilecek kapasitede olur. Daha fazla kapasitede fişek alacak bir tüfeğiniz varsa ( Üretimi serbest ancak avda kullanılması kısıtlandırılmıştır ) Fişek kapasitesini 2 adete kadar düşürecek plastik bir çubuk takmak zorundasınız. Buna kısıtlama kütüğü denilir. İster inanın ister inanmayın ve inanmazsanız bir avcılık derneğine sorun. Evraklarınız tam , tüfek boş ve kılıfında olsun ama üzerinde bu kütük takılı olmasın yine ceza yersiniz. Ordu bile böyle denetlenmiyor derken şaka yapmıyorum. Hakikaten vaziyet budur.

Sayın Ahlaksız, silahlı birisi yolumu kesse ,tüfeği kılıfından çıkart , fişek bas ve kurma kolu çek diyene kadar , eleman tabancılı ise şarjörü boşaltıp 2 , şarjöere geçer. Olay kim daha hızlı veya kimin silahı büyük değil. Önce silah NE DEĞİLDİR. ? Bunu anlayabilmek. Bunu anlayabilince , her ne kadar göze hoş gözüksede 357 Magnum Desert Eagle gibi tabancalarla dolaşmanın marifet olamadığı hatta bunu taşımanın insanı nasıl daha kolay bir hedef haline getirdiğini idrak edebildiğiniz zaman silah çekmeden bu işi halletmenin yollarını öğreniyorsunuz. Kaldı ki bit tüfeğin dipçiği , bir tabancanın mermisinden çok daha yıkıcıdır. Ama olay buna dahi gerek kalmadan gerek uzlaşarak , gerek anlaşarak meseleyi halldebilmektir.Yoksa filmlerdeki gibi kimse deliler gibi sağa sola ateş etmeye meraklı değil.


Güzel ülkemde avcılık konusunda vaziyetler böyle , İsrailde ne olduğu yazdık ,Peki diğer ülkelerde olayları nasıl ?

Fas , Güvercin ve üveyik türleri , tarım alanları kısıtlı olduğundan kanunen , Tarım zararlısı kabul edilip , vurulması devlet tarafından limitsiz olarak TEŞVİK edilince ortaya şöyle bir görüntü çıkıyor. Hemen küfürlere sarılmayın. Hükümet insan hayatı mı mı ? Güvercin mi ? Seçiminde tercini insandan yana kullanmış. O da kötü, bu da kötü . İki kötü arasında bir seçim yapılırken , buna zorlayan şartlarıda gözönüne almak lazım. Fasta durum böyleymiş.


(link)

Keza bir üstte Sayın Ataasoyun paslaştığı Kanada da , yerel halkın protein ihtiyacı üzerinden düşünülüp taşınılmış , ülkenin bu kesimlerinde çiftlik hayvanı sayısının nufusu beslemek için yeterli olmadığından , Yerel halkın yüzyıllardır bu hayvanı avladığı ve bu hayvanlarıla beslenmeye alışık olmasından dolayı , Kanada hükümeti avlanma limitilerini yükseltmiştir. O bölgenin yaşam şartlarını hiç bilmeden , böyle yapmaları türkiyede yaşayın sizlere saçma mı geldi ? Kanada hükümeti böyle uygun bulmuş. Bilemem.

Buffalo Bill. Amerikan Kahramanı Buffalo Bill. Hani nerdeyse her filmde gözümüze gözümüze sokulan Buffalo bill. Kahraman Bill. Peki ne yapmış bu yiğit ?

Amerikan yerlileri toprakların göç etsin diye yerli topraklarında bulunan bütün bufaloları vurmuş. Yemek için değil , kürkleri için hiç değil. Soylarını kurutmak ve yerlilere besin olmalasının önüne geçmek için. Yerliler bufalo bulamazsa göç edecekler. Ve bu O anki Amerikan hükümetinin yerlilerle başedebilmek için bulduğu muhteşem fikrin sonuçları !!! .

(link)

Kimin av kimin avcı olacağını mekan ve zaman belirler. Bazı coğrafyalarda katliam olarak görülebilecek bu tür hadiseler başka coğrafyalarda zaruret olabilir.


Birde ülkeme has durumlar varki , buna nasıl bir çözüm üretmek lazım. ? İnanın hiç bir fikrim yok.( Aşağıdaki video umarım açılır )

(link)
 
Scudo
@Cömert Yazdıklarınızdan sadece son satırınız bizim sizden beklediğimiz, detaylı kanunları, başka ülkelerde neler olduğunu bilsek de önce kendi ülkemizin yaban hayatını korumalıyız. Bu arada son satırınızda yazdıklarınız da beni hayal kırıklığına uğrattı;
Bu kadar bilgiye ve mesleğinize rağmen bir fikriniz yoksa kimin fikri olacak ve bu konuya yapıcı yaklaşacak. Bence bilgi ve tecrübe bir çeşit sorumluluk da yüklüyor size.
Bir şeyler yapma sorumluluğu. Ama görünen o ki detayına kadar bildiğiniz kanunları çiğnemeden ben kendi işime bakarım pozisyonundasınız. Tekrar söylüyorum bu kadar bilgi ve tecrübeye yazık o zaman. Yanılıyorsam ve yaptıklarınız varsa paylaşmanızı rica ederim ki bu başlık da yazan arkadaşlarımızın sizin için düşünceleri de değişsin.
 
Sayın ŞAHİNÖZ , avcı dernekleri bu durum için çareler üretiyor ve teklifler veriyor. Ancak federasyonlarda koltukları işgal eden zaatlar , birilerinin adamı olduğu ve makamın tüm nimetlerini sonuna kadar sömürmeyi bırakmadıkları sürece verilen tüm teklifler sümenaltı ediliyor. Bu işte, her köşebaşını tutmuş kişiler birilerin istediği için oradalar. Ve o kişiyi o makama getiren kişiler , o kişinin meziyetleri için değil , birilerine biat edip , bazılarının istek ve taleplerini yerine getirdiği için , o makamlarda tutulmaya devam ediliyor.

Yetkisi olan insanlar umarsız. Yüzleri bile kızarmadan , akla hayale gelmeyecek şekilde saçma bir şekilde kendileri savunuyorlar. Dava açsanızda sonuç çoğu zaman olmusuz. Bu oldukça bu insanlar dahada cüretkar hale geliyor. Aslında ülkenin çoğu kurumunda vaziyet böyle.

Size soruyorum sayın ŞAHİNÖZ , başka bir ülkede olsa,olaya karışan tüm yetkililerin hatta bakanın bile utancından önce tüm kamuoyundan yazılı özür dileyip sonrada istifa edeceği durumlarda , ülkemiz yetkilileri duruma pişkin pişkin gülüyorsa , dava açtığınız vakit , içişleri bakanı tarafından yargılanmasına izin verilmiyorsa. Dere , nehir yatakları ve göller hemen yanlarına , belediyeler tarafından ahbap - çavuş , veya partizanlık ilişkisiyle verilen saçma sapan imarlarla, yapılan fabrika ve tesislerin atıklarından yakındaki doğa tahrip olduğu halde , yerel ve genel yönetimin bu umurunda olmuyorsa, açılan idari davalar red ediliyorsa, yapılan uyarılar " ülkenin gelişimine karşı bir hareket " beyanatta bukunanlar ise " Hain" olarak lanse ediliyorsa , vatandaş olarak ben , kanunlara uymaktan başka ne yapabilirim ? İsterseniz sabahlara kadar çözüm üretin. Uygulayacak olan makamlar bunları yaparsa , vatandaş başka ne yapsın ? Ülkeme has durumlar cümlesinden kastım buydu. Bu olaylar başka ülkede bu boyutta olsa yeryerinden oynar. Güzel ülkemde başarı , gelişme diye pazarlanır ve alkışlanır.

Haaa birde Almanya bizi kıskanıyor. Bir de O durum var elbette.
 
insanların, sene olmuş 2018, teknoloji, uzay çağı diyerek insanı doğadan uzaklaştıran ve insanı doğadan ayrı sanan söylemlerle üst perdeden entel dantel laflar etmelerine tahammül edemiyorum.insan doğanın parçasıdır. doğadan kopmak doğadadan uzaklaşmak insanı önce ruhsal sonrada fiziki olarak çökertir.
milyon yıllık insanlık tarihinde insan avcılık yapıp et (protein) yiyebildiği için hayattta kalmış ve gelişmiştir. milyon yıllık insanlık tarihinin sadece son 100 yılına bakarak avcılık canilikmiş gibi bakmak acınası bir haldir.
endüstriyel hayvancılığın (yani kasaptan aldığınız et ) yaptığı canilik ile avcılığı kıyaslayamazsınız bile. açın internete bolca video var. o zavallı tavukların, ineklerin çektiği eziyetleri görün. marketten aldığın yumurta için hafta sonu yaptığın mangal için hayvancılık endüstrisine verdiğin destekten dolayı sizler cani değil misiniz. elinize direkt kan değmedi için siz masum mu oldunuz.
avcılık insanın doğal güdüsüdür. doğanın döngüsüne uygundur. yeter ki kurallarına göre yapılsın.

not: ben hayvan öldürmem. balık bile avlamam. hayvanlara acırım. ama kalkıp da avcılık şöy9le böyle de demem. her hafta dağlara kendimi atmak için can atarım. dağdayken de avcılardan bir o kadar korkarım. şehirden ve şehir medeniyetinden nefret ederim. ve ne ironi ki inşaatçıyım.
not2: dağlarda sürekli avcılarla karşılaşarak anladığım birşey var ki insanlar(özellikle köylüler ) bolca domuz eti yiyorlar. bu sayede proteinsiz kalmıyorlar. ayrıca irice bir domuzu 100 TL karşılığında satıyorlar (ki kilosu 3- 4 liraya geliyor) ve epeyce de bir alan var.

 
  • Beğen
Tepkiler: Ayktbsr
@Cömert amaç “doğal dengeyi korumak” ise size bir nebze hak verebilirim. Ancak avcılık yapacak/yapan bir insan bunu doğal dengeyi koruma adına mı yapıyor, yoksa yaptığı hayvanı vurma eyleminden zevk aldığı için mi yapıyor? Asıl soru bence bu. Amaç/alınan zevk vurma eylemi mi yoksa doğal dengeyi korumak mı?
Benim fikrimi sorarsanız bence avcılık yapmak isteyen insanlar zevkli geldiği için başlıyor ve savunma olarak bu gibi nedenleri öğreniyor. Peki bu yanlış bir şey mi derseniz bilmiyorum açıkçası. Yararlı bir win/win durumu gibi görünüyor tüm yazılanları okuyunca.
Benim asıl yakındığım nokta doğanın dengesini, doğal yaşamı bozan insanların daha sonra bu ve bunun gibi uğraşlar/zevkler ile doğal denge/doğal yaşam hakkında tartışmaya tutulması.
Olması gereken ne avcılık ne de o hayvanların verdiği zararlar. Zaten tüm canlılar doğal denge halinde yaşasaydı bunun gibi tartışmalar dahi olmayacak, hiçbir canlının canı yanmayacaktı.
 
Eski zamanda av hayvani kıymetli idi. Bugün yana yakıla organik olsun, doğal olsun dediğimiz küçük baş hayvan etinden daha makbul idi. Hatta türküleri ,deyişleri bile vardır. Annesi kızına kızdığı zaman yerleşik yaşamı temsil eden ovaliya gelin gidersin de av etinden mahrum kalırsın mealinde beddua edermiş.
Günümüzdeki çiftlik hayvanlarının halini boşverin, bizim yasayisimiz bile onlardan daha kötü. Kümes hayvani gibi apartmanlarda oturup, sabah sürüsu gibi yollara düşüp , derede çimdirilen koyun sürüsü gibi dipdibe plajlara gidiyoruz. Hele ne yiyiyoruz o belli bile değil.
Yasam şeklimiz ve sistem ,neyin normal neyin anormal olduğuna karar vermemize bile etki ediyor. Neyse, yarın öbürgün yine trendler değişir, farklı şeyleri konuşuruz.
Unutmayalım av hayvanlarindan daha vahim bir gelecek bizi bekliyor.
Bu guzel seyler de nostalji oldu artık. Rahmetliyi de anmış olalım.

 
@Cömert videodaki araba resmi değil..Motorcunun birisi dönüş esnasında el hareketi yapıyor ve araç içindekiler deliriyor işte..Konu sadece el hareketi..Sonrasında yaşananlar ortada..Araçtakilerin derdi,motorcuya ceza yazmak veya motoru bağlatmak filan değil ki..Silah göstermek..!Gösterdiler mi?Gösterdiler..''Benim silahım var,seni vururum'' mesajını verdiler mi?Verdiler..Konu bu..

Silah taşıdığınız halde,başınıza gelebilecek bir olayda,olayı soğukkanlılıkta halletmenin yollarından bahsetmenizi,benim gibi silah taşımayanlar anla(ya)maz ki..Madem o kadar soğukkanlısınız,madem o kadar iletişimi ön plana koyuyorsunuz,niye silah taşıyorsunuz?
İnsanlar niye savaşır?İletişimi sağlayamadıkları için..İletişim sağlayanlar,savaşmaz ki..Silahlanmış birisinin,iletişimden bahsetmesini anlayamam..Mümkün değil bu..

Hukuk dediğiniz şey,herkese aynı mesafede değilse,kimse bana hukuktan söz etmesin..Hukuk dayısı olana farklı,emmisi olana farklı ise;bu hukuk mudur?

Dedim ya,ben çok farklı bir noktadan bakıyorum..Devlet denilen şeyin kendisine karşıyım..Haliyle hukuka da,eğitime de;herşeye..
Burayı açmak lazım..Sümer'e kadar inmek lazım ama gerek yok..

Diyorum ki,madem hukuk var,madem dediğiniz gibi bu avlanma konusuna devlet çok önem veriyor;o zaman herkese aynı mesafede olmalı..Adamın yukarılarda dayısı var,çıktı dağa..Bastı tetiğe,bastı tetiğe..Kim dur diyecek buna?
Diyorsunuz ki,kimse dur diyemez..O zaman bu konunun hukuki yanından bahsetmeye gerek yok ki..Hukuk sadece sizin gibi sıradan insanlara işliyorsa,o zaman bu genel bir hukuk değil,belli bir kesimi kontrol altında tutmak amacıyla uydurulmuş yazılı metinlerdir..

Devlet denilen şey var olduğu müddetçe,bu hayvanların nesilleri tükenecek..Bu kesin..%100..
Rakamlar çok fena..Bir belgeselde şöyle bir şey duymuştum..100 sene önce 700.000 olan çita sayısı,bugün 2000 civarındaymış..Rakamları yanlış hatırlıyor olabilirim ama bu 100 senelik arada böyle çok ciddi bir kayıp var..
Her yerde devlet var,yasalar var,kanun adamları var ama rakamlar böyle..Niye böyle?
Dediğim gibi devletin kendisinde sorun var..Avcılığı veya silahlanmayı yasal hale getiren devlet,aslında hayvanların yok oluşuna zemin hazırlıyor..Tüm Dünya'da bu böyle..
 
@ahlaksız hocam o aractakiler gayet üst düzeyde resmi. Içlerinden birisi resmi ötesi . O kadar diyeyim. :)
 
@ahlaksız
@ahlaksız

Devlet içerisindeki insanların oluşturduğu bir organizasyon, dolayısıyla davranışı da oluşturanlar tarafından belirleniyor, kimi devletler tam tersi doğal yaşama çok önem verip nesli tehlikede olan hayvanları koruyabiliyor. Avlanma konusunda hiç yasa da olmayabilirdi bu durumda zarar çok daha büyük olabilirdi. Ayrıca bence kamuoyu da hayvan hakları konusunda duyarlı, sadece elindeki gücü nasıl kullanacağını bilmiyor veya kullanamıyor. Silahlanma konusunda da yasalar anca sana bana var, ruhsatsız silah sayısı eminim ruhsatlı silah sayısının bir kaç katıdır durum böyle olunca insanlar karşı taraftan gelecek silahlı tehditlere karşı silah edinme ihtiyacı hissedebiliyor, ülke refahı sağlanmadan ve ruhsatsız silah satışını engellemeden silah satışını yasaklamak sanmıyorum pratikte mümkün olabilsin. konuyu bağlamak istediğim nokta devleti suçlarken aslında kendimizi suçluyoruz, bir şekilde seçtiğimiz vekillerle bunu meclise taşıyamıyoruz veya sivil toplum örgütleriyle de olsa bunun önüne geçemiyoruz.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ayktbsr
@Çağdaş78
Kim olduğunu biliyorum..:)
@Yalchinosis
Bazı devletler inanılmaz önem veriyorlar bu konuya ama bu çabalar bir yere kadar..Niye?Çünkü inanılmaz şekilde çoğalan bir homo sapiens gerçeği var karşımızda..İnsanlar Dünya'nın 4 yanında vahşi hayvanları aç oldukları için veya zevk için veya farklı nedenlerle öldürüyorlar..
Türkiye'de de bu konuya çok önem verildiğini Cömert bey sayesinde öğrendik..Bunun nedeni de,Türkiye'de insan sayısının çok fazla artmasıdır bence..İnsanın çoğaldığı yerde,yasalar yaratılır veya güncellenir..Yalnız dediğim gibi bu yasalar sizin toplum içindeki statünüzle alakalıdır..
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde,inşaat sektörü önemlidir..Haliyle bu sektör canlandıkça,doğa zarar görür..Hayvanların yaşam alanı daralır..Türkiye doğa konusunda ne kadar hassas olursa olsun,bu inşaat sektörü bu hassaslığı bastıracaktır..
Yani konuya hangi açıdan bakarsak bakalım,kaybedenlerin hayvanlar olduğu gerçeğini kabul edeceğiz ve bu konuda yapabileceğiniz birşeyin olmadığını da..
Diyelim ki Türkiye'de nüfus politikası devreye girdi..İnsanların rahatça çoğalmaları engellendi..İnşaat sektöründe de adil davranıldı..Her köşeye inşaat yapılmasına izin verilmedi..Avcılar ve kaçak avcılar konusunda önemli adımlar atıldı..
Tamam da ya diğer ülkeler?
Türkiye,Dünya'dan kendini soyutlayamaz ki..Mesela küresel ısınma konusu ve göçmen konusu..
Yani sorun çok büyük..
 
Avcılık,avlanmak yaşadığımız dönemde için zevk için yapılıyor.Kimse açım gidip 2 tavşan vurayım diye şehir merkezinden av bölgesine gitmiyor.Öldürdükleri hayvanı arabanın kaputunun üzerinde fotolayıp sosyal medyaya atan öküzlerde var.Sen aç kalmaman hayatta kalabilmek için avlansan anlarım yediğin helali hoş olsun derim ama kendi egonu tatmin ediyorsun it herif
 
@atasoy hay yaşa. Bu evrenin tek vahşi yaratığı insanoğludur.

Sokak hayvanlarına düzenli olarak yemek ve su veriyoruz. Yemeği alıp çöpe atıyorlar, suyu döküyorlar. Bu insanlar ile başedebilmenin imkanı yok. Allah korkusu olmayana dayak atsan ne çare. Ne yazık ki nerede, ne zaman doğup büyüyeceğimizi seçemiyoruz.

Biraz sevgi, saygı ve empati LÜTFEN!
 
@imumutkilic
İnsanoğlu; Ortadoğu görmüş Amerikan Hükümeti gibi doğaya ve çevresine saldırır.Bunu yaparken de Amerikalılar gibi kendine garip sebepler bulur.
 
Geri