Sevgili Ahlaksız kardeşim. Hem birden çok av silahı sahibi, hemde avcılık belgesi olan birisi olarak aslında neyin ne için yapıldığını açıklamak isterim.
Öncelikle şunu belirteyim , ben hedef atıcısıyım. Canlıya atmıyorum. Ateş etmeyi dedemden öğrendim. Altında ezilen böceğin hesabını veremem diye çalıya ,çimene basmaktan çekinen bir adamdı dedem. Ancak yeri geldimiydi , gerekirse attığını da vuracaksın derdi. ( Kurtuluş savaşını ve Mustafa Kemal Paşayı canlı görmüş bir adamdan bahsediyorum ) Bu olay usta -çırak ilişkisi gibi öğrenilir . Usta malın önde gideniyse , çırak ta kımıldayan , kıpraşan herşeye hatta sesin geldiği bölgeye neye ateş ettiğini görmeden sıkan bir gerzek olur. Arkadaşını ayı zannedip vuran tipler bu tiplerdir.
Arabam yok. Motorsiklet kullanıcısıyım. İstanbulun göbeğinde Şişlide yaşıyorum. Atış talimi yapabileceğim en yakın yerler Beykoz ve Maltepe kırsdalında. Buraya kadar tüfeğimi veya tüfeklerimi motorsikletimle götürmek durumundayım. Kılıfında ve boş bile olsa tüfek ister istemez görünüyor ve illaki kolluk gücü tarafından çevirmeye giriyorum.
Polis çevirmelerinde ruhsat tek başına yetiyor. Ancak kırsalda Jandarmaya dert anlatmak zor. OHAL dönemindeyiz. Atış talimi yapmaya gittiğimi anlayan var , kaçak avcı zanneden var. Avcılık belgesini bu yüzden aldım. Silah ruhsatının yanında bu belgeyi görünce Jandarma da ses etmiyor. Yoksa bütün gece , hafta sonuysa 2 gece nezarethanedesin , ertesi günde savcının önündesin.Derdini tam anlatamazsan veya savcı olayı anlayamzsa , kabahatlar kanununa göre ayrı , orman kanunu göre ayrı ceza yersiniz. Yani anlayacağınız Jandarma rahat bıraksa avcılık belgesi almama gerek kalmayacak. Avcılık belgesi alınca , avcılığın silah satın alıp kafanıza göre ateş etmek olmadığını bu işin etiğini ve ceza-i şartlarınıda bir güzelde öğreniyorsunuz.
Yaban TV , avı özendiren , yaptıkları reklamlarla işi bilenlerin asla kullanmayacağı ,isaçma sapan ürünler pazarlamaktan başla bir şey yapamayan bir kanaldır , Türk avcısının gözünde. Çoğu avcı bu kanalı , uydu alıcısından siler. Çünkü bunlar yayınlarında ülkemizde kullanılması kesinlikle yasak olan , kuşları çekebilmek için kullanılan ve kuş sesini taklit eden teyp kullanırlar. Kota dinlemezler. En yisini hep onlar bilirler. En harika avları hep onlar yaparlar. Bir parça avcılıktan anlayan bir kişi , verilen görüntünün hepsinin kolaj olduğunu kolaylıkla anlar. Çekim yapılan yerlerde yaşayan , Köylüde Tv ye çıkma sevdasında bunlara pek ses etmez.
Avlaklar ve ormanlar artık dronlarla havadan kontrol ediliyor. Bırakın kaçak avlanmayı, ufak bir ateş bile yaksanız, orman muhafaza , jandarmayla yanınızda bitiveriyor. Kabahatlar kanununa göre ceza yazılıyor. Bunlar çekim yapmadan evvel valilik gibi makamlardan da , ayrıca izin aldıklarından kolluk kuvveti bile ilişmiyor. Dolasıyla bunların yayınlarını izleneyen ve avcılığın ne olduğunu bilmeyenm birisi , avcılığı gerçekten böyle bir şey zannediyor. Aslında gerçekte yaşananlarla kenardan kıyısından alakası yok. Kaçak avcının kullandığı silaha , ekipmana hatta arabasına bile el konuluyor. Kota aşımı yapdığınız ve bunu sosyal medyadan paylaştığınız vakit bile ceza yazılıyor. Hoş bazı kendini bilmez ve arkası sağlam , yüksek yerlerde dayısı olan , partizanlara kimse dokunmuyor. Dokunamıyor. Bu da bu işin gerçeği.
Sevgili Ahlaksız kardeşim. Az sonra yazacaklarım ilk okuduğunda belki sana ağır gelebilir. Bu yüzden koyu harflerle yazdıklarımı, özellikle bir kaç kez arka arkaya okumanı rica ediyorum. Vurulduğunu gördüğün erkek tekenin vurulma sebebinin , o türün daha fazla ürebilmesini sağlamaktır desem . Bana ne cevap verirsin ? Saçma mı geldi ? Evet ilk okundunda oldukça saçma gibi geliyor elbette. Ancak sahiden de olabilirmi böyle bir şey ? Olur. Olmalıdır da . Peki neden olur ? Bunu izah etmeye çalışayım. Ortama ömrü 20 yıl olan bir hayvandan bahsediyoruz. Erkek teke yarı ömrünü tamamladığında üreme yeteneğini kaybeder. Ancak cüssesi iri ve boynuzları çok büyük olduğundan , baskın erkektir ve genç erkekleri sürüye asla yaklaştırmaz. Yani kendi üreyemediği gibi , sürüsündeki dişilerinde diğer erkeklerle üremesinin önüne geçer. Taa ki kurt , ayı gibi bir hayvana yem olacak kadar yaşlanana veya doğal olarak ömrünü tamamlayana kadar.
Zaten kafanıza göre ormana veya dağlara dalıp , önünüze ilk gelen tekeyi vuramazsınız. Bunu yaparsanız , ne belgeniz olursa olsun, nerden izniniz olursa olsun , ceza yersiniz. Hangi hayvanı vurabileceğinizi orman kontrol memurları belirler. Bazen günlerce , bazen haftalarca üreme yeteneğini kaybetmiş erkek ararlar. Bunuda boynuzlarına bakarak anlarlar. Bir dişi genellikle ilk doğumunda 2, sonradan da 3 yavru doğurur. Teke sürüleri genelde 10 dişiden oluşur. Ancak verdiğiniz örnekteki gibi sürüde 5 dişi olduğunu varsayalım. Vurulduğunu gördüğünüz erkek , kısır olduğu için seçilmiş ve vurulmasına izin verilmiştir. Eğer bu erkek ortalama ömrünün başındaysa , bir 10 yıl daha o dişilerin yanına hiç bir erkeği yaklaştırmayacaktır. Böylece dişiler doğum yapamayacak , sürü büyüyemeyecek , nesil çoğalamayacaktır. Bu erkek vurulursa , sürünün başına genç bir erkek geçecek , bu örnek sürüdeki 5 dişi ile üreyecek , ortalama 3 tane yavru desek , her yıl 15 yavru , Vurulmazsa ve bu yaşlı erkek yaşamaya devam ederse, bu sayıda yavru hiç olmayacaktır. 1 ölümün karşılığında , her yıl 15 doğaya katılan yeni can. İroniye bakarmısınız ?
Şimdi sevgili Ahlaksız kardeşim. Tüm içtenliğimle soruyorum. "Vurulduğunu gördüğün erkek tekenin vurulma sebebinin , o türün daha fazla ürebilmesini sağlamaktır" şeklinde yaptığım açıklama, sana halen saçma geliyor mu ?
Ve son bir soru sorayım. Bu hayvanın neslinin çoğalabilmesi görevini sana verselerdi , yukardaki bilgiyi de vakıf olduğunu varsayarak, O tetiği çekermiydin ? Yoksa çekmezmiydin ? Mantığın böyle bir durumda kalırsan ne der ?