Cevaplar beni çok mutlu ediyor

Yorum yazan, iyi dileklerde bulunan, soru soran herkese teşekkürler
Yönetimden ilk uyarımızı da almış olduk

Hayırlısı, gitti yere kadar deyip devam edelim
@Road_Runner
Hayatınızdaki yeni sayfa, yeni başarılar getirsin. Yeni bir bisiklete bindiğinizde bile bir alışma sürecinden geçmek gerekirken, yeni bir ülkede yepyeni bir yaşam için kendinize elbet biraz zaman tanımanız gerekecek.
Almanya ile ilişkim çoğunlukla fuar ve firma ziyaretleri ile sınırlı olduğu için gündelik yaşama çok dahil olamadım. Ancak Augsburg ve Stuttgart gibi görece küçük şehirlerde geçirdiğim sürelerde yaşanır buralarda demiştim.
Biraz da süreçten bahseder misiniz? Dil bariyerini nasıl aştınız örneğin? İş bulmak için nasıl bir yol izlediniz? Kaldığınız evi nasıl buldunuz ve en önemlisi eşinizi nasıl ikna ettiniz? 🙂
Teşekkürler öncelikle

Valla Stutgarta küçük diyorsanız şu an benim yaşadığım kasabaya muhtemelen köy dememiz gerekecek. Gerçi biz eşimle bazen "burası köy ya" diyoruz ama

İstanbul çocuğu olmanın verdiği rahatlığı sonuna kadar kulalnıyoruz burda. İyi ki çok sağlam bir İstanbul tecrübemiz var da, burada stren nedir bilmeyen, strese gelemeyen, hayatı boyunca en fazla 1000 farklı kişiyle sözlü iletişim kurmuş "buranın yurdum insanının" ne kadar saftirik olduğunu anlıyoruz

Detaya girmeyeceğim ama geçenlerde kontör iade ettim bir alışveriş zincirine (LİDL, bizdeki BİM

) kasiyerinden müdürüne şok oldular, hayatlarında ilk kez kontör iadesi aldıklarına eminim. Ama ben yanlış bilgilendirilmiştim, ve bunu sonuna kadar savunup, hakkımı arayıp, 10 Euromu geri aldım. İstanbul çocuğuyuz, akıllarını bile alırım 10 Euro söz konusuysa
Süreçleri bir biz bir de Allah biliyor desek başka söze gerek yok aslında. Ama yaşadığımız tecrübeler değerli, elimden geldiğince aktarmaya çalışacağım ki ilgisi olanlar da fikir edinebilsin
Dil bariyerini nasıl aştınız örneğin?
Dil bariyerini aşamadık, nasıl aşacağız. Altında kaldık üstelik

Çok zor... Zaten zor olan bir Almanca, bunun üzerine bir de Almanca bilmeyenlere HİÇ AMA HİÇ tahammülü olmayan Almanları ekleyin... Dram. Adama diyorum ki, lütfen yavaş konuşun, uzun cümleler kurmayın ve basit kelimeler kullanın. Adam bir anda susuyor. Keko

7 yaşında bir çocukla nasıl konuşuyorsan benim de öyle konuş ve sabırlı ol işte arkadaşım atom parçala demiyoruz ki sana. Yok! Bir başlıyor cümleye, bağlaçlar bilmemneler. Biz deshalbi yeni yeni öğreniyoruz adam deswegenden giriyor bilmem nerden çıkıyor

Zor Sadettin bey... Dil bariyerini aşmanın en az 3 yılı var diye tahmin ediyorum. Çünkü malesef anlayışlı değiller. Hatta kimisi açık açık söylüyor da, "Almanca bilmeyen bu ülkeye gelmesin" diyebilecek kadar ileri gidiyorlar...İngilizcemin fena olmamasına rağmen inanın hiçbir işime yaramıyor. Birincisi: İngilizce bilseler dahi İngilizce konuşmuyorlar (Ben buna yorum yapmıyorum yoksa konu kilitlenecek

) İkincisi: Devlet dairelerinde Almanca dışında dil konuşulması yasak. "Biz işimizi nasıl halledeceğiz?" diye sorduk. "Git tercüman tut" dediler. Tercüman tutmak bedava mı? sorusu aklınıza geldi biliyorum: Değil
İş bulmak için nasıl bir yol izlediniz?
Ah Sadettin bey, her soruyla ayrı bir dramımızı deşiyorsunuz

İş bulmak da dram. Hatta yeri gelmişken size Almanya'daki çıkmazlardan birini anlatayım. Ev-iş-banke hesabı üçgeni. Bu üçgen, öyle bir üçgen ki, dışardan bu üçgene dahil olmak imkansız. Sisteme girişiniz adeta engellenmiş

Hangisinden başlarsanız başlayın, size diğer ikisinden birini ön koşul olarak soruyor

Ve tahmin ettiğiniz gibi, bu konuda hiç esnek değiller. Yoksa yok, güle güle modundalar... Örnek vereyim,anlayın: Kira arıyorsunuz. Sizden kesinlikle maaş bordrosu istiyor. Eyvallah, işe başvurayım o zaman önce diyorsunuz. İş başvurusu yapıyorsunuz sizden banka hesabı istiyor. Banka hesabı? Eh iyi o zaman bankaya gidip hesap açayım diyorsunuz ama nafile. Banka da size diyor ki, hesabınızı tek bir şartla açarız, maaş müşterimiz olacaksınız. E ama benim işim yok ki henüz,bana banka hesabı lazım. Üzgünüz deyip çüüüüüz diyorlar ve bunu o kadar mutlu söylüyorlar ki kafayı yememek elde değil

Bu sisteme dışarıdan dahil olmanın TEK yolunu söylüyorum size: Tanıdık... Tanıdıksız olarak bu ülkeye geldiğinizde hiçbir şey yapamazsınız. Bu çok net. Asla kira bulamazsınız, Asla iş bulamazsınız. Bunlar olmadan da hiçbir şey yapamazsınız, eliniz kolunuz bağlanır. Uzun lafın kısası, kiramızı da, işimi de buradaki uzak akrabalarımız sayesinde bulduk. Eğer onlar olmasalardı müm-kün-değil-di çok net söylüyorum... Sistem dışarıdan girmeye adeta kapalı!
Kaldığınız evi nasıl buldunuz sorusunu da cevaplamış oldum yukarıda
en önemlisi eşinizi nasıl ikna ettiniz?
Evet

İşte bu soru, Almanya'ya neden evlenir evlenmez değil de, evlendikten 2 yıl sonra geldiğimizi açıklıyor. Zaman, her şeyin ilacı çünkü. Çok detaya girmeden anlatmayı deneyeyim, evliliğimizin ilk 2 yılında 2 kira değiştirdik. Ev sahipleri al birini vur ötekine. Size hatırlatmamın bile gereksiz olduğu diğer klasik zorluklar, geçim derdi, sosyal karışıklık, mülteci sorunu, vs vs vs hepsi birikti birikti ve artık eşimin de sabrı taştı açıkçası. Çünkü normal şartlarda ailesinden uzak kalıp, yurt dışında yaşamayı asla göze alamazdı. İlk kez 2014 yılında, henüz evlenmemişken yurt dışı mezvusunu açtığımda "ASLA!" demişti ama 2021 yılına gelidiğimizde fikri değişti... Çünkü artık her şey çok değişmişti ve zorluk o kadar üst bir seviyeye taşınmıştı ki, artık tüm ayrılıklar, hasretler, kültürel şoklanma bile göze alınabilirdi. Şartlar öylesine zorlaşmalıydı ki biz hiç bilmediğimiz bir ülkede herşeye sıfırdan başlamayı göze alabilelim. Bu gerçekten çok üst seviye bir durumda gerçekleşebilecek bir şey. Malesef 2021'in Ağustos ayında yine ev sahibimizde tartıştığımız bir gün, biz haklı olmamıza rağmen bize saygısızlık edince sabrımız taştı. Ve o gün ilk kez çok ciddi bir şekilde yurt dışına gitmeyi gündemimize aldık. Araştırmaya, bilgi toplamaya o gün başladık.