Arkadaşlar bu son bölüm. Burada sizlere şimdilik veda ediyorum. Yedi Göllerden Yığılca'ya geçeceğim. Bu turda gitmeyi kararlaştırdığım noktalardan 7 Göller son olanı idi. Önceki sayfalarda bahsettiğim dağı aşarsam Düzce, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa ve Erdek ten Tekirdağ' ına geçeceğim. Düzceden sonraki yolum, en çok bilinen yol. Şehirler ile de işim olmaz. O nedenle bu noktadan sonra pek fot. beklemeyin. EVE KADAR ZEVKİME GÖRE PEDAL BASMAK istiyorum. Zirveye çok yakın olan Yayla tepe köyüne geldim. Yağmur bulutları peşimde. Gök gürültüsü ve yağmurun sesini duyuyorum. İki km. daha çıkabilsem zirveyi aşacağım. Ondan sonrası iniş. Basıyorum basıyorum gidemiyorum. İyice bittim. Yürüyecek halim kalmadı. Yağmur yaklaştı ve Üzerime öyle bir çöktü ki yapacak bir şey yok. Kendimi doğanın kollarına bıraktım. Doğa ile kavga etmemeyi öğrendim. Güneş ile inatlaşmayacaksın. Geceye saygı duyacaksın, ne doğuracağı belli olmaz.
Yeni yol arkadaşım. Bu yollar turun son günlerinde ikramiye gibi geldi. Dokun pedala gitsin. Burası Kocaeli ile Gölcük arasındaki Başiskele. Bugün Düzce Yığılca'dan buraya kadar geldim. Balık hali yan tarafındaki yeşil alan kamp için uygun. Bilgi almak amacıyla hale girdim. İki görevli var. Yemek hazırlığındalar. İftar yemeği. Selam, tanışma faslından sonra yemeğe davet.) Yemekten sonra çadıra gerek yok, mescitte kal teklifi. Yie dört ayak üzerine düştüm. Ahmet beyle iyi dost olduk. Göstermiş olduğu samimi ilgisinden dolayı gönülden teşekkürler. Güneş batmak üzere. Bursa çevre yolu. Bugün benim hesap yola uymadı. Henüz kamp kuracak uygun bir yer bulamadım.
Bu köprü ile ilgili anım var. Uluabat... Uluabat girişindeki köprü. Benim için sabıkalı köprü. Açmış kollarını beni bekliyor sanki. Yooo.. yemezler o bir kere olur. 2009 yılı. Batı Karadeniz turu dönüşü bu köprüye girdim. Trafik biraz yoğun. Ortalarına geldiğimde. Kapalı kasa bir kamyonet, karşıdan da kamyon gelince beni neredeyse altına alacak. kendimi sağ tarafa köprünün kaldırımına atıyorum. Bisiklet ve ayaklarım yolda, gövde kaldırımda. Arkamdaki doblo ayaklarımın dibinde zor durdu. Kalktım. Kırık çıkık yok sadece dizim yaralanmış. Şimdi köprüyü görünce daha 100 m. var iken indim. Kavuncu dayı ile, ben bir kavunu yiyene kadar hükümeti devirip yenisini kurduk. Seviyorum bu insanları yaa. Çok temizler, çok samimiler. Erdek'ten Tekirdağ vapuruna kıl payı yetişiyorum. Hatta son binen ben oldum. Kaçırsaydım geceye kalıyordum. Erdek'i hiç görmemiştim. Gezmeyi çok isterdim, uymadı. Bir başka TUR'a kaldı. Anadolu ya veda anları, kısa bir süre için.
Tekirdağ Şarköy arası. Son günüm. 25 gündür yollardayım. Hem eve varmak istiyorum, hemde geçtiğim yollar metre metre hayalimden geçiyor. Tekirdağ Uçmakdere yamaç paraşütleriyle atlayış yapılan bölge. Çok güzel manzarası vardır. Bisikletçi arkadaşların çoğu burayı bilir. Bilmeyen arkadaşlara tavsiyemdir. İzmir-Çanakkale tarafından gelip, İstanbul istikametine veya tam tersi yöne tur planlıyorsanız Tekirdağ - Şarköy hattını muhakkak görün derim. Bu noktadan eve kadar 37 km. Sürekli aşağı gideceğim. Rüzgar da arkamda. Ama sanki yol bitmesin istiyorum. Yerimi alacak. Yetişiyor. Kardeşim, komşum Bekir. Bisiklette zayıf olsa da, iddia ediyorum onun kadar zevkli, keyifli, güzel rakı içen çok, çok, çok azdır.
Evet gençler, bu turun sonuna gelmiş olduk. Giriş kısmında bir soruyla başlamıştım. CESARETMİ.? DAYANIKLILIKMI.? Ben test ettim. DAYANIKLILIK çok önde geliyor.
--Tur mesafem tahminidir. Haritaya göre. Km. Chz.'da yok zaten.
--Tur süresince unuttuklarım = Şavşat-Artvin arasında matarayı.
Borçka'dan çıkışta çantaları düzenlediğim yerde bir adet özel bir eşya.
Devrekte, başıma ve boynuma bağladığım eşarp.
Yığılca da cep telefonu. (Bulan kişi gönderecem dedi, göndermedi)
Devrek 7 göller arası, Yazıcık köyünde bir çift çorap. Üstelik yıkamıştım.
BU TUR'DAN ÖĞRENDİKLERİM = Her geçen yıl hafızamın beni yavaş yavaş terk ettiğini ve yaşlanmak için bedenimin benden izin istediğini. (İzin vermiyorum. Direniyorum.)
2009 Turumun sonundaki cümle ile konuyu kapatalım.
GENÇLERE. BENİM YAŞIMA GELDİĞİNİZDE, HALA OTURMUŞ BENİM TUR' LARIMI OKUYOR DURUMDA OLMAK İSTEMİYORSANIZ, ATIN KENDİNİZİ YOLLARA, DAĞLARA, ORMANLARA.