Scudo Sports

Yol bisikletinde 50 mi 53 mü aynakol kullanıyorsunuz?

Yol bisikletinde aynakol tercihiniz nedir?


  • Toplam katılım
    255
Scudo
Strava'dan power metre kullanan kişileri de takip ediyorum. Bende Power metre olmasa bile bu da bendeki farazi değerlerle bu kişilerdeki ölçüm değerlerini kıyaslama olanağı veriyor. Örneğin Yasin Cihat Bingöl son zamanlarda power metreli ölçümü de içeren bilgilerini yüklemeye başladı.

Ancak benim için en can sıkıcı olan ise internete verilerini yükleyebileceği bir cihaz kullanmadan antrenman yapan bisikletçiler. Ben Atilla gibi bir ustayla bisiklet sürüyorum, gücünü yolda görüyorum ama km sayacı dışında hiç bir alet kullanmıyor. Yani burada yazarım şurayı şöyle çıkıyor burada uçuyor filan ama boş şeyler bunlar, Fransa turuna, İspanya turuna katılmış, yurt dışında takımlarda yarışmış biri ama rakamsal bir şey olmayınca lafta kalıyor sohbetler. Belki de istatistik merakımdan buna takılıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Emrah Demirci
@Bahadır Gürel

Bahadır abi Atilla Atay Fransa ve İspanya turuna katılmışmıydı ilk defa senden duydum gurur duydum şimdi bak kendisiyle.Özgeçmişinde bahsetmiyor diye hatırlıyorum okumuştum çünkü.İnsan böyle pro turlara katılır da hayat hikayesine eklemez mi cidden ilginç.
 
@ferhat köse


ferhat dostum bende ilk kez duydum bunu şimdi,
helal olsun tabi,,
 
@ferhat köse

Beni aşar Ferhat abi; bir bisikletçinin yetişmesi aralıksız 10 yıllık antrenmanla olur, bir spor bilimcinin yetişmesi ise ömür boyu sürer.

Arkadaşlara tavsiyem bu sporu öğrenmek istiyorsalar en kısa zamanda ilgili terminolojiyi anlayacak kadar ingilizce öğrenmeleri ve bu alanda dünyada otorite olmuş temel yayınları edinerek yalayıp yutmalarıdır. Temel bilgiler oturduktan sonra okuduklarını daha iyi süzgeçten geçirip yorumlayabileceklerdir ki bu bisiklete teorik ve pratik çalışma için harcadıkları enerji ve zamanın geri dönüşünü katlayacaktır. Okudukları ve izlediklerinden daha fazla faydalanıp yaptıkları antrenmanlardan da çok yüksek getiri elde edeceklerdir.

Benim gözümde bisiklete yapılması gereken yatırımlar şu önem sırasındadır: ingilizce -> yayınlar -> antrenman için zaman yaratma -> antrenman kalitesini artırma -> yarışmak için zaman yaratma -> önceki maddelere daha fazla yatırım -> malzeme

ingilizce ve yayınlardan bahsettik.
antrenman için zaman yaratma öncelikle dış etkileri minimuma indiren ve iç ortamlarda da çalışmanızı sağlayan yatırımlarla olur (trainer, roller, vb), yeri gelir eve taksiyle gitmekle olur, yeri gelir tatilde memlekete bisiklet sürmeye gitmekle olur, bazen de sosyal bedel ödenerek arkadaş buluşmasının yerine bisiklet sürmekle olur. Ama bence bunun en önemli yöntemi iyi bir eğitim, iyi bir iş ve bununla gelen görece rahat yaşam koşullarıdır. Özellikle lise ve öncesi çağdaki arkadaşlara bunun ne kadar belirleyici olduğunu cümlelerle anlatamam.
antrenman kalitesini artırmak öncelikle kendini tanımak ve hedef belirlemekle olur. Ardından ayırılabilecek zamanı maksimum etkiyle kullanacak programlar yukarıdaki ilk iki madde sayesinde oluşturulur. Ölçümlerin mümkün olduğunca tutarlı olması ve doğru değerlendirilmeleri önemlidir. Spordaki en son çalışma teknikleri çoğunlukla yeni teknolojileri kullanır, imkan varsa bunlara yatırım yapmak orta seviyelerden sonra önemlidir. Teknoloji kendiniz gibi insanların arasından sıyrılmaya başladığınızda yatırım olmaktan çıkıp bir sonraki seviye için ihtiyaç olmaya başlar. Daha öncesinde bilgi ve antrenman daha önemlidir.
Yarışlara girmek önemlidir, hedeflerinizle çelişseler bile. Malzeme ve ayarlarınızı zorlu koşullarda test etmek, önemli bir sürüş öncesi iyi dinlenme ama kondüsyon kaybetmeme sanatınızı geliştirmek, kimin sporcu kimin lapacı olduğunu yerinde görmek :), heyecanınızı yenmeyi ve taktik oluşturup yarış anında uygulayabilmeyi öğrenmek bunlardan aklıma gelenler. Yeri gelir bir yarışa girmek için 500tl masraf yapıp ikinci turda yarış dışı kalırsınız, ders çıkarabildiyseniz pahalı ama değerli bir tecrübedir.

Dünya çapında yayınları takip ediyorsunuz, tartışmaları anlıyorsunuz hatta fikir belirtiyorsunuz, sporu temel kaynaklarından takip ediyorsunuz, teknolojiyi ve öğrendiklerinizi birim süre antrenman başına en iyi geri dönüşü alacak şekilde kullanabiliyorsunuz, turlara, deneme sürüşlerine ve yarışlara gidiyorsunuz, dereceler almaya insanların çekindiği sporcuları zorlamaya hatta geçmeye başladınız. Artık daha fazla yatırımın zamanı gelmiştir.
Ücretli yayınlara ve bilimsel kütüphanelere üye olabilirsiniz. En son araştırmalara insanlar bunları deneyip -> faydalı olanları ayıklayıp -> kullanarak yarış kazanıp -> en sonunda kitabını yazdıktan sonra değil en başından ulaşmak önemlidir. Ama çok zaman ve çıkmaz sokak içerir bu yol.
Büyük çaplı bisiklet turları yapabilirsiniz. Zorlu çoğrafyalarda 1 hafta sürecek tırmanma festivalleri mesela. Her kuruşuna hem ruhunuz hem bedeninize katacaklarından dolayı değer.
Güçlü olduğunuz veya sevdiğiniz yarışlara gidebilirsiniz. Türkiyede yapılan yarışlar size uymayabilir ama yurtdışında her zevke göre yarış var. Yatırımınızın karşılığını hem motivasyonunuzu artırarak hem kendinizi gerçekci bir seviyede test ederek hem de yeni yerler ve insanlar görmenin ek getirileriyle alırsınız.

Bunları halledince bence daha hızlı ve güçlü olmaya çalışan bir sporcu için dünyanın en gereksiz beyin eforu olan ne kullansam, ne alsam konusuna 10 saniye ayırabilirsiniz. Malzeme konusunda az ve basit kurallarım vardır: Güvenliğini artırmıyorsa ek ücret ödeme, antrenman kaliteni artırmıyorsa ek ücret ödeme, çok önemli bir yarışı onun yüzünden kaybetmeyeceksen ek ücret ödeme, basit iyidir, dayanıklı iyidir, hafif genelde kötüdür, çok hafif genelde çok kötüdür, bir malzemeyi onunla yarışan en hızlı sporcu olmadan yükseltmeye gerek yoktur.

Bu arada powermetre, trainer, roller gibi şeyler malzeme değildir. Onlar bu işin can damarı olan teknolojiyi arkanıza alma, antrenman kalitenizi artırma ve antrenman zamanı yaratma araçlarıdır.

Türkiye spor piyasasını takip etmiyorum ama ne var ne yok yaklaşık haberim oluyor. Ben buradaki spor iletişimimi arkadaşlıklar, turlar, geziler ve izole ortamlardaki çalışma grupları çerçevesinde sürdürüyorum. Size şunu dinleyin bunu takip etmeyin vb diyecek durumda değilim. İlk iki maddeyi halledince kendiniz karar verirsiniz.
 
@Hüseyin Çelebi

İşte bu yüzden senin adını vermiştim Hüseyin .Yazdığın her kelimenin her cümlenin arkasında ne kadar dolu bir yaşanmışlık ve tecrübe var o kadar belli ki seni tanıyor olmak çok güzel.Kalemine klavyene yüreğine sağlık :)

@Kudret Kurtcebe

Abi net birşey yok Bahadır abiden cevap bekliyorum Atilla beyin kendi sayfasındaki özgeçmişinde yazmıyor belki yakın çevresine bahsetmiştir Bahadır abi sürekli görüştüğü için kendisiyle
 
@ferhat köse

Ferhat yarın sabah turda görüşeceğim aksilik olmazsa; bildiğim kadarıyla 90-95 arasında yurt dışında iki takımda domestiklik yaptı, biri Almanya diğeri Avusturya. Hangi takımlardı, ne zaman ilgili turlara katıldı detayını alırım.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ferhat Köse
Bugün antrenman sırasında yolda konuştum Atilla'yla; iki hafta önce Yalova-Çanakkale turunda Bandırma'da akşam mola vermiştik, o zaman bir konu esnasında anlatmıştı. Bugün konuyu yeniden açtım. Atilla'nın anlattığı şekliyle yazacağım, konuyu çok bilmediğimden yorum katmıyorum. Atilla 90'lı yılların başlarında Almanya'nın Mannheim'daki bir bisiklet takımına domestik olarak transfer oluyor. Öncesinde Konya Şeker'de yarışıyordu. 1.5 sezon Almanya'da yarışıyor. Bu dönemde takımla birlikte İspanya turuna da katılıyor (Fransa değil, ben Bandırma'da ya yanlış duydum ya da başka bir durum oldu). Ancak o dönemde şöyle bir şey var. Doğu bloku ülkelerdeki bisikletçiler yıllardır pro kabul edilmiyor, amatör kategoride sayılıyor. Ancak bu değişim rüzgarı nedeniyle UCI doğu bloku ülkelerdeki bisikletçilerin yarışlara katılabilmesi için yarış kurallarını esneterek amatörleri de dahil ediyor. Bu Almanya'daki takım da bundan faydalanarak yarışa katılıyor. Tabii burada amatör denilen kişiler aslında prolarla aynı kuvvette olan doğu bloku bisikletçileri. Bu olay ne derece anlattığım şekliyle doğrudur bilenler açıklayabilir, ya da uygun bir zamanda ben de kontrol ederim.
 
Watt/kg ne demek?
 
Amanın! Efsane konu hortladı :)
 
Bence çok güzel konuymuş. Baştan sona soluksuz okudum. Sık sık hortlamasında zarar yok bence :)
 
Bu konu açıldığında biz ortalarda yokmuşuz. Henüz portakalda vitaminmişiz.
 
@Uğur S.

Sen öyle diyince tamamını okudum Uğur. Forumdan bi an için tiskindim. Bir beş on gün uğramam buralara.
 
200 km 'de 50-34 arka 11-28 ' i ,asla hafife almamak lazım ,99 km sonra eğimlerin 7-15 arası değiştiği 16 km rampada iş ,yol bisikletinde zordur, özellikle sert eğimlerde ,ikili yaprak kullananlar çok çalışacak eğimlerde,
53-39 arka 11-23 demek 19 eğimde patlamak demektir ,patlamamanın formülü, çok çalışmak hırs yapmaktır.
 
@Kudret Kurtcebe

Kudret abi bende 50-34 11-28 var % kaçlık eğimlerde çalışmam lazım?
 
@Berke Kazankaya

berke sen avrupa yakada isen kilyos taraflarında çalışabilirsin,biliyorsun sahiller hikaye,tarabya otelin oradan yukarı sıkı bir eğim var ora iyi ve hatta 44-32-22 sistem ile arka 11-34 ile bebek eğiminde çok çalıştımda ama 50-34 arka 11-28 ile hiç çalışmadım zor olacağı kesin , o bebek eğimi adamı çok fena çarpabilir ve başka yer sarıyerden yukarı koç üniversitesine tırmanış.
 
Geri