Scudo Sports

Yol bisikleti ve dağ bisikletinin asfalttaki performans farkı

Bir süredir yol bisikleti üstündeyim. Uzun süredir binmediğim dağ bisikletime bindim geçen gün. Bu bisiklette de ince sayılabilecek lastiklerin olduğunu belirtmeliyim. Çok garip hissettim. Sanki yastıkların üstünde sürüyordum. Her pedal bastığımda pedalların, kadronun, tekerleklerin esnediğini hissediyordum. Aslında gerçekten bu kadar esnemediğini biliyordum, ama enerjimin (krankı çevirme momentimin) bir şekilde emildiği duygusu hakimdi. Bir de o kadar dik oturuyordum ki, karşımdaki hava kütlesini "göğüslemek" galiba biraz uçurtmaymışım gibi hissettirdi. Yoldaysanız ve boşa harcanacak enerjiniz yoksa yol bisikleti...
 
Scudo
Yol bisikleti yolda, Mtb dağda :) ikisinin derdi çok farklı ben yıllarca mtb binmiş biri olarak şimdi yol binen biriyim çünkü performans arttırıcı olan normalde yoldur ama mtb de kendi sınıfında ayrı bi tarz ve tat sahibi...
 
MTB kullanıyorum.Bugün 5 dakikalığına yol bisikletine bindim,Şahin'den inip Passat'a binince duyduğunuz konfor olur ya aynı öyle oldu.
 
En güzeli 2sinin ortası ve çözümü şehir-tur bisikletidir...ben de şehirde dağ bisikleti kullanmanın tamamen bir hammallık ve bilinçsiz bir seçim olduğu kanaatindeyim, herkesin ilk almak istediği bir dağ bisikleti oluyor nedenini daha çok amortisöre ve görünüşüne bağlıyorum.
Çalıştığım yerde çok dik bir yokuş olmasa da uzun bir yokuş var, yokuş yukarı çıkmaya çalışan günde ortalama en az 50 bisikletli görüyorum, bunların arasında en zorlanan ve tıslayan dağ bisikletliler oluyor,hep ayağa kalkmak zorunda kalıyorlar.Bunlardan ikinci sırayı ağır kadrolu şehir bisikletleri alıyor onların pek bir çaresi de yok, istikrarlı oturararak yavaş yavaş devam ediyorlar. En rahat çıkanlar tabiki baş sırada yol bisikletleri, resmen akıyorlar ve pedala her asılmada bisiklet atağına devam ediyor. Tabiki tur bisikletlerinin de hakkını yememek lazım bu durum onlar içinde geçerli...
Tabiki herkesin seçimi kendine ama ben şehir içinde bu kadar dağ bisikletini görmekten hiç hoşlanmıyorum, yazık sadece bir marka adına o kadar para veriliyor ve hammallığa devam ediliyor.
 
Yol bisikleti ile mtb arasındaki fark o kadarda az gelmedi bana.Geotech bulls 2 kullanıyorum şuan daha önce bir şehir bisikletim vardı ve eşekten ata binmişe döndüm bullsla.Mtb de denedim ama yol bisikletinin rahatlığını bulamadım.Trafikte caddebostanda baya oynarım hiç frenlerinin yetmemezlik yaptığı an görmedim.(Sahil yolunda aniden önünüze atlayan zibidiler hariç).Uzun bir yola çıkıcak olsam kesinlikle yol bisikletinden yana seçim yaparım.Bana göre yol bisikletinin mtb ye göre 2 dezavantajı aşırı dik rampalar ve arazidir başka bir dezavantajı yok

İstanbulun yol bisikletine uygun olmadığına inanmıyorum.Tamam asfaltımız ay yüzeyi gibi çukurlarla dolu kaçmak için çırpınıyorum resmen ama kaçamadığınız zamanda ikiye bölünecek bir malzeme değil en fazla tekeriniz patlarki ne çukurlara girdim çin malı lastik bile patlamadı :)
 
Bugün benim mtb ye 1.5 luk yol lastiği taktım.Bisiklet resmen asfaltta akmaya başladı.Düz yolda tahminen 5 km fark eder gibi.24 le düz yolda araba solladığım bile oldu :).Ama itiraf etmek gerekir ki özellikle bilek ve omzum çok fazla titreşime maruz kaldı.Biraz konforsuz.Ayrıca, logar kapağının üstünden hafif çapraz olarak geçmeme rağmen neredeyse logar kapağı deliklerinin arasına giriyordu.Dikkatli olmak lazım.
 
Herkese merhabalar,

Ben yıllarca mtb ye bindim son 2 yıldır yol bisikletine de biniyorum. En son şu kısa sonuca vardım herkes bisiklet macerasına bir mtb ile başlar ancak zaman içinde herkesin gönlünde bir yol bisikleti yatar. Alınan keyif ,güç ,yol koşulu gibi değişik faktörler sonucu değiştirse de gücü yeten ve gerçekten bisikletin üzerinde güç harcamak ne demektir tatmak isteyen " ki şahsen denemişimdir %17 yokuşu yol bisikleti ile çıkarak " kişiler için doğru seçim yol bisikletidir bence. Ve asfalt olan her yerde binilebilir , mtb ise doğa içinde güzel bir gezi için vazgeçilmezdir elbette.
 
evet yol fransa gibi kusursuz asfalt yollara sahip bir yerde oturuyorsanız yol bisikleti derim fakat benim gibi standart türkiye yollarına sahip bir ilçede oturuyorsanız (korkuteli/antalya) mtb nin kıvraklığına sağlam frenlerine ve sağlamlığına fazlasıyla ihtiyaç duyacaksınızdır eğer benim gibi düz yolda akıp gitmek yerine ani manevraları ve zorlu yolları seven biriyseniz yol bisikleti size göre değil (BU ARADA YOL BİSİKLETİNE BİNDİĞİMDE GERÇEKTEN KENDİMİ RAHAT VE GÜVENDE HİSSTEMİYORUM BU BENİM ŞAHSİ GÖRÜŞÜM)
 
hiç yol kullanmamış bir MTB'ci olarak ben de birşeyler söylemek istiyorum:

hangi türde olursa olsun, bisikletin kalitesi ve sizin kondisyonunuz çok şeyi değiştiriyor... çocukluğumdan beri 3 farklı makineyi, zaman zaman modifiye ederek kullandım. şu an kullanmakta olduğum üçüncüsü, gerek hafiflik gerekse de mekanik aksam açısından önceki ikisinin epey bir ilerisinde. haliyle performans olarak aradaki farkı da çok rahat görebiliyorum.

çocukluğumdaki çelik kadrolu bianchi'yle, yaşadığım yazlık beldeden çıkıp komşu beldelere doğru gider gelirdim. uzun tırmanışlar ve inişler, bol virajlı yollar, otomobillerle kapışmalar bana çok zevkli gelirdi. ama gittiğim yer en fazla 15-20 km uzakta olup, ben oralara 1,5-2 saatte gidiyordum. gördüğüm hızlar ise düz yolda nadiren 35 km/h 'ten fazlaydı, genellikle 30 km/h'in üzerine bile zor çıkıyordum.

üniversite zamanlarındaki ilk bisikletim olan çelik kadrolu, şimdiye kadar görüp kullandığım en kötü makine olan market bisikleti ile gittiğim en uzak yer 40 km mesafedeydi; tur boyunca herkesi yavaşlatmıştım, ve öyle bir mesafeyi her katedişimde, ertesi gün bacaklarım öyle bir güçten düşüyordu ki merdiven çıkarken bile zorlanıyordum.

şimdiki bisikletim ise, sedona kadrosuna toplama, çoğunlukla 2. el parçalardan oluşan, öğrenci bütçesiyle yapılmış bir makine. üzerindeki mekanik parçaların büyük çoğunluğu, ömrünü yavaş yavaş tamamlamakta olan parçalar ve sürekli bir yerlerinde sorunlar çıkıyor ve düzeltiliyor. bazı parçaları ise, eski çelik kadrolu bisikletten sökülüp bir şekilde uydurularak monte edildi. sonuç itibariyle; neredeyse Allah'a emanet, daha birçok eksiği bulunan bir bisiklet. ama sonuçta bu makine, asfalt ya da arazi ayrımı yapmadan bütün yollara giriyor ve hakkını da veriyor; öncekilere göre arasında muazzam bir performans farkı var. işte bu bisikletle ben, saygıdeğer abim Ferhat Köse'nin düzenlediği bir turda, bir gün içinde 140 km yol yaptım ve o güzergah boyunca tırmandığımız rampaları uç uca ekleyip toplayınca, uludağ'ın zirvesine tırmanmakla eşdeğerdi. gecenin bir vakti eve dönerken bacaklarımda hala az buçuk derman vardı, ve ertesi gün o bacaklarla 40 km daha yol yaptığımda hala kaslarım iflas etmemişti.

şimdi artan bütçemle birlikte, bu bisikleti kapsamlı bir yenilemeden geçirdiğimde inanıyorum ki hem hafiflik, hem de performans açısından çok daha iyi duruma gelecek. benim kondisyonum ise istikrarlı bir şekilde artıyor, artmaya da devam edecek. bu gelişmelerle birlikte, artık ben de iyi denilen bisikletçilerin arasında anılacağıma inanıyorum. işte o zaman, altımda bir MTB olduğu halde yol bisikleti sürenlere kafa tutabilir ve zaman zaman kimi gösteriş meraklılarına iyi birer ders verebilirim. bunlar gerçekleştiğinde, bir şekilde konusu açılırsa yine burada bir şekilde dile getiririm :)

konuyu çok dağıttım, asıl söylemek istediğim şey şuydu: altındaki bisikletin türünü sen seçersin. istersen 3 farklı bisiklet alıp, o gün nereye gitmek istiyorsan ona göre bir tanesini çıkartır binersin. istersen tek bir türe bağlı kalır ve elinden geldiğince hem bisikletini, hem de kendini geliştirerek en iyi performansı yakalarsın. sonuçta market bisikletleri bile belli bir hıza ulaşıp, seni gitmek istediğin yere zorla da olsa götürüyor. önemli olan hangi bisikletle ne kadar hız ya da mesafe yaptığın değil, istediğin yere istediğin sürede ulaşmak. bunu sağlamak için de bir sürü alternatifin var, dilediğin bir tanesini seçersin ve bir daha arkana bakmazsın. sonuçta hem spor, hem ulaşım ve seyahat, hem de eğlence ve macera aracı olan birşeyden bahsediyoruz. karşılaştırmalara fazla takılmadan, bisikleti araçtan ziyade amaç durumuna getirmeden, keyifle sürüp bütün hedeflere sağ salim ulaşmaktır önemli olan :in:
 
Her ikisinide kullanan biri olarak, her ikisinin yeri ve zevki ayrıdır derim.Ancak konu başlığına bakacak olursak ! Asfalt yolda , yol bisikleti , dağ bisikletini yolda bırakır :) Belki dişli oranları gereği dağ bisikleti kalkışta öne geçer ama sonrası hezimet olur.

Fizik kuralları açıktır , lütfen bu karşılaştırma işini zorlamayın :) :) :)
 
Yol bisikletini yeni deneyimleyen biri olarak şunu söyleyebilirim.
Yol bisikletine binerken kendimi hiç güvende hissetmedim, ama resmen canıma okuyan yokuşları gayet güle oynaya çıkmanın zevki, şehir içi düz asfalt yollarda arabalarla trafikle benzer bir hızla gitmek, bisikletin altınızdan akıp gitmesi zevklerini dağ bisikleti ile kesinlikle değişmem.
Keşke daha önce bütçemi zorlayıp alsaymışım dedim oldu. O kadar yol gidiyorsunuz daha yok mu diyesiniz geliyor. Yorgunluğu inanılmaz az MTB ye göre. Tabi ileriye bakarken boynum ağrıyor, o da alışmamaktan sanırım :)

Tabii şu da var, şehir içindeki işlerini bisikletle görüp gelen biri olarak, MTB ile kaldırımlara inip çıkmak :) , ara yollardan gidip gelmek, mazgallara yağmur suyu kanallarına dikkat etmeden bodozlama dalmak, kilitleyip gidip işini görüp gelmek, rahat oturuş şekli, şehir içinde iş görüp gelme zevkini de yol bisikleti ile almam imkansız görebildiğim kadarıyla.

Kısaca şehir içi işlerimi görmek için kesin ötesi MTB, ama uzun asfalt yollarda gezinti yapmayı seven biri olarak tartışmasız yol bisikleti, biraz dikkat istiyor ama ferrari ile gidiyormuş izlenimi veriyor insana, müthiş hızlı, müthiş zevkli, sessiz, daha yol yok mu hissini en derinden veriyor.
 
Bende iki bisiklet kullananlardanim :) Performanci km basina harcanan enerji olarak dusunursek asfaltta iki kat performans farki kesinlikle olusuyor. Ancak sehir ici isleri hallederken mtb nin rahatliginida unutmamali. bence bakkala giderken mtb ile yolculuga yol bisikleti ile :) 15 eylul gibi yol bisikletimle marmaris datca turu yapmayi planliyorum. Yolun kisa olmasi nedeniyle yol bisikletinin iyi bi lastikle sorun cikartmiyacagini dusunuyorum ancak yolu bilen arkadaslar fikir verirse cok sevinirim?? :)
 
Tartışılan konuya teorik anlamda ilginç tanımlar getiremeyeceğim ancak ben şehir bisikleti kullanıyorum ve çok uzun mesafeler teptim. Yakın arkadaşımın Scott Speedster 30 kadro üzerinde en pahalı ekipmanı topladığı ve ikinci el olarak 2000 TL ye havada kapılmış bisikletini uzun mesafe sürme şansı edindim. Şehir bisikletiyle kıyasla bile o bisiklet acayip fark etti, denemeyen bilemez. Kendi bisikletimle sürüş pozisyonu vb sebeplerle düz bir yolda sabit olarak 33 km/sa hızla gidebiliyorum (uzun süreli sabit hız) ancak Scott Speedster 30 üzerine her komponentin en iyisi toplanarak oluşturulmuş o bisikletle düz yolda rüzgara gerek olmaksızın sabit 55 km/sa hızla seyrettiğimi bizzat yaşayarak gördüm. Zaten bisiklet bana başta çok garip geldi çünkü yere çok yakındım (kendi bisikletime kıyasla) ve bisiklete yatarak sürmek zorundaydım yapısı gereği. Gidon bilhassa çok aşağıdaydı, sanki small bisiklet sürüyormuşum gibi. Bir de kilitlenebilir pedal falan kullansam öyle bir bisikletle, dümdüz eğimsiz bir yolda rahat 60 km/sa yapacağıma inanıyorum.

Sonuç olarak, ben teknik ve teorik konuşmuyorum. Deneyimlerim neticesinde örnekler verdim (abartmadan)

Şehir bisikletiyle sabit ve uzun süreli 33 km/sa hızla giden ben;

Scott Speedster 30 (Toplama) bisikletle sabit 55 km/sa hız yaptım. Varın siz karar verin mtb ile yarış bisikleti arasında hatrı sayılır bir fark mevcut mudur?

İyi forumlar.
 
yol bisikleti ile mtb'yi özellikle hız konusunda aynı kefeye koymak tofaş ile ferrari'yi yarıştırmak gibi birşeydir ikiside farklı amaçlar için üretilmiş farklı parkurlarda yarıştırılmaktayken nasıl oluyor da tartışılıyor hala anlamak güç
ikisinede sahip ikisiyle de denemeler yapmış biri olarak söylüyorum mtb düz yolda sadece hammallıktır ancak rahatlığına diyecek bir lafım yok yol bisikleti başka birşey sizi inanılmaz motive eden
'' haydi üstad akmıyormuyuz '' diyen bir icad sanki :D
 
14 Sayfayı da okudum. Şehir bisikleti (Merida speeder t2) sahibi olarak bana göre en mantıklısı çelik kadrolu bir cyclo cross kadro alıp Asfalt kullanımı için tamamen yol komponentleri ile döşemek, hafif arazi stabilize yollar ve turlar için de patlak korumalı marathon plus lastik, mtb göbek jant seti. Dişli oranları kondisyonlu biri için 3 lü yol aynakol her türlü yolda idare eder diye düşünüyorum.

Ölümsüz bir kadro ve çok uzun yıllar çoğu koşulda size yetecek bir bisiklete sahip olmuş olursunuz. Çok sıkıntı olacak yerler için de orta seviye amartisörlü maşa da yedek tutulabilir.
 
Ben de şöyle 1-2 örnek vereyim kendi kullanımımdan.
İlk sayfada yol ile MTB arasında %10 sadece duruştan fark olur denilmiş. Az bile denilmiş.

Ben tırmanış setim ile yarı aero setim arasında aynı inişte %10 hız farkım var, pedal çevirmeden.

Onun dışında, lastik patlaması tamamen lastik seçimi ile ilgili. Biraz da şans.
Mesela 180gr'lık Ultremo R1 lastiklerimle bira şişesi kapağı üstünden geçtim. Lastikte kocaman bir yarık oluştu fakat kauçuk altındaki korumayı geçemedi. Başka bir açıyla gelse belki patlatacaktı lastiği. Biraz şans işi o.
Ama yol bisikleti ile asla patlak sorunu yaşamadım. Camların üstünden de geçtim, arnavut kaldırımında da kullandım.
Önemli olan çok aşınmamış, düzgün bir lastik kullanmak. Aynı şeyler MTB için de geçerli. Eski, aşınmış lastik kullanırsanız patlak riski artar.

MTB de, yol da tur bisikleti de kullandım. Yazdıklarım kendi düşüncelerim değil, deneyimlerimdir.
 
  • Beğen
Tepkiler: Barış Güney
arkadaşlar sizin kadar bisiklet tecrübem yok ama bu konudaki yorumum şu;
Dağ bisikleti ile Yol bisikleti arasındaki farklar bence
-Yol bisikletlerinin kadrosu hız için açılandırılırken, dağ bisikletlerinde kadro sağlamlık ve arazide güç aktarımı üzerine kurulmuş.
-Yol bisikletlerinin gidonu ve gidon açısı uzun yol kullanımına odaklı üretilirken Dağ bisikleti yarı sportif açıda arazi şartlarına uygun üretilmiş.
-Yol bisikleti için jant çemberi tek kat yeterli iken dağ bisikletinde sağlamlık için çift kat jant kullanılmış
-Yol bisikletinde dişliler ve vites sistemi hız ve uzun yolculuk için düzenlenirken dağ bisikletinde tıpkı traktörlerde olduğu gibi zorlu şartlarda çekim gücü için konumlandırılmış
-Yol bisikletlerinde düz maşa kullanılırken dağ bisikletinde engebeli yüzeyler için amartisör kullanılmış.
buradaki üretim farklarından yola çıkarsak yolda sürülecek bisikletin tabiki yol veya şehir bisikleti olması lazım.
Ancak sizin ne istediğiniz de önemli, örneğin ben dağ bisikletini daha çok seviyorum. ince slick tabir edilen lastikle asfalt yolda çok rahat bisikletimi kullanabilirim. dağa çıkarkende lastiği değiştiririm olur biter. Bir noktadan bir noktaya daha hızlı gitmek gibi bir derdim yok, kimseyle bisiklette yarıştırmıyorum Bisikletin lastiği ince oldu diye bana çirkinde gelmiyor.
Sonuç olarak hem dağ hem arazi şartlarında bisiklete binecekseniz dağ bisikleti iyi bir seçim olabilir. Böylelikle Arazi için dağ bisikleti asfalt için yol bisikleti alarak 2 defa masraf yapmaz lastiği değiştirerek problemi kolayca çözersiniz.
Bundan 30 yıl önce ilk bisikletim bisan markaydı. onunla dağada çıkıyordum şehir yollarında da geziyordum. Şimdi bir sürü seçenek var. Ama önemli olan bisikletinize olan tutkunuz ve sizi mutlu edip etmemesi.
 
  • Beğen
Tepkiler: mtmecax
76 senesinde altımda pejo ağır yol bisikleti ile sürat yapıyor idim ama ağırlık fazla idi eğimlerde sıkıntı çekiyor idim gençtik o vakitler genede eğimleri alıyor idim.
o zamanlardan bu yana çok zaman geçti teknoloji acaip ilerledi ,
hep düşledim ,stabil yollardan süratle gitmek sonra düz zeminli topraklara dalmak oradan asfalta geçmek bunun anca cyclo cross yol ile yapmak mümkün idi, teker 700 x32 olur tabi emniyet açısından 700 x 35 olabilir ,70 'lerde yoktu böyle bisiklet ya da var idi ben raslamadım ,
tabi bisikletin parçaları aynen 1 yıl içinde eskiyecek yıpranacak idi ,bu da beni düşündüren bi durum oldu ,
pejo ile hep yol yaptım ama pedal klasik idi ,ayağa bağlananlara ısınamış idim.
80 'lerde mtb ler geldi mtb çok aldım ,ormanlarda sessiz mekanlarda aynen tepindim ,sonra karbon merakı başlayınca mtb scott scale 30 aldım ,10 kilo 700 gram idi ,sert arazilerde acaip idi.ama yola gelince aklım pejoya gitti, pejo gibi gidonu yok idi yatamıyor idim ,bi kere tutuş farkı var idi.bir çok 200 km yaptım 26 jant karbon ile jantlar cross-ride idi
fox yüzlük maşa 1 kilo 540 gram idi tabi fazla,
sonuçta dedim arkadaş olmuyor bu bisikleti hibrit 28 yapacağım aşağıda hibrit hali

https://scontent-cdg2-1.xx.fbcdn.net/hphotos-xtf1/v/t1.0-9/10174990_706528486059612_8897354387238970422_n.jpg?oh=8a1e38392163d7583eb257dd1c71032c&oe=56312B80

fark ise hız geldi tekerler 700 x 32 idi, fakat genede eksik olan bi şey var idi ,
trek karbon yol bisikleti ile 200 km gitmiş idim acaip bi fark var idi yukarıdaki hibrit karbon ile kafam karışmıştı gene
dedim arkadaş kıyacağım paraya alacağım bi adet 7.5 aliminyum yol bisikleti
nitekim aldık ,,

https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xtf1/v/t1.0-9/11148628_999586556740585_6545195972631645000_n.jpg?oh=044eba7342ca75b6fdb5ac2464c183e7&oe=561EB327&__gda__=1445997948_4e8023d472dc299ebda9e9b972a05aa7

aradaki farkmı aldığımdan beri biniyorum bir haftadır, bu meret adamı aynen tahrik ediyor ve çok sıkı bir alet 2012 model gıant aliminyum kadro 7.5 ,tabi değişime gittim arka deore 11-36 ruble ,onlu sistem ,duvara tırmandım onla,baba nakkaş eğimini oturarak çıktım 34-8 ile ön 34 arka ruble 8 'inci dişte idi ,dahada 2 adet dişlim var idi ,bu bisiklet duvarı aynen çıkar
önceki 11-28 idi rublesi zinciride değiştirdim ,ayrıca sram-5 uzun bacak aktarıcı ile iş aynen bitti .
sram vites sistemleri aynen destekledi deore 10 lu sistemi yani 11-36 rubleyi.
rüzgara karşı çok iyi savunma oluyor ,zati bunları 70 'lerden biliyor idim ,yarış gidonu son derece farklıdır ,aşağıdan tutabilirsiniz, rüzgarı göğsünüze yemezsiniz, uzun yolların kralı bence yol bisikletidir .
 
kimsede demiyorki mtb performans bisikleti değildir diye
mtbnin yeri belli yolun giremediği yerler
yolunda yeri belli mtbnin yapamacağı işler
 
Geri