Yakup Disci
Üye
- Kayıt
- 26 Aralık 2013
- Mesaj
- 74
- Tepki
- 133
- Şehir
- İstanbul & Isparta
- Bisiklet
- Mosso
Tüm foruma selamlar. Bu ay yaptığımız kampımızdan fotoğraflar paylaşmak istedim. Belki biraz da yazı. Turu Esat abi ile beraber yaptık. Kendisi yurt dışında öğrenci. Sadece yazları burada. Şu aralar tezini hazırladığı için de fazla vakti yoktu. Onun için 4 gecelik bir kamp planladık. Başta 5 kişiydik. Birisi iş sebebi ile katılamadı. Davut (abim) Fas'a dil öğrenmeye gitti. Furkan'ın nişanı var falan derken kaldık 2 kişi.Geçen yıl buna benzer bir rotayı 7 kişi 7 gece olarak yapmıştık. Bu sefer 2 kişi de olsak yılmadık ve yola çıktık. İlk hazırlıklar.
(link)
(link)
Yola çıkış yerimiz Çayırova ve Darıca. Saat 09:00 da vapur ile Kadıköy'den Esenköy'e geçeceğiz. Vapur erken saatte olduğu için de yola erken çıktık. Kahvaltısını daha yapmamış kargalar şaşkınlıklarını gizleyemediler. Böylece sabah 5'de e5 de buluştuk.
(link)
Son kontroller yapıldı. yaklaşık 7 kg yük Esat abide 14 kg yükte bendeydi. Çadır malesef çok ağırdı. çeyrek geçe yola çıktık ve 2 saat sonra kadıköyde idik.
(link)
vapurun kalkmasına daha çok vardı. bilet alıp yanımızdaki sandviçleri yine yanımızda bulunan kahvelerle mideye indirdik. moda da biraz oturup muhabbet ettik ve kalkış saati geldi. esenköye geçince market alışverişini hallettik. eksikleri giderdik. ve her yıl gittiğimiz kamp yerine doğru yola çıktık. esenköye ilk girdiğimizde turist sananlar olmuştu. ancak marketten çıkınca bisikletin her yerinden bim poşeti sarkınca o havamızı da kaybettik.
(link)
Armutluya 15 km mesafedeki kamp alanımıza öğle sıcağında vardık. gölgede tuvalet pozisyonunda bir saate yakın denizi, dalgaları ve ufku süzdük. uyuşmuş ayaklarımızla oynarken çocuklar kadar şendik.
(link)
(link)
sonra kuş uçmaz kervan geçmez kamp alanımıza doğru yaklaşan 5 yiğit farkettik. ellerinde yiyecekler semaverler falan yanımıza doğru gelmeye başladılar. yiğidin birinin omzundaki karpuzu görünce içimiz bir hoş oldu ki sormayın. esat abi sesleri tanımıştı. yaklaştıkça yüzleri de tanıdık gelmişti. evet ya bunlar bizim arkadaşlar. bu yeri bilen kişi azdır zaten. vay be inanmak elde değil. aynı gün aynı saatte başka şehirde haberleşmeden karşılaştık. olacak şey değil. akşama kadar beraber takıldık. hava kararırken ayrıldılar. bu zamana kadar bisikletler kenarda bıraktığımız gibi duruyorlardı. kamp yeri hazır değildi ve akşama misafirlerimiz vardı. odunumuz da yeteri kadar yoktu. kamp yerini hazırladık. bu sırada beş cengaver ellerinde fenerler ve aşırı erzakları ile karanlıkta belirdiler. ellerindeki cipsler karanlıktaki en ufak ışığı bile emiyor ve gözlerimizi kamaştırıyordu. vuhuuuu acıkmıştık. yansın mangallar demlensin çaylar. sabah uyandığımızda kahvaltı hazırdı.
(link)
ertesi gün ikindi saatlerinde arkadaşlar atladılar araçlarına ve bastılar gebzeye. kaldık iki kişi.
(link)
(link)
yüzdük, yattık, konuştuk ama sonunda sıkıldık. ani bir kararla gitme kararı aldık ve telefonlaşma trafiği oldu. rota karamürsel.
yalnız saat 17:00. hava durumunda görünen yağışta bu kararımızda etkiliydi. kamp alanımıza sabah yüzmeye gelmiş 3 abiye erzaklarımızı hibe ettik. nereye gittiğimizi ve belli bir yere kadar bırakabileceklerini söylediler. yağmur sebebiyle kabul ettik hemen. yukarı çıkıp beklemeye başladık. bu sırada birkaç fotoğraf çektik.
(link)
(link)
bisikletleri yükledik ve yola çıktık. çınarcığa kadar bırakacaklardı ancak yağan yağmurdan dolayı yalova merkeze kadar gittik. abilerden birisi ile geçen yıl çifte şelaleye çıkarken tanıştığımız ortaya çıktı. dünyayı yine küçültmüştük. yolda yalovadaki arkadaşlarımızla irtibatımız neticesinde yalovada indik ve iki arkadaş tarafından bir transit ile karamürsele kadar bırakıldık. ulan biz bisiklet sürecektik noldu o işe? karamürseldeki iki arkadaşımız iş sebebiyle abanta gitmişti. yani ev bize kalmıştı. iki gece takıldık ve karamürseli çok sevdik. ikinci sabah erkenden yalova merkeze pedalladık. oradan feribot ile yenikapıya geçtik. yani istanbula.
(link)
istanbulda bi arkadaşın bebeği olması sebebiyle bu seferde hastane yollarına düştük. yeni gelen karşılandı. altını takıldı duası edildi. ardından yemek faslı başladı. güzel bir mekanda ayıptır söylemesi öküz gibi yedik. fakat iyi yedik. ve yine yoldayız. bu sefer decathlon da ihtiyaç giderdik.
(link)
Ardından eyüp tarafına geçtik. eyüp te bir trafik vardı ki sormayın. eminönüye kadar slalom yaptık. yolda kalan birinin nazarı değmiş olacak ki arka tekerim mazgala girdi ve yüksek hava ve yük nedeniyle ısırığı yedi. fosss. çat... akort kaçtı gitti. yedek lastikle eminönüye kadar devam ettik. orada akort için sorduğum bir bisikletçi 30 tl isteyince bir tekere feleğim şaştı. el mahkum bayıldık 30 kağıt. neyse hatırlatıp yaramı deşmeyin şimdi sonra orası senin burası benim dolandık.
saat 17:00 gibi dönüş yolu başladı ve sahilden yardırdık. akşama kazasız belasız turu bitirdik ve eve vardık çok şükür. rota aşağı yukarı bu şekil.
(link)
büyük harf küçük harf ve noktalamalar için kusura bakmayın. düzeltme imkanım yoktu. selametle... Yakup D.
(link)
(link)
Yola çıkış yerimiz Çayırova ve Darıca. Saat 09:00 da vapur ile Kadıköy'den Esenköy'e geçeceğiz. Vapur erken saatte olduğu için de yola erken çıktık. Kahvaltısını daha yapmamış kargalar şaşkınlıklarını gizleyemediler. Böylece sabah 5'de e5 de buluştuk.
(link)
Son kontroller yapıldı. yaklaşık 7 kg yük Esat abide 14 kg yükte bendeydi. Çadır malesef çok ağırdı. çeyrek geçe yola çıktık ve 2 saat sonra kadıköyde idik.
(link)
vapurun kalkmasına daha çok vardı. bilet alıp yanımızdaki sandviçleri yine yanımızda bulunan kahvelerle mideye indirdik. moda da biraz oturup muhabbet ettik ve kalkış saati geldi. esenköye geçince market alışverişini hallettik. eksikleri giderdik. ve her yıl gittiğimiz kamp yerine doğru yola çıktık. esenköye ilk girdiğimizde turist sananlar olmuştu. ancak marketten çıkınca bisikletin her yerinden bim poşeti sarkınca o havamızı da kaybettik.
(link)
Armutluya 15 km mesafedeki kamp alanımıza öğle sıcağında vardık. gölgede tuvalet pozisyonunda bir saate yakın denizi, dalgaları ve ufku süzdük. uyuşmuş ayaklarımızla oynarken çocuklar kadar şendik.
(link)
(link)
sonra kuş uçmaz kervan geçmez kamp alanımıza doğru yaklaşan 5 yiğit farkettik. ellerinde yiyecekler semaverler falan yanımıza doğru gelmeye başladılar. yiğidin birinin omzundaki karpuzu görünce içimiz bir hoş oldu ki sormayın. esat abi sesleri tanımıştı. yaklaştıkça yüzleri de tanıdık gelmişti. evet ya bunlar bizim arkadaşlar. bu yeri bilen kişi azdır zaten. vay be inanmak elde değil. aynı gün aynı saatte başka şehirde haberleşmeden karşılaştık. olacak şey değil. akşama kadar beraber takıldık. hava kararırken ayrıldılar. bu zamana kadar bisikletler kenarda bıraktığımız gibi duruyorlardı. kamp yeri hazır değildi ve akşama misafirlerimiz vardı. odunumuz da yeteri kadar yoktu. kamp yerini hazırladık. bu sırada beş cengaver ellerinde fenerler ve aşırı erzakları ile karanlıkta belirdiler. ellerindeki cipsler karanlıktaki en ufak ışığı bile emiyor ve gözlerimizi kamaştırıyordu. vuhuuuu acıkmıştık. yansın mangallar demlensin çaylar. sabah uyandığımızda kahvaltı hazırdı.
(link)
ertesi gün ikindi saatlerinde arkadaşlar atladılar araçlarına ve bastılar gebzeye. kaldık iki kişi.
(link)
(link)
yüzdük, yattık, konuştuk ama sonunda sıkıldık. ani bir kararla gitme kararı aldık ve telefonlaşma trafiği oldu. rota karamürsel.
yalnız saat 17:00. hava durumunda görünen yağışta bu kararımızda etkiliydi. kamp alanımıza sabah yüzmeye gelmiş 3 abiye erzaklarımızı hibe ettik. nereye gittiğimizi ve belli bir yere kadar bırakabileceklerini söylediler. yağmur sebebiyle kabul ettik hemen. yukarı çıkıp beklemeye başladık. bu sırada birkaç fotoğraf çektik.
(link)
(link)
bisikletleri yükledik ve yola çıktık. çınarcığa kadar bırakacaklardı ancak yağan yağmurdan dolayı yalova merkeze kadar gittik. abilerden birisi ile geçen yıl çifte şelaleye çıkarken tanıştığımız ortaya çıktı. dünyayı yine küçültmüştük. yolda yalovadaki arkadaşlarımızla irtibatımız neticesinde yalovada indik ve iki arkadaş tarafından bir transit ile karamürsele kadar bırakıldık. ulan biz bisiklet sürecektik noldu o işe? karamürseldeki iki arkadaşımız iş sebebiyle abanta gitmişti. yani ev bize kalmıştı. iki gece takıldık ve karamürseli çok sevdik. ikinci sabah erkenden yalova merkeze pedalladık. oradan feribot ile yenikapıya geçtik. yani istanbula.
(link)
istanbulda bi arkadaşın bebeği olması sebebiyle bu seferde hastane yollarına düştük. yeni gelen karşılandı. altını takıldı duası edildi. ardından yemek faslı başladı. güzel bir mekanda ayıptır söylemesi öküz gibi yedik. fakat iyi yedik. ve yine yoldayız. bu sefer decathlon da ihtiyaç giderdik.
(link)
Ardından eyüp tarafına geçtik. eyüp te bir trafik vardı ki sormayın. eminönüye kadar slalom yaptık. yolda kalan birinin nazarı değmiş olacak ki arka tekerim mazgala girdi ve yüksek hava ve yük nedeniyle ısırığı yedi. fosss. çat... akort kaçtı gitti. yedek lastikle eminönüye kadar devam ettik. orada akort için sorduğum bir bisikletçi 30 tl isteyince bir tekere feleğim şaştı. el mahkum bayıldık 30 kağıt. neyse hatırlatıp yaramı deşmeyin şimdi sonra orası senin burası benim dolandık.
saat 17:00 gibi dönüş yolu başladı ve sahilden yardırdık. akşama kazasız belasız turu bitirdik ve eve vardık çok şükür. rota aşağı yukarı bu şekil.
(link)
büyük harf küçük harf ve noktalamalar için kusura bakmayın. düzeltme imkanım yoktu. selametle... Yakup D.