@firestone
Her on hayvan türünden dokuzu hayvan yemezken biri hayvan yiyor, ve bunun yanında, insanların yaklaşık %99’u hayvanları çeşitli biçimlerde kullanıyor.
Bu her on hayvan türünden, hayvan yiyen 1 tür de sadece acıktığı zaman, ihtiyacı olduğu kadar yiyor. Örneğin, bir aslan 1 tane geyiği yakalayıp yiyor ve daha sonrasında haftalarca, aylarca aç kalabiliyor çünkü insan gibi aç gözlü değil. Kaldı ki o hayvanın doğası bu, elbette yiyecek. Yırtıcı bir hayvandan ağaca çıkıp meyve toplamasını beklemiyoruz değil mi?
Bunun yanında insanların ''hayvan tüketimini'' göz önüne getirdiğimizde korkunç bir sonuçla karşılaşırız. Yan yana bile getirelemeyecek bir karşılaştırma yapıyorsunuz. Troll teknelerinin denizden çektiği koca ağları ve içindeki canları düşünün. Onların her biri birer can. Mezbahalardaki hayvanları düşünün. Dünyada her yıl asgari olarak 53 milyar kara hayvanı öldürülüyor. Bakın deniz hayvanlarını dahil etmiyorum. Daha fazla birey üretebildikleri için bu sayıyı belkide katlayacaktır. Ve bu kıyımın tek sorumlusu insan. Sizse sayıları sayılı olan yırtıcı hayvanların öldürüp yediği diğer hayvanlardan bahsediyorsunuz ki bu meselenin sayıyla da bir ilgisi yok. Çünkü bahsettiğiniz hayvanların alternatifi yok. Bizimse var. Üstüne üstlük, zincire en çok zarar veren tür insanken... Yani etçil, yırtıcı bir hayvana marul yediremeyiz (istisnalar olabilir, benim kedim vegan dönerimden yiyor

) Ama insan direkt olarak etçil değil. Bu konuda oldukça fazla araştırma var ve ben bile yıllardır bir sürü şey okumama rağmen kesin bir yargıya varamadım. Yani etçil olmadığımızdan kesinlikle eminim fakat tam olarak otçuluz da diyemeyecek kadar temkinli yaklaşıyorum. Çünkü evrim diye bir gerçek var ve atalarımız uzunca süre, şartlar gereği veya bugün olduğu gibi keyfi sebeplerden hayvanları sömürmüş veya yemek zorunda kalmış. (zorunda kalsam ben de yerdim herhalde)
Madem doğanın kanunu bu sizden ricam mızrağınızı alıp ormana gidip avlanmanız olacaktır. (tabii öldürdüğünüz hayvanı bir kasap gibi kesip, derisini yüzmeniz gerekecek; kasapsanız ne mutlu)
Zira hayvanlarda birbirini yiyor deyip marketten, kasaptan et almak ve bunu savunmak ne akla uyuyor ne de vicdana.
Yeterli gelmezse diye veganabolisyonist sitesinin soru-cevap kısmından bir yazı daha paylaşayım.
Ama hayvanlar da hayvanları yemiyor mu?
Ne var ki bunun neyin doğru olduğuyla herhangi bir ilgisi yok. Çünkü neyin doğru olduğuna diğer kişilerin ne yaptığını gözleyerek karar vermeyiz. Bir başka kişinin zarar verici bir eylemi sürdürüyor olması, kendi üzerimizdeki sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Dünyada pek çok katil, tecavüzcü, çocuk istismarcısı vs. var ve onların varlıkları bizim bu eylemleri gerçekleştirmemiz için bahane değil. Hayvanlara zarar vermenin ve onları öldürmenin yanlış olduğunu kabul ediyorsak, başkalarının bunu yapıyor olup olmaması bu eylemi gerçekleştirmeye son vermek konusunda bir kriter olmamalı.
Dahası, nasıl iki yaşındaki bir çocuğu ya da ağır zihinsel engelli birini yaptıklarından sorumlu tutamazsak, hayvanları da yaptıklarından sorumlu tutamayız. O yüzden, hayvanların biribirine ya da bize zarar vermesi, bizim onlara zarar vermemize gerekçe olamaz. Kaldı ki, bedeni ya da salgıları tabağınızda yer alan hayvanın size hiçbir zararı yoktu. Tamamen keyfiniz için birilerine zarar vermeyi yanlış bulduğunuz halde onu bu şekilde kullanmaya devam etmek, kendi değerlerinizle çelişmek anlamına gelir.
Hiç kimse, bir doğum kliniğine girip yeni doğmuş bebekleri öldüren bir seri katilin, bunu zaman zaman erkek kedilerin de yapıyor olduğunu söylemesine kulak asmaz (erkek kedilerin yeni doğan kedi yavrularını öldürdüğüne çoğu kez şahit olmuşsunuzdur). Ancak söz konusu hayvan kullanımı olduğunda hayvanların da birbirini yediği argümanı mantıklı bulunur. Bunun sebebi türcülüğün zaman zaman mantıklı düşünmemizi engelleyecek kadar derin ve yaygın olmasıdır.