Selamlar, formda çok tecrübeli konuyla ilgili bilgi verecek üstatlar var ama geçen yaz çıktığım İstanbul-Bodrum turuyla ilgili bende tecrübe edindiğim için bir kaç not düşeyim;
* Mümkün olduğunca antrenman yapın özellikle yokuş çalışın.
* Gaza gelip bisikletinize ihtiyacınız olmayacak şeyleri yüklemeyin, turunuz kaç gün olursa olsun 2 tişört 1 uzun kollu termal içlik tarzı teri çabuk kurutacak güneşte teninizi koruyacak uzun kollu bir giyecek, 2-3 çorap ve 2 külot yeter.
* Yolda alışveriş yapacak yerler çokça görürsünüz ve hatta İstanbul'dan uzaklaştıkça meyvenin sebzenin kalitesi artıyor yanınıza yiyecek almanıza gerek olmaz, ben yolda domates, salatalık ve şeftalisinden kavununa kadar hiç bir şeye para vermedim. Siz parasını teklif ettiğinizde kabul etmeyip ikram ediyorlar..
* En önemlisi su, bende iki suluk kafesi vardı her ikisine de 1.5 lt.'lik su koyduğum gibi arka bagaja da 1 tane almıştım, farkında olmadan günde 10 lt. kadar su tüketeceksiniz ve neredeyse hiç idrara çıkmayacaksınız. Bunu göz önünde bulundurarak size en önemli tavsiyem arada sade olmak kaydıyla 2-3 soda da tüketin, terle birlikte çok fazla mineral kaybı yaşayacaksınız, bu da gün sonunda kendini kramp ve kolay çıkmayan yorgunlukla gösterir, eczaneden yanınıza kalsiyum ve magnezyum alırsanız faydasını yolda çok göreceksiniz.
* Karbonhidratlı yiyeceklere dalmayın, bol bol ekmek yiyelim de karnımız doysun dediğiniz zamanlarda yolda teklemeye başlarsınız. Yolda yemek ve su masrafından başka bir şey olmayacak kaliteli yiyeceklerle kendinizi ödüllendirin. Ben bisikletin gidon çantasına badem, fındık, kuru üzüm, kuru dut gibi yemişler de aldım size de tavsiye ederim.
Kamp konusunda diğer arkadaşın dediği karakol bahçesine çadır kurmak filan gibi şeyleri unutun.
Yolda kamp yapacağım zamanlarda askeriyeden 20-30 mt. uzaklıkta boş alana çadır kurmaya kalktığımda düdük öttüre öttüre el işaretiyle uzaklaştırdılar, çadır kuracağım lokasyonu polise söylediğimde izin vermedi beni gece gece aşağı yukarı 15 km. uzaklıktaki parka yönlendirdi ki orası da kabul etmedi.
* Kamp yapacağınız yere dikkat edin, milletin bağına bahçesine tarlasına kamp asla yapmayın.
Geze geze gidiyorum acelem yok diyorsanız çadır kurmaya uygun manzarası güzel yere istediğiniz saat yerleşin tadını çıkarın, yola çıktığınız zaman manzara çok az göreceksiniz yoldaki otoban çizgileri arkadaşınız olacak. Yoldasınız diyelim ki saat 5-6 bir kaç saat sonra hava kararmaya başlayacak. O saatlerden sonra sürüş yaparken çadırımı nereye kurarım diyerekten gözleriniz arayışta olsun.
Ben Balıkesir tarafında kavşak üzerinde futbol sahası büyüklüğünde bir çimenlik alan bulup oraya kamp kurmuştum, daha sonra kamp için seçtiğim alanlar hep benzin istasyonların bahçeleri olmuştu. Size de tavsiyem bu yönde olur, gidip konuşun kimse hayır demez hatta sizin için daha da iyi olur. 24 saat çalıştıkları için hem güvenli hemde tuvalet ve su ihtiyacınızı karşılar çorap, iç çamaşırı vs. rahat rahat yıkarsınız.
* Çadırı kuracağınız yerin yakınında karınca, böcek yuvası, çöplük olmasın buna dikkat edin. Hem sinek hem de diğer haşerelerden korunmak için vücuda sürülen haşere kovucu losyonların faydasını çok görürsünüz.
* 1 yedek lastik, lastik yaması, uygun alyan anahtarlar gibi olmadık anda ihtiyaç duyacağınız alet edevatları yanınıza alın.
Şimdilik aklıma gelen bunlar, konuya hakim arkadaşlar da mutlaka bir kaç ekleme yapar..