Scudo Sports

Uzun süreli bisiklet sürmek: iyi mi yapıyoruz kötü mü?

@Runandbike
Yahu zaten birçok maratoncu ileri yaşlarda daha iyi koşmuyor mu?
maratoncuların çoğu 50 civarı değil mi?
 
Scudo
49 yaşındayım maratoncuyum. 2013 ten beri hemen her yıl maraton ve daha uzun mesafe koşuyorum. Sadece yarışta değil antremanlarda uzun mesafeler -32km ve üzeri- koştum. Benim durumum Karatay'In açıklamasına pek uymuyor.

Karatay her zamanki gündem oluşturmak için sansasyonel konuşuyor. Bir tür konuşmalar sanki yeni bir pazarlama tekniği.
 
Uzun süreli bisiklet sürmek: iyi mi yapıyoruz kötü mü? Canın uzun süreli bisiklet sürmek istiyor ve sürüyorsan iyi yapıyorsun. Canın uzun süreli bisiklet sürmek istemeyip de sağlıklı yaşam için bunu zoraki yapıyorsan kötü yapıyorsun. Bunu sağlıksız olduğu için söylemiyorum, kendini zorlamadan da sağlıklı yaşam için spor yapabilirsin.

Maraton, ultra maraton ve bisiklet ile dayanıklılık yarışları koşanların bu sporları sağlık için yaptığını düşünen yoktur umarım. Sağlıklı yaşam için spor yapmak ile müsabık sporcu olmak arasında çok fark var.
 
(link)

Burda ideal kosudan bahsedilmis. Kisacasi hayatimizin her zerresinde herseyin fazlasi zarardir...
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet Ayaz
@Berke Şahan sayılar ile konuşmamış.ne kadar spor fazla ne spor normal.aşırı kime göre neye göre.konu güzel ama çok yaban kalmış
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke Şahan
Şu aralar günlük 200 - 250 km bana tam geliyor. Öldüm bittim demiyorum. Eskiden 100 km böyle hissederdim. Bu kondisyonla alakalı. Ben yorulmayı seviyorum. Yorulup limitlerimi zorlamak yaşadığımı hissettiriyor. Zevk almayacaksam ben bisiklete niye biniyorum. Arabayla mekan mekan gezmek varken ben bisikletle Eskişehir'den çıkıp Akdeniz'e iniyorsam vücudum da bunu başarabiliyorsa benim için hayattan zevk almak bu. Günde çok fazla bisiklet binmek zarar verecekse ben yine binmeyi seçerim. Mesela gelecek hafta Eskişehir'den Çanakkale'ye 24 saatte 400 km deneyeceğim. Su testisi su yolunda kırılsın yada atın ölümü arpadan olsun.
 
@selim82 Her sporcu kendini bilir:
-bağışıklığım zayıflamış kolay hasta oluyorsam;
-vücudum spor sonrası kendini kolay toparlayamıyorsa;
-kronik yorgunluktan şikayet ediyor ve ne kadar dinlensem de tam olarak iyileşemiyorsam;
-yıkım faaliyetleri sırasında ve sonrasında yapım için gerekli ortamı oluşturamıyorsam, makro ve mikro besinlerimi tamamlayamıyorsam bu spor benim için uzun vadede zarar getirir. Bunlar benim tecrübe ettiklerim ki kendinizde de benzer ve farklı şeyleri gözlemleyebilirsiniz. Bunları sayılarla ifade etmek mümkün olsa da gerçek anlamda bir şey ifade etmez sanıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: Hami Bulut
@Berke Şahan her sporcu kendini bilir fakat her spor yapan sporcu değil.ben zaten sporcu olmayanlar için birşey ifade etmediğini söylemek istedim. Herşeyin fazlası elbette zarar. Ama henüz kendini limitimi bilmeyen biri için fazla yada az çokda öngörülebilir birşeu değil
 
Konuyu canlı tutalım.

Uzun süreden kasıt herhangi işe gidip gelme gibi durumlarsa ciddi sorunlara neden olma ihtimali az gibi duruyor.

günlük 400 - 500 üzeri ya da birkaç günlük 1500 - 2000 kilometre üzeri sürüşlerden bahsediyorsak ben uzun vadede sorunlara yol açacağına inanıyorum.

Forumda uzun mesafe süren arkadaşlar gece ani kalp çarpıntılarından vs bahsediyordu geçmiş yıllarda ki bildiğim kadarıyla forumda günlük 500 sürüpte kas yıkımı yaşayan bir abiyi de biliyorum.

Bu insanlar tecrübeli insanlar, tecrübesiz olup uzun mesafe sürüşleri hastanede biten insanları da tanıyorum.

Hatta ultra sürüpte 1 aya kadar sürebilen bir yorgunluk deneyimleyen insanlar var. genellikle temel yorgunluğun 1 haftaya kadar geçtiğini fakat hafif yorgunluğun 1 aya kadar sürdüğü söylenir.

ciddi olarak yapılan hemen hemen her sporda bu tarz durumlar var. özellikle maraton, triathlon gibi dayanıklılık sporlarında ciddi sorunlar yaşayan insanlar var.

Yarışlarda halisülasyon gören insanlar, bisikletin üzerinde uyuyup kaza yapan insanlar, en basitinden glikojen depolarını tüketip hastanelik olan insanlar vs pek çok örneği var.

çok uzun yıllar yapılan sert sürüşler yüzünden kalp büyümesi vs bayağı bir sorun yaşayan insanlar var. Yani var oğlu var.

Kişisel görüşüm bisiklet zor bir spor ve bilinçsiz bir şekilde çok fazla üzerine gidilmemeli.
 
  • Beğen
Tepkiler: Çağdaş Lale
Konuyu canlı tutalım.

Uzun süreden kasıt herhangi işe gidip gelme gibi durumlarsa ciddi sorunlara neden olma ihtimali az gibi duruyor.

günlük 400 - 500 üzeri ya da birkaç günlük 1500 - 2000 kilometre üzeri sürüşlerden bahsediyorsak ben uzun vadede sorunlara yol açacağına inanıyorum.

Forumda uzun mesafe süren arkadaşlar gece ani kalp çarpıntılarından vs bahsediyordu geçmiş yıllarda ki bildiğim kadarıyla forumda günlük 500 sürüpte kas yıkımı yaşayan bir abiyi de biliyorum.

Bu insanlar tecrübeli insanlar, tecrübesiz olup uzun mesafe sürüşleri hastanede biten insanları da tanıyorum.

Hatta ultra sürüpte 1 aya kadar sürebilen bir yorgunluk deneyimleyen insanlar var. genellikle temel yorgunluğun 1 haftaya kadar geçtiğini fakat hafif yorgunluğun 1 aya kadar sürdüğü söylenir.

ciddi olarak yapılan hemen hemen her sporda bu tarz durumlar var. özellikle maraton, triathlon gibi dayanıklılık sporlarında ciddi sorunlar yaşayan insanlar var.

Yarışlarda halisülasyon gören insanlar, bisikletin üzerinde uyuyup kaza yapan insanlar, en basitinden glikojen depolarını tüketip hastanelik olan insanlar vs pek çok örneği var.

çok uzun yıllar yapılan sert sürüşler yüzünden kalp büyümesi vs bayağı bir sorun yaşayan insanlar var. Yani var oğlu var.

Kişisel görüşüm bisiklet zor bir spor ve bilinçsiz bir şekilde çok fazla üzerine gidilmemeli.
Her şeyin fazlası zarar.

"Günlük 500 sürdüm"

Kusura bakmayın iyi 💩 yedin. ( Sözüm meclisten dışarı böyle pişkin pişkin diyenlere)

İnsan konsiyonu gelişsede uzun vadede kalbi sıkıştırmak iyi değil. Uzun süre normalin üstünde seyretmesi nabzın sıkıntılı.

Burda vardır nabzı çok çıkmadan 500 yapan. Onlar yılların birikmişliği. Onlar lütfen yanlış anlamasın. O adamlar rahat gidiyor gerçekten.
 
İşe bisikletle antrenman daha dogrusu egzersiz diyelim (beden egitim ogrt. Arkadasim böyle diyor) 6 yildir aktif şekilde gidip geliyorum. Sabah işe giderken fix 30km 1saat sure ve guzergah olarak tirmanis odakli yapiyorum. Donuslerde rolantide yavas donuyorum, henuz sikinti olmadi. Ne carpinti, ne yorgunluk ve nede diz agrilari. Her sene kasim ayinda kardiyolojiye gidip eko cektiriyorum. Kalbimin bir bolumu buyudugu soyledi doktor. Fakat bisiklet sporunu prof olarak yapmamami istiyor, hobi olarak devam etmemi istedi. Sebebi prof olarak yapilirsa genelde steroid kullaniliyor, kalp asiri buyuyor zaten prof. Bisikletciler gunluk 100km antrenman yapyiklari biliyorum (yanlis biliyorsam uyarin). Belli sinirlarda buyuyen kalp ilerde ciddi sikintilar yaratir. Nabizim yavas oturdugjm yerde 40 atar, en yogun antrenmanda yuzde15 egim yokusu tirmanirken 160 atar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Umur Bora
Sandalyede devamlı yamuk oturursanız, omurga sorunları yaşarsınız, bunu da ekleyelim eksik kalmasın :)

Bilinçsizce yapacağınız her şey vücuda zarar verebilir, işin magazinini bir kenara bırakırsak (yok duvara çarpmış, yok balkondan düşmüş, tek boynuzlu pembe at görmüş), yaşanabilecek birçok sorun, bilime dayanan bir plan ile bertaraf edilebilir.

Eğer sıcakta antrenman yaparak vücudunuzu alıştırmıyorsanız, sıcak bir iklimde katılacağınız yarışta üzülürsünüz. Bisiklet üzerinde kendinizden de geçebilirsiniz, koşarken anlık bilinç kaybı yaşayıp, şarampole de yuvarlanabilirsiniz. Ya da hedef mesafenizin 75-80% inini antrenmanlarınızda tecrübe etmediyseniz, süprizlerele karşılaşmanız çok olası bir durum olur.

Beslenme +1. disiplindir, eğer siz bunun antrenmanını yapmıyorsanız, yarışta ya da bu tip büyük meydan okumalarda yakıtsız kalırsınız. Ondan sonra maratonun 33.kmsinde yok duvara çarptım, çayırda şirinlere rastladım dersiniz :) . İlk maraton koştuğumda merakla ne olacak diye beklemiştim, yarış bitti bir şey olmadı. Saatlik ne kadar karbonhidrat alacağınız, hangi formu midenizin ne kadar tolere edebileceği vs bunların hepsi, hazırlık döneminde çalışılması gereken şeyler.

Sıvı/elektrolit alımı çok önemli diğer bir konu. Sadece su içerek sıvı kaybının etkilerini önleyemiyorsunuz, çok tuz kaybediyorsanız onu da yerine koymalısınız, diğer mineralleri de. Bunun için artık amatör, yaş grubu sporcuları bile ter analizi yaptırmaya başladılar. Kaybettiği minerallere göre alacağı sıvı karışımları ayarlanıyor.

FTP , laktat eşiği ,zoneların belirlenmesi; bunların hepsi sizin gelişmek için yapacağınız antrenmanları, yarışınızın (müsabaka ya da kendi meydan okumanız) iklimine, coğrafyasına , mesafesine göre stratejilerinizi şekillendirir. Uzun bir etkinliğe giriyorsanız, düşük nabız/kuvvet odaklı gidersiniz.

Sakatlık, sporun doğasında var. Bir büyüğüm, bu işi yapıyorsan ya sakatsındır ya da adaysındır demişti. Bunu en aza indirmek de kişinin kendi elinde. Dengesiz gelişen kas grupları, zayıf olan tarafın sakatlanmasına sebep oluyor. Bunun için seçtiğiniz spora, şikayetlerine uygun mobilite, kuvvet antrenmanlarını da plana eklemek önerilir. Uyku/dinlenme, akıllı antrenman yapmak(mesafeleri yavaş yavaş arttırmak, çeşitlendirmek, hedefe yönelik antrenmanlar yapmak), vücudunu tanımak, öncesi-sırasında-sonrası beslenmeye özen göstermek çok önemli detaylar.

Dayanıklılık odaklı etkinlikler sonrasında, uzunluğu ve eforuna bağlı olarak bir hafta-ay arasında yaşanabilecek yorgunluk ve dinlenme dönemi çok normal bir durum. Bunu sadece etkinliğin kendisine bağlamamak gerekir, ondan öncesinde yapılan antrenman yüklemelerinin de etkisi var. Bu süreç içerisinde çok düşük tempolu aktif toparlanma antrenmanları yapılır, beslenmeye odaklanılır. Sonra döngü yeniden başlar. (Base-Build-Taper)

Bunlar ve henüz benim bilmediğim bir çok konu sizi bu tip meydan okumalara doğru şekilde hazırlar. Bunları okuyarak, araştırarak öğrenir kendi kendinizin koçu da olabilirsiniz, ya da işin sadece bu kısmında kısayol kullanıp, güvenilir bir uzmandan destek de alabilirsiniz.


*Kusura bakılacak laflar edip "kusura bakmayın" demek en hafif tabiriyle iş güzarlıktır. Kusura bakılacak bir laf ise, ya o lafı sarf etmezsiniz ya da kusurunuzun arkasında durursunuz.
 
Tavsiye verilir, doğrusu anlatılır, hatta ukalalık bile yapılır anlarım da abi eleştirmek niye yav? Adam hayatında bi amaç belirlemiş belli ki, herkesle aynı şeyleri yapmayacağım demiş, sana ne? Destek olmak zorunda değilsin, zararlarını da anlatabilirsin elbette ama eleştirmek neden?
 
her şeyin fazlası zarar bunu bilmeyen yoktur. bu yüzden kişi kendi sınırlarını bilerek hareket ettiği sürece sorun yok. sporunda zararları diye bir algı oluşturulmasın aman aman. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: brk34
Geri