@Kudret Kurtcebe
Burada yol bozuk görünüyor ama orada durum foyoğrafta göründüğü kadar kötü değil.
Madenden sora dik bir çıkış yaptıktan sonra kendimi adeta çayırda hissettim. Bisikletlerimize binip yola devam ettik. Burada zirveye değişir yollardan gidildiğini gördüm daha doğrusu bir süre sonra yol bitiyordu ve insanlar kaba mıcır görünümlü bir zeminde karıncalar gibi her taraftan tırmanıyorlardı. Burada kemal bisikletini sıryına alarak, ben ve Dinçer ise iterek ilerledik.
Zirveye kadar olan yolun %50 veya daha fazlasını bisiklet üzerinde geçtik.
Bir gün önce bizle beraber çıkıp Çobankayada bizden ayrılan guruptan Dinçer ile karşılaştığımız noktada (ki daha sonra orada ilk kez Keremi Elmas ve Kemal ile karşılaşıp tanıştık) bisikletlerimizi bırakıp bir tarafı uçurum olan dar bir geçitten ilerlemiştik. 20 - 30 metre sonrasında yeniden nispeten düz bir alana çıkmıştık ve Dinçer geri dönüp bisikletini almıştı.
Bu noktadan karda geçmek mümkün değli.
Biz orada düz tırmanırken solumuzdaki sırtı görünce patikaya ulaşacağız diye o tarafa yönelmiştik.Muhtemelen düz devam etseydik o tehlikeyi yaşamadan zirveye ulaşacaktık. Fotoğraftaki dağcılarda muhtemelen tırmanışı oradan yapıyorlar.
Yalnız buradaki ters durum biz o zaman belli bir süre bisiklet sürdük ve devamında göllere inip oradan Cumalıkızıktan inmek istiyordum bisiklete ihtiyacımız vardı.
Karda böyle bir şeyde yapamayacağına göre binemeyeceğin bisikleti yanında taşıman anlamsız bir etkinlik olur. Benim fikrim çalışmalara başla, janta lastik yerine geniş paletler tak. O zaman bisiklet üzerinde pedal çevirerek karda gidebilirsin.
Gezi anlatımını dikkatli okuyanlardan merak edip neden Cumalıkızktan inmeyip Alaçamdan indiniz diye soranlar olabilir. Köylülerden o yolun daha bozuk olduğunu ve daha uzun olduğunu öğrendim. Benim feribota yetişmem gerekiyordu onun için Alaçamdan indik. İyikide inmişiz, harika bir yoldu.