Takıldık bir whatsapp grubuna, günlerdir mesaj takip etmekten başka bir şey yapamaz hale geldim. neyse dün çıktım gruptan iyi böyle sonra bakarız.
Şehir bisikletine karar verdim. Anladığım kadarıyla şehir bisikletlerinin dişli oranları yol bisikletlerinden daha farklı ve yokuş çıkmak için şehir bisikleti daha rahat. Tabii ki yol bisikleti alınır da sonra dişliler istediğin gibi değiştirilir ama halihazırda bir bisiklet yokken neden uğraşayım?
Şehir bisikletine karar verdim, katlanırlar da güzel elbette ama bana pek uymayacak. Zira ben arada bir manyaklığı tutan cins herifin tekiyim. Çıkarım anayola zar zar zar basabildiğim kadar basarım. Yapmadım değil, yapıyorum da. Ama şu son bir haftadır bisiklete binemedim canım çok sıkkın. Bizim oğlanın bisikleti benim dizlerimi çok ağrıttı. Ama bindiğim zamanlarda farklı bir şey hissediyordum. Buna özgürlük de diyebiliriz sanırım. O çift amortisörlü, kadrosu küçük, boyu küçük, jantı küçük bisikletle günde 20 km yol yapıyordum ya çok eğleniyordum gerçekten.
Bisiklet sadece bir hobi değil sadece bir spor değil. Her ikisi bir arada olduğu için benim için kıymetli bir şey olmaya başladı. Son 3 gündür Tuzla sahile gidiyorum tatil vesaire sebeplerden ötürü. Her gittiğimde bisikletli insanlar görüyorum benim yaşlarımda. Kimisi eşiyle gelmiş çift bisiklet. Kimisi daha genç atlamış bisiklete gelmiş. Sahil kenarında dinleniyor. Hiç biri benim gibi sigara içmiyor. Ama hepsi rahat. Herkes özgür. Herkes daha güzel şimdi. Bu insanlar başa çıkamadıkları şeylerle bu şekilde başa çıkabildiklerini belki fark etmemişler bilemiyorum. ben fark ettim.
Bisiklet, özgürlüktür.
@Şeffaf