Merhaba arkadaşlar,
Bir "tatlısu turcusu" olarak, turlara çıkmadığım zamanlarda, belli aralıklarla, yaptığım turları, o turlarda ne yaptığımı, neyi yanlış, neyi doğru yaptığımı düşünüyorum. Az evvel yine düşünüyordum, aklıma turlarım sırasında "Mesleğin nedir?" diye soranlara verdiğim cevaplar geldi. "Sıradan bir işim var, boş vakitlerimde sürüyorum." demek zoruma gidiyor açıkçası, sizde de oluyordur belki. Hayal ettiğim tam olarak bu değildi anlayacağınız, bu saatten sonra da maaşla zengin olamayız. Biz de meraklılarına yalan uydurarak geçiştiriyoruz (biz dediysem, şimdilik tek kişiyim).
Mesela en güzeli Tunceli'deyken kavun getiren bir arkadaşa uydurduğum hikayeydi. Belki de ileride çocuklarına beni anlatır. Belki de dolaylı olarak bir çocuğun ufkunu açarım he, ne dersiniz?
-Mesleğin nedir? (merak işte)
-Belli bir mesleğim yok. (hade be!)
-Nasıl yani? (ne merakmış be!)
-Yok işte. Bazen günlük işler yaparım. (breh breh!)
-Hep öyle mi?
-Hep. (yavaş gel yeğenim)
-Ne güzel! (imrendi be adam)
-Güzel tabii. Şu ana kadar Türkiye'nin yarısını gezdim böyle. (yavaş gez de saçın başın dağılmasın)
-İnanmam, gerçekten mi?
-Tabii ki.
-Biz de ancak çay kenarına gidebiliyoruz
-Bence denemek lazım. Ben denedim, oluyor. (neymiş o olan?)
Kavun, çay, poğaça... Onlar getiriyor, ben uyduruyorum. Olur da burayı okursan Tuncelili arkadaşım, affet len, hayalim oydu, o sebepten uydurdum.
***
Ekleyeyim, başlık biraz garip olmuş. Olsun, gelin dökün içinizi. Tur bisikletçisinin itirafları
Bir "tatlısu turcusu" olarak, turlara çıkmadığım zamanlarda, belli aralıklarla, yaptığım turları, o turlarda ne yaptığımı, neyi yanlış, neyi doğru yaptığımı düşünüyorum. Az evvel yine düşünüyordum, aklıma turlarım sırasında "Mesleğin nedir?" diye soranlara verdiğim cevaplar geldi. "Sıradan bir işim var, boş vakitlerimde sürüyorum." demek zoruma gidiyor açıkçası, sizde de oluyordur belki. Hayal ettiğim tam olarak bu değildi anlayacağınız, bu saatten sonra da maaşla zengin olamayız. Biz de meraklılarına yalan uydurarak geçiştiriyoruz (biz dediysem, şimdilik tek kişiyim).
Mesela en güzeli Tunceli'deyken kavun getiren bir arkadaşa uydurduğum hikayeydi. Belki de ileride çocuklarına beni anlatır. Belki de dolaylı olarak bir çocuğun ufkunu açarım he, ne dersiniz?
-Mesleğin nedir? (merak işte)
-Belli bir mesleğim yok. (hade be!)
-Nasıl yani? (ne merakmış be!)
-Yok işte. Bazen günlük işler yaparım. (breh breh!)
-Hep öyle mi?
-Hep. (yavaş gel yeğenim)
-Ne güzel! (imrendi be adam)
-Güzel tabii. Şu ana kadar Türkiye'nin yarısını gezdim böyle. (yavaş gez de saçın başın dağılmasın)
-İnanmam, gerçekten mi?
-Tabii ki.
-Biz de ancak çay kenarına gidebiliyoruz
-Bence denemek lazım. Ben denedim, oluyor. (neymiş o olan?)
Kavun, çay, poğaça... Onlar getiriyor, ben uyduruyorum. Olur da burayı okursan Tuncelili arkadaşım, affet len, hayalim oydu, o sebepten uydurdum.
***
Ekleyeyim, başlık biraz garip olmuş. Olsun, gelin dökün içinizi. Tur bisikletçisinin itirafları


