Scudo Sports

Transcontinental Race No.11

gmfaruk

Forum Bağımlısı
Kayıt
13 Kasım 2013
Mesaj
1.240
Tepki
1.377
Şehir
istanbul
Bisiklet
Kron
Bu gece ultra endurance ın tdf si yine başlıyor. bu sene tüm zamanların en uzun yarışı olucak. geçen sene 4200 km idi bu sene 5000km. ilk orijinal versiyonu 3200 km'ydi. Genelde after party starttan 15 gun sonra veriliyor rota uzadığından dolayi hala 15 gun mu bilmiyorum bu sekil kabul edilirse hergun araliksiz 330 km surmek lazim gecen sene bu rakam 280km'ydi. Tcr ekibinin finishi terketmesi ise 20 gun civari genelde.
Rota aşağıdaki gibi:
674a1456360aea0fca74ea24_TCRNo11_Route_PRES_V4.pdf (5)-p-2000.jpg

Bu linkten yarışçıların anlık nerede olduğunu takip edebilirsiniz: (link)
üstteki linkte leaderboarddan yarışçıların insta bilgisini vs paylaşıyolar. her kişi ayrı bi hikaye.
bu sene yarışa katılan 3 türk var yarışçı listesine burdan ulaşabilirsiniz: (link)

Katılan en yaşlı kişi Garry Davis(alttaki foto farkli biri) geçen sene 2200 km de yarıştan çekilmişti. şuan 69 yaşında.
Geçen senenin en yaşlısı Lionel ve en genci(18-19) birlikte.en yasli adamla tanistim caki bi adam 68 yasinda olmasi lazim. Burdan Irfan hoca basta olmak uzere forumun buyuklerine sesleniyorum sizi katilmaktan alikoyan nedir lol
485699484_3713170348974152_2483855830499303018_n (1).jpg

Tüm zamanların efsanesi olan isim ise Mikko Mäkipää. Bugüne kadar bütün tcr lere katılmış tek isim.
bu sene katılan en ilginç isim ise bence Lael Wilcox geçen sene 108 günde dünya turu rekoru kırmıştı.: (link)
Açıkçası ondan ilk 3 bekliyorum bu sene tcr'de.
Eskiler Juliana Buhring'i bilir. Tamamen kendi parasıyla yaptığı bi dunya turuydu. artık ultra endurance ciddi sponsor vs bulunabilen bi alan oldu gönüllerin şampiyonu Juliana Buhring'tir. bu konu tartışmaya kapalıdır.ilk tcr ye katilmis bi isim ayni zamanda.

Gecen sene yarışta kullanılan bisikletler genel olarak şu linkteki gibi: (link)
Bu senenin bisikletleri :
(link)
Alttaki foto totalde 14.95 kg geliyor.
514047068_10165472730078976_413102683766649312_n.jpg

geçen sene 100-200 usd lik forumdakilerin bakkala bile gitmek istemeyeceği bi
şehir bisikletiyle bi kız katıldı 19 gün civarı bitirmiş olması lazımdi. fantezi olarak tt bisikletle katılan da var daha çok düz yolları takip ederek sürdü.

Ustteki fotoda 700x40 lastik kullanıyor. Yarisci verdigi konfor aradaki hiz farkina degdigi gorusunde. Genel olarak 700x32-35 lastikler moda.

Previously on TCR No.10 diyenleri şu başlığa alalım: Trans Continental Tcr 9
Bu videoda geçen sene istanbulda winnerı karşılama anı videoyu ben çekmiştim.birinciye baklava vs uzatiyorum Ahmet Karaoğlan'a da dedim sen birinci gel ben gelip sana baklava uzatıcam. bakıcaz artık. Umudumuz Ahmet

Bu yarisi ilk kesfettigimde liseye falan gidiyodum 2014 civari. O kadar yil gecti hala katilamadim. Ailem bu bisiklet islerine karsi ben de bisey demiyorum nasil cozucem bi fikrim yok. Matthew Spooner adinda babam yasinda bi yarisciyla bu konuyu konustum benim cocuk istese yarisa katilmasina musaade ederim diyodu. Bu konuyu turk aile yapisina veriyorum
Tcr no 9 basliginda onla fotom var zaten.
 
Son düzenleme:
Scudo
Bende geçmiş başlığa yazayım derken ana sayfada görünce bir çırpıda okudum. Teknik bilgi kısımlarım kendime yetecek kadar olduğu için genelde birinin başlığını açmasını bekliyorum. Forumdaki büyükler neden katılmıyor tam olarak bilemiyorum ama en büyük sebep maddiyata çıkacaktır. Covid öncesi bir yarışa forumdan başvuran yanlış hatırlamıyorsam 2 kişi vardı. Hatta bir tanesi antrenmanlar sırasında bileğini kırdığı için gidememişti diye aklımda. Hala aktif üyeler mi emin değilim, bir geçmiş konulara/mesajlara bakmak lazım.

Tabi ki gönlümüz ülkemizden katılan 3 Türk sporcudan yana hepsine ayrı ayrı kolaylıklar ve başarılar dilerim ama içlerindeki favorim yine Ahmet Karaoğlan. Gördüğüm ve instagramdan tanıdığım kadarı ile sempatik ve sıcak kanlı birisi, ayrıca stravadaki hazırlık sürecindeki turları ile başarabileceğine eminim. Lael Wilcox 108 günlük macerasında Türkiye'den de geçmişti dediğiniz gibi ilk 3e oynama potansiyeli olan sporcu. Yabancı favorim de kendisi olur.
136 - Kübra Çetin
274 - Ahmet Karaoğlan
283 - Ekrem Ekmekcigil

Bana en değişik gelen bisiklet ise, tam bir klasik turcu kombini ile 3x8grup set ve 26" jantlı çelik kadro +50mm lastik ile katılan;

" Amelia Linnett

Age: 32

Location: Barcelona

Bike: I own exactly one bicycle: an Oxford Bike Works Expedition that is beautifully optimised for touring and that I have attempted to coerce into what I'm telling myself is a suitable setup for TCRno11, mostly by taking off any components I don't absolutely need (kickstand, mudguards, rack...).

But it is still very much a touring bike: steel frame and fork, 26in wheels with SON28 dynamo front hub, 3x8 groupset (midrange Shimano) with front friction / rear indexed thumb shifters (Microshift), a well-worn Brooks B17 saddle, and don't forget the flat handlebars.

I have added some aerobars (Pro Missile) alongside the Ergon GP5 grips for comfort and swapped out the flat pedals for a set of SPDs. I've also replaced the touring-classic but heavy Schwalbe Marathon tyres with a set of Continental Race Kings: an unorthodox choice for a road race, certainly, but I liked the feel of them better than any of the road tyres I could find in 26”, and who knows, maybe they'll help me out on the gravel parcours.

There’s no prize for heaviest bike as far as I’m aware, but I imagine this would be in contention at 15.5kg (just the bike, without bags or water). I'm hoping what it lacks in speed it will make up for in durability.

Key items of kit: My kit list is pretty standard (required items plus emergency bivvy + mat, basic layers for weather, first aid & repair kits), leaning towards the minimal in a probably futile attempt to compensate for how heavy the bike already is.

Aside from the bicycle itself, the least conventional item is probably the CrankTank4, which saves me from my least favourite cycling activity (reaching down for water bottles). It also serves as a reliable conversation starter when passers-by ask if it’s a petrol tank.

Frame material: Steel
Tyre width: 50mm+

Electronic shifting: No "
Amelia_Linnett_Bikes_Of_Transcontinental_Race_No11.jpg

Yol, endurance ve gravel modelleri tercih edilirken @gmfaruk 'un bahsettiği gibi lastik olarak 30 ile 35mm arası tercihi oldukça fazla.
(link)

Ahmet Karaoğlan ve Ekrem Ekmekcigil 'in bisikletleri
ahmet.JPGekrem.JPG
 
@gmfaruk aile her şeyden önemli. Ailen karşıysa zamana bırakıp kabullenmelerini beklemek gerek. İnatlaşmak birşey kazandırmıyor. Ailenin rızası ve desteği çok önemli. Spor hobi vs.bir yere kadar bence aslolan aile. @MakRo katılmama sebebim kendi açımdan söyleyeyim tamamen maddiyatla ilgili. Sponsorlar bulabileceğimi bilsem uğraşır katılırdım.
 
Bende geçmiş başlığa yazayım derken ana sayfada görünce bir çırpıda okudum. Teknik bilgi kısımlarım kendime yetecek kadar olduğu için genelde birinin başlığını açmasını bekliyorum. Forumdaki büyükler neden katılmıyor tam olarak bilemiyorum ama en büyük sebep maddiyata çıkacaktır. Covid öncesi bir yarışa forumdan başvuran yanlış hatırlamıyorsam 2 kişi vardı. Hatta bir tanesi antrenmanlar sırasında bileğini kırdığı için gidememişti diye aklımda. Hala aktif üyeler mi emin değilim, bir geçmiş konulara/mesajlara bakmak lazım.

Tabi ki gönlümüz ülkemizden katılan 3 Türk sporcudan yana hepsine ayrı ayrı kolaylıklar ve başarılar dilerim ama içlerindeki favorim yine Ahmet Karaoğlan. Gördüğüm ve instagramdan tanıdığım kadarı ile sempatik ve sıcak kanlı birisi, ayrıca stravadaki hazırlık sürecindeki turları ile başarabileceğine eminim. Lael Wilcox 108 günlük macerasında Türkiye'den de geçmişti dediğiniz gibi ilk 3e oynama potansiyeli olan sporcu. Yabancı favorim de kendisi olur.
136 - Kübra Çetin
274 - Ahmet Karaoğlan
283 - Ekrem Ekmekcigil

Bana en değişik gelen bisiklet ise, tam bir klasik turcu kombini ile 3x8grup set ve 26" jantlı çelik kadro +50mm lastik ile katılan;

" Amelia Linnett

Age: 32

Location: Barcelona

Bike: I own exactly one bicycle: an Oxford Bike Works Expedition that is beautifully optimised for touring and that I have attempted to coerce into what I'm telling myself is a suitable setup for TCRno11, mostly by taking off any components I don't absolutely need (kickstand, mudguards, rack...).

But it is still very much a touring bike: steel frame and fork, 26in wheels with SON28 dynamo front hub, 3x8 groupset (midrange Shimano) with front friction / rear indexed thumb shifters (Microshift), a well-worn Brooks B17 saddle, and don't forget the flat handlebars.

I have added some aerobars (Pro Missile) alongside the Ergon GP5 grips for comfort and swapped out the flat pedals for a set of SPDs. I've also replaced the touring-classic but heavy Schwalbe Marathon tyres with a set of Continental Race Kings: an unorthodox choice for a road race, certainly, but I liked the feel of them better than any of the road tyres I could find in 26”, and who knows, maybe they'll help me out on the gravel parcours.

There’s no prize for heaviest bike as far as I’m aware, but I imagine this would be in contention at 15.5kg (just the bike, without bags or water). I'm hoping what it lacks in speed it will make up for in durability.

Key items of kit: My kit list is pretty standard (required items plus emergency bivvy + mat, basic layers for weather, first aid & repair kits), leaning towards the minimal in a probably futile attempt to compensate for how heavy the bike already is.

Aside from the bicycle itself, the least conventional item is probably the CrankTank4, which saves me from my least favourite cycling activity (reaching down for water bottles). It also serves as a reliable conversation starter when passers-by ask if it’s a petrol tank.

Frame material: Steel
Tyre width: 50mm+

Electronic shifting: No "
329134 dosyayı görüntüle

Yol, endurance ve gravel modelleri tercih edilirken @gmfaruk 'un bahsettiği gibi lastik olarak 30 ile 35mm arası tercihi oldukça fazla.
(link)

Ahmet Karaoğlan ve Ekrem Ekmekcigil 'in bisikletleri
329136 dosyayı görüntüle329137 dosyayı görüntüle
Bu yilin bisiklet listesini simdi gordum yukarda ekledim hemen. Ablanin bisikleti guzelmis.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Ben bu tarz amatör yarışlara belirli bir seviyenin üzerindeki sponsorların girmesini sevmiyorum.

Bu sefer yarı profesyonel yarışçılar ve profesyonel yarışçılar bu tarz yarışlara salça oluyorlar. sonrası malum, yarış amatör deli yarışı mantığını kaybedip sponsorların reklam tarlasına dönüşüyor.

Tabi tcr için çoktan o eşiği geçtik bile, bilinirliği artan çoğu yarış gibi tcr da reklam yarışına dönmeyebaşladı.

tour divide, trans blkan vs pek çok yarışın seyir zevki bu yüzden düştü.

Yanlış hatırlamıyorsam geçen sefer ahmet in bisikleti istanbul havalimanında unutulmuştu. birkaç gün sonra gelen bisikletin kutusunun yırtık bir şekilde teslim edilmesi, yırtılan kutudan bisiklet ayakkabılarının kaybolması ve bunun yarıştan hemen önce olması vs gibi stresli bir süreç başlamıştı.

Bu arada yarışın rekabeti ciddi seviyelere ulaşmış, kadroda eski tcr ya da başka dayanıklılık yarışlarını kazanan sağlam isimler var.
 
Yarisi takip etmek icin en iyi youtube kanali josh Ibbet. Eski veteran ve sampiyon gecen sene favorimdi yolun yarisinda sakatliktan dolayi cekildi. Eskisi kadar yaris kovalamiyo artik.
 
Forumdaki büyükler neden katılmıyor tam olarak bilemiyorum ama en büyük sebep maddiyata çıkacaktır.
Belki. Ama daha büyük sebepler var:
- buna katılacaksan tüm yılı buna adayacaksın. Sadece bunun için antrenman, plan ve hazırlık yapacaksın. Sonrasında da sezonu kapatırsın zaten.
- Gece gündüz bu şekilde sürmek performans artıran bir yükleme değil. Canına okuyan ve seni uzun süre devre dışı bırakan bir tecrübe.
- Makul sürede bitirebilmen için büyükçe yollardan gitmen lazım. Dağ tepe dolaşamazsın. Uzun ve sıkıcı yollar seni bekliyor. Arada parkurlar ve kontrol noktaları güzel yollara sokuyor ama çektiğin zahmete değecek kadar değil.
- Yukarıdaki sebeple çok da tehlikeli. Her an başına sağlam bir kaza gelebilir. Gece de sürüyorsan sonunda gül gibi bir uykusuzluk hastalığın olabilir. Günde 300kmyi sadece aydınlıkta sürecek babayiğit azdır.
-3 hafta ayırmak gerekiyor. Yıllık izinin tamamı veya çok büyük kısmı

Daha da var ama bizim gibiler için bunlar yeterli.
 
Profesyonel ve amatör kelimelerinin tanımı birbirine karışıyor bu tip organizasyonlarda. Ben şahsen kendimi tam bir amatör olarak görüyorum, başlangıç seviyede ekipmanım ve tecrübem var, yılda 3-4 bin km anca yaparım ya da yapmam. Haliyle bu yarış bana göre değil. Ama öte yandan profesyonel bisikletçi dediğin zaman TCR kovalayan bi takım falan yok, takımsız profesyonel sporcu da pek olmadığı için bu adamlar buralara gelmiyor. Yani bi Van der Poel veya Pogacar göremeyiz bu yarışlarda. O zaman da işte ister istemez yılda 15-20 bin kilometreleri rahat yapan, işi büyük oranda bisikletle veya sporla ilgili olan, sponsorları sayesinde ekonomik ihtiyaçlarını karşılayabilen kişilere kalıyor meydan. Şimdi bu yarış bir amatör yarışı mı yoksa profesyonel yarışı mı buyrun siz karar verin. Eminim bu yarış için aldığı sponsor desteği pek çok profesyonel sayılan bisikletçinin bireysel sponsor desteğine oranla çok daha fazla olan sporcular çoğunluktadır.

Ben bi 3 hafta yıllık izin kullanayım desem muhtemelen git bi daha gelme istediğin kadar izin yap derler bana :)
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve gmfaruk
(link) Daha yolun başındalar fırsat buldukça biraz daha ilerledikçe bakar duruma göre yazarım. Bana göre bu yarışta sonuncu olmak bile başarılı olmak demek bu parkuru bitirmek başlı başına bir sınav. Sadece vücudun değil zihninde sınırlarını görmeye sebep. daha önce forumdan katılanlardan birisi "2 Teker 1 Adam" dı, sponsor olarak da Accell firmasını bulmuşlardı. Hatta Aydan Çelik tasarımlı Carraro Manifesto modeline güncelleme yapmışlardı. Bir kaza geçirip yarışı bırakmak zorunda kalmışlardı.


274 cap numarası ile Ahmet en önde olmasa da bir hayli öne gelmiş durumda. 1.Görselde yeşil halka içerisinde. Kendisine en yakın favorim Lael biraz daha geride. Ahmet biraz daha arada köy yolu gibi bir yoldan seyrediyor.
1.JPG

2.Görseldeki yeşil halkada ise 283 cap numarası ile Ekrem, kırmızı halka içindeki kalabalık kısımda da 136 cap numarası ile Kübra ilerliyor. Tabi ben bunları yazana yerlerini bulana kadar sayfa güncellendi ve ilerlediler.
2.JPG
 
Abdullah Zeinab neden DNF görünüyor bilgisi olan var mı?

Ekran görüntüsü 2025-07-28 134251.png

Edit: Sanırım hastaymış. İlk gece daha da rahatsızlanmış ve yarıştan çekilmiş. İddialı isimlerdendi, talihsiz olmuş. (link)
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
(link) Daha yolun başındalar fırsat buldukça biraz daha ilerledikçe bakar duruma göre yazarım. Bana göre bu yarışta sonuncu olmak bile başarılı olmak demek bu parkuru bitirmek başlı başına bir sınav. Sadece vücudun değil zihninde sınırlarını görmeye sebep. daha önce forumdan katılanlardan birisi "2 Teker 1 Adam" dı, sponsor olarak da Accell firmasını bulmuşlardı. Hatta Aydan Çelik tasarımlı Carraro Manifesto modeline güncelleme yapmışlardı. Bir kaza geçirip yarışı bırakmak zorunda kalmışlardı.


274 cap numarası ile Ahmet en önde olmasa da bir hayli öne gelmiş durumda. 1.Görselde yeşil halka içerisinde. Kendisine en yakın favorim Lael biraz daha geride. Ahmet biraz daha arada köy yolu gibi bir yoldan seyrediyor.
329173 dosyayı görüntüle

2.Görseldeki yeşil halkada ise 283 cap numarası ile Ekrem, kırmızı halka içindeki kalabalık kısımda da 136 cap numarası ile Kübra ilerliyor. Tabi ben bunları yazana yerlerini bulana kadar sayfa güncellendi ve ilerlediler.
329174 dosyayı görüntüle
Aynı dönemse bizden 3 kişi vardı galiba yine o dönem, yok eğer değilse diğer kişiler bir sonraki yıl yarıştı.

Bir tanesi berk okyaydı, diğeri aydın bezdi galiba. aydın bez de kaza yapmıştı. ve yine hafızamda bir yanlışlık yoksa iki teker bir adamın yarıştığı sene turu kazanan kişinin tüm otel organizasyonları vs önceden ayarlanmıştı.

Kürsü için yarışan insan sayısı bitirmek için yarışan insan sayısından çok daha az.

Acaba rota uzamasına rağmen yeni rekor gelir mi bu sene?
 
...bitirmek için yarışan insan sayıs...
İşte ben de bunu anlamıyorum. Yarışa giriş için para vermek sadece verdikleri bir kaç ürüne para vermek gibi geliyor.
Canını dişine takıp en azından ilk 10'a girmeye çalışmak lazım diye düşünüyorum bu tür yarışlarda. Çok güçlü sporcular varsa da disiplinli bir şekilde hazırlanıp onları geçmeyi hedeflemek lazım.
Şu anki yaşam tarzım hiçbir yarışa hazırlanmam için bana zaman bırakmıyor. O yüzden de sadece sürüyorum. 😏
 
Canını dişine takıp en azından ilk 10'a girmeye çalışmak lazım diye düşünüyorum bu tür yarışlarda. Çok güçlü sporcular varsa da disiplinli bir şekilde hazırlanıp onları geçmeyi hedeflemek lazım.
Bence bitirip finiş görmek de çok güzel.
Senin girdiğin yarışa ben de katılırdım.Hedefim ''seni geçsem yeter'' olurdu.Allah bereket versin,forumda şanım yürürdü.6 sene Kumkısık Yokuşunda sana açtığım farkın ekmeğini yedim,ölesiye kadar da TCR anlatırdım.:koptum:
 
İşte ben de bunu anlamıyorum. Yarışa giriş için para vermek sadece verdikleri bir kaç ürüne para vermek gibi geliyor.
Canını dişine takıp en azından ilk 10'a girmeye çalışmak lazım diye düşünüyorum bu tür yarışlarda. Çok güçlü sporcular varsa da disiplinli bir şekilde hazırlanıp onları geçmeyi hedeflemek lazım.
Şu anki yaşam tarzım hiçbir yarışa hazırlanmam için bana zaman bırakmıyor. O yüzden de sadece sürüyorum. 😏
Yarış amatör ruhlu bir yarış olma aşamasını geçti. belki biraz abartıyor olabilirim fakat ciddi bir yetenek olmadıktan sonra kürsü görmek zor, yarışa giren çoğu kişi de kendini az çok tanıyor ve biraz da bu durumu kabulleniyor.

Rekabet artık sağlam boyutlarda hocam. hatta size bir örnek vereyim. bundan 5 - 7 sene önce bu tarz dayanıklılık yarışlarınının moda olmaya başladığı dönemdi, aslında biraz daha geriye gitmek gerek fakat konuyu bulandırmayayım.

O dönem kazanan bazı yarışmacılar hala tcr ya da bazı benzer etkinliklerde yarışıyorlar ve birkaç kişi hariç çoğu sönük kalıyor.

burada yarışacak kadar sağlam birisi olsam muhtemelen ben de bitirme odaklı takılırdım, bunun sebebi kürsü kovalamaktan çok rekabet olayına girmeyi sevmemekle ilgili.

Bazı insanlar rekabetten hoşlanmıyor, hele zorlu rekabetten hiç hoşlanmıyor. genellikle kendilerini kendilerine ispatlamak için katılıyorlar bu tarz insanlar.

kürsü için katılanlar baştan belli zaten.
 
Sadece bitirmek için girmek ve 3 hafta ayırmak yerine kendi başınıza muhteşem bir rota çıkarıp aslanlar gibi sürebilirsiniz. Böylece Avrupa'nın E5 tadındaki yolları yerine gerçekten güzel dağ geçitleri, gravel yolları ve muhteşem manzaralı ufacık yollarına dalarsınız.
Böyle organizasyonlara ne zaman girerdim: rota zaten çok çekiciyse veya yapıldığı coğrafya tek takılmak için daha riskliyse. Mesela Moğolistan, And dağları, Kanada gibi pantalon inikken yakalanacağınız çok fazla tehlike varsa böyle büyük bir grup ve organizasyonla olmak iyi olabilir.
Avrupanın ortasında bu tip avantajlara gerek yok. Hele bu sene İtalya baya ağırlıklı gördüğüm ki oranın ana yolları, aboov diyeyim ben size. Adamlar kendi milli bisikletçilerine vurup duruyorlar.
Kişisel görüşüm tabii.
 
Aynı dönemse bizden 3 kişi vardı galiba yine o dönem, yok eğer değilse diğer kişiler bir sonraki yıl yarıştı.

Bir tanesi berk okyaydı, diğeri aydın bezdi galiba. aydın bez de kaza yapmıştı. ve yine hafızamda bir yanlışlık yoksa iki teker bir adamın yarıştığı sene turu kazanan kişinin tüm otel organizasyonları vs önceden ayarlanmıştı.

Kürsü için yarışan insan sayısı bitirmek için yarışan insan sayısından çok daha az.

Acaba rota uzamasına rağmen yeni rekor gelir mi bu sene?
Aydın abi yarıştan sonra 2-3 gün hastanede serumluk olup bütün vücut değerleri alt üst olmuş diye aklımda kaldı.
geçen senenin birincisini canlı gördüm adam 4200 km yi 8 gün 23 saat küsur da geldi. ayakta duramıyordu kendini yere attı en sonda artık.
iki teker bir adam bisiklet işlerini saldı pilot oldu. yoksa kovalardı o daha.
 
Sadece bitirmek için girmek ve 3 hafta ayırmak yerine kendi başınıza muhteşem bir rota çıkarıp aslanlar gibi sürebilirsiniz. Böylece Avrupa'nın E5 tadındaki yolları yerine gerçekten güzel dağ geçitleri, gravel yolları ve muhteşem manzaralı ufacık yollarına dalarsınız.
Böyle organizasyonlara ne zaman girerdim: rota zaten çok çekiciyse veya yapıldığı coğrafya tek takılmak için daha riskliyse. Mesela Moğolistan, And dağları, Kanada gibi pantalon inikken yakalanacağınız çok fazla tehlike varsa böyle büyük bir grup ve organizasyonla olmak iyi olabilir.
Avrupanın ortasında bu tip avantajlara gerek yok. Hele bu sene İtalya baya ağırlıklı gördüğüm ki oranın ana yolları, aboov diyeyim ben size. Adamlar kendi milli bisikletçilerine vurup duruyorlar.
Kişisel görüşüm tabii.
Hay ağzınız bal yesin. Tam olarak anlatmaya çalıştığım bu işte. Güzergahı yönetim de belirlemiyor, kafanıza göre gidiyorsunuz.
Durum böyleyken niye para verip strese gireceğim? 😌
Bence bitirip finiş görmek de çok güzel.
Senin girdiğin yarışa ben de katılırdım.Hedefim ''seni geçsem yeter'' olurdu.Allah bereket versin,forumda şanım yürürdü.6 sene Kumkısık Yokuşunda sana açtığım farkın ekmeğini yedim,ölesiye kadar da TCR anlatırdım.:koptum:
Ben susayım şu görsel konuşsun. Siz ufak bir kalp sıkışması geçirmiştiniz o zaman söylediğimde. 😁
Screenshot_20220112-171545_Strava.jpg
Gerçi hazırlanıp çıksam ya da şimdi ki halimle çıkmış olsam daha iyi olurdu. 😏
...
Özür dilerim, konu TCR'ydi. Sayın @hamlet2006 yüzünden. 😅
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo ve Umur Bora
Yarış amatör ruhlu bir yarış olma aşamasını geçti. belki biraz abartıyor olabilirim fakat ciddi bir yetenek olmadıktan sonra kürsü görmek zor, yarışa giren çoğu kişi de kendini az çok tanıyor ve biraz da bu durumu kabulleniyor.

Rekabet artık sağlam boyutlarda hocam. hatta size bir örnek vereyim. bundan 5 - 7 sene önce bu tarz dayanıklılık yarışlarınının moda olmaya başladığı dönemdi, aslında biraz daha geriye gitmek gerek fakat konuyu bulandırmayayım.

O dönem kazanan bazı yarışmacılar hala tcr ya da bazı benzer etkinliklerde yarışıyorlar ve birkaç kişi hariç çoğu sönük kalıyor.

burada yarışacak kadar sağlam birisi olsam muhtemelen ben de bitirme odaklı takılırdım, bunun sebebi kürsü kovalamaktan çok rekabet olayına girmeyi sevmemekle ilgili.

Bazı insanlar rekabetten hoşlanmıyor, hele zorlu rekabetten hiç hoşlanmıyor. genellikle kendilerini kendilerine ispatlamak için katılıyorlar bu tarz insanlar.

kürsü için katılanlar baştan belli zaten.
hocam ben bu konu üstüne düşündüm. milletle konuştum vs.. en son facebook grubunda şu soruları toplu şekilde sordum:
"TCR 12 yılda nasıl değişti?
Gözlemleriniz neler?
Katılımcıların beklentileri ve özellikleri zamanla değişti mi?
TCR'yi yöneten ekip, etkinliğin ilk haline ne kadar aşina? Yöneticiler hala ilk edisyondakiyle aynı kişiler mi?
Mike Hall'dan önce ve sonra olarak ikiye ayırmak mümkün mü?
Belki 50 yıl sonra birileri TCR tarih kitabını yazacaktır. Bugüne kadarki önemli olayları anlamak istiyorum."

Mike Hall'un annesi şu yorumu yaptı:
"Mike hâlâ aramızda olsaydı, TCR'nin bugün bambaşka bir canavar olacağından eminim. Sürekli olarak doymak bilmez merakı ve insanları sınırlarının ötesine zorlama arzusuyla yeni konseptler ve yaklaşımlar deniyordu. Macerayı herkes için erişilebilir kılma tutkusundan doğan TCR'nin ilk günleri, sadelik, asgari kurallar ve öz güvene vurgu ile damgalanmıştı. Korkarım ki zamanla etkinlik bu temel ilkelerden sapmış ve Mike'ın temsil ettiği ham, dizginsiz ruhu kaybetmiştir ❤"
Genel olarak yarışın ana eksenini koruduğunu söyleyen de var Mike'dan sonra Anna Haslock(Mike Hall'un partneri) yarışı 2022 ye kadar idare etti. . geçen sene finishte eskiden istanbulda finishi görmüş kimse var mı diye kovaladım bulamadım. belki de tcr tdf nin 70-80 yılda yaşadığı dönüşümü şartların uygunluğuyla 10 sene de yakaladı.
Belki bi gün orijinal 3200 km remastered versiyonu yapılır o günleri anarız. bu konuyu gündeme getirmeye çalışıcam ama ne çıkar hiç bilmiyorum.
 
Son düzenleme:
Geri