tamamladım . 2 sene önce birlikte Akhisar 'a kadar gidebildiğimiz maceracı arkadaşım Kerim Babacan ' a 1 hafta öncesinde konuyu çıtlattım fakat olumlu bir cevap alamayınca turu tek tabanca yapmaya karar verdim .
Bir gece önceden 3 silme büyük tabak dometesli makarna ile sabaha karşı 250 gr helva yiyorum .
Yanıma çikolata , 1 ekmek arası peynir , kuru üzüm & kayısı alıyorum ve su alıyorum .
22 Ağustos sabah 07:00 vapuruyla Pendik 'ten Yalova ' ya geçerken Mehmet ve Hülya Sayar çifti ile tanışıyorum . Yalova ' da günübirlik tura gittiklerini söylüyorlar .
Aç değilim ama genede yolda durmayayım diye çeyrek ekmek yiyorum . Hoş beş muhabbetle 45 dakika hemen geçiveriyor ve vapur limana yanaşıyor .
Son hazırlıklarımıda yapıp vapurdan iniyorum .
Kerim belki seni karşılarım Bursa ' ya kadar sana eşlik ederim felan demişti , gözlerim aranıyor fakat bulamayınca pedala asılmaya başlıyorum .
Rüzgar yandan esiyor ne engelliyor beni nede yardımcı oluyor .
Gemlik aşağıda kaldı .
Bursa ' ya rahat iniyorum . Otobandan devam . Çikolata & Burn karışımını indiriyorum mideye .
Tabelaya bakın
Otoban çıkışı km saati 115 i gösterdiğinde ilk molamı alıyorum .
Arka cebimde bulunan ısınmış 1 adet Burn içeceği verip buz gibi 2 adet alıp , bol su içip 5 dak kadar gözlerimi dinlendirip yola devam ediyorum .
Bol titreşimli yola full konsantre olup km yi de 33 e fixleyip gaz kesmiyorum .
Susurluğa gelmeden 2 sene önce kahvaltı yaptığımız Şeker Fabrikası mevkiinde mola alıyorum . Yanıma aldığım 1 ekmek arası peynir ile bakkaldan aldığım 1 kutu kola , 1 ufak 1 duble çay , su ile karnımı doyuruyorum .
Saat 14:15 olmuş .
Yaklaşık 30 km sonra Susurluk ' tayım .
Balıkesir yol ayrımı .
Güneş sol taraftan sağa dogru geçti , ağaç gölgeleri işime yarıyor .
İniş zevkli ; yol akıyor , bisiklet akıyor , bende foto çekiyorum .
Yol boyunca kavun satıyorlar , canım çekiyor durmak geceye çok kalmak istemiyorum .
Akhisar ' a yaklaşık 80 km kala sağda bir çeşmede mola . Ayaklarımı yıkıyorum buzzz gibi su .

Saat 17:00 civarı .
Sen daha yorulmadınmı ?
Akhisar ' a 40 km kala yolda uzuuun mu uzuuun araba kuyruğu var . Yol çalışması zannediyorum .
Sol şeridi kapatıp asılıyorum . Kuyruk 5 km civarı var kesin . Merak ediyorum sonundaki çalışmayı .
Şuraya bakın . Yol çalışması esnasında tepedeki iş makinası kayalara daldırırken kepçeyi komple dağ taş yola inmiş ve kapalı yol .
Araçlar 3 saattir bekliyorlarmış .
Şansıma artık yolu nerdeyse boşaltmışlar . 10 - 15 dakika mola iyi geliyor . Görevliden rica ediyorum tamamen açılmasını beklemeden elime bisikleti alıp geçiyorum yığıntıların arasından .
Arkamdan tek tük araçlar geliyor karşıdan ise gelen hiç yok . Yaklaşık 10 km daha gittikten sonra karşı şeridin nerde olduğunu öğreniyorum . Bu saferde solda 5 km kuyruk .
Artık yol kenarındaki kavunlara dayanamıyorum , zaten suyumda bitti , güneş batmak üzereyken Akhisar ' dan önceki son tatlı rampada 500 liraya orta boy kavunu götürüp , dağdan gelen kaynak suyunu marataya doldurup devam .
Bugünde güneş batıyor .
Ve güneş battı gece gözlüklerini takıyorum .
Akhisar taaa ilerde .
Manisaya 20 km kala bir benzincide durup limonata , su , çay molası .
Km saatim 335 olmuş
Artık tanıdıklara haber verme zamanı .İzmir ' den Kuzenimi arıyorum . Çeşmealtı' ında olduklarını öğreniyorum . Annemi arıyorum geçen hafta Kuşadası ' ındalardı belki İzmir ' e dönmüşlerdir diye . Kardeşim Aydın ' a gitmiş eşiyle . Maalesef dönmemişler. Eşimi arıyorum . Manisa ' ya yaklaştığıma dair bilgileri geçiyorum .
Sonuç olarak İzmir ' de kalacak yer yok . Daha İzmir ' e gelmemişken eski bekar arkadaşlarıda şimdiden aramak istemiyorum .
Yolda hız yapamiyorum ön far yetersiz ayrıca yolda kötü .
Artık iyice karanlık oldu .
23:00 civarı Manisa ' dayım . Şehir çıkışında benziklikte mola alıyorum . Motorsikletle Çeşme ' ye giden benzin için durmuş olan gençlere beni Sabuncubeli ' ne kadar çekmeleri için ricada bulunuyorum
Olurdu olmazdı derken birtanesinin arkasına tutunarak yol almaya başlıyoruz , düzgün girmekte zorlanıyorum . İlk kırmızı ışıkta bırakıyorım onları . Bir kamyon gözüme kestiriyorum . Ona tutunuyorum yeşil yanınca birden öyle bir hızlanıyorki ondanda vazgeçiyorum .
Yokuşu sardırmaya başlıyorum hava serinliyor . Çıkıyorum , çıkıyorum . Çok yavaş ilerleyen güvenli bir kamyon denk geliyor ve kurtarıcım oluyor .
Sonrası İzmir / Bornova saat 00:45 . .İyi geldim buraya kadar . Hemen üniversiteden bekar arkadaşımı arıyorum . Tabii uyuyor , hal hatırdan sonra rahatsız etmek istemiyorum . Aklımdan kuzenim geçiyor , en kötü ihtimal onu ararım beni arabayla gelir alır diye düşünüyorum .
İşte İzmir / Alsancak .
Gözünü sevdiğim İzmir hala ayakta , sahilde devam . Hata edip Çeşme otobanına giriyorum , gişe sonrası bol yokuş var . Zifiri karanlık . Hemen solda aşağıda eski yol ışıl ışıl .
Suyumda bitti . Çık çık bitmeyecek sanki . Güzelbahçe sapağı