Scudo Sports

Şu an içinizden ne geçiyorsa yazın

biraz uzunca bir yazı olabilir, şimdiden kusura bakmayın. 2. dünya savaşından sonra galip devletlerin başkanları, çörçil, ruzvelt, sıtalin bir araya gelip bir karar alıyorlar. diktatörlükle yönetilen ülkelere yaptırım kararı ve gerekirse askeri müdahale ile, amerikanın o tarihten sonra sıksık başvurduğu demokrasiyi gerekirse zorla getirme hamlelerinin ilk teorisi söyleniyor. o zaman türkiye cumhuriyeti tek parti yönetiminde ve tek adam yönetimi var. birinci dünya savaşında ve sonrasında amerikan mandacısı ismet inönü, paralara kendi resmini bastırmış, batı müziğini zorla empoze etmeye çalışan, dahası arabesk müziğinin temellerini atan garip uygulamaları ile anadolunun tek efendisi durumunda.
ismet inönü durumdan vazife çıkarıyor ve ülkenin diktatörlükle yönetilmediğini, dilerlerse uzmanlar gönderip bunu yerinde gözlemleyebileceklerini özellikle savaşın büyük galibi amerikaya kereler kere söylüyor.

iki tane uzman gönderiyor amerika. bilin nereye? milli eğitim bakanlığına. amerika, bizi bitirmeye eğitim sistemimizden başlıyor. iyi-kötü bu ayrı bir tartışma konusudur ama köy enstitülerinin evvela içeriğini bozuyor ismet paşa ve ekibi. sonra da kapatılıyor köy enstitüleri. başlıyor milli eğitimde dejenerasyon. özel okulların sayısı artıyor. eğitimde fırsat eşitliği ortadan kalkıyor yavaş yavaş.

ben kendim yaşadığım süreç içerisinde, 1993 yılında iki basamaklı sınav sistemi ile eski sistemde üniversite sınavına girdim. bizden bir sene önce sanırım kredili sistem diye birşey çıktı. işte öğrenciler bu sistemde, 6 saatlik eğitim gününde diyelim 1-2. saatte okulda ders görecek, aradaki 2 saat boş ise öğrenciler güya kütüphaneye girecek kendini geliştirecek, okumalar ve çalışmalar yapacak, son iki saatten sonra evlere yada kütüphanelere dağılacaktı. planlandığı gibi olmadı, okulların çevresinde kafeler, bilardo ve oyun salonları türedi. öğrenciler boş zamanlarını bilardo oynayarak, vektör fiziğini uygulamalı öğrendiler, aralarından bir semih saygıner bu işi paraya çevirebildi diğerleri eridi gitti.

eğitim sistem 1946 yılı itibarıyle artık dikiş tutmamıştır. planlamasızdır. diyelim ki ülkenin öğretmen ihtiyacı var, özel okullar kaliteli öğretmenlere çok para vermek zorunda kaldı. hemen basınla milli eğitim elele verir, geleceğin meslekleri diye haberlerle öğretmenlik parlatılır. eğitim fakültesi sayısı arttırılır, 4 seneye kalmaz artık bir sürü öğretmen piyasaya sürülür. sayı artınca iş arayan öğretmenler fiyat kırar ve kölelik düzeni başlar. aynısı 5-6 yıldır yazılımcılar üzerinde oynanan bir oyun var. 8 sene önce kaliteli bir yazılımcıyı çalıştırmak pahalıya patlıyordu. geleceğin para eden meslekleri diye haberleri takip edin ne demek istediğimi anlarsınız. eğer bu aralar, gelecek 10 yılın meslekleri haberlerinde bazı meslekler parlatılıyorsa, o bölümleri okumanızı tavsiye etmem.

milli eğitim, planlama yaparak, ülkenin ihtiyacını, okudukları konuları seven öğrenciler yetiştirerek karşılar. özgür ve kendi ayakları üzerinde duran ülkelerde olması gereken budur.

Köy enstitüleri ilk kurulduğu haliyle açık olsa günümüzde çok daha farklı olurdu her şey. Bu arada öğrenim hayatım boyunca her sene bir şey değişti. Mesela ikinci sınıfa geçerken bölüm seçimi oluyordu (eşit ağırlık, yabancı dil, vs...) Yabancı dilim iyiydi, sınavlarda full çekiyordum ve o bölüm ile alakalı bir şey okumak istiyordum. Sevdiğim bir hocam anadolu öğretmen liselerinin öss'de ek puan aldığını ve benim düzgün bir bölüm kazanabilmem için 100 sorudan 97-98'ini doğru yapmam gerektiğini söyledi. Haliyle vazgeçtim. Eşit ağırlık okudum. Mezun olurken ne mi oldu dersiniz? :D O ek puan saçmalığı kalktı ve ben öylece kalakaldım. Eğitim sistemi denilen şey her sene değişmemeli. En azından bir nesil başladığı gibi bitirmeli. Bu kadar mantıksız bir düzen daha yok.
 
Scudo
Sistemin neresinde olduğunuza ve neresinden baktığınıza göre değişiyor bu değerlendirmeler. Çok küçük yaşından itibaren 'it gibi çalışmaktan başka hiç bi şansın yok' yükleniyor önce, en ufak başarısızlığında 'ailesine yükten başka bi işe yaramıyorsun' yükleniyor, neticede ya itaatkar bi beyaz yaka oluyorsun ya da vasıfsız embesiller sürüsüne katılıyorsun.

Sabah Anadolu sahilden Sancaktepe'ye giden yoldan geçtim, o yol kenarındaki çöpler, cam kırıkları, pislik inanılır gibi değil. Bahsettiğim embesiller sağolsun, gelir seviyesinden bağımsız bir şekilde bulundukları ortamı bok içinde bırakmaktan imtina etmiyorken itaatkar bir beyaz yaka olarak enerji içeceğimin çöpünü atacak çöp bulamadığım için taytımın bacak kısmına sokup eve taşıyorum işte ben de..
 
Köy enstitüleri ilk kurulduğu haliyle açık olsa günümüzde çok daha farklı olurdu her şey. Bu arada öğrenim hayatım boyunca her sene bir şey değişti. Mesela ikinci sınıfa geçerken bölüm seçimi oluyordu (eşit ağırlık, yabancı dil, vs...) Yabancı dilim iyiydi, sınavlarda full çekiyordum ve o bölüm ile alakalı bir şey okumak istiyordum. Sevdiğim bir hocam anadolu öğretmen liselerinin öss'de ek puan aldığını ve benim düzgün bir bölüm kazanabilmem için 100 sorudan 97-98'ini doğru yapmam gerektiğini söyledi. Haliyle vazgeçtim. Eşit ağırlık okudum. Mezun olurken ne mi oldu dersiniz? :D O ek puan saçmalığı kalktı ve ben öylece kalakaldım. Eğitim sistemi denilen şey her sene değişmemeli. En azından bir nesil başladığı gibi bitirmeli. Bu kadar mantıksız bir düzen daha yok.
izmir fen lisesinde okudum. 2. sene ayrıldım. bizleri cezalandırmak için orta öğretim başarı puanı diye bir uyanıklığın mağduruyuz. bizim dönemde 96 kişiden 24 ayrıldı o sene ifl 72 mezun verdi. bir iki sene sonra verdiği mezun sayısı 20 ila 25 lere kadar düştü. sebebi de fen liselerinde eğitim iyiymiş, mezunları yüksek puan alıyormuş, diğer okul mezunlarına haksızlık oluyormuş vs.
bir ağacı 3 günde kesmek için, 72 saatte özetle; 70 saat baltanı bilersin, iş iki saatte biter. bizde ise o ağacı 3 ayda kesemezler ama bu arada da orman yakılır. garip bir plansızlık örneği.
 
  • Beğen
Tepkiler: ErzincanLee
@P1n0ky0 , tarih bilginiz kadar güzel Türkçemiz için de aynı duyarlılığı gösterseydiniz keşke...
 
Aile nedir?
Aile; "Toplumun en temel yapı taşıdır."
 
Eğitim sistemindeki saçmalık yüzünden lisede bir senesini kaybetmiş biriyim. Liselerin 3 yıldan 4 yıla geçiş yapma aşamasına denk gelmiştim. Hocalar ikinci dönem geldi. Kitaplar ondan da sonra. Anadolu lisesi kazanmıştım. O sene doğru düzgün ders işlenmediği halde sınıfta kaldım. Yalnız da değildim. 300 kişilik okulda 200 kişi benimle birlikte tekrar etti. Okul bittikten sonra da ilk sene istediğim bölümü kazanamadım. Ikinci sene ise kazanıp yerleştim. Okula başladığım ilk zamanlar iş hayatında sıkıntı olacak bir bölüm seçtiğimi farkettim. Ama artık çok geç diyerek bitirdim okulu. 4 sene sonra mezun olduğumda nur topu gibi bir işsiz oldum 😀 Şuan başka sektörde bir iş yapıyorum. Yaptığım işin temelini yine okulda öğrendim ama eğitim setleri, youtube vs kendi kendimi yetiştirdim. Şuan fena bir durumda değilim. Biraz karışık anlattım ama varmak istediğim sonuç şu. Gerçekten belli bir hedefe odaklanıp zamanı geçirmek de problem. Iki sene önce mezun olmuş olsam belki ev alacak maddi duruma hazır olacaktım. Şimdi ise ipin ucu kaçtı.

İstediğin bölüm ne tam olarak bilmiyorum ama dgs ile geçiş imkanlarına da bakabilirsin. 2 yıllıktan 4 yıllığa geçiş össde istediğin bölümü kazanmaktan daha kolay bence. Tabii bu benim görüşüm. İyice tart, ölç ve öyle harekete geç.
Demek ki sadece bizim donemimizde yasanan bir bozukluk degil, Turkiye Cumhuriyeti kurulduktan kisa bir sure sonra baslayan bir bozukluk bu(@P1n0ky0'nun da dedigi gibi).

Bir milletin yikilmasi icin once genclerinden dolayisiyla egitim sisteminden ise baslamak gerektigine inanirim. Yillar gectikce egitimsiz insanlar basa gececek ve felaket gerceklesecek. Dusunmeyi bilmeyen insanlara bazi seyleri cok kolay yedirip aklina girebilirsin. Akilsiz toplumlari esir almak cok kolay olmustur, tarihte yasananlar bizlere bunu gostermistir. Biz suanda bunu yasiyoruz. Belki de yikimin sonlarina yaklasiyoruz. Okullardaki egitimin hicbir niteligi kalmadigi gibi o niletiksiz egitimden cikan cocuklar da bir ise yaramiyor. Arada direnip bir seyler basarabilenler ise Turkiye'de barinamayacagini anlayip yurtdisi ulkelerine goc ediyor, zaten sahip de cikilmiyor.(orn. "Giderlerse gitsinler!)

Gonlumde yillardir Tip fakultesi yatar. Nokta atisi olarak soylemem gerekirse Hacettepe Tip. Hedefim hala ilk gunku kadar taze. Bu sene dise dokunur bir siralama yapmis olmama ragmen tutturamadim. Elimden gelenin tamami bu degil. Gecen senelerden ders alip eksiklerimi kapatmayi planliyorum cunku ben bu sinavi yapabiliyorum. Yapabilecegimin en iyisinin bu olduguna inansam birakirim bir yer yazip giderdim. Alternatifler onerdiginiz icin tesekkur ederim. Bir sene daha batakliktayiz :)
 
2000 li yıllardan beri kurum içi yada genel sınavların hepsinin soruları çalınmış. Eğitim sistemi ne ola ki.
 
2000 li yıllardan beri kurum içi yada genel sınavların hepsinin soruları çalınmış. Eğitim sistemi ne ola ki.
O da ayrı bir durum. Ya ilk sınavımda ya da ikinci sınavımda gazetelere bile çıkmıştı şifre vakası. Ama sınavı iptal etmediler. Böyle bir haksızlık ben başka bir yerde görmedim.
 
  • Beğen
Tepkiler: M.İhsan ve Atasoy
Öğle yemeğinde karışık kızartma menüsü nedir arkadaş ...
Aç kaldık ya :/
 
  • Hahaha
Tepkiler: necmeddin
İş çıkışı yaklaşıyor. Bisiklet ve kıtafetlerim hazır ama ben değilim. Yorgunluk ve yılgınlık yine beni sürüşten edecek gibi.
 
  • İnanılmaz
Tepkiler: necmeddin
Makarna yemiyorum
Kızartma yemiyorum
şerbetli tatlı yemiyorum
az çorba içtim, salata yoğurt. Bugün bu şekilde oldu bakalım.
Sağlık açısından mı yemiyorsunuz yoksa sevmiyor musunuz?
 
Sağlık açısından mı yemiyorsunuz yoksa sevmiyor musunuz?
Makarna sevmiyorum.
Kızartma aşırı yağlı olduğu için yiyemiyorum midem yanıyor. Ama genelde yemem yiyecek olursam airfrey da yapıyorum.
Şerbetli tatlı yemiyorum ( baklava dahil ) sütlü tatlı her türlü gömerim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Jawerbone
O da ayrı bir durum. Ya ilk sınavımda ya da ikinci sınavımda gazetelere bile çıkmıştı şifre vakası. Ama sınavı iptal etmediler. Böyle bir haksızlık ben başka bir yerde görmedim.
Sanirim 2011 yks idi. Sinava hazirlik surecinde sinavin fotokopisini cikartip cozmustum. Kopya oldugunu bilmiyordum ama matematik testinde cok garip bir sey kesfetmistim. Siklarda en yuksek degerin bir sagindaki dogru cevap oluyordu. Daha sonradan ogrendim ki kopya cekilmis. Ne desek bos.
 
  • Beğen
Tepkiler: -Deniz-
Sanirim 2011 yks idi. Sinava hazirlik surecinde sinavin fotokopisini cikartip cozmustum. Kopya oldugunu bilmiyordum ama matematik testinde cok garip bir sey kesfetmistim. Siklarda en yuksek degerin bir sagindaki dogru cevap oluyordu. Daha sonradan ogrendim ki kopya cekilmis. Ne desek bos.
Fetö metreyi icad edip TSK daki fetöcüleri keklik gibi avlayan , Libya ile anlaşma yaparak mavi vatan ı genişleten Amiral Cihat YAĞCI Boynuna kemer bağlananlar tarafından istifaya zorlandı bu ülkede
 
@P1n0ky0 , tarih bilginiz kadar güzel Türkçemiz için de aynı duyarlılığı gösterseydiniz keşke...
Telefondan yazınca epey zor oluyor.
Demek ki sadece bizim donemimizde yasanan bir bozukluk degil, Turkiye Cumhuriyeti kurulduktan kisa bir sure sonra baslayan bir bozukluk bu(@P1n0ky0'nun da dedigi gibi).

Bir milletin yikilmasi icin once genclerinden dolayisiyla egitim sisteminden ise baslamak gerektigine inanirim. Yillar gectikce egitimsiz insanlar basa gececek ve felaket gerceklesecek. Dusunmeyi bilmeyen insanlara bazi seyleri cok kolay yedirip aklina girebilirsin. Akilsiz toplumlari esir almak cok kolay olmustur, tarihte yasananlar bizlere bunu gostermistir. Biz suanda bunu yasiyoruz. Belki de yikimin sonlarina yaklasiyoruz. Okullardaki egitimin hicbir niteligi kalmadigi gibi o niletiksiz egitimden cikan cocuklar da bir ise yaramiyor. Arada direnip bir seyler basarabilenler ise Turkiye'de barinamayacagini anlayip yurtdisi ulkelerine goc ediyor, zaten sahip de cikilmiyor.(orn. "Giderlerse gitsinler!)

Gonlumde yillardir Tip fakultesi yatar. Nokta atisi olarak soylemem gerekirse Hacettepe Tip. Hedefim hala ilk gunku kadar taze. Bu sene dise dokunur bir siralama yapmis olmama ragmen tutturamadim. Elimden gelenin tamami bu degil. Gecen senelerden ders alip eksiklerimi kapatmayi planliyorum cunku ben bu sinavi yapabiliyorum. Yapabilecegimin en iyisinin bu olduguna inansam birakirim bir yer yazip giderdim. Alternatifler onerdiginiz icin tesekkur ederim. Bir sene daha batakliktayiz :)
Babamı, kayseri mezunu bir doktor ameliyat etti. İnanının işinde dünyada sayılı. Hacettepe evet bir ekoldür ama amaç iyi bir doktor olmaksa o cevher sizde varsa, vakit kaybetmeyin. Kaybedeceğiniz bir yıl, yardım edemeyeceğiniz onlarca hasta demek.
 
Geri