Derya AKYILDIZ
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 17 Ocak 2006
- Mesaj
- 1.532
- Tepki
- 1.634
- Şehir
- Ataşehir
http://www.donusumkonagi.net/admin/makale/01(32).jpg
Sosyal aktivitelerde kendinizi çok mu rahatsız hissediyorsunuz? İnsanların
arasında konuşurken sanki nefesiniz mi kesiliyor? Belki de siz de sosyal fobiye
sahip olan onca insandan birisinizdir...
Evet, doğru. Yalnız değilsiniz. Sizin yaşadığınız zorlukların aynılarını yaşayan
çok fazla insan var. Sosyal fobi nedeniyle zorluk çekenler, diğer insanların
yanında -bu insanlar tanıdıkları kişiler bile olsa- inanılmaz derecede
heyecanlanırlar. Sosyal ortam ya da aktivite fark etmeksizin her türlü sosyal
oluşumda bu belirtilerle savaşmak zorunda kalırlar. Hayatları boyunca iki kişiyi
geçmeyen sosyal grupların arasında zaman geçirirler. Hatta çoğu sosyal fobiye
sahip olan kişi bırakın iki kişiyi, hayatları boyunca sadece tek başlarına
yaşayabilecekleri bir yaşam kurarlar kendilerine. Bu hayatın içerisine de kimseyi
dahil etmezler.
Bu rahatsızlık yüzünden milyonlarca insan acı çekse de çoğu sosyal fobik
yaşadıkları bu zor hayatı sadece kendilerinin yaşadığını, onlar gibi kimsenin
olmadığını düşünürler. Bu yüzden içlerinde büyük bir aidiyetsizlik duygusu
vardır. Hayatın onların dahil olmadığı bölümleri onlara sanki başka bir
dünyaymış gibi gelir. Bu tür soyutlanmalar nedeniyle çoğu zaman sosyal
fobinin belirtileri depresyonun ve stresinkiler ile karıştırılır. Halbuki sosyal fobiye
zaten depresyon eşlik edebilir.
Sosyal fobikler özel hayatlarını idare edemedikleri gibi işlerini de idare etmekte
güçlük çekerler. Çünkü onlar için diğer insanlar ile iletişim kurmak çok zordur.
Aşırı derecede hassas olurlar ve olumsuz eleştirileri asla kaldıramazlar.
Kendilerini sürekli aşağılanmış hissederler ve diğer insanlar tarafından sürekli
izleniyormuş hissine kapılırlar.
Çoçuklar ve ergenlerde sosyal fobinin ilk belirtisi okuldan kaçmak ve okula
gitme düşüncesinden uzaklaşmayı istemek olabilir. (Ancak tabii ki diğer
belirtilerin de çocuk ya da ergende gözlemlenmesi gerekir.) Bu tür gençler
kolay kolay arkadaş edinemezler. Oldukça utangaç olurlar ve insanların ilgisini
çekmekten, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınırlar.
Sosyal fobikler sürekli kaygı içerisinde oldukları için panik ataklar geçirebilir ya
da obsesif-kompulsif hastalığının belirtilerini göstermeye başlayabilirler. Sosyal
fobinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerle kıyaslandığında daha fazladır; ancak
bu farkın şu an için bilimsel bir açıklaması ya da nedeni bulunmamakta.
Hastalığın temel nedeni olarak ise beyindeki serotonin hormonunun dengesiz
yayılımı kabul edilmekte.
Psikolojik rahatsızlıkların çoğunda olduğu gibi sosyal fobide de ilaç+psiko-terapi
önerilmekte. Özellikle kognitif terapi sayesinde hastalar, korkularını ve
endişelerini daha kolay yeniyorlar.
Sosyal fobik olup da kendisini yalnız hissedenler ilk önce bu duygudan
kurtulmalı. Yalnız değilsiniz; bu hastaığı yenmek için sizin gibi milyonlarca insan
çözümler arıyor. O yüzden bir uzmana başvurun; çoğu hasta gibi siz de uygun
tedavi yöntemleriyle sorunlarınızı aşabilirsiniz.
Dönüşüm Konağı
Sosyal aktivitelerde kendinizi çok mu rahatsız hissediyorsunuz? İnsanların
arasında konuşurken sanki nefesiniz mi kesiliyor? Belki de siz de sosyal fobiye
sahip olan onca insandan birisinizdir...
Evet, doğru. Yalnız değilsiniz. Sizin yaşadığınız zorlukların aynılarını yaşayan
çok fazla insan var. Sosyal fobi nedeniyle zorluk çekenler, diğer insanların
yanında -bu insanlar tanıdıkları kişiler bile olsa- inanılmaz derecede
heyecanlanırlar. Sosyal ortam ya da aktivite fark etmeksizin her türlü sosyal
oluşumda bu belirtilerle savaşmak zorunda kalırlar. Hayatları boyunca iki kişiyi
geçmeyen sosyal grupların arasında zaman geçirirler. Hatta çoğu sosyal fobiye
sahip olan kişi bırakın iki kişiyi, hayatları boyunca sadece tek başlarına
yaşayabilecekleri bir yaşam kurarlar kendilerine. Bu hayatın içerisine de kimseyi
dahil etmezler.
Bu rahatsızlık yüzünden milyonlarca insan acı çekse de çoğu sosyal fobik
yaşadıkları bu zor hayatı sadece kendilerinin yaşadığını, onlar gibi kimsenin
olmadığını düşünürler. Bu yüzden içlerinde büyük bir aidiyetsizlik duygusu
vardır. Hayatın onların dahil olmadığı bölümleri onlara sanki başka bir
dünyaymış gibi gelir. Bu tür soyutlanmalar nedeniyle çoğu zaman sosyal
fobinin belirtileri depresyonun ve stresinkiler ile karıştırılır. Halbuki sosyal fobiye
zaten depresyon eşlik edebilir.
Sosyal fobikler özel hayatlarını idare edemedikleri gibi işlerini de idare etmekte
güçlük çekerler. Çünkü onlar için diğer insanlar ile iletişim kurmak çok zordur.
Aşırı derecede hassas olurlar ve olumsuz eleştirileri asla kaldıramazlar.
Kendilerini sürekli aşağılanmış hissederler ve diğer insanlar tarafından sürekli
izleniyormuş hissine kapılırlar.
Çoçuklar ve ergenlerde sosyal fobinin ilk belirtisi okuldan kaçmak ve okula
gitme düşüncesinden uzaklaşmayı istemek olabilir. (Ancak tabii ki diğer
belirtilerin de çocuk ya da ergende gözlemlenmesi gerekir.) Bu tür gençler
kolay kolay arkadaş edinemezler. Oldukça utangaç olurlar ve insanların ilgisini
çekmekten, insanlarla iletişim kurmaktan kaçınırlar.
Sosyal fobikler sürekli kaygı içerisinde oldukları için panik ataklar geçirebilir ya
da obsesif-kompulsif hastalığının belirtilerini göstermeye başlayabilirler. Sosyal
fobinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerle kıyaslandığında daha fazladır; ancak
bu farkın şu an için bilimsel bir açıklaması ya da nedeni bulunmamakta.
Hastalığın temel nedeni olarak ise beyindeki serotonin hormonunun dengesiz
yayılımı kabul edilmekte.
Psikolojik rahatsızlıkların çoğunda olduğu gibi sosyal fobide de ilaç+psiko-terapi
önerilmekte. Özellikle kognitif terapi sayesinde hastalar, korkularını ve
endişelerini daha kolay yeniyorlar.
Sosyal fobik olup da kendisini yalnız hissedenler ilk önce bu duygudan
kurtulmalı. Yalnız değilsiniz; bu hastaığı yenmek için sizin gibi milyonlarca insan
çözümler arıyor. O yüzden bir uzmana başvurun; çoğu hasta gibi siz de uygun
tedavi yöntemleriyle sorunlarınızı aşabilirsiniz.
Dönüşüm Konağı


