Hayvanlara canlı gözü ile bakmıyorsanız, onların yaşam hakkını kutsal görmüyorsanız, bu hakka saygı duymuyorsanız , karşılıksız sevgiden bihaberseniz ,hayvan sözcüğünün içeriğinde hiç bir yücelik hissetmiyorsanız , onları sadece et, süt, oyuncak, baş belası , bisiklet kovalayacısı olarak görüyorsanız size anlatılacak çok bir şey de yok, Allah ıslah etsin.En iyisimi siz bari gölge etmeyin , kimse sizden başka ihsan da beklemiyor zaten.
Ama ben çözümün ortağı olacağım derseniz yapılacak birşeyler var.Bu özverili süreç de herkese göre değil.Ama yine de yapabileceğiniz şeyler de var:
-Her ilde sokak hayvanları rehabilitasyon merkezleri bulunuyor.Yapmanız gereken mahallenizdeki köpeklerin kısırlaştırılması için bu merkezleri aramak.Gelip kısırlaştırıyorlar mı , kesinlikle evet.Alın size populasyon kontrolü.Hiçbir şehirdeki veterinerlik işleri öyle hayvansever insanlardan filan oluşmaz, Türkiye'deki birçok kamu görevlisine benzer şekilde işlerini isteksiz ve zoraki yaparlar.Yani siz demeden kimse gelip de köpekleri ve kedileri gelip de kısırlaştırmaz.Ama siz kayıt açtırırsanız işin rengi değişir.Bilirler ki bir kitle var bir talep var biz bunları kısırlaştıralım demek zorunda kalırlar.
-İl ve ilçelerdeki veterinerlik işlerinin telefon numaralarını telefonlarınıza eklerseniz güzel olur.Herhangi bir anda kaza geçiren ya da hastalanan bir hayvancağızı gördüğünüzde ararsanız hemen geliyorlar.
-Ayrıca hayvanseverlere destek vermiyorsanız bile köstek olmayın.Şunu bilin ki kısırlaştırmaya yaparak populasyonu kontrol altına tutuyorlar,uzun vadede çok yararlı oluyor. Birkaç abla ile koordineli çalışarak bizim mahalleyi kontrol altına aldık.Ayrıca köpekler kısırlaştırıldıklarında agresiflikleri çok çok azalmış oluyor.Belli bölgelerde besleme yaptıklarından en azından şunu biliyorsunuz bu bölgede o ağabey ya da abla köpek besliyor, bu bölgede dikkatli olayım.Besleme yapılmayan bölgelerin rahat olduğunu anlayabiliyorsunuz.
Bu hayvanseverlik olgusu sadece sevmekle açıklanacak bir şey de değil.Bu biraz sorumluluk duyma ile de ilgili.Ben de sokaklarda onlarca hayvanla yaşamaktan nefret ediyorum; ancak hayvancıkların aç susuz, hastalıklar içinde ölmelerinden daha çok nefret ediyorum.
Bu işi ucuz sananlar olabilir, birçok şeyi maddiyatla ölçenler için bu örneği veriyorum:Bugüne kadar demiyorum her sene bir Bianchi Aria Disc alabilecek kadar para harcıyorum.Ben bilmiyor muyum , en güzel bisikletlere binmesini.Ama reklamda dediği gibi olmasa da olur diyebiliyorum.
Ama kimseye de kızmıyorum doğadaki herşey maksimum düzensizlik eğilimindedir.Yani oturtuğunuz yerden ahkam kesmek , taşın altına el koymamak, kolay yoldan bunlar itlaf edilmeliler demek maximum düzensizlik eğiliminin sonucudur , doğanın kuralıdır.Ama karşısını diyebilmek insanda şunları ister:
Güç
Özveri
Tecrübe ister.Anladınız siz.
