@Ahmet Bilge Kaan AKIN
Enteresan biçimde evrimleşen argümanlarınla beni hiç şaşırtmadın tabii ki... "üstün ırk çabası", "insanları uyutma potansiyeli", vs gibi kendinden menkul çıkarımlar...
Merak ediyorsan yazayım...
Ne Cansen kadar rijit, ne de Baykam kadar melankolik bakmıyorum meseleye...bunu daha önce defalarca yazdım. Ama ortadaki ciddi sosyal problemin varlığını öncelikle kabul edip, bunu aşacak mekanizmaları sorguluyorum. Konu siz hayvan sevicilerin ajitasyonlarından çok daha derin bir totolojiyi zorunlu kılıyor çünkü...öncelikle her önermenizin doğru sonuç verdiği yanılgısından kurtulmanız gerek. Mesela klasik argümanınız "köpeklerin insanlar tarafından tecavüze uğrama olasılığının, insanların köpekler tarafından ısırılma olasılığından yüksek olduğu" yanılgısında olduğu gibi...yine yukarıda aynı polemikte tepinmişsiniz klan arkadaşlarınızla...
Cansen kadar rijit değilim dedim ama şu sözlerine katılmamak mümkün mü?
"Türkiye'de adeta “köpeği kutsallaştıran” yeni bir din oluşmuştu. Nadiren tek dolaşan sokak köpekleri, birlikten kuvvet doğar inancıyla, eskiden “it sürüsü” denilen formatta çeteler oluşturup, mahalleleri kendi aralarında bölüştüler. Sokak köpekli yaşam tarzı “yeni normal” oldu. Vay karşı çıkana!"
Aynen öyle, vay karşı çıkana! Ne faşistliğimiz kalıyor, ne acımasızlığımız, ne vicdansızlığımız, ne mantıksızlığımız, ne vs. vs... bir de üstüne beni çocuk yetiştirememekle itham ettiğin bilgisizliğinde!!!...geçen sefer üzerinde pek durmadım ama yine aile konusunu ısıttığın için yazayım madem...
Bak bu benim oğlum,
Şu anda Kanada'da yaşıyor ve evde hayvanlarla iç içe. Türkiye'deyken de onu hem hayvan hem de insan sevgisiyle büyüttük.
Tüm canlılara karşı sevgi ve merhamet duyguları aşıladık...
Bunu gözlerinde okuyabiliyor musun?
Farkımız şu ki, bulunduğu medeni ülkede, sokaklarda başıboş hayvanların saldırısına uğrayacağı korkusu taşımadan yaşayabiliyor. Benim de tek derdim ve tek beklentim budur. Bunu neden anlamak istemiyorsunuz arkadaşım? Çok masum bir talepte bulunuyorum. Sahipsiz ve başıboş hayvanlarla (özellikle köpeklerle) bir arada yaşamak istemiyorum...ayrıca iddia ettiğinizin aksine, şehir ortamının hiç bir zaman köpeklerin doğal yaşam alanı olmadığını düşünüyor ve savunuyorum. Siz istediğiniz kadar bunun tersini dikte etmeye çalışsanız da bu derin sosyal problemi ajite etmekten başka bir işe yaramıyor...
Bak sana ve senin gibi düşünen hayvan sevicilere ne diyeceğim...
Bir insanoğlu yaşamı boyunca ortalama 1-3 yavruya sahip oluyorken, köpekler her yıl bunun 3 katı yavruluyor. Ve sokaklar her yeri işgal eden köpek sürüleri ile doluyor. Siz istediğiniz kadar kısırlaştırın, aradan kaçan 1-2 köpek bir yıl içinde yine aynı popülasyona ulaşıyor. Bu problem sürdürülebilir bir problem değil... önünde sonunda bu durum tahammül sınırlarını aşacak ve siz beğenseniz de, beğenmeseniz de, isteseniz de istemeseniz de, bu ülkede sokak hayvanlarının toplu itlafına varacak önlemler alınmak zorunda kalınacak. Ömrümüz yeter ise, bu mesajı bana hatırlatırsınız...
Ben de diyorum ki, bu sınıra ulaşmadan gerekli önlemleri alalım ve meseleye melankolik bakmaktan vazgeçelim...
Ne cevap alacağımı bile bile bu kadar yazdığıma da inanamıyorum ya, o da ayrı...
