Scudo Sports

Siz-Sen meselesi

Ben 80'li yıllarda Ankara'da öğrenci olduğum için "Hocam" hitabının çıkışına tanıklık ettim.Sonraki kuşaklar konuyu kendi meşrebinde yorumlamış...
O dönem ayakta kalan son Balkan Sosyalist rejim olan Arnavutluk'un lideri Enver Hoca o dönem bir ikondu...
 
Scudo
Kimse söylemeye cesaret edememiş ama tam ifşaata inanan ve kelimelerin söz konusu olduğu yerde düsturlu ama destursuz bir dilbilimci olarak araya girmem lazım. Doğru tahmin ettiniz: "y ...m" dan söz ediyorum. İlk duyduğumda küfür gibi gelmişti. Şimdi komik geliyor ve bu hitabın aslında neden "sevgi dolu" olduğunu anlıyorum. "Gözüm" ün köprüaltı versiyonu.
 
Kimse söylemeye cesaret edememiş ama tam ifşaata inanan ve kelimelerin söz konusu olduğu yerde düsturlu ama destursuz bir dilbilimci olarak araya girmem lazım. Doğru tahmin ettiniz: "y ...m" dan söz ediyorum. İlk duyduğumda küfür gibi gelmişti. Şimdi komik geliyor ve bu hitabın aslında neden "sevgi dolu" olduğunu anlıyorum. "Gözüm" ün köprüaltı versiyonu.

Bunun bir ileri seviyesi de (link) kelimesidir. Severek kullanırım :komik: Saygılar.
 
Doğru tahmin ettiniz: "y ...m" dan söz ediyorum. İlk duyduğumda küfür gibi gelmişti. Şimdi komik geliyor ve bu hitabın aslında neden "sevgi dolu" olduğunu anlıyorum.

Uzakyol gemi kaptanlığı yapan bir arkadaşım var. Damat bakanın "Dolarla mı maaş alıyorsun?" sorusuna evet yanıtı verenlerden. 6 ay seferde, 6 ay karada. Seferde olmadığı zamanlarda da para harcamayı, çevresine yedirip içirmeyi sever; eli açıktır.

İşte bu arkadaşımın demirbaş bir de yancısı var. Sürekli beraber takılırlar ve hesapları da her daim kaptan öder. Bu yancıya seslenirken sürekli "y....m" sözcüğünü kullanıyor arkadaşım. Yancımız pek bozuntuya vermese de, bu hitaptan epey rahatsız olduğu belliydi.

Bir gün artık dayanamamış, bizim kaptana sitem etmiş: "Abi bana öyle seslenme, güceniyorum vallahi!" diye. Kaptanımız da çekmiş bunu kenara, demiş ki:

"Oğlum ben sana neden "y....m" diyorum? Bir düşün. Bir erkeğin en değerli varlığı nedir? Evet bildin! İşte seni çok sevdiğim, sana çok değer verdiğim için sana "y...m" diyorum!"

Bu izahati duyduktan sonra yancımızın halet-i ruhiyesi tamamen değişti. Artık her "y...m" işittiğinde yüzünde gülücükler açmaya başladı :)
 
...Doğru tahmin ettiniz: "y ...m" dan söz ediyorum...

Askerde o ve benzerleri noktalama işareti yerine kullanılıyordu. Bazısı vurgusuna göre samimiyet belirteci de olabiliyordu ama burada vurgu farklarını tarif etmek imkansız.
 
Askerde o ve benzerleri noktalama işareti yerine kullanılıyordu. Bazısı vurgusuna göre samimiyet belirteci de olabiliyordu ama burada vurgu farklarını tarif etmek imkansız.
Mesela ortadaki "r" harfini baskın ve uzun söylerseniz, alaycı da olabiliyor.
 
Ben son dönemde cerrrammm diyorum. Yeni çıktı ve seviliyor
 
  • Hahaha
Tepkiler: specific
Türkçemizin güzel bir kelimesidir; Siz. O yüzden şahsen henüz tanışmadığım insanlara kullanmaya özen gösteririm. İngilizcede yok mesela. İsveç'te yıllar önce çocukların büyüklerine hitapta kullanmamaları için kaldırıldığını okumuştum.

İngilizcede yok, Fransızca da sen siz ayrımı var. toi (sen) vous (siz)

Fakat Fransızcada sen siz 'den daha önemli bir ayrıntı var. Tanımadığınız birine birşey söylerken konuşmaya muhakkak bonjour (iyi günler) ile başlamak gerekiyor.
 
(Babaa) diye hitap şekli olmaz. Sevmiyorum.
 
İngilizcede yok, Fransızca da sen siz ayrımı var. toi (sen) vous (siz)

Fakat Fransızcada sen siz 'den daha önemli bir ayrıntı var. Tanımadığınız birine birşey söylerken konuşmaya muhakkak bonjour (iyi günler) ile başlamak gerekiyor.
o bizde de var de uyan az
 
İngilizcede yok, Fransızca da sen siz ayrımı var. toi (sen) vous (siz)

Fakat Fransızcada sen siz 'den daha önemli bir ayrıntı var. Tanımadığınız birine birşey söylerken konuşmaya muhakkak bonjour (iyi günler) ile başlamak gerekiyor.
Söze öyle başlamazsanız pek dikkate almıyorlar.😅
 
  • Beğen
Tepkiler: Scott_Bisikletli
Tanismiyor oldugum, yeni tanistigim ve samimiyetimin olmadigi kisilere "siz" diye hitap ediyorum. Hem arada bir mesafe oldugunun gostergesidir, hem de bir görgü kuralidir. Bu durumlarda "sen" kelimesi kaba kaciyor. Siz kelimesi bir mesafe oldugunun gostergesidir ve evet, o mesafe olmalidir.

Yukarida bahsettigim konumdaki kisiler bana "sen" diye hitap ettiklerinde ise onlara israrla siz diye hitap ediyor ve aşmaya calistiklari mesafeyi koruyarak onlarin da bana istedigim sekilde hitap etmelerini sagliyorum.
 
İngilizcede yok, Fransızca da sen siz ayrımı var. toi (sen) vous (siz)

Fakat Fransızcada sen siz 'den daha önemli bir ayrıntı var. Tanımadığınız birine birşey söylerken konuşmaya muhakkak bonjour (iyi günler) ile başlamak gerekiyor.
İngilizcede sen-siz ayrımı bir zamanlar vardı aslında. Saygı ve resmiyet ifade eden "you" dan başka senli-benlilik ima eden "thou" vardı. Hala da var lakin daha çok Shakespeare'de karşınıza çıkıyor. (Tabii you-thou ayrımını bir cümlede özetlemek zor. Ben sadece bir farka dikkat çektim.) Modern İngilizcede siz-sen ayrımı yok fakat "you" nun çoğul olabilme işlevi de var. Zaman zaman tekil mi çoğul mu kullanıldığı belli olmayabiliyor. O vakit, Amerikan fimlerinde duymuşsunuzdur, "y'all" diyorlar. Bu kullanım "sub-standard" yani resmi kabul görmüş değil. Ama işe yarıyor. Bu arada "I love thou" diyemiyorsunuz. Yapmanız gereken thou sözcüğünün accusative halini, yani "thee" kelimesini, kullanmak. Örnek mi? Verelim: "Shall I compare thee to a summer's day/Thou art more lovely and more temperate" Shakespeare sonnet 18
 
Son düzenleme:
Fransızlar o kadar nazik o kadar nazik insanlarmış ki, cima eylerken "sizli bizli" konuşan çiftlerin olduğu aşk filmleri var. Şaka değil :ssrtcbya:
 
  • Hahaha
Tepkiler: suyunsesi
İngilizcede sen-siz ayrımı bir zamanlar vardı aslında. Saygı ve resmiyet ifade eden "you" dan başka senli-benlilik ima eden "thou" vardı. Hala da var lakin daha çok Shakespeare'de karşınıza çıkıyor. (Tabii you-thou ayrımını bir cümlede özetlemek zor. Ben sadece bir farka dikkat çektim.) Modern İngilizcede siz-sen ayrımı yok fakat "you" nun çoğul olabilme işlevi de var. Zaman zaman tekil mi çoğul mu kullanıldığı belli olmayabiliyor. O vakit, Amerikan fimlerinde duymuşsunuzdur, "y'all" diyorlar. Bu kullanım "sub-standard" yani resmi kabul görmüş değil. Ama işe yarıyor. Bu arada "I love thou" diyemiyorsunuz. Yapmanız gereken thou sözcüğünün accusative halini, yani "thee" kelimesini, kullanmak. Örnek mi? Verelim: "Shall I compare thee to a summer's day/Thou art more lovely and more temperate" Shakespeare sonnet 18

Oradaki "thou" gibi eski İng kelimeler, Iron Maiden'ın kimi şarkılarında geçiyor.

"I love thou" ses olarak pek uymuyor. Bu ses uyumu tüm dillerde rastlanan bir kural. En son öğrendiğim dil olan Fransızca'da bizdeki gibi ses uyumu çok önemli hatta o yüzden Türkçe bilmeyip Fransızcaya alışkın Almanlar, düzgün Türkçe konuşanları Fransızca konuşur sanıyor.

İngilizcede sen/siz değil de ben/biz ayrımına ilişkin Dirty Harry serisinin son bölümünden efsane bir replik vardır:

dirty-harry-4-1983.jpg
 
Konu dilden açılınca dallanıp budaklanıyor tabii. Şu linki tıklayın ve özellikle sonuna doğru sandalyenize sıkı sıkı yapışın.
(link)
 
  • Hahaha
Tepkiler: suyunsesi
Geri