Merhaba arkadaşlar, normalde 5'te kalktım. Ama annem kardeşimle birlikte "Bu saatlerde it kopuk var. 10 lira için cinayet işleniyor" diye karşı çıkınca yatıp, 6'da yeniden kalktım ve kahvaltıyı yaptım. Annemin bana yaptığı "soğuk kaşar tost"u sırt çantamda taşımam ve 1 saat geç çıkmam nedeniyle evden ısınma hareketlerini yaptıktan sonra 7.25'te ayrılabildim. Hızlıca Soğanlık'a geçtim ve orada suyumu tazeleyip yanımda getirdiğim kuru incirden bir tutam yedikten sonra TEM Bağlantı yoluna çıktım ve 3. sapaktan ayrılarak hızlıca Samandıra'yı geçip Paşaköy'e geldim. Oradaki ilk zorlu rampayı geçip Şile yoluna çıktım. Yola çıkış saatim 8.42'ydi ve sizle paylaştığım tura göre daha erken gelmiş oldum. Arada 2 kısa molayla Ömerli'ye pedalladım ve hızlıca orayı geçip Kömürlük çıkışına doğru pedallamaya başladım. Yolda beni önce Ogün, sonra Kudret, en son da Bahtiyar Abiler geçti. Arada verdiğim 3 kısa mola sonrası Kömürlük Sapağına ulaştım ve oradaki 2 kısa tırmanıştan sonra inişe geçtim. Ama ilginçtir Kömürlük'e girmeden önceki 3. virajda pedallamama karşın bisikletimin hızı düştü. Burada kuvvetli rüzgar mı, yoksa manyetik alan mı var bilemiyorum ? Nihayetinde Kömürlük'te suyumu tazeleyip sırasıyla Kervansaray ve Artvinler Mahallesi'nden geçerek 10.23'te Bıçkıdere tabelasının önüne geldim ve kahveye ulaşmam 5 dakika sürdü. Böylece önceki tura göre 1 saat 8 dakika erken gelmiş oldum. Sırtımda çanta varken bu zaman tasarruflarını dün alıp taktırdığım yol lastiği sayesinde olduğumu anladım. Orada 1 saat 12 dakika kahvede oturduk. O sırada Hasan'ın grubu da geldi. Ben kaşarlı tostumun yarısıyla, Hasan'ın getirdiği salatalıkları yedim, Kudret Abi'den kuru üzüm takviyesi yaptım, yanında 2 çayla 1 maden suyu içtim. Ayrıca mataramın suyunu tazeledim ve ihtiyaç molamı yaptım. Sonra yola çıktık. Bu arada Ozan'la Serdar ileriye fırladı. Ben 5-6 mola versem bile Hasan bana eşlik etti ve nihayet bizi bekleyen Ozan'la Serdar'ı bir gölgelikte yakaladık. Ondan sonra Taşdelen Su Tesislerine kadar pedalladık. Orada hem dinlendik, hem matara sularını doldurduk ve ayrıca ihtiyaç molası yaptık. Ondan sonra Göçbeyli yolu üzerindeki baba rampayı aştıktan sonra Hasan'ın ön ayak olmasıyla Göçbeyli'ye inmekten vazgeçilerek Ballıca sapağına sapıldı. O andan itibaren eğimi en az % 15 olan birkaç rampa aşıldı. Bu arada offroad'un neden olduğu sartıntı nedeniyle mataram düştü ve sağolsun Hasan onu buldu. Ancak içindeki su dökülünce benim için zor anlar başladı. Ayrıca Ozan bizden koptu ve bir daha bir araya gelemedik. Ben, Hasan ve Serdar Ballıca'nın girişine gelsek te Hasan, Kurtdoğmuş'a gitmekte ısrar edince yola devam edildi. Bu arada Hasan bize ikişer hurma verdi. Ancak bende susuzluktan kaynaklanan ve 2 kez mola vermeme neden olan bir halsizlik başladı ve bu durum, Kurtdoğmuş'a 1 km kala Hasan ve Serdar'ın üstüne taş konmuş bir su kaynağı bulmasına kadar devam etti. Biraz üstüm ıslansa da bir parça suyla kendime birazcık gelebildim. Ondan sonra Kurtdoğmuş'ta asfalta çıktık ve bir bakkaldan 2 şişe su, karpuz ve peynir aldık. Suyun bir kısmını Hasan ve Serdar'ın mataralarına doldurduk, bir tanesini bana bıraktılar, bir tanesini de tükettik. Ayrıca Serdar karpuz ve peyniri dilimledi. Biz de karpuz ve peyniri bölüştük. Bu bizi kendimize getirdi ve yola çıktık. Karşımıza çıkan 2. ve zorlu bir rampada 2 molası verdim ve rampayı aştıktan sonra Ballıca ve İstanbul Park sapağında buluştuk. Orada sapağa dönmeye karar verdik. Bu arada ben su, Hasan ve Serdar ihtiyaç molası verdi. Ondan sonra yoldaki 2 tatlı rampayı aşıp İstanbul Park yönüne döndük ve oradan gelen motor seslerine tanıklık ettik. Nihayet Okan Üniversitesi'nin önünden geçerek İstanbul Bulvarı'na döndük. O arada dönüşte fotoğraf çektirirken yanımızdan İstanbul Park'tan gelen birkaç motorcu geçti. Bu arada arkadaşları, sahil yoluna güvenli bir giriş için Göçbeyli'ye 11 Ağustos'ta yaptığım turda sorarak keşfettiğim Kavakpınar sapağında ayrılmaya ikna ettim. Yolda 2 mola vererek ve dönüşümlü tempo yapmalarla önce TEM Bağlantı yoluna girdik. Sonunda sapaktan çıkıp sola saptık ve 500 m'lik tatlı bir rampayı aldıktan sonra alt geçitten inerek sahil yoluna çıktık. Evim sahil yolunun yukarısında olduğu için onlarla Alt Kaynarca çıkışında 17.23'te vedalaştım. Alt Kaynarca'da bir marketten 1,5 litrelik su alıp ona 1 lira ödedikten sonra yorgunluk nedeniyle ritmi biraz düşürüp sırasıyla Alt Kaynarca, Pendik (daha doğrusu Bahçelievler Mahallesi), Sapanbağları Mahallesi, Topselvi, Çavuşoğlu Mahallesi, Karlıktepe ve Esentepe'den geçerek 18.15'te evde oldum. Bu turda toplam sürüş sürem 10 saat 50 dakika olup, bisiklet üzerinde 6 saat 20 dakika kalarak 109 km yapmışım. Eve döndüğümde tartıldığımda 87.5 kiloya düştüğümü gördüm. Evde soğuma hareketleri yaptıktan sonra 1 maden suyu ve 6 bardak su içip banyomu yaptım. Eskisi kadar olmasa da yorgun olduğumu belirtir, her bisikletlinin en az 1 kere Ballıca-Kurtdoğmuş offroad'u yapmasını dilerim.
Not: İsteyen olursa, bugünkü turdaki güzergahımı harita üzerinde bağlantısıyla verebilirim. Ayrıca haftaya bisikletime acilen bakım yaptırmam gerektiğini gördüm. Özellikle zincire ve en başta ön fren olmak üzere frenlere.