Geçmiş olsun Nevres Hanım.Başa geleni en iyi çeken bilir tabi.Bu süreci atlatıp sağlığınıza kavuşmanızı dilerim.Bu konuda farkındalık yaratmanızda güzel olmuş ayrıca.
Bisikletçi insan her zorluğun üstesinden gelir, dirençlidir, hırslıdır, asla mücadeleden vazgeçmez, gruptan kopmaz. Hastalığını tez zamanda yeneceğine eminim.
Lenfoma sebebiyle kemoterapi sürecini en iyi bilenlerdenim. "Metotrexat" vb. yapıda çok yıpratıcı ilaçlar kullandım. Bu işin yarısı tababet ise yarısı da moral ve maneviyattır. Gribi atlatacağınızı bir an olsun aklınızdan çıkarmayın ve moralinizi her daim yüksek tutun. Çok geçmiş olsun.
Çok geçmiş olsun. Ama şu kadarını biliyorum bisiklet tutkusu Allah'ın izniyle çok mucizelere gebe. Bisiklet sürebildiğiniz her gün hem moral hem de fiziksel açıdan çok daha sağlıklı olacaksınızdır.
Nasıl ki senede bir veya bir kaç kez gribe yakalanır ve atlatana kadar bir kaç gün bisiklete binemeyiz, sen de ömürde bir kez yakalanılan bu gribi atlatana kadar bir kaç ay bisiklete binmezsin. Her şeyin üstesinden geldiğin gibi bunun da üstesinden gelirsin Allah'ımızın (cc) izniyle.
iyi günler Nevres hanım bu gün mubarek Cuma günü, size Rabbim den acil şifalar diliyorum inşallah tez zamanda sağlığınıza kavuşursunuz. Sağlık geldimi geriside gelir.
allah yardımcınız olsun. yazılarınızdan okuduğum üzere siz tedaviye ve bu sürece inanmışsınız. inanmakta zaten başarmanın yarısı değil midir. bizlerin bu kadar konuştuğu kadar kolay olmasa da olayın farkındasınız ve ona göre kendinize bir çizgi belirlemişsiniz. tedavi sürecinin gereğini eksiksiz yapın, umudunuzu(bence en önemlisi bu) kaybetmeyin ve allah'a güvenin. tez zamanda şifa bulmanız duası ile.
Geçmiş olsun, Allah acil şifa versin. Bu hastalığa 'grip' sıfatıyla bakmanız ve moral olarak üst düzey olup kendinizi iyi durumda tutmanız bence harika bişey. Her an hepimiz bi savaşın içine girebiliriz. Önemli olan asla pes etmemek ve savaşmaya devam etmek. Umarım sizin sayenizde tüm diğer griplilerde sonuna kadar savaşma konusunda sizden ilham alırlar..
Nevres Hanım geçmiş olsun, bu gribi de hayatı doya doya yaşayarak atlatacaksınız. 2012 başında kalp damar tıkanıklığı nedeniyle ameliyat masasına yatmıştım; her sabah Dragos'daki Sema Hastanesi'nden sahile bakıp bisiklet sürenleri izliyor, bisikletimin başına geçeceğim günleri hayal ediyordum. O sırada daha akciğerlerim açılmamış, kesilen göğüs kemiklerim kaynamamış, ilaçlar vasıtasıyla ağrısız durabiliyordum. Bu dediğim de oldu sonunda; üç ay sonra sahilde bisiklet sürmeye başladım. Bir yıl sonra kalp ameliyatlı olduğumu hem ben hem de çevremdekiler unuttu; yokuşlarda biraz geride kalınca genç arkadaşlar "hadi abi, biraz daha gayret, az kaldı!" diye cesaret verdiler. Üç şeyi değiştirdim hayatımda; stresli hayatıma son verdim (bunun için insanı ve ilişkilerini inceleyen kitaplar okudum, seminerlere katıldım), o güne kadar nasıl beslenmişsem tam tersi beslenmeye başladım (doktorun tavsiyeleri doğrultusunda) ve en önemlisi hayatıma hareket kattım; masa başı iş yapıyorum ve hareketsizlik beni yavaş yavaş öldürüyordu; yürümek zevk vermeye başladı, zor veya kolay her tür fiziksel aktivite gerektiren işi sorgusuz üstlendim. Bunlar polyannacılık diyebilirsiniz; zaten vücudumuzu dirençli kılan mekanizmalar da çok akıllı değil, onlara istediklerini vermek yeterli oluyor, düşünen tarafımız ikna olmasa da
Siz bisiklete binen bir hanımefendi olarak zaten zoru başarmışsınız. Bu da neymiş sizin için vız gelir tırıs gider. Hiç kendinizi üzmeyin çünkü inşallah ondan kurtulacaksınız. Ben buradan hastalık mıdır nedir ona geçmiş olsun diyorum başına büyük bela almış kime çattığını bilememiş.