Neden anlamamakta ısrar ediyorsunuz ben anlamadım. Yazan kişinin teknik tabir hatalarını bulmanız konuda haklı olmadığınız gerçeğini değiştirmeyecek.
Kanunların, kuralların insan yapımı olduğunu, bakış açısı, coğrafya, tarih, din, ekonomi veya toplumun herhangi bir değişkeni üzerine inşa edildiği ve değiştirilmeleri gerekebildiği gerçeğini söylüyor baştan beri. Amsterdam'da yaşıyorsunuz, teknik tabirlere hakim olmanız yanında lütfen sosyal gerçeklere de hakim olun. Hollanda bisiklet kullanımı meclisi önemsemeyen kamu tarafından yapıldı.
Basit bir şeyi anlamıyorsunuz, tabirlerle üste çıkıyorsunuz, ana konu bu alıntıda rahatça anlaşılabilir ''Dünya hukuk tarihî sürecinde hiçbir hukukî hükmün ve siyasal kurumun değişmeden kaldığı görülmemiştir. Eski kanunlar ve kurumlar değişmiş yerlerine yenileri konmuştur. Çünkü kanunlar ve kurumlar ihtiyaçları gidermek için yapılırlar ve oluşturulurlar; yoksa ihtiyaçlar her zaman, eski kanunlara ve kurumlara uydurulamazlar.''
''Gelişme hızı arttıkça eski devirlerin siyasal düşüncesini, hukukunu, ahlâkını ve felsefesini yeni tip toplumlarda aramak ve bulmak zorlaşmıştır. Artık daha nispi, daha yumuşak hareket halindeki yapılar çağına yaraşır davranış ilkeleri bulunmalı ve bu ilkeler katı ve değişmez kurallara tercih edilmelidir.''
Bizim o yolu kullanamıyor olmamız da o yolda hak iddia edemeyeceğimiz anlamına gelmiyor.
Ben de yazmak istedim izninizle, ''Bunlar değiştirilemez kanunlar değil''
Hollanda'da sokakların arabalara ait olduğu algısı yapılan protestolar ve değişen bakış açıları ve ''algı'' ile farklılaştı. Kimse Hukuki tez yazmıyor ve konu hukuki bir forumda değil. Basit bir gerçek, ilk mesajdan beri anlamamakta ısrar ettiğiniz. Kural olarak bisiklet hatalı, ama bu tüm herşeyin mükemmel olup sadece bisikletin işgüzarlığı değil. Yollar, tüneller, sokaklar bisiklete uygun değil. Bu olay özelinde aracın hatası yüzünden olmuş bir kaza var. Bisikletlinin hatası ''kural''a uymamış olması. İstanbul sahil yolunda bisiklet yolunda yayaya çarparsanız suç sizin, yolda araba bisikletliye çarparsa da kanunen suç sizin. Stk'ler, meclis, katılaşmış kuralların hiç önemi yok, bu sistem sorunlu demek istemiş arkadaş. Kurallar siyah beyazdır ama hayat bu kadar keskin değildir.
Merhaba,
Uzun uzun, gayet temiz yazmissiniz cok tesekkurler.
Arkadas sizin gayet anlasir sekilde acikladiginiz dusunceyi benim anlayamadigim sekilde, her seyi birbirine karistirip anlatmaya calisti, samimi olarak soyluyorum ben ne demek istedigini anlayamadim.
Kanunlar insan yapisidir ihtiyaca, zamana gore degisir haklisiniz.Arkadas bu kanunlarin degismemesinin sebebini "Değişmemesi tamamen algı meselesi" olarak acikladi ben ondan sonrasini anlamak icin caba serfettim. Siz guzelce aciklamissiniz, ustune alinti da yapmissiniz. Sizin yazdiklariniz ve alintinin ana fikrini "Değişmemesi tamamen algı meselesi" olarak tabi edebiliyorsaniz, herkes de bundan ayni seyi anliyorsa benim bildigim Turkce gercekten degismis, benim eksigim ve hatam kusuruma bakmayin.
Bir sonraki alinti ve cevap icin de gecerli bu. Insanligin gelisme hizina bagli olarak kanunlarin guncellenmesi ve degismesi gerekliligini de matematiksel ve kati dusunmenin zitti olarak anlamam gerekiyormus.
Hangi konuda, neden haksiz oldugumu da soylemeden direkt hakli olmadigim gerceginin degismeyecegini de soylemissiniz, caniniz sagolsun.
Hak iddia etme meselesini bu yukaridakilerden bagimsiz ele alirsak kullanmadiginiz yolda ne icin hak iddia edeceksiniz, daha onemlisi nasil?
Kullanim hakki iddia edecekseniz kanunlar gayet ne ve acik, yola bisiklet giremez giriste tabela oldugunu da belirtmis arkadaslar, bu durumda hak idda etmek ne kadar mantikli?
Derseniz ki hak iddia etmekten kastim, bu duzenlemelerin kurallarin degismesidir o zaman bu da hak talep etmektir. Talep ve iddia teknik tabir vs. degildir, birbirinden anlami gayet farklidir. Birinin yerine digerini kullandiginizda ben hangisini kastettiginizi konunun iceriginden anlayabildigimi tahmin ediyorum ama bunu her zaman beceremiyorum.
Haklisiniz kanunlar degistirilemez degildir, yine yukarida da yazdiginiz gibi insanlarin talebi ve cagin gerekliligine gore degistirilmelidir.
Bu "algi" kelimesinin anlamini ya ben bilmiyorum ya da herkes baska bir seyi tarif etmek icin kullanmaya basladi ben o aradaki degisimi, yeni anlamini kacirdim. Her duydugum, okudumda "idrak" diye anliyorum, bu da kisiye ozel ve goreceli oldugundan kanunlarin neden buna gore yapilmasini gerektigini anlayamiyorum. "Değişmemesi tamamen algı meselesi" diye bir cumle duyunca da acaba diyorum degisiyor da bir tek ben mi idrak edemiyorum ya da ben idrak etsem degisecek de edemedigim icin mi degismiyor yoksa matrixteki "there is no spoon" meselesi gibi aslinda kanun falan yok ben var oldugunu mu algiliyorum.
Benim derdim hukuki terimler degil, sizin ve benim yazdiklarimizin arasinda da hukuki terim yok zaten. Meselenin ozune donersek, sizin de dediginiz gibi bisiklet kurallara uymamis ve hatali, yine sizin de dediginiz gibi yollar, tuneller, sokaklar da bisiklete uygun degil ve bu bisikletlinin elinde olan bir sey de degil. Ustune dediklerinizde de haklisiniz sistem sorunlu.
Bu durum bisikletlinin kurallara uymamasi icin mazeret mi? Hepimizin kurallara uymadigi zamanlar var dogal olarak ben de dahilim buna ama kurallara uymayip ceza yedigimizde ya da kaza yaptigimizda bu sistemin sucudur mu diyecegiz?