Polonya-Litvanya-Letonya-Estonya 18 Agustos-5 Eylül

rusya vizesinin kalkmatı ama yürürlüğe girmedi çünkü moskova parlamentosu tatilde idi, bu sene sonlarına doğru yürürlüğe girer diyorlar. Keşke araştırsaydın bunu..:/

Tarih:23.08.2010
Mesafe:115 km
Azami Hiz:30,53
Gidilen Süre: 6 Saat

Szczytno-Grajewo


(link)

Sabah erkenden kalkip bir markette kendime kahvaltilik malzeme aldim bu arada yagsizliktan kuruyan zincir icin markette aycicek veya herhangi bir yag aradim ama maalesef zeytin yagindan baska bir sey bulamadim, o da cok pahali oldugundan almadim. Bütün esyalarimi hazirlayip bisiklete yükledikten sonra anahtarlari teslim edip otelden ayrildim daha sonra kirilan lambayi tamir icin sehirde bisikletci aramaya koyuldum kisa bir aramanin ardindan onu da halledip ve ayrica bir araba tamircisinden de zincir icin yag alip yola koyuldum.

Gittigim yol anayollardan uzakta oldugundan dolayi trafik diye bir sorunum yok. Tek tük karsima tatilcilerin arabalari cikiyor cünkü buralar Polonyanin yedi göller gibi bir yöresi heryer akarsu veya göl. Hersey cok güzelde ama yinede bizim kültürümüze ulasamazlar yani her ne kadar sportif alanlarda gediklerimiz varsa da insanlik namina bizim kadar düsünceli bir medeniyet yok herhalde. Abilerim ablalarim derdim nedir biliyor musunuz??? derdim su su su bildiginiz su.
Yollarda su icme imkani sifir heryer akarsu ve göl olmasina ragmen, bizim gibi bir hayrat dikmek akillarina gelmemis yani söyle bir ruhuna fatiha okuyabilecegim bir cesme bir arik göremedim yol boyunca. Iste bence bu avrupanin en büyük eksigi.

Yolda giderken kayda deger bir problem cikmadi ama rüzgar iyiden iyiye etkisini göstermeye baslamisti maalesef fazla hizli gidemiyordum zaten azami hiz da bunu acik acik gösteriyor.
(link)
(link)
(link)

Ben kücükken hatirliyorum televizyonda Beko'nun reklami vardi
Beko bir dünya markasidir diye. Evet abi adamlar yalan söylemiyormus yolda giderken Polonyanin no-where in the world denilebilecek bir yerinde büyük reklam panosunda Beko'nun reklamini gördüm. Foto iyi cikmadi inis asagi gittigimden dolayi durup iyi bir foto cekmek istemedim.
(link)

Ikinci bir Ihracat kalemi Kebap-Döner olsa gerek bircok yerde döner veya kebap reklami gördüm.
(link)
(link)

Ilk gün kadar yorucu olmasada uzun bir süre sonrasinda hedefe cok yaklastim. Yolun son 30km'sini Varsovayi Baltik ülkelerine baglayan anayolda gitmek zorunda kaldim yine kamyon otobüs ve tirlarin haddi hesabi yoktu. Ama Allah'tan kazasiz belasiz biraz da yorgun olarak bu etabida hallettik.

(link)
(link)
(link)

Selam, uçakta bisikleti taşımak için para verdiniz mi? hangi havayolu ve ne kadar verdiniz?

@ihsan demir


Wizz Air'le uctum tek yön icin 30 Euro bisiklet parasi aliyorlar evet Almanya Dortmund'dan direk Polonya Gdansk'a

almanya'dan mı uçtunuz?

@mcsbenz

Güzel bir tur yapmışsınız. Ancak neden Dortmund - Gdansk (Eski adı olan Danzig, Lehçe'den türediği halde bunu dediğinizde kızıyor Polonyalılar) arasını bisikletle almadınız ? Geçmeniz gereken Bielefeld-Hannover-Braunschweig-Wolfsburg-Magdeburg-Wollin-Berlin-Spandau-Prenzlau-Pomellen (Polonya sınırındaki Alman köyü) - Kołbaskowo (Kolbitzow, Almanya sınırımdaki Polonya köyü) - Szczecin (Stettin) - Koszalin (Köslin) – Słupsk (Stolp, Liman von Sanders'in doğduğu kenttir) – Gdynia (Gdingen, 1939-1945 arasında Gotenhafen) arasındaki yolu süre uzar diye mi geçmediniz ? Bilmenizi gereken bir şey de Polonya'daki etapların büyük bir bölümünde eskiden Almanya'ya ait olan ve 1945'te Polonya'ya verilen kasaba ve köylerden geçmişsiniz. Oradaki sakinlerin büyük bölümü 1945'te Sovyet Rusya'ya verilen ve Polonyalıların Kresy dediği Ukrayna'nın batısı (Bugünkü Lviv, İvano Franskivsk, Ternopil, Rivne ve Volyn illeri), Beyaz Rusya'nın batısı (Bugünkü Brest ve Grodno illeriyle Minsk ilinin Molodechno rayonu) ve Litvanya'nın başkenti dahil güneydoğusundan gelmedir. Geçtiğiniz güzergahın Gdansk-Ostrode (Osterode in Ostpreussen, Doğu Prusya'daki Osterode demek) - Szczytno (Ortelsburg) arası Almanya'nın eski ili Doğu Prusya'nın Polonya'ya verilen ve 1999'dan bu yana Warmia-Mazury (Ermland-Masuren) ilini oluşturan güney kısmında kalıyor. Göller bakımından zengin bölgeye (2000 göl var) Masurya denmekte.

Not: Parantez içindeki adlar, o yerlerin Almanya'ya bağlı olduğu dönemki adlarıdır.

Bunlar da eski Doğu Prusya ilinin 1905'e kadar, 1905'teki, 1920-1939 arası ve 1939'daki ilçeleriyle birlikte sınırlarını gösteren haritalar:

(link)

(link)

(link)

(link)

Haritada bugün Litvanya'ya bağlı Memel, (Klaipeda), Heydekurg (Silute) ve Tilsit-Ragnit ilçesinin kuzeyi yanlışlıkla Gumbinnen (Bugün Gusev) bölgesi yerine Königsberg (Bugün Kaliningrad) bölgesine bağlı gösterilmiştir.

@Cem Şentin


Verdiginiz bilgiler icin cok tesekkürler. Cevabim Zaman Zaman yine Zaman o yollardan ben de cok gecmek isterdim ama vaktim yoktu cünkü 3 Eylül'de arkadasima söz vermistim Helsinki'de onunla bulasacagim diye o yüzden acele etmem gerekiyordu zaten bir günü bosbosuna kaybettim ilerki yazilarimda bu konuya tekrar dönecem yine cok tesekkürler...

Evet uzun bir sürenin ardindan yeniden merhaba arkadaslar
en son yazimda Grajewo sehrine vardigimi söylemistim. Aslinda burasi plan dahilinde degildi ben Ostrodayken CS üyesi Ula bana mesaj atip yaninda kalabilecegimi söyledi dogrusunu söylemek gerekirse ona öyle bir istek yolladigimi hatirlamiyordum bile neyse ben de ok deyip rotami oraya cevirmistim.

Ula'ya telefonla ulastiktan sonra beni arkadaslariyla almaya geldi. Aslinda burada kalmak istedigim süre sadece bir gündü.
(link)

Grajewo Baltik ülkeleri icin tam bir pilot bölge bati Avrupayi Baltik Ülkelerine ve Rusya'ya baglayan kücük bir kasaba kayitli tir sayisi sehirde yasayanlardan daha fazla. Fazla bir gezilecek yeri olmadigindan yapilacak fazla birsey de yoktu. Sehrin en önemli yeri yeni yapilmis olan bir kiliseydi. O kadar büyüktü ki sehirde yasayan herkes icine sigabiliyordu.

(link)
(link)
(link)

Neyse bu kiliseyi ziyaret ettikten sonra bir pizzacida karnimizi doyurup eve gittik.Cok ilginctir o kadar yere konuk oldum ilk defa burada ev sahipleri benim de hesabimi ödediler!!!
Normalde Ula ailesi ile beraber yasiyor beni Kiliseden arkadasi Gregorun yanina getirdi. Ben de kendisine tesekkür ettim böyle bir iyilik yaptigindan dolayi cünkü zaten evleri cok kücüktü ve aile ile beraber kalmak biraz zor oluyor cünkü orta nesilde fazla bir ingilizce olmadigindan sohbet etmek baya zahmetli bir is. Neyse aksam olunca yapacak bir is olmadigindan bari dedik su yanimda getirdigim romantizm ve ask icin favorim olan ONEGIN filmini seyredelim. Neyse gitmek icin önerdikleri yer baska bir kilise.Ula, arkadasi Gregor, onun kiz arkadasi Monika ve grubun diger elemani Daria ( ismini Derya yapmistim ben oradayken ) bu kiliseye takiliyorlar cünkü kilisenin genc papazi yine kendi arkadaslari.Daha 24 yasinda özür dilerim ama ismini unuttum. Bu arada Onegin filmini bilmiyorsaniz kesinlikle seyretmenizi öneririm Pushkinin en önemli eserini Ralph Fiennes ve Liv Tyler cok güzel aktarmislar sahneye


Ayrica bu Grajewo sehrinde hayatimda ilk defa Avrupa'da gercek manada Katoliklerle karsilastim. Forumda Hristiyan arkadaslar varsa özür dilerim ama Avrupada maalesef Hristiyanlik artik bir fantezi haline dönmüsken halen buralarda böyle ciddi dindar görebilmek cok hosuma gitti.Cünkü Onegin filminde herhangi bir ciddi manada sex sahnesi yok sadece bir kere öpüsme sahnesi var o kadar yani o bile kimsenin umrunda olmaz en dindar müslüman ailelerde bile !!! Neyse bu arkadaslar o sahne sirasinda hepberaber gözlerini elleriyle kapattilar benim icin cidden cok ilgincti !!!! Neyse filmden sonra benim bütün sinir uclarindan yorgunluk mesajlari geldiginden eve gidip kestirmeye karar verdik...

Tarih:24.08.2010

Son 3 günün yorgunlugunun acisini saat 11'e kadar yatarak cikarttim. Neyse daha önce söyledigim gibi sehirde fazla yapacak birsey olmadigindan ögleden sonra trenle Litvanyaya arkadasim Giedre'nin yanina gitmeye karar verdim. Giedre'yi 5 seneden beri taniyorum hatta 2007 de bir haftaligina benimle Türkiye'ye gelmisti. Kendisi Ingiltere'de yasiyor ama bugün yeni dogan oglu Nojus ile beraber Litvanya'ya geldi. Litvanya'ya kalkacak olan trenin saatini ögrenmek icin Ula ve Monika'yla beraber gara gittik. Orada beni aci bir sürpriz bekliyordu. Garda Litvanya'ya günde bir tane tren kalktigini onunda sabah 11'de Grajewo'ya 40 km uzakliktaki Augustow sehrinden kalktigini söylediler . Binebilecegim tek tren var o da 250km güneye inen ögleden sonraki Varsova treni onun da benim icin hicbir manasi yok asagiya in ondan sonra yine trenle yukariya cik, yani öyle de olsa böyle de olsa bugün mecburen Grajewodayim
(link)


Al iste bir gün daha kaybettim neyse Giedre'yi arayip yarin gelecegimi söyledim. Simdi yarina kadar zaman gecirecek birseyler bulmamiz gerekiyor neyse biraz bari sehirde yürüyelim dedik ondan sonra saat ücle bes arasi sinemaya gitmeye karar verdik hemde cocuk filmine Filmden hicbir sey anlamadim salonda 100 tane cocugun yaninda bir kac tanede anne baba ve biz vardik Sokaklarda dolasirken yine bir dönerci gördüm adi Ankara Döner Kebab ama gel gör ki icinde bir tane bile Türk yok hepsi Polonyali

(link)

Neyse aksama kadar o cafe senin bu cafe benim gezdik. Aramiza katilan bir kac yeni arkadasla Grajewonun harita kadastro islerinde calisacak kadar sokaklar hakkina bilgi sahibi oldum
(link)
(link)

Bu fotograftaki elemanin adi Kamil aman karistirmayin bizim Türkcedeki Kamil degil isminin manasini sormadim ama Kamil ismi Polonyada baya yaygin. Neyse eleman Counter Strike'in Polonya birincisi o kadar taninmis birisiki Hristiyan Demokratlar secim propagandasinda mitinglerde onu da yanlarina aliyorlarmis sirf genc secmenlerin oylarini toplayabilmek icin
(link)

Bu da benim resim anlayisim oturdugumuz bu cafenin dekorasyonu cok hosuma gitti her ne kadar duvardaki kalorifer petegi sinirimi bozsada peki sizin de hosunua gitti mi ???
(link)
(link)

Neyse en sonunda ayrilik vakti geldi birbirimizle vedalasmadan önce son bir kez beraber bir resim cekindik ve artik kural haline getirdigim ayrilik parcasi yeterki kendi dillerinde olsun
(link)

Güzel bir tur olmuş. Ancak Litvanya'ya geçişinizin 1 gün gecikmesi üzücü olmuş. Maceranın devamını heyecanla bekliyoruz.

Merhaba.
Harika bir tur ve anlatım olmuş.Bize sunduğun bu ziyafet için teşekkür ederim.
Oralara gitmeden gitmiş kadar oldum.Sanki Belgesel kanalında "Bir belgesel " izliyormuş hissi uyandı bende.:in:
Yeni kareleri sabırsızlıkla bekliyorum.Ayaklarına emeğine sağlık.
Bol pedallı ve inşallah şans dolu günler geçirirsin kardeşim.
Allaha emanet ol.

Valla bu paylaşımları görünce, ciddi ciddi bende böyle bir tura çıkmayı düşünüyorum. Çocukken Trabzonun bir ilçesinde yüksek rakımda avrupalı bisikletçi görmüştüm, çok şaşırmıştım, adam 60 yaşında vardı, şaçları beyaz, bisikletin önünde arkasında heybeler vardı, adama herkez uzaylı gibi bakıyordu, gerçi şimdide öyle bakabilirler

dostum anlatımın için teşekkürler.Bende Litvanya ve Letonyada bulundum ve bence Baltıklar Avrupada insanlığın hala devam ettiği ,kibar ve olgun insanların yeri.(tabi çoğunlukla).çok özlettin bana oraları

Tarih:25.08.2010
Mesafe:72Km Bisikletle + 90Km Trenle
Azami Hiz:52,92
Gidilen Süre:8 saat

Grajewo-Augustow-Suwalki-Sestokai(LT)-Marijampole(LT)

(link)

Evet yine yollara düsme zamani geldi dün tren yüzünden bir gün kaybetmistim simdi bu trene binebilmek icin 40km ötedeki Augustow sehrine pedallamaya basladim oradan saat 11:45'de Litvanya Sestokai'a gidecegim. Yollarda sabah 9 olmasina ragmen baya yogun bir tir trafigi var.Asagidaki resimde ne demek istedigim anlasiliyor herhalde. Neyse bu trafik o kadar da sorun degil.Allahtan yolda giderken rüzgar arkamdan esiyor ve bisiklet sürmenin keyfi bir baska oluyor bu durumda bazi anlar oluyorduki yokusta giderken bile 40-45Km'yi görebiliyordum takoda.Neyse bir kac kilometreden sonra uzaklardan önümde bir bisikletlinin gittigini gördüm, artik kendime yol arkadasi buldum diye sevindim ve bastim pedallara iste bu arada saate 52km ciktim. Ama yakinlasmamla birlikte anladimki bu bisikletli 11-12 yaslarinda kücük bir kiz cocugu.Cesaretine hayran kaldim dogrusu onun haricinde ailesinin de cesaretine hayran kaldim. Böyle uluslararasi bir yolda kizlarinin bu sekilde yola cikmalarina izin vermeleri beni biraz soke etti. Ama resimlerde de göründügü gibi sürücüler de dikkatli gidiyorlardi onu sollarlarken.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)

Neyse bu ufakligi solladiktan sonra önümde yine bisikletliler belirdi. Yine abandim pedallara bu sefer yine ayni hüsran maalesef bunlarda normal bisikletliler cikti
(link)

O kadar süratli geldimki 1,5 saat sonra Augustow sehrine ulastim. Simdi daha saat 10:30 11:45 de kalkacak olan treni beklemek zorundayim. Buradan gecerken bir de baktimki 2 yil önce arabayla yaptigimiz gezide durdugumuz yere gelmisim. Insan bir acaip oluyor bisikletle gecerken böyle yerlerden vaybe buradan bisikletle gecmekte varmis kaderimizde filan yani...

(link)
(link)

Yolda ufak bir sorusturmanin ardindan tren garini buluyorum ama saat daha 11 yaklasik bir saat beklemem lazim burasi öyle bir yerki garda in cin top oynuyor bilet satis gisesi kapali ula diyorum yanlis yere mi geldim acaba ???
(link)
(link)

Neyse trenin gelmesine 10 dakika kala bilet satis gisesi aciliyor ve cat pat ruscamla yanimda bisikletimin oldugunu ve Litvanya Sestokai' a gitmek istedigimi anlatiyorum kadin birseyler diyor ve bana sadece Suwalkiye kadar bilet satiyor...Saat 12'i biraz gece tren geliyor ve atiyorum kendimi rahat koltuklara. Iceride bir kac tane daha bisikletli var. Onlara soruyorum dogru trene bindim mi diye ??? !!!
(link)
(link)

Suwalkiye gelince tren kisa bir mola verdi Lokomotifin degismesinden sonra yola koyulduk ve Polonya macerasi burada bitmis oldu bu Tren olayi bana yanlis hatirlamiyorsam 8 Euro'ya maloldu. Video da Litvanyaya girisi gösteriyor.

Rahat bir yolculugun ardindan Litvanyaya Sestokai'a variyoruz. Yine yeni bir ülke yine yeni bir para birimi kahretsin suyum yok bakkal makkal diye birsey de yok yollarda yine susuzluk basimin belasi olacak.
(link)
(link)
(link)

Gardan ciktiktan sonra beni kötü bir sürpriz bekliyor disarida acaip rüzgar esiyor.Allah'tan gidecegim yol alti üstü 32 km fazla degil. Ilk 3 km o kadar önemli degil rüzgar arkamda. En üstteki resimde D harfinden sonra yol biraz doguya dogru gidiyor ve sonradan kuzey batiya dogru yöneliyor. Dogu tarafini alip yönümü kuzey batiya cevirince benim de isim bitti. Rüzgar öylesine kuvvetli esiyorki bende güc müc birakmadi su yok su icebilecegim cesme yok 32km lik yolu 2,5 saat gibi bir sürede alabildim. Giedre'ye telefon acip beni karsilamaya gelince 5-10 bidon su getirmesini söyledim . Neyse bir köyün icerisinden gecerken yol kenarindaki bahcelerden elma caldim ancak bir nebze olsun böyle susuzlugumu giderebildim. Bahce sahiplerine buradan sesleniyorum hakkinizi helal edin ey mal sahipleri Bu videoyu da beni anlamak isteyenlerin hatirina buraya koyuyorum rüzgar öyle esiyorki ben bu filmi cevirirken bisikletimi devirdi
(link)

Allaha sükür 2,5 saatlik bir zorlugun ardindan Marijampole'ye ulasiyorum hemen Giedre beni karsiliyor ve bir markete girip su aliyoruz sonrada eve gidiyoruz su su suuuuuuu
(link)

Tarih:26.08.2010
Mesafe:105km
Azami Hiz:48,74
Istikamet:Marijampole-Kaunas

Normalde 70km yol gitmem gerekirken ufak bir hata yüzünden 105km gitmek zorunda kaldim...
(link)



Evet Marijampole fazla büyük bir sehir olmadigindan dolayi Giedre'nin yaninda sadece bir gece kalip ertesi sabah tekrardan yola koyuldum. Zaten yeteri kadar vakit kaybettim. Kaybettigim vakit yüzünden couchsurfing üzerinden yer ayarlama isi baya zorlasmaya basladi. Zor bela kendime bir yer bulabildim ama geri kalan sehirler icin büyük bir soru isareti var aklimda....

Giedre ve esi Sveikas'tan ayrilmadan önce bir kac hatira fotografi cekiniyoruz.Ama Giedreye son bir kez daha baktigimda yillarin bizi de eskitmeye basladigini gördüm aci ama gercek yaslaniyoruzzzzzz!!!!!!
(link)
(link)

Haritada görüldügü gibi yol ilk önce kuzey-doguya ondan sonrada kuzey-batiya yöneliyor. Kuzey-doguya dogru ilerlerken hic bir sorunla karsilasmiyorum. Yine o kadar yükle hiz rekorlari deniyorum ama bir kac saat gectikten sonra bu sefer yönüm kuzey-batiya dönüyor ve bende yine enerji menerji kalmiyor.Allah'tan hava güzelde o kadar fazla moralim bozulmuyor...
(link)

ve yine karsimizda rüzgar arkadas biraz gec kalmis neyse ki dünkü kadar siddetli esmiyor

Saat 4 gibi kalacagim yere variyorum ve esyalarimi orada birakip kisa bir dus aldiktan sonra basiyorum pedala Kaunas sehir merkezine burada fazla vaktim yok yarin kesinlikle Klaipeda'ya gitmem gerekiyor....Litvanya'ya 5 kere gitmeme ragmen ilk defa ciddi manada Kaunas'i ziyaret ediyorum. Herkes gözümü korkutmustu Kaunas'tan adam olmaz diye. Ama gercegi söylemek gerekirse Kaunas'in dogasi Vilnius'unkinden daha cok hosuma gitti. Neymis milletin dedigine aldanma kendin karar ver...
(link)
(link)
(link)
(link)

Bu resmin kombinasyonu cok hosuma gittiginden dolayi koyuyorum buraya yoksa baska hicbir manasi yok
(link)

Bu resimler de Tarihi Belediye Binasi ve meydanindan
(link)
(link)
(link)
(link)

Kaunas'ta en cok hosuma giden Nemunas und Neris nehirlerinin sehri sarmalamalari ve sehrin ucunda birlesip bir yarim ada olusturmalari.Ayrica gün batimini buradan seyretmek cok hosuma gitti.Sag taraf Nemunas sol taraf Neris
(link)
(link)

Tarihi sehrin girisindeki köprünün üzerinde son birkac poz cekinip atliyorum bisikletime ve eve dönüyorum.Beni evde özel pisirilmis tavuk bekliyor...
(link)
(link)
(link)

Ayaklarına sağlık dostum.
En kısa sürede rotayı kuzeye çevirmek gerektiğini aklımıza kazıdın.
Kuzey başka bir alem her fotoğrafta , her mesajında bunu anlıyoruz.

Selamlar

Güzel bir tur olmuş. Bu arada gittiğin Šeštokai kasabasının adı Şeştokay okunur. Bana göre bu adı Orta Çağ'da Litvanya Büyük Düklüğü hizmetine giren Tatarlara denen Lipka Tatarları (Charles Bronson'ın kökeni Tatar'dır) vermiş galiba. Bu arada Litvanya'nın 2. büyük kenti Kaunas 1920-1939 arasında Litvanya'nın (mecburen) başkentliğini yapmıştır. Nedeni de 1920-1939 arasında Polonya'nın Vilnius'u, bugünkü Litvanya'nın güneydoğusu ve Beyaz Rusya'nın kuzeybatısını kapsayan ve ülkenin Letonya'ya komşu olmasını sağlayan Wilno (Vilnius'un Lehçe'deki karşılığı) Voyvodalığı'nın (Polonyalılar ile voyvodalık der) merkezi olarak yönetmesiydi. Vilnius (Wilno) sorunu nedeniyle Litvanya, 1938'de kendisine verilen ültimatona kadar Polonya'yla ilişki kurmamıştı. Bu da 1925-1935 arasında Polonya'da bu sorunla ilgili yayınlanmış, Polonya Litvanya ilişkileri adını taşıyan iğneleyici bir karikatür:

http://upload.wikimedia.org/wikipedia/en/thumb/3/3b/Pilsudski_wilno_polish-lithuanian_interwar_relations.jpg/430px-Pilsudski_wilno_polish-lithuanian_interwar_relations.jpg

Mareşal Pilduski: "Bu sosisi köpekçiğe sonra vereyim" (Sosisin üstünde Lehçe "anlaşma" anlamına gelen zgoda yazıyor)

Wilno, Wilno, Wilno (Vilnius, Vilnius, Vilnius) diye havlayan ve tasmasında Litvanya (Lehçesi Litwa) yazan küçük köpek şöyle yanıtlıyor: "Bana Vilnius'u verseler de, Grodno (Bugün Beyaz Rusya'da il merkezi, Litvancası Gardinas) ve Białystok (Polonya'nın kuzeydoğusundaki il merkezi, Litvancası Balstogė) için havlayacağım. Çünkü bu benim."

@Soner Sarihan

Soner hocam tesekkürler ama asil bombayi gezinin bir sonraki bölümünde patlatacagim
orayi gördükten sonra zannedersem bu isvicre avusturya cek cumhuriyeti gezisini rafa kaldiracaksiniz o yüzden kendinizi saglama alin

Beyaz Rusya'nın ortasında doğup Grodno, Litvanya'nın 2. büyük kenti Kaunas (Rusçası Kovno, Lehçesi Kovno) ve Rusya Kaliningrad (Eski adı Königsberg) iline bağlı Neman (Eski adı Ragnit) kasabasından geçerek eski Alman kenti Klaipeda (Eski adı Memel)'da denize dökülen Neman (Litvancası Nemuns, Lehçesi Niemen, Almancası Memel) ırmağını da görmüş olduk. Şimdi Kaunas'tan, 1945-1948 arasında Rusya FSSC'ye bağlandıktan sonra Litvanya SSC'ye geçen ve Litvanya'nın 3. büyük kenti olan Klaipeda'ya yaptığın yolculuğu görmek istiyorum. Bu arada Kaunas'ta Neman'la birleşen Neris ırmağı da Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'in kuzeyindeki bataklıktan Viliya adıyla doğup Naroch (1919-1939 arası Polonya'nın en büyük gölüydü) gölünden çıktıktan sonra Litvanya'ya girerek Neris adını almakta ve Kaunas'ta Neman'a karışmadan önce Vilnius'tan geçmektedir.

Tarih:27.08.2010
Mesafe:200km
Azami Hiz: Gittigim otobüsün hizi
Istikamet:Kaunas-Klaipeda

Evet arkadaslar Polonya'da 2 gün kaybettigimden dolayi artik couchsurfing plani da suya düstü, cünkü millete tam olarak hangi gün gelecegimi söyleyemiyorum. Kaunas'ta zor bela Andrius ve Asta ciftini buldum. Ama cok ilginctir buradaki insanlarin da secici-gecirgenlik katsayilari artmis. Eskiden kime yazsam buyur gel kal derlerdi ama giderek popülaritesini kaybediyor bu couchsurfing olayi herhalde veya Baltik ülkelerinde bile Türkiye'den gelenlere karsi bir ön yargi olusmaya baslamis. Allah'tan Andrius&Asta Türkiye'ye gitmek istemelerinden dolayi benimle tanismak istemisler ve böylece yanlarinda kalmama izin verdiler. Ama benzer sorular ve sorunlar ortaya cikmaya basladi. Türksün ve icmiyorsun Herhangi bir kiz icin gelmedin degil mi??? Disco veya gece hayatin cidden yok mu??? !!!! Yok arkadasim yok iste Türksem illaki party-boy olmak zorunda degilimki. Artik bu sorulara alismam gerekiyor herhalde .
Neyse bugün öglen daha Klaipeda'ya gidecegim oradaki üye de daha cok yeni. Ama Andrius&Asta beni cok sasirtiyorlar özellikle Asta, kendisi hayatimda Litvanya'dan tanistigim dinle ugrasan ilk kisi.Ayrilmadan önce bir hatira fotografi cekiniyoruz
(link)

Ayrica artik aliskanlik haline getirdigim bir istegimi de yerine getiriyor ev sahiBInin kendi dilinde bir sarki söylemesi.Neyse bu sarkidan sonra veda edip kendilerine tesekkür ediyorum ve eger Türkiye giderlerse herhangi bir sorun olursa bana ulasabileceklerini söylüyorum.


Klaipeda'ya kalkacak olan otobüsü beklerken sehirde biraz daha dolastim otogarda cok ilginc sahnelere de rastladim. Bunlar Türk yapimi midibuslardi.Zannedersem Türk Otobüs sanayisi burada kendine ciddi manada bir pazar olusturmus cünkü bunlardan yüzlercesini gördüm bu gezi sirasinda!!!! :in: :in: :in: :in:
(link)
(link)
(link)

Neyse biraz Rusca biraz Litvanyaca karisimiyla otobüs soförünü ikna ediyorum ve bisikletim icin de ekstra para ödeyerek yola cikiyoruz.Ama buralarda bisikleti bagaja koyabilmek baya sorun adamlar almak istemiyorlar özellikle fazla yolcu oldugu zaman halbuki otobüsün bagaji bos. Bu konuya daha sonra dönecegim....
(link)
(link)
(link)

Neyse 200km lik yolu 5 saatte giderekten Klaipeda'ya variyorum. Yaninda kalacagim kisi Tatjana. Esyalarimi eve koyduktan sonra zaten kücük bir liman sehri olan Klaipeda'da kücük bir gezinti yapiyoruz. Sehrin nüfusu cogunlukla rus ve hemen hemen hepsi balikcilikla ugrasiyorlar Tatjana'nin babasi da. Isin garibi babasi benimle hos geldinin haricinde hicbir sey konusmadi, evde ortalikta bile görünmedi dogrusunu söylemek gerekirse biraz tirstim valllahi!!!

(link)
(link)



Neyse Tatjana benim icin bombayi patlatiyor, sayfamda Estonya manyagi oldugumu görmüs ve bu gece Estonya'dan bir elemani daha misafir edecegini söyledi ve bu habere cidden cok sevindim en azindan yarinki gezi icin yanimda bir yol arkadasi olacak VABA EESTI Neyse Elemani carsida 23'e kadar beklemeye karar verdik ama gelmeyince ben fazla dayanamadigimdan eve döndük, tam yataklari acmisken tak karsimiza Eston eleman ciki verdi TERE TULEMAST. En azindan evdeki korkum biraz azaldi

(link)

YARIN GEZININ EN HEYECANLI YERI, PRIIDO'YLA BERABER RUSYA SINIRINA DENIZDEN,YARIMADANDAN CIKARTMA YAPACAGIZ MILLET SIMDIDEN DIYORUM HEPINIZIN AGZI SULANACAK AMA NE YAPAYIM ??? BANA VE PRIIDO'YA KISMET OLDU. BU KISMI PERSEMBE GÜNÜ ANLATACAGIM O ZAMANA KADAR SIKI TUTUNUN