Polis polisliğini bilse kimse böyle bakmaz onlara. Akşamları eve dönerken emniyet şeridi ful çakarları yakmış polis dolu mesela en hafifinden örnek vermek gerekirse. Biz de mal gibi bekliyoruz trafikte. Trafik polisi de var ama bakmakla yetiniyor. Hatta emniyet şeridinden gazlamış giden normal araçlara bile müdahale etmiyor, her akşam sinirden çatlayacak hale geliyorum. Bu çok basit bir örnek, ilk aklıma gelen ve neredeyse her gün yaşadığım.
Şu "Başınız sıkıştığından polis çağıracaksınız ama" mantığını da hiç bir zaman anlayamıyorum. Çağıracağız tabi ne yapacağız? Hayvan gibi vergi ödüyoruz devlete. Kazancımızın yarısından fazlasını alıyorlar. Bu, polisin keyfine göre davranması için bir mazeret değil. Hasta olunca doktora gidiyoruz, su patlayınca tesisatçı çağırıyoruz, araba bozulunca tamirciye götürüyoruz. Onlar da aynı kafayla "e su patlayınca tesisatçı çağırıyorsun ama" deyip kafalarına göre at mı koştursun?
Kurallar, kanunlar, hukuk herkes için geçerlidir, amelesinden cumhurbaşkanına kadar.
Saygı da her şeyden önce kazanılan bir şeydir, polis teşkilatının da şapkalarını önüne koyup bir düşünmesi gerek, "biz bu kadar negatif görüşü hakkedecek ne yaptık acaba" diye.
Sen iki slogan atan öğrenciyi hemen orada dövüp ağzını burnunu dağıtırken, eli silahlı, az önce bir kişiyi öldürmüş Melih Gökçek mafyasını "abi dur yapma, etme gözünü seveyim" şeklinde sakinleştirmeye çalışırsan o saygıyı biraz zor kazanırsın.
Sapla samanı ayırıp sadede gelirsek bence yukarıdaki videoda polisler bu kadar lafı hakkedecek kadar suçlu değil, en azından kötü niyet var gibi durmuyor. Ama işte ektiklerini biçiyorlar durumu var biraz da. Gerçi biçiyorlar da ne oluyor, 8'de 8 kusurlu bile olsalar zaten ciddi bir ceza almayacaklarını herkes biliyor.