Pedal Bisiklet nasıl kazıklar...

Yurtdışından Türkiye'ye getirilip satılan ürünlerin fiyatları vergi+taşıma+mağaza kirası+mağazada çalışanların ücreti+... gibi sebeplerden dolayı yüksektir. Ne zaman ki o marka Türkiye'ye gelir fiyat yurtdışı ile dengelenir. Örnekecathlon. Girin bakın decathlon.fr'ye fiyatlar TR ile aynıdır. O yüzden bu isyana bir son verin. Teknolojik ürünler veya araba fiyatları çok mu ucuz bizim ülkemizde?

Kazık olayına gelince ben fiyattan ziyade satıcıların tutumuna kıl olurum. Bir arkadaşıma bisiklet alacağız, muhtemelen Delta'dan 29" bir Corratec olacak. Tabi alternatif olsun diye Kentpark Decathlon'a gitmiş orada ki satıcı arkadaş Corratec battı abi boşver demiş, Erdoğanlara gitmiş o da 29" leri kullanan yok boşver onu demiş. Bu 2 tutumdan sonra direk o mağazaları çizdik.

Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar demiştim..

Ticaret para kazanmak için yapılır, Buna kimsenin itirazı umarım yoktur.Tüccar olmak bir şeydir esnaf olmak bambaşka bir şeydir.

16 yaşılarınnda tezgahtar bir veledin boyuna posuna bakmadan müşteriye külhanbeyi vari tavır yapması , atarlı , giderli sözler etmesi ve birol efendiye bu durum söylenince , dinlemeden arkasını dönüp ,el kol hareketi yapması bambaşka bir şeydir. dinlese duruma yalandan da olsa bir tavır gösterse yine anlarım, Hadi tezgahtar yeni , toy çocuk , eski müşteriyi tanımaz ,huyunu suyunu bilmez, bu bir nebze hoşgörülür ama dükkan sahibide bunu yapıyorsa, o dükkandan bir daha alış veriş yapılmaz. Hatta vitrinine bile bakılmaz. Dünyanın en kaliteli ürünlerini satabilirsiniz ancak müşterini sadece ürüne değil , hitaba ve tavırada dikkat eder. Bunca yıldır orada olupta bunu anlayamaması ilginç. Bundan sonra aradığım ürün isterse Türkiyede bir tek onda olsun, bırakın almayı , selam verse almam. Tandığım hiç kimseyede orayı tavsiye etmem.Edenede müdahale ederim. Daha önce yazılanlara pek anlam veremezken , insanın bizzat başına gelince anlıyormuş meğer.

Adamın istediği müşteri profili , soru sorma , pazarlık yapma, fazla kurcalama , küsürata kadar öde,dükkanda fazla zaman durma, kapısın önünü işgal etme , sana ne yaparsak yapalım sus şikayet etme. Oldu birol efendi, böyle ölü sezonda çok müşteri kapında kuyruk olur .Daha çok beklersin.

Enver hocam bu adam Dogubankın arka giriş kapısındaki dönercinin yanındaki dükkandamı..Beyaz saçlı zayıf....

@Soner Kanar

aynen o.doğubanka giderken bisikletçilerin sokağına girdiğinde sağdaki ilk dükkan..

vallahi bende son yazılanları hayretle okudum ama benden önce bir kaç arkadaşım lafı ağzımdan çalmışlar zaten.bu aranılan parçalar bulunmaz hint kumaşımı.o kompenentler olmayınca binilemiyormu bu bisiklet denen merete.. sen gel adamın tavrını beğenme ama yinede malzeme al.çok üzülüyorum sizler adına.sadece kendiniz için değil arkamızdan gelen dostlarımızın da kazık yememesi için kapısını açmamamız gerekiyorki anlasın.bu şekilde olmayacağını bilsin.bülent efendi de bu konuyu takip ediyor ve inanın şu an sadece şu sözleri söylüyor. '' evet dedikleri gibi bir adamım ama yinede bana gebeler'' ve pis pis sırıtıyor.bu kadar şikayetçi arkadaşlarımıza rağmen hala o olmazsa olmaz parçalar onda var sadece diyerek oraya gidip bu adama haksız kazanç ve hepimizi enayi yerine koymasına izin veren arkadaşlara teşekkürü borç bilirim.sizler sayesinde bu piyasa düzelmez.konunun başında da söylemiştim.enayi durumuna düşmektense almam gerekirse binmem bu bisiklete.ha bide şöyle bişey var.esnaflık ayrı bir zanaat'dir.herkes yapamaz.bazısı daha da pahalı satar ama müşterisine değer verir.ona farklı olduğunu hissettirir.bu konuda deltanın özellikle ortaköy şubesine ve performans bisikletden sadun beye teşekkür ederim. hint kumaşı arayan arkadaşlar da bülent beye giderek bile bile lades olmaya devam etsinler....

Bir açıklama yapma gereği duyuyorum.Meslek hukuk olunca bazen jargon eski dile kayıyor. Velet kelimesini küçük yaştaki çocuk anlamında kullandım. hakaret etmek gibi bir manada yorumlanmasını istemem.Yaramazlık yapan küçük çocuklara eskiler velet diye hitap ederlerdi..


Burada asıl şikayetim , bu çocuğun orada bir çalışan olduğunu ve ağzından çıkacak her türlü kelimenin firmanın itibarını etkileyeceğini bilmeksizin dik ve iğneli bir dille konuşmasıdır. Bu çocuk diğer tezgahtar olan beyaz saçlı kişiye ( şu an için adını hatırlayamadım ) öyle çirkin bir dille ve tavırla bir çıkış yaptı ki, bir insan olarak, bu yaştaki bir çocuğun babasından bile yaşça büyük olduğunu tahmin ettiği bir kişiye böyle çıkış yapması beni utandırdı. Uyarayım derken eleman bana sarmaya kalktı. Hani akşama kadar benzeri sorular sorulurda , aynı soruyu soran bir müşteriye aynı şeyleri anlatmaktan sıkılmış bir tavır yapılır Hadi çocuk ufak , toydur , belki belki dükkan sahibinin akrabasıdır , ilk işidir bilemez.Bu öylede değil 20 saniye daha kalsam olay ciddi kavgaya doğru gidecek.

Ben Birol beyi sağduyulu bir insan zannetmiştim. Durumu Birol beye ileteyim dedim.Ancak sergilenen tavır ilginç Firmanı temsil eden birisinden şikayet geliyorsa bu kişi aynı zamanda müşterin se dinlememek niye. ? İstanbulun denizi ile kerizine güveniyorsa, fazla güvenmesin. İnternet forumları bu türlü olayların çok çabuk duyulduğu bir ortam. Yaptığına devam ederse ciddi müşteri kaybeder ki , zaten farkında olacak kadar eğitimli bir kişi. Bu durumda yaptıklarına devam edebiliyorsa kendi bilir.Bu firmaya muhtaç olacağıma ki ( Allahtan değilim) Bisikletimi gerekirse atar ,bundan sonra yürümeye başlarım da ,oradan bir daha parça - ekipman almam.

Ve hatta dükkanlar arası paslaşma yapıldığını da bilirim. Bundan sonra istediğim parçayı dükkancı bizzat rafından çıkartmıyorda , depodan veya komşudan alıp geleyim diyerekten buradan temin ettiğini görürsemde almam. Bando mızıka , kırmızı halı beklemiyoruz elbet. Bir parça müşteriye saygı, Bunuda esirgiyorsan Yolun açık olsun Birol bey.

Cömert bey Veled (bizim tabirimizle velet) arapçada çocuk anlamına gelen bir kelime siz zaten doğru demişsiniz sorun yok

Türkçe ilginçleşmeye başladı İslam bey, Bazen derdinizi anlatırken kullandığınız kelimeler , karşınızdaki tarafından manası farklı zannedildği için yanlış anlaşılıyor. Velet konusunda açılama yapayım dedim.


Hatta bu konuda bariz yanlış bilinenen ve çok kullaınan kelimelere bir kaç tane daha örnek vereyimde , gerçek anlamını bilirlerse, tevellütü bizden çok daha yeni olan arkadaşlar bu tür kelmeleri kullanmamaya dikkat ederler . Umarım forum kurallarına aykırı değildir.

lavuk :lavuk buğdaygillerde kullanılan kuruyemişçi küreğine benzer bir küreğin adıdır.

Kalafat- Kalafata oturmak : Kılıç balığı ülkemizde eskiden karadeniz sahillerinde( vardı ) ve zıpkınla avlanırdı. Yanlız teknenin ucuna tahtadan birkaç metre uzunluğunda üçgen bir parça ilave edilmesi gerekir di ki , zıpkını atan kişi balığa iyice yaklaşabilsin. Bu üçgen parçaya kalafat , bu avlanma tekniğine kalafata oturmak denilir.

Üçün birini almak : Doğu ve güneydoğuda, çoğu yerde toprak sahibi ağadır. köylü toprağı eker biçer, para almaz , çıkan mahsulden 3/2 oranında alırdı. Eğer kuraklık olursa ürün az olduğundan toprak sahibi ağa üçün ikisini değilde , üçün birini verirdi. Yani kıtlık ve zor geçim şartlarını anlatmak için bu tabir kullanılır.

Demagoji yapmak: Bir şey anlatıyor gibi karmakarışık kelimeler kullanıp aslında hiç bir şey anlatmamak.

Neyse fazla uzatmaayım Manasını bilmediğiniz kelimeyi veya manasına başka anlam yükletilmiş kelimenin asıl anlamını kullanmak hakikaten bazen başa iş açar.Açıklama yapayım derken konu bütünlüğünden uzaklaştığım için Konu sahibinden de ayrıca özür diliyorum.

¨Son yazılanlara bakıyorum da¨ diye başlayan yazılara baktım, benden sonra başlıyor. Yani üzerime alınabilirim Fakat ortada bir yanlış anlaşılma var. Şu an çark ediyor falan da değilim. Ben adamın sattığı ürünlerin ne olduğunu ve oraya gidip adamla muhatap olmayan internet alıcılarının öyle yada böyle bir ürünü alacaksa sadece o sitede görüp yine ondan alacağını ve bu tarz adamların yine de ayakta duracağından bahsettim. 20 yıldır ayakta duran adamın hala nasıl durduğunu göstermek istedim. Anlattığım kendi hikayemde de tüm malzemeleri aldıktan sonra adamın herkese yaptığı muameleyi görüyorum zaten. Yaşadığım bu olaydan sonra tutup oraya elbette ben de gidecek değilim-ki alıntı yaptığım birçok mesajda zaten adamı tasvip etmeyen, kınayan yazılar mevcut. Sadece meselenin, burada bu yazıyı görenler ve bizzat alışveriş yapanlar dışında yine de diğer internet alıcılarının alışverişe devam edeceğini belirtiyorum. Piyasa anadoludan büyümedikçe, depo satışları oluşmadıkça, istediği ürünü 2-3 yerde bulmak kolaylaşmadıkça bu işlerin önünün alınamayacağından bahsediyorum. Sırf bu adam için ayrıca ciddi bir kampanya, bir hareket başlatmak gerek. Yoksa benim Brooks selem, ortlieb heybem yok yani.

Sonlarda yazdığım cümlede meseleyi açıklıyor kanaatimce.

@olgun şenel

Bir adamın müşteriye hakaretinden bahsedip boykot başlatıyoruz ama tüm Türkiye'ye Ermeni soykırımı meselesinde hakaret eden Fransa'yı bile 1 ay adam gibi boykot edemeyip, tatilimizi Paris'e çeviriyoruz. Fransız Decathlon'da işin cabası...

Herkese aradığını uygun fiyata doğru insanlardan bulabileceği alışverişler dilerim...

Bu dükkana istanbulda yaşarken bende gitmiştim,bisiklete yeni başlarken bikaç ihtiyacımıda buradan temin etmek için.
Satıcı bey, gezip-fiyat araştırıp gelmemden, hatta başka yerlerden aldığım ürünlerden rahatsız olmuştu ve bunu saygısız ve laubali bi biçimde belli etti. Başka yerden aldığım 90 liralık kaska deyim yerindeyse çamur attı. kendi sattığını övdü. İlgili davranmadı falan...
Şahsen birdaha alışveriş yapmayı düşünmüyorum.
Bu arada bazı iletilerde hangi dükkan olduğu ile ilgili sorular ve tarifler olmuş. Boykot olarak alışveriş yapmacak kişilerin yanlış dükkana cephe almaması için fotoğrafını paylaşıyorum sokağın...
(link)

Sizin basiniza gelenler yine bisey degil...

Bundan seneler evvel(2000 oncesi), iyi bilinen buyuk bir bisikletci'den taksitle pahali bir bisiklet almistik.
O zamanlar kredi karti taksit sistemi v.s. yok, dukkan sahibini de tanidigimiz icin taksitlerini elden veriyorduk.

Bir gun yine bisikletimin taksidini odemek icin bisikletci'ye gitmistim, ancak sahibi dukkanda degildi.
Ben de geri donmeyip, oradaki calisana yuklu bir miktar olan taksidimi odemistim. Aklima sonrasinda bir sorun cikabilecegi hic gelmemisti.
Sonucta o calisani da, daha onceden dukkana gidip geldigimden oturu taniyordum, biliyordum.
Bu olaydan birkac gun sonra dukkan'a tekrar ugramistim, bu kez sahibi de oradaydi.
Kendisine, calisanina odemis oldugum taksidimi teslim alip almadigini sormustum. Ancak odemis oldugum paranin kendisine teslim edilmedigini buyuk bir saskinlikla ogrenmistim. Bunun uzerine ben de parayi teslim ettigim calisani ile yuzlesmek istemistim.
Calisan eleman, yuzleseme sirasinda da yine piskin bir sekilde parayi benden teslim almadigini beyan etmisti.

Ancak dukkan sahibi benim beyanlarima, ve yine orada calisan baska bir arkadasin lehime yaptigi sahitlik uzerine, bu cirkin hadiseyi daha da buyumeden ve benden ozur dileyerek kapamisti.
Ozetle, hatiri sayilir miktarda bir hirsizlik girisiminden Allah'in da yardimi ile kurtulmustum.
Tabi hakkimi o kisiye hic bir zaman helal etmiyorum.

NOT:Hirsizlik girisiminde bulunan o kisinin(calisanin), simdilerde bir bisikletci magazasi da var!

Bu dükkândan klasik bisikletim için ön arka fren bacakları sordum,
1. Çocuk dedi ki: ikisi 40 lira
2. Yaşlı bir adam var, dedi ki: 60 lira
3. Uzun boylu sahibi dedi ki: ikisi 50 lira

Hepsi ayrı telden çalıyor. Tamam yapalım dedim, sırasıyla 25, 10, 15 lira işçilik parası istediler. Dedim ki, sizden pil dahi alınmaz, çıktım.

Ben de Sirkeci'deki bisikletçilerden kaçıyorum artık. Birkaç defa alışverişim oldu pişman oldum...
Muhtelif aksesuarlar almıştım, sonra bazı yerlerde çok daha uzuca gördüğümde bir daha Sirkeci'den alışveriş yapmamaya karar verdim. Sadece orada bulunabilecek ürünler için zorunlu olarak gideceğim. Bazı ürünlerin fiyatlarını karşılaştırdım:
Mahalle bisikletçisinden 25 TLye aldığım bagaj (sele borusuna takılan) Sirkeci'de 60 TL idi.
Aynı şekilde orta boy heybeyi 45 TLye aldım, Sirkeci'de 50 Euro dediler... Aynısı, hiç fark yok, ikisi de Çin malı, ikisi de isimsiz, aynı özellikte...
Bence oradaki bisikletçiler fiyat politikalarını gözden geçirmelidir... Dükkan kirası, masrafı vb. tabii ki daha fazladır ama 2 katı hatta 3 katı fiyat biraz fazla... O zaman kiraların, masrafların daha düşük olduğu yere taşınsınlar, bir oraya da geliriz

@Bulent Kara

Lüks yerden alınan pahalı malın daha kaliteli olacağına dair yanlış bir algı var.

Yeterince reklam ve göz boyama ile bakkalda 3 liraya satılan malı tv'deki reklam kanalından 30 liraya satmak mümkün.

@Gökhan Ö.

Benzer bir olay benim de başıma geldi. Bir gün bisikletle gittik oraya. Başımda da Catlike Whisper kaskım var. Altın rengi, sınırlı üretim olanlarından.

Ne kadara aldın bunu dedi, söyledim fiyatı. Kazık yemişsin, biz aynısını 200 liraya mı ne sattık dedi. Bu olaydan 2-3 ay öncesine dönelim.
Ben Sirkeci'deki dükkanlarda yol bisikleti kaskı arıyorum. Bu dükkana gidip soruyorum; "üst seviye yol bisikleti kaskınız var mı?". Bana raftan, 50 liralık saçma sapan bir kask çıkartıyor. Teşekkürler diyip çıkıyorum.

Enver hocam bu adam çok akıllı bir adam kime ne sattıtığını çok iyi hatırlıyor..Ben ona defalarca gittim aramız çok iyi idi ama bir iki ufak şeyi başkasında yaptırdıgımı görünce tavır degiştirdi...Gerçi o hep öyle idi ama ben yüzsüzlük yapıp yaptıklarını tınlamıyordum..Çünkü o bölgenin en iyi ustası o.....Sigma km saati takmiştı.Onun maşadaki lastiği çıkmıştı.. Ben ondan kalın lastik istedim adam 5 lira dedi..Aslı bisikletten 2 kelepçe aldım onlarla sıklaştırdım..Adamlar para istemedi......

Sirkeci Deltadaki çocuğun yaptıgı daha iyi idi.....Yagmurluk sordum 45 lira dedi..Bende 40 liraya verirsin dedim...Oda peşin olusa dedi..Bende irkildim..Tamam dedim 20 euro çıkardım...Abi dedi bunun fiyatı zaten 22 euro ben sana indirimle 20 euroya veririm dedi....Canım kardeşim dedim 20 euro zaten 46 lira yapıyor bu nasıl indirim dedim...Baktım halahesap yapıyor çok sinirlendim..Ya 50 kere geldim buraya dedim istemiyorum dedim çıktım.....Abi ben seni tanıyorum biliyorum dedi ama çıktım o sinirle ONLARDAN ALDIGIM BİR TÜRLÜ SORUNLARI BİTMEYEN GEOTECH RACE'İ O GÜN SATTIM.......BİR DAHA İŞİM OLMASIN DİYE....... BAZEN 5 LİRA DEGERİDE 5 LİRA DEGİLDİR DEGERİNDEN FAZLA ANLAM İFADE EDER....

izmirdeki delta bisikletde de enteresan dır orta yaş üstü bir bey var 1.kordondaki mağazada sizi hiç konuşturmadan susturan her şeyi ben bilirim edalarında agresif tavırlarla

yaklaşan müşteri olarak gittiğinizde bir an evvel gitmenizi istercesine hareketlerde bulunann... halbuki bisiklet firmalarının özellikle müşterileri ile iyi dialoğu olan

firmaların çoğu kimseye göre ciddi pahalı bisikletleri olan bir mürid kitlesi vardır tüm malzemelerini onlardan alan boş zmaanlarında uğrayıp çaylarını içip

muhabbet eden gelmişken ıvır zıvır bir şeyler almadan çıkmayan ...bisiklet alacak olan arkadaşlarını tuutp kollarından o firmaya getiren .. buda tatlı dille sıcak yaklaşımla olmakta..

izmir için bu şekilde yaklaşan firmalar bolca mevcut ancak konu internet alış verilerindeki disiplin ve tutatrlılık ise Erdoğanlar bisiklet den yaklaşık . alışverişimi yaptım son ürünüm yarın sabah elime geçecek ciddi anlamda alakalılar kez alışveriş yaptım Performasn bisikletde tavsiyemdir..

diğer elden alışverişlerimde izmir parkur bisiklet-seda bisiklet-kadans ve kess bike ile yaptım gayet alakalı ve yardımseverler

@serkan tanyeri
serkan her firmada vardır mutlaka problem yaratan birileri.ama bu sıkıntıları işyeri sahibi veya yöneticisi yada sorumlusunun yapması daha ciddi sıkıntı.forumda il temsilcisiyim.herkesde bilir forumdan bir kazancım yada çıkarımın olmadığını.fakat şunuda söylemeliyim kızıltoprak ve ortaköy delta şubelerinde pırıl pırıl insanlar çalışıyor.özellikle ortaköyde burak kardeşime 2 yıldır bana katlandığı için teşekkür ediyorum.ne zaman kovucak beni merak ediyorum ama bir çok kişinin sinir yapacağı durumlarda elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışmıştır bana.zaman zaman da sadece kahvesini içmeye giderim sohbet ederim.ama bu bülent efendi işyeri sahibi ve tavırları çok çirkin.kendini paşa torunu falan sanıyor herhalde..kendi kaybeder.kaybetmeye başladı bile hatta..ama dediğin arkadaş için deltanın yetkilileri ile konuşabilirsin.bizde ayrıcalık yok kimseye.orası kötü burada biri var ama konuşmayalım diye bir şey yok.bisikletçilere karşı ters tavır takınan herkesi şikayet edelim.