Scudo Sports

ng 650 düşünüyorum ne dersiniz?

Scudo
bu arada yeni fark ettim kusura bakmayın arkadaşlar klavyem kablosuz olduğundan pilinin de vakti gelmiş önceki son 3-4 yorumumda bazı kelimelerimin sonundaki veya başlarındaki birkaç harf eksik yazılmış, düzeltemiyorum artık ama anlayabilirsiniz zaten de kusuruma bakmayın, bildireyim dedim. Şimdi değiştirdim pilleri şimdi sağlam oldu. :)
 
@celil.mayaoglu

Celal kardeş bişey dikkatimi çekti,maşaya bağladığın kablo bağı sensor ün dışından geçmiş, hatam varsa düzeltsinler ama o kablo bağı maşaya değen kaydırmaz lastik ile sensor ün arasından geçmesi gerekir gibi geldi bana, sensördeki alıcının hassasiyetini azaltabilir belki, ama sorun yok çalışıyor diyorsan hiç karıştırma bence :)
 
Celil kardeş eldivenleri kaça almıştın acaba, bende alıcamda sirkeciye inme şansım oldukça az vakit darlığından,hatta km saatini tarif üzerine bir arkadaşa aldırdım :) o da digi-x10 almış kablolu 30 ytl ye gayet güzel bi alet ama biraz pahalı gibi, daha dün yeni monte edebildim ama dışarı çıkıpta performans denemesi yapamadım.
 
@westblood

pardon ustadım aldıgın kilometre saati içerisinde, kadans(pedal çevirme sayısı) ölçme yeteneği varmı?

yada soruyu değiştirelim, nabız ölçen, kadans ölçen, dijital kilometre saati ne kadara bulunur?
 
@westblood

Batıkan(?) abi (link) hayırlı olsun, ne olursa olsun kesin sağlam bir şeydir güle güle kullan :) ..

aldığın güzel bir şeydir kesin, en azından ekranı büyük bir şey olsa gerek, ekranı büyük olan bir km saati almak isterdim ama o gün gittiğimde 25milyon masraf ettim, eldivenler 10milyondu. Önce almam şart olanları öncelik seçerek, eldiveni pompayı ve yamayı almıştım, km saatini de adam 10ytl deyince son parama baktım fazla kalmayınca da nasılolsa çok fazla gelemiyorum buraya deyip aldım hemen monte de ettim şimdi memnunum.
 
@gokhancan

15-40ytl arası, 19€ verip çok güzel sigma marka da bulabilirsin..
 
@westblood

yok o resme bakınca aldanabilirsin, eğer lastikle sensör arasına bağlarsam kelepçeyi bu sefer o sitah lastiği maşaya sağlam bağlarım, sensör dışarda kalır, amacım sensörü maşaya kaymayacak biçimde sorunsuzca bağlayabilmem.
 
@celil.mayaoglu

sana celil kardeş diyorum yaşca heralde benden küçüksündür ve mesajların okadar içtenki inan insana sana karşı bi yakınlık geliyor, bu yüzden kardeş diye hitap ediyorum :) kusuruma bakma,sende bana abi diye hitap etmişsin çok hoşuma gitti ama bu arada açıklayayım benim ismim hakan tahmin ettiğin gibi oğlumun adı batıkan :) zaten 40 yaşından sonra beni bisiklet almaya zorlayan o olmuştur, bi yerde mecbur kaldım. daha önce yazmıştım sahilde onu bisiklete bindirirken ben arkasından koşuyodum , yeter dedim ya bi gün kendime ve bisiklet almaya karar verdim, ama profesyonel değilim zevk için biniyorum bisiklete ve inanın o zevki alıyorum, çok para vermedim ama kendime göre kaliteli bişey alıyım dedim, bisikletimi seviyorum aynen senin gibi.Arabamda var ama bisiklet bambaşka imiş,bir ara motor almayı bile düşünmüştüm işe gidip gelmek için,şimdi bisikletle nasıl giderim acaba diye düşünüyorum :) Bu sitedeki arkadaşların çoğunda profesyonel bisikletler var herkes gramaj hesapları peşinde hangisi daha hafif diye,onlarıda takdir ediyorum bu uğraşları için ama en azından basit bisiklet deyip bizimde hevesimizi kırmasınlar.Allahıma şükürler olsun o bisikletlerden alacak gücüm var ama bana bu yetiyor şimdilik, belki oğlumu bu işe profesyonelce ilgilendirebilirsem onun için düşünüyorum artık. Celil kardeşim içindeki bu heves ve ilgi hiç eksilmez inşallah.Herkese iyi pedallar.
 
  • Beğen
Tepkiler: celil.mayaoglu
@westblood

Hocam cok guzel dusunmuşsunuz. Hiç bir bisikletçi profesyonel bisikletlerle başlamadı. performans = zaman = imkan grafigidir.

Ülkemizin geneline baktıgımızda aylık kazancı asgari ücret olan genç bir insanın 1000 euro yada 1000 dolar lık bir bisiklet almasını beklemek saçmalık olur. Yani burası avrupa değil. Okulunuza, işinize bisikletle gittiğinizde teşvik alırsınız. Burada da trafik te cehaletin sonucu olarak küfür yersiniz.

Ülkemizin gelişmemişlik seviyesini göz onune alırsak 2 tekerlekli olan, yakıtı insan enerjisi olan her turlu araç mükemmeldir.

insanların gelir durumları, performansları, katedeceği mesafeler, bakım durumu bunların hepsi bi faktör.

ama burada profesyonel arkadaşlara sonsuz saygı duyuyorum, ve bende profosyonel bir binici olmak istiyorum.

ama tekrar söylediğim gibi bazı insanların bütçesi uygun değildir, bazısı cok kullanmayı tercih etmez, bazısı içinde şartlar son derece uygundur.

Hayatta her şey insanlar için bisikletler fiyat performans olarak ustun sınıf bisikletlerle yarışamasa bile profesyonel kullanıcıların amatörlere destek olması, onlara eğitim vermesi hatta devletin bisiklet kullanımını teşvik etmesi mükemmel bir seçenek olur.

hayatta en guzel şeyin paylaşmak oldugunu dusunuyorum. özellikle bilgi paylaşımı gibi manevi bir zenginliğin trilyonlardan daha değerli oldugunu dusunuyorum.

saygılarla
 
Evt kardeş son derece haklısın hayattakı en buyuk zengınlık bılgıdır vede paylaşilması gereken paylaştıkca karşidan aldiğin bılgılerde senın daha cok bılgılenmenı sağlar bu şekılde her ıkı tarafta kazanclı cıkar ama bılgıyı satın alamazsın... Dediğim gibi hayatta en buyuk değer bılgınızdır ne kadar bılgılı olursanız o kadar fazla bır değerınız olur
Saygılar....
 
@sessiz_dj

Arkadaşlar ilk talihsiz olayımı yaşadım. Arkada tourney yazan kısım ters döndü ve tel kısımı koptu. Neyseki yakında bisikletçi vardı. Gittim. yanımdada beş kuruş para yok. 30 milyon liraymış.

Bu olay karşısında çok sinirlendim. Bisikletçi bu parçanın ancak darbe karşısında yamulabildiğini söyledi. Yamuldugunda ise, elle çekilip düzeltilmeliymiş.

o anı tekrar hatırlıyorum butun sinirlerim alt üst oldu.

arabalı sanayi sitesinde araba yolundan indim ve bayır yukarı cıkmadan önce vitesi bir e aldım. o sırada çaat çutt kütt diye ses geldi. o anda dellendim zaten sokağın ortasında afedersiniz ağzımdan cıkanlara ben bile şaşırdım.

Neyseki bir ders çıkardım. Kesinlikle bisikletime bundan sonra günlük aylık ve haftalık bakım yapacağım.

Bu kopan parça 18 milyon lira. Parası hiç önemli değil ama bir gün bisikletsiz kaldım. Gerçekten sabah minibüs ve otobüs ortamını yeniden çekemem. işime 20 dakka daha sonra temiz hava alarak varmak istiyorum.

Garantide bu tarz parçaların kullanıcı hatası sonucunda bozuldugunu söylüyor.

Olan benim sakin ve mutlu yapımı acayip sinirlendirdi. Gayet delirdim. Yaw bu kısa süre içinde bu kadar bisiklete bağlanacağımı tahmin edemezdim.

Yokluğunda resmen kafayı yiyorum.

Bakım olaylarını iyice öğrenmek gerekiyor. Gunluk, haftalık ve aylık bakımkları öğrenilmeli.
 
@gokhancan


geçmiş olsun gökhan bey, durumunuza üzüldüm burda açıkçası.

dün ben de keskin bir yokuşu çıkarken aynen vitesi sırayla 3-2-1 şeklinde hafifletirken önüme çıkan araba yüzünden 2de durdum ve vitesi önceden aldım 1e, abanırken zincir dolanır gibi oldu, o durumda durup pedalı şansa geri aldım, düğümlenmiş gibiydi o an zincir, hatta pedal kendi döndü geriye, düzeldi sonra, ve sonra devam edebildim.

eğer yanlış anlamadıysam tourney yazan üstteki siyah kısmın altındaki beyaz renkli demir(onun üstünde de tourney yazıyo) öne doğru doğru mu geldi?, iyice basınca pedalı sanırım o duruma geldi.

gerçekten sinir bozucu bir durum. büyük geçmiş olsun, canınıza bir şey olmadı en azından, en kısa sürede yapılır.

Bakım konusunda katılıyorum size, garanti kapsamınca faydalanıcam ben de.
 
Mesajınıza teşekkür ediyorum. Aman dikkatli olun tecrübe böyle bişey işte.

Tourney yazan kısım komple değişecek. 18 ytl. önemli olan para değil alışmıştım her gun işe bisikletle gidip gelmeye.

Yani 250 ye aldım die sevinirken 18 ytl daah masraf cıktı. neyse varsın 18 cıksın resmen ciğerlerim açıldı. Bi seferde çektiğim nefes tarif edilemez. :))

ama aksam adrenalin yukseldi. çılgına döndüm. bundan sora her gun bakım yapacağım.

saygılar.
 
@westblood


Çok teşekkür ederim gerçekten Hakan abi (oldu bu sefer :) ), bu senin takdirin.
ben de 23 yaşındayım, üniversite son sınıfı bitirmeme ramak kala bir takım sorunlar yüzünden uzaması söz konusu oldu ama hayat devam ediyor, açıkçası çöpe atılmış bir 4 yıl olarak görüyorum geçirdiğim zamanı. Fakat yeminliyim, bu son senemde o kaybolan 4 yılı faiziylke geri kazanıcam.Asıl alanım bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği bölümü lisans olarak. Severek okumuyorum, doğal olarak tek bir projeyi severek yapmadım, sırf emeğimin ticaretini yapan hocalarım olmasın diye ellerine para eder bir şey vermedim,severek okula gitmedim,çoğu zaman derslere bile gitmedim,hep dışarda bir şeylerin arayışına girdim, ve beni hayatımda asla mutlu olmadığım kadar beni mutlu eden bir yolculuğa sürükledi son 1 yıldır, ve geçen sene uyandım fakat zaman olarak geç kaldım, kısaca bu 4 yıl bitiminde uyanarak kendim için faydalı işler yapmaya başladım,

hatta hayatımdaki en büyük devrim niteliğinde sayılacak kendim için en faydalı kararı verdim ve 6 ay verdiğim emekten sonra sigarayı bıraktım, sonraki 2 aydan sonra kanser olduğumu zannedip ağzımın içinde sigaranın eksikliğine o zamanlar hala tahammül edemeyen vücudum yaralar veriyordu,sürekli doktorlara gidip duruyordum hatta,sürekli boşa giden masraflar altına girip duruyordum,hatta eksikliğine alışamayan beynimin güçsüzlüğünden dolayı sürekli çabuk sinirlenmeler ve sinir bozukluklarını geçirdiğimden dolayı sürekli fazla fazla ilaçlar alıp duruyordum. Neyse ki bitti bu rüya da, şimdi oldukça iyiyim ve sağlığım yerinde çok şükür.Kısaca bana o kanserler hikaye geliyo, korkusu da boşuna geliyo ama o eksikliğinde beni darmaduman eden o lanet bağımlılığından tiksindim, tövbe ettim asla içmiycem diye bırakırken, ve nefret ediyorum şimdi. Çok rahat 200 kişiye bu yaşadıklarımı anlatsam, bıraktırım çoğuna(inat eden de çıkar bırakmıycam diye).En sevdiğim insanları bile çok kötü kırdığım için hal vicdan azabı çekiyorum kısaca.O günlerden beri her gün benim için hayatımın son günü gibi geçiyor, şükrediyorum şu an her şeye rağmen elimdeki her şeye içinde bulunduğum bazı ortamlar hariç.(değinicem birazdan)


haftasonları kursuma gidiyorum, bu ağustosa kadar sürecek, bu ağustos sadece kafamı dinlemek üzere kısa süreliğine bir tatil yapmış olduktan sonra önümüzdeki sene tüm bölüm öğrencilerinin toplandığı eskişehir osmangazi üniversitesi'ndeki kurultaya hazırlanmaya başlıcam,yani bir proje yarışması, kendim olarak tek başıma aday olarak giricem bu yarışmaya, gerekirse yol paramı okul bana özel bütçe vermese de cebimden verip gidicem.
Kursumun ve son senemin parasını da kendim vericem hatta aileme maddi açıdan daha fazla yüklenmemek için.Ayrıca tercümanlık yapıyorum serbest olarak,12 yıldır en azından İngilizce'yi iyi kullanmakla yetinmeyip satabiliyorum piyasada, fakat önemli olan alanımda işler yapıp yerinde paralar kazanabilmem. ilk planım bu yıl alanımda bir işe girmek, bu yıl içerisinde yapmam gereken projelerimi bitirip 2. dönem de veremediğim dersin hocasına çok güzel bir şekilde kapak misali monte etmek ve o yarışmaya tek vücut olarak gitmek.

Her geçen bugünüm bu hayatta ilerde bir geçmiş olacak, bunlar da ilerde yapay olmayan birer özgeçmiş olarak kayıtlarıma geçmiş olucak kısmetse.

Dolayısıyla maddi imkanım oldukça kısıtlıydı, bir arkadaşım kron xc2000 almıştı, bana anlatıp duruyordu bisikleti, gülüp geçiyordum hatta.Bisiklete 100liradan fazla para verilir mi derdim ama araştırdım iyice her şeyi, hatta arkadaşım artık benim kadar bisikletten anlamaz durumda :D ben ona öğretiyorum bir şeyleri ben onu gaza getiriyorum.Hatta motor alıcam deyiverdi,ben açıkçası bağlandım bisikletime yani, inşallah maymun iştahlılığa dönüşmez bu durum.

Bu kene endişesi olmasa gözümü kırpmadan çadır falan almayı ve bu yaz için kamp yapmayı bile planlamıştım. Neyse işte pahalı bir bisiklete benim gibi bir insanın bu kadar parayı vermesi akıl karı olamazdı asla, çok şükür maddi açıdan alabilirim şimdi ama buna ne vicdanım ne de bütçemde kendi geleceğim için hazırladığım planlarım izin verebilirdi.Zaten alacak olsam ilk işim en kötüsünden(şimdiki en kötü pc her zaman 5yıl öncekilerin içinde neredeyse en iyisinden de iyidir..) bir dizüstü almak olur ilk işim bu eğitim masraflarımdan sonra.

Şunu fark ettim bisiklete binmek beni rahatlatıyor, gevşiyorum iyice, canım bir şeye sıkılsa artık umrumda olmuyormuş gibi yaşıyorum iyice, keşke burada bende gözlemlediğiniz kadar oldukça huzurlu bir yaşam olsa ama en azından bir yerlerden yakalayabiliyorum çok şükür, arada balık da tutuyorum bazen sırf canım sıkıldığımdan, henüz acemi olduğumdan çok da becerikli değilim bunda da ama olsun beni rahatlatıyo iyice.

İlk planımda bisikleti belli mesafelere kadar sadece sürüp sabah sporu haline getirmekti fakat resmen alternatif ulaşım ve gezi aracı oldu benim için.İlerde Allah kısmet etsin, o zaman da bostacıya kadar transporter minibüsle götürüp oralarda veya oraya benzer bisikletlere özel yollarda sürücem kesin.

Araba da şart ama bu devirde, nefret ettim toplu taşımalardan; bugün kız arkadaşımı tramvaya bindirdikten sonra vedalaşıp oradan ayrıldığım andan sonra telefon açıp kendisinden duyduğum haberden sonra tramvaylarda insanım, delikanlıyım diye gezinen davarlar yüzünden iyice nefret ettim bu milletten bu toplumdan ve topluluk içi her türlü aktivitelerden. İmkanım olsa artık bu ülkede yaşamam neredeyse.Bu ucuz beleş akbiller kontörler kampanyalar insanları köpek etmiş, artık otobüsler 80kişi alır olmuş,yeraltı toplu taşıma araçlarının yürüyen merdivenlerinde koşarak inen hayvanlar tepinir olmuş, hırsızlık taciz ve bunun sebebi pislik insanlar türemiş iyice.Sabırla iple çekiyorum gelecek o sıkıntısız günleri.Bu öyle bir duruma geldi ki, ben askere giderken bile gözüm arkada kalıcak.Anasız diyorum böylelerine, çünkü bir bayan deyince ilk akla anneyi getiremeyen, ve minibüslerde otobüslerde veya caddelerde hepimizin anası bacısı bulunabilir düşüncesine sahip olmayan inceliğe varamayan moronlar türetiyor bu toplumun geriliği sadece.Öyle bir hal aldı ki bataklıkta sivrisinek kolonisi gibiler hangisini durdurabileceksin/indirebileceksin artık? Her neyse böyle insanların anası babası ve varsa bacısı hakkında pek hoş şeyler düşünmüyorum, elime geçse zaten tövbe ettirirdim belki zorla imana getirip.İnsan bazen böyle pislikleri düşünmekten aklına burada yaşamla ilgili güzel şeyleri aklına getiremiyor.Ki kendi çapımda arkadaşımla istanbul'da geziler yapıyoruz bazen tarihi güzel yerlerini dolaşıyoruz öğrenciliğimizin tadını çıkarıp. Öğrenci olduğumuzun avantajı olarak kimi yerlerin ücretsiz olması ve ilerde bir daha bu fırsat 40 yaşımızda da olsak geçmez diye boş zaman buldukça bazen geziyoruz beraber.Kısmetse ilerde hayatım boyunca her daim yanımda olacak bu insanla hayatın tadını çıkarıyoruz, bazen böyle sıkıntı verici durumlar olucak diye insanlara kabullendirip kimsenin asla kimsenin hevesini ve keyfini kaçırmaya da hakkı yoktur.

Ben şuna inanıyorum her zaman; demokrasi, özgürlük ve teknoloji henüz gelişmemiş ülkelerin insanlarına çoğu zaman fazla gelir. Ne düşündüğünü ve ne istediğini bilmeyen, nasıl davranacağını ve nasıl davranması gerektiğini bilmeyen adamın eline geçen özgürlük tehlike saçar. Önce adam eğitilmeli, ahlakını almalı, törpülenmeli, gerekirse dayağını da yemeli, insanların döneminde çağlar adım adım atılmalı.Taş devrinden yontma taş devrini görmeden milenyuma geçen bir adamın o ortamda durması ya çevre için tehlike ya da kendisi için tehlike.Malesef ki bu gelişim ülkemizin her metrekaresinde aynı anda olmuyor.

Çok özür diliyorum, bunlar benim düşüncelerim sadece, sadece düşüncem olmayıp da gözlemlediklerim.Bu konu buraya taşınmamalıydı tabiki fakat doldum taştım yeterince sinirden.İki cümle ana avrat küfür edip de rahatlardım 2 dakikada ama en azından burada da paylaşıp bir şeyler ifade eder belki deyip dayanamadım yazdım.İsteyen nefret eder, isteyen destekleyip teşekkür eder ne düşünüp hissettiğimi apaçık dile getirdiğim için.

Saygılar..
 
@celil.mayaoglu

Düşüncelerinize sonuna kadar katılıyorum. Turkiye yaşanacak bir ülke olmaktan çıktı. Ayrıca bu 12 eylül sonrasının hedeflenen Türkiyes Cumhuriyetidir ( 12 eylül anayasasına bakabilirsiniz) 1980 öncesinde insanlar birbirine o kadar saygılıymışki. Ama memleketimizin kırsal kesim toplumu oldugunu unuttuk.

Biz sanayi toplumu olmadıgımız için kentsel yaşama uyum sağlamakta güçlük çekiyoruz.

ve ne yazıkki insanlar o kadar yetenekli iken, topraklarımız bu kadar verimli iken, hayvancılık dünya çapında yapılabiliyor iken o insanlar o topraklardan koparak kentsel yaşama geldiler.

istanbulun taşı toprağı altın. :) bende gülüyorum ya.

istanbulun taşı tamamda toprağı kalmadı be deyip kalan taşlarında pislik içinde oldugunu belirtiyorum.

evet gerçekten sizi çok iyi anlıyorum celil ustadım. Cahillik, aydınlanamamak ben buna kontrolsuz enerji diyorum. Oysa butun insanların zekaları aynı şekil de çalışıyor. Yalnız bazı insanların onunde karanlık perde var sanki.

Her şeyi kabullenen, sorgulamayan, körü körüne inanan, insanlara saygı duyması için insanların önemli bir kişi olup olmadığını önemseyen, parası olanın haklı olduguna inanması, bir american toplumu benzeri oluşturuldu.

zaten burası bir amerika toplumu benzeriyken, küçük amerika diye benzetmiyorlarmıydı.

İnsanlar holywood sinemasını izliyor, izlediği her dakika afyonlanıyor ve gördüğü her yabancı insanı koşulsuz çok kültürlü sanıyor.

Yani her şeyin elimizde oldugunu sonuna kadar dusunursek hiç bir zamanda geç kalınmak diye bir durum söz konusu olamaz.

yeterki zihinlerin onundeki karanlık perdeyi kaldıralım. He bu anlamda gerçekten bu duruma tek sebep olanda sosyo ekonomik durumun insanlar uzerinde oluşan kompleks faktörüne bakalım. yani şahıs zengin değilken özentilik yuzunden zengin insanlar gibi giyinme arzusu içine giriyor, zengin insanlar gibi pahalı telefon kullanabiliyor ve bu uyuşturucu öyle bir yerleşmişki beynine yaw kardeşim ben ne yapıyorum diyemiyor.

Bu arada benim gözümde ülkemiz 5 kentten ibaret değildir. İSTANBUL ANKARA İZMİR ANTALYA VE BURSA bizim ülkemiz 87 vilayettir. Bunu hiç bir zaman aklımızdan cıkarmayalım ve ülkemizin en batısı kadar en doğusuda gelişmediği sürece sizin anlattığınız ve rahatsız oldugunuz sorunlarıda çözmek neredeyse imkansız.

saygılar.
 
ikinizin söylediklerine sonuna kadar katılıyorum, bende duygularımı uzunca yazmak isterdim ama çıkmak zorundayım, bu forum hakikaten alışkanlık yaptı ,en azından neler yazıldı diye bakıp çıkmak farz oldu.Hafta sonu burda yokum kendinize ii bakın allaha emanet olun.
 
  • Beğen
Tepkiler: celil.mayaoglu
bu bisikleti aldım 2 saat sonra arka attırıcı ters döndü bisikletçiye gittim yaptı ama ertesi gün yine aynı sorunu yaşadım
 
@emoli_55

Ustad bende aynı sorunu yaşadım. Ve benim arka attırıcı kırıldı. 18 ytl ye yenisini aldım.

Simdi yaklaşık 3-4 km bayır çıktım canavar gibi. Ama yanlış vites değiştirme, attırıcının 90 derece dikey durmaması, civataların gevşek olması, hepsi bi faktör.

iyi bir bisikletçi buldum evime yaklaşık 10 km mesafede.

Bisikletim sabit bi vitesteydi. Bu arada bu tarz sorunların garantisi yok.

gitmişken arka akordu salcano bayisi oldugu icin halletti. ama dediki en az 20 25 gun kullan. sonra gel her şeyi yapacaz.

Bu arada bisikletimin bazı parçalarını modifiye etmeyi dusunuyorum.

Orta göbek çin malıymış ve hafif bir bosluk var.elle anlasılmıyor. Kısaca kadro için mükemmel dedi.

Vites sistemi icinde güzel bir sistem dedi.

bende sevindim tabi evet ilk aldıgınızda basınıza bu iş geldiyse iyi bir bisikletçinin başının etini yemek lazım. bu tarz sorunlar ı öğrenerek, ileride korkusuz sürüşler dilerim.

saygılar.
 
her iki arkadaşımın görüşlerine katılıyorum bu ulkede paran varsa adamsın gozuyle bakılıyor paran yoksa arkinde dostunda kalmıo bunu ben bizzat yaşayanlardanım işim varken cevremde cok arkim vardı cevrem genişti. Şimdi ise sayılı beni seven kişiler yanımda allaha şükür seven kişilerin olmasıda cok guzel.
Birde en baba delikanlıyım diyen adamda sokakta analara, bacılara laf atar kendince bir şey yaptığını sanır ama bilmiyorum ki kendını ne kadar küçük duruma ve de rezil durumuna düşürür. Bu devirde insanlık diye bır şey kalmamiş herkes kendi cıkarının peşinde koşuo 3 kuruş'a arkadaşını satıo cıkar uğruna dost'un sevgilisi ile cıkıo ve de anlatamıyacam yuzlerce rezıllık var hayattanda insanlardanda nefret eder oldum. Artık kimseyi tanıyorum demiyorum çünkü insanları tanımak imkansız kimin içinde ne geçtiğini senin için ne düşündüğünü asla bilemeyiz.....
 
  • Beğen
Tepkiler: celil.mayaoglu
Geri