Scudo Sports

Mersin

Tarsus tan merhaba,ben Btwin aldım açıkçası gayet memnunum.Face den gruplara katılabilir etkinliklere katılabilirsiniz.
 
Scudo
@slymntkn
Ben de mersin'den yeni taşınmış biri olarak antmen bisikletten sakın bir şey almayın diyorum. Ben o hatayı yaptım. Size bisikleti satarlar, 2.bakım için para isterler. Garanti kapsamında bir sorun çıkarsa tek amaçları cebinizden para çıkarmak olacak. Deli'den bike var. En iyisi orası sanırsam. Metin abiyi bulun yardımcı olacaktır. Kendisi de sağlam bisikletçidir. Dağda bayırda değilse size gereken bilgiyi verir :)

#Tapatalk
 
Öncelikle verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim. Mersin gibi bir sahil kentinde bisiklet satışı yapan yerlerin bu kadar az oluşu beni üzdü doğrusu.

Uzun süredir aklımda aslında bisiklet almak fakat benim bisiklet deneyimim liseden kalma, okula bisikletele gidip gelmekten ibaret ki (17 sene önce) o bisikletin araştırdığım bisikletlerle uzaktan yakın alakası yok.

Ben öğretmenim, önceleri sadece hafta sonları gezmek için alırım diyordum fakat sonradan neden işede gidip gelmeyeyimki diye düşünmeye başladım. Soli den devlet hastanesi civarlarına yaklaşık 13-14 km gidiş ve bir o kadarda dönüş yani 26-28 km yol. Tabi önceleri antreman yaparak bu km çıkmaya çalışacağım. Bilemiyorum başarılı olabilir miyim.

Anlayacağınız aslında çok fazla bilgim yok bu makinalar hakkında. sadece sedona 410 un f/p olarak çok iyi olduğu yorumlarını okudum ve bu bisiklete karar verdim.
Sizin önerebileceğini bisikletler varsa onlarıda araştırmak isterim.
 
@slymntkn
Sedona iyi gibi. İşinizi fazlasıyla görür. Mtb alıp boşuna yormayın kendinizi. Dilerseniz mersinde bulunan arkadaşımla görüşün o da bisikletçidir. Bisikletçileri falan tanır.

#Tapatalk
 
Merhabalar, öncelikle şu anda Mersin'de bisiklet satan bir yerler bulduğunuz için çok şanslı olduğunuzu söylemek isterim. Ben ilk bisikletim olan Sedona Borla'yı 2011'de alırken Mersin'de bisiklet satan hiçbir yer yoktu. Antmen bisiklet daha yeni açılıyordu ve sadece Salcano satıyordu, Mersin Bisikletin yerinde yeller esiyordu, Decatlon mu adını bile bilmezdik. Ben öyle bir dönem de Sedona Borla almaya kalkıştım.Mezitli'de bir abim vardı kendisi Mersin MTB'nin kurucusu Mehmet Özbay (Baymekanik bisiklet). Maalesef kendisi bisiklet işlerini bıraktı ve dükkanı devretti. Her neyse ben o bisiklet kısırı Mersin'de bisiklet bulamadım ve Mehmet abi aracılığıyla Ankara Erdoğanlar Bisikletten Borla'yı sipariş verdim 2 günde geldi,kurduk.Yıl olmuş 2016 hala kullanıyorum..Sonuca geliyorum, Antmen bisiklet (Barış abi) ve Mersin Bisiklet (Mücahit abi) iyi biskletçilerdir. Evet Barış abi(Antmen) biraz sakin konuşur genel olarakta sakin ve saygılı bir abimizdir. Neredeyse bütün bisiklet parçalarımı oradan alırım ve güzel indirimler de yapar bana. Mücahit abi(Mersin Bisiklet) o da sevdiğimiz bir abimiz-kardeşimizdir. Biraz pahalıya satabilir o yüzden pazarlık yapmaktan çekinmeyin :) İki bisikletçiden de pişman olmazsınız, mallarının arkasındadırlar. Sağlam insanlardır. Eğer bu iki bisikletçiden de almak istemezseniz. Şehir dışından getirtebilirsiniz. Örneğin ; Erdoğanlar,Aslı bisiklet,Delta vb...
 
@Atıl Güven
Antmen sattığı malın arkasında mı duruyor? Güldürmeyin hocam aldığım bisikletin maşası sorunluydu parasını ver yenisini takalım dediler :) para sorun değil dedim ama satarken 2 yıl garantili demeyi biliyordunuz da neyse.. Bir daha uğramadım kimsenin de uğramasını istemem. Bisiklet işini bisikletçiler yapsın lütfen tüccarlar değil.

#Tapatalk
 
@morishej Barış iyi adamdır bakmayın sakinligine :) ancak size tavsiyem 28 jant bir şey alın mtb işine hiç gitmeyin çok yorar insanı.
Mersin e hoş geldiniz.
Netten araştırın ben bir çok şeyi yurtdışından veya buradan alıyorum
 
Aradığınız bisikleti orada bulamazsanız internetten diğer köklü bisiklet firmalarına bakın. Ankara'dan, İstanbul'dan vs. adresinize kutusunda kargo ile yolluyorlar. Hatta sahibinden sitesine girdiğiniz zaman ücretsiz kargo seçeneği olarak aratın bisikleti orada bile çıkar, bulamazsanız alternatif fikir olsun..
 
@slymntkn ben de isize yakın yi bir tamirci adı vereyim. Opel gedizler in karşısında (guney-yani deniz yönünde) şimdi atıl durumda olan benzinliğin batı yönünde"bay mekanik" var şimdi iki arkadaş beraber çalışıyor. İşi bilen düzgün tamirci için aklınızda bulunsun.
@cahitakin 95 ten beri MERSİN deyim yazdıklarınızın çoğunu bilmiyordum :):) sanırım tek takılmaktan
 
@alper 76 Ben de önünden onlarca kere geçtiğim Bay Mekanik'in farkına varmamışım, sonraki ilk geçişimde dikkatle bakacağım. Opel Gedizler'in karşısı, atıl benzinlik, unutmayayım.

Hangi bayi daha iyi, hangi satıcı daha güvenilir, bunları konuşurken kriterlerimizi sıradan bir alışveriş sürecinin dışına taşırıp, tüketim ve kültür bağlamına yerleştirmek gerektiği kanısındayım. Bisiklet seçerken, alırken, kullanırken, konuşurken ve paylaşırken zihnimizde bir "bisiklet kültürü" nosyonunun bulunması önemli. Henüz bisiklet ile tanışmamış ya da onu sadece bir çocukluk deneyimi olarak hatırlayan insanlar, hayatlarının sonraki dönemlerinde bisikletle kalıcı ve sağlıklı bir ilişki kurmak istediklerinde, ilk adımın bisiklet seçimi olduğunu düşünüyor ve maliyet hesapları yapmaya başlıyorlar. Oysa ilk adımın, bisiklete bakış açınızı ve bisikletle kuracağınız ilişkiyi tüketim kültürü bağlamında sorgulamak olması çok daha doğru bir başlangıç. Cebindeki parayla en iyisini almaya çalışırken yaptığı seçimden belki birkaç ay içinde pişmanlık hisseden ve hatasını telafi etmek için ek harcamalara girişen, belki de yılgınlıkla bisikletten soğuyan kaç kişi tanıyorsunuzdur, kim bilir? Sonu gelmez MTB, Yol, Tur vs polemiklerinin, marka kıyaslamalarının, teknik özellikleri kapıştırmanın olumsuz etkilerini yaşamamış, morali bozulmamış, moral bozmamış kaç kişi var aramızda? Bütün bu keşmekeşin, karmaşanın temelinde tüketim ve bisiklet kültürüne dair bir bakış yoksunluğu, bir düşünüş eksikliği, bir algı çarpılması bulunduğunu kabullenmeliyiz. Bisikleti sadece eşya, bisiklet almayı sadece sıkı pazarlık, bisiklet kullanmayı ise rekabet olarak görmekten vazgeçip, daha öteye, daha geniş bir ufka bakmalıyız.

Metropoller dışında, taşrada hayatın avantajları da var elbette ama bilhassa alternatiflerin varlığı bakımından hayli dezavantajlı olduğu aşikâr. Yaşadığınız şehirde yüzlerce, binlerce bisiklet görürsünüz belki ama bisiklet bayisi aradığınızda karşınıza sadece iki dükkân çıkar mesela! Yaşadığınız şehirde bisiklet kültürünü yaymayı amaçlayan, hem de iki dernek birden vardır ama bisiklet almak istediğinizde karşınıza sadece iki dükkân çıkar. Haftanın en az iki günü şehirde onlarca bisikletlinin tur attığını görürsünüz, yollarda uzun ya da kısa turcularla karşılaşmanız an meselesidir ama hayatınıza yeni bir bisiklet katılsın istediğinizde muhatabınız sadece iki kişidir. Siz şehrin sokaklarına, sahillere, kasabalara, yaylalara, dağlara, ovalara pedallerken ardınızdaki koca şehir iki bayinin eline bakar, aslında çoğu kimsenin o bayilerden bile haberi yoktur, bisikleti gidip AVM'lerden, zincir marketlerden ve işi bisikletçilik olmayan küçük dükkânlardan alırlar.

Devam edelim. Bilinçli, dikkatli ve titiz bir insansınız, araştırıp incelemeden alışveriş yapmazsınız, sorup soruşturmadan karar vermezsiniz, hangi bisikleti almalıyım diye uzun uzun düşünmüşsünüz, forumlara katılmış, yazılanları okumuşsunuz, kafanız daha da karışmıştır, bayileri şöyle bir dolaşayım, seçenekleri yerinde göreyim, dokunup hissedeyim, yüz yüze iletişim kurayım, beş duyumla da anlayayım diye yola koyulursunuz, ama karşınıza çıkan kişiler her yerde gördüğünüz sıradan satıcılardan pek de farklı değildir, yapacağı satışa bakar, size ayıracağı zamandan maksimum kârı elde etmeye çabalar, bildiğiniz ya da bilmediğiniz hususlarda kendi doğrularını size empoze etmeye, satışı bir an önce tamamlamak için sizi manipüle etmeye uğraşır, bunun da adını ticaret koyar, sattığı an kendini başarılı sanır. Siz de eğer sıkı pazarlık yapmışsanız, etiket fiyatının üç yüz, beş yüz altına almışsanız kendinizi iyi bir alışveriş yapmış sanırsınız

Bu manzara külliyen yanlış. Koca bir şehir, içindeki o garip bisiklet sevdalısı ve kaptığı köşede ellerini ovuşturan o tacirler, hepsi birden kocaman bir yanlışın içindeler. Hiçbirinin tüketim ve kültür kavramlarından haberi yok, hiçbiri tüketmek ve kültür üzerine düşünmediler, tüketimi alışveriş, kültürü ise mülkiyetten ibaret sandılar. Tüketim kültürüne, bisiklet kültürüne dair bir bakış açıları olsaydı, zihinlerinde onlara dair güzel bir oda açılsaydı, tüketimin alışverişe, kültürü de mülkiyete indirgemeyeceklerdi. Bisiklet alırken ilk akla gelen soru, hangisi hem daha iyi hem de daha ucuz, değil, ben bisikletten ne anlıyorum, onla nasıl bir ilişki kurmak istiyorum, bisiklet kullanan başka insanlarla nasıl bir iletişim içinde olmak istiyorum, kendimi bir bisiklet sürücüsü olarak nasıl hayal ediyorum, büyük resimde kendimi nasıl çiziyor, nereye yerleştiriyorum, gibi sorular olacaktır. Aynı sorular sadece bisikleti sürecek insan değil, onu satacaklar için de geçerli: Bu dükkânı neden açtım, kime hizmet edeceğim, kimle ve nasıl iletişim kuracağım, bisikletten ben ne anlıyorum, onun benim hayatımdaki yeri ne, bisiklet kültürüne katkım var mı, bisiklet topluluklarının içinde miyim, içindeysem hangi amaçla katılıyor, faaliyetlerde kendimi nasıl ifade ediyorum? Soruları çoğaltmak, genişletmek mümkün, yeter ki kültür ve tüketim nosyonundan uzaklaşmayalım.

Sözü bağlamanın vakti yaklaştı. Hülasa, diye başlayan bir cümle kurmalı. Hülasa, ister Mersin'de, ister Türkiye'nin herhangi bir yerinde, taşranın en ücra köşelerinde bile, bisiklet satıcılarından doğru düzgün bir pazarlama iletişimi kurmalarını ve bisiklet alıcılarından ise daha başlangıçta sağlıklı bir kültür ve tüketim algısı oluşturmalarını bekleme hakkımız var. Satıcıların artık satış ve pazarlama arasındaki farkı görmeleri, alışveriş sürecinde satış değil pazarlama dili kullanmaları, manipülatif tanıtım ve optimum pazarlık çabasının ötesine geçip karşısındaki tüketiciyi (alıcıyı değil) yakından tanımaları, onunla satış değil pazarlama iletişimi kurmaları, her tüketicinin özgün ve tekil olduğunu anlamaları, her tüketiciyle ayrı ve özel bir bilgilenme, bilgilendirme ilişkisi kurmaları, yaptıkları işin gelir-gider tablosu doldurmaktan ötede, tüketim ve kültür süreçlerine katılmak olduğunu görmeleri gerekiyor. Bunları fark etmeyen, bunları sorgulamayan, iletişimini gözden geçirmeyen, yaptığı işe bakış açısını yenileyip geliştiremeyen satıcılar maalesef satıcı olarak kalacak, sattıkları malı pazarlamayı öğrenemeyecek ve tüketicilere yaşattıkları tecrübelerden dolayı imajları aşınacak, işleri üç vakte kadar bozulup yıkılacaktır. Bisiklet alıcılarının da en ucuz, en havalı, en kaliteli bilgisayarı aramaktan vazgeçmeleri, sıkı pazarlık yapıp ucuza kaptım diye düşünmek yerine kendi ihtiyaçlarına ve bakış açısına en uygun, en sağlıklı seçimi yaptığına kanaat getirmesi gerekiyor.

Kültürü ve tüketimi anlamadan yapacağımız her tercih, her alışveriş, her iletişim, her paylaşım eksik, yanlış, şüpheli ve risklidir.
 
Beyler Mersin'de Yol/ Dağ bisikleti için Strava ya da Google Map rotaları da paylaşırsanız sevinirim.

@alper 76 (4-7 kasım Granfondo Çeşme öncesi sanırım getirmeyeceğim bisikleti, Aralıkta belki getiririm bisikleti)
 
  • Beğen
Tepkiler: slymntkn
@alper 76

Bilgi için sağolun ama bu gün o bahsettiğiniz yeri bir görmek istedim ama opel in karşısında atıl bir benziklik göremedim ama yinede sokaklara biraz baktım bulamadım. Goog maps te de yoktu. Neyse artık geniş bir vaktim olduğunda gider tanışırım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
@Kerem Groims Bu benim Strava hesabım: (link) Yaptığım hemen hemen tüm gezilerin kaydını burada tutuyorum, yaylaya çıkmışlığım da var, uzun yollara vurmuşluğum da, şehre gidip dönmüşlüğüm de. Bisikletimin girdiği bütün yollar sokaklar caddeler orada kayıtlı. Benimkisi Tur bisikleti ama lastikler 700x38c, dağa taşa da çıkıp iniyor. Google Earth kullanıyorsanız muhtemelen zaten biliyorsunuzdur, Gallery'den Wikiloc'u işaretlerseniz bir sürü rota bulursunuz.
 
@slymntkn dükkanın adı"bay mekanik" nasıl oldu da goremediniz bilemiyorum. Harita atarım olmadı:)

@cahitakin güzel yardirmissiniz dostum ama o kadar uzundu ki sıkıldım okumadım . Kusurabakmayiniz
 
  • Beğen
Tepkiler: slymntkn
Evet sayın arkadaşlar. Hafta sonu için kayseriye gelmiştim ve sedona bayii ne bir uğrayım dedim. Kısmet bu ya dükkan sahibi tanıdık çıktı. Sedona 410 almayı istiyordum zaten elindede 48 kadro vardı. Ben isnternetteki ölçüm sitelerinden baktığımı ve bana 52 kadronun anca olacağini söyledim. Ama 48 i deneyince bana tam olduğunu gördüm. Biraz daha büyük olsa olmazmış yani. İyiki internetten sipariş vermemişim. Anlayacağınız benim gibi acemi arkadaşlara tavsiyem bisikleti görmeden sakın almayın.

Kısacası bisikleti aldım inşallah hayırlı olur benim için.

Tekerleri söküp bagaja attım. Biraz Mersin'e getirmesi zorlayacak beni ama değecek inşallah.

En yakın zamanda bisiklet turlarında görüşmek üzere.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20161001/7518662c293014c4c976374d996e0f77.jpg

Bilmem fotoğraf görünüyormu. Telefondan gönrdim

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 
Büyük heyecan. Bisiklet alıp kurmak, sonra denemek. Valla insan ilk zamanlarda karşısına koyup bakıyor. Kadro boyunda genel geçer bilgiler olsa da markadan markaya değişiklikler olabiliyor ya da vücut yapınıza daha rahat gelebiliyor. Yine internetten araştırıp optimum oturma ve açılar konusunu bir göz atın ki bel ve diz ağrınız olmasın. Güle güle kullanın. :)
 
  • Beğen
Tepkiler: slymntkn
Mersinde arkadaşlar merhaba bisikletforum ekibi olarak organize olalım bir yerlerde beraber çay içelim muhabbet edelim pedallayalım.
 
  • Beğen
Tepkiler: sancak33 ve mudo77
Geri