mehmetsunu
Kaldato ile sohbeti kestim.
- Kayıt
- 28 Eylül 2011
- Mesaj
- 5.684
- Tepki
- 13.214
- Şehir
- kayseri
- Başlangıç
- 2010—11
- Bisiklet
- Cube
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Bu başlık altında herhangi bir politik, siyasi, dini, iktisadi yorum yapmayacağımı hatta bunun imasında bile bulunmayacağımı öncelikle deklare edeyimki zaten yöneticilerle gizliden gizliye gıcıklaşan vede şekerrenk kıvamına gelen ilişkilerimiz hepten bozulup bize de(bu arada deyi de ayrık yazabiliyorum çok mutluyum bugün reşit olduğumu ispatladım çok şükür) yol verilmesin.
Şimdi forumu okuyorum da bu rahatlık hali nereden geliyor bu durumu anlamaya çalışıyorum. Salt forumu takip eden ve diğer duyargalarını çalıştırmayan biri dünya olayları ve dünyanın gidişatıyla ilgili japon askeri durumuna düşer diye düşünmekteyim. İkinci dünya savaşında japon adalarını koruma ile görevli askerler savaşın bitişini çok sonraları öğrenmişler, öyleki savaştan yıllar sonra bile japonyanın hala savaşta olduğunu sanıyorlarmış. Forumu takip eden bir kişide sırf forumda yazılanlara bakarak kıyamet kopsa bunu öğrenecek en son kişi olur herhalde. ben ülke basınının da aynı anestezik efekte sahip olduğunu düşünenlerdenim. Yani bu ülkede bir gazete veya bir haber kanalını seyreden tüccar borsanın düştüğünden en son haberdar olur, bir asker ülkenin savaşa girdiğini sivillerle birlikte öğrenir, bir öğretmen ek ders ücretlerine zam geldiğini öğrencilerinden haber alır. Yok son durum hiçbir koşulda asla gerçekleşmez, öğretmenlerimizin kendi hakları konusundaki fbi hassasiyetindeki istihbari yeteneklerinin hakkını vermemiz gerek.
Yani demem o ki forumu okudukça japon çiçek süsleme sanatı ikebana ve bonsai serasında boş ve kaygısız zamanların keyfini süren bir emekli ihtiyar gibi kendimi hoşnut ve kaygılardan uzak hissediyorum. Hatta forumu ilk kez okuyan biri şu intiba içerisine girecektir: Acaba buraya yazanlar norveçte oturan türk azınlığımı, bak ne kadar tasasız güzel güzel yazdıklarına göre. Yani şu forumda arka aktarıcının dişli sayısının bilmem bişey ile uyumsuzluğu tartışmaları içine dalmak, bizansta meleklerin cinsiyetini tartışan papazlar gibi bir sosyal olayın labaratuvar deneyini yüzyıllar sonra gerçekleştirmek gibi bana heyecan veriyor. Bilmem anlatabiliyormuyum.
Bakın kaçıncı cümleye geldim herhangi bir politik, ekonomik imada bulunmadım.
Not: yazdıklarıma ilk gerzek şaban muamelesi yapacak forum yazarına 200 gram kuşgömü antrikot halis gayseri bastırması benden hediye. Hadi bakalım kalemlere sarılın.
Şimdi forumu okuyorum da bu rahatlık hali nereden geliyor bu durumu anlamaya çalışıyorum. Salt forumu takip eden ve diğer duyargalarını çalıştırmayan biri dünya olayları ve dünyanın gidişatıyla ilgili japon askeri durumuna düşer diye düşünmekteyim. İkinci dünya savaşında japon adalarını koruma ile görevli askerler savaşın bitişini çok sonraları öğrenmişler, öyleki savaştan yıllar sonra bile japonyanın hala savaşta olduğunu sanıyorlarmış. Forumu takip eden bir kişide sırf forumda yazılanlara bakarak kıyamet kopsa bunu öğrenecek en son kişi olur herhalde. ben ülke basınının da aynı anestezik efekte sahip olduğunu düşünenlerdenim. Yani bu ülkede bir gazete veya bir haber kanalını seyreden tüccar borsanın düştüğünden en son haberdar olur, bir asker ülkenin savaşa girdiğini sivillerle birlikte öğrenir, bir öğretmen ek ders ücretlerine zam geldiğini öğrencilerinden haber alır. Yok son durum hiçbir koşulda asla gerçekleşmez, öğretmenlerimizin kendi hakları konusundaki fbi hassasiyetindeki istihbari yeteneklerinin hakkını vermemiz gerek.
Yani demem o ki forumu okudukça japon çiçek süsleme sanatı ikebana ve bonsai serasında boş ve kaygısız zamanların keyfini süren bir emekli ihtiyar gibi kendimi hoşnut ve kaygılardan uzak hissediyorum. Hatta forumu ilk kez okuyan biri şu intiba içerisine girecektir: Acaba buraya yazanlar norveçte oturan türk azınlığımı, bak ne kadar tasasız güzel güzel yazdıklarına göre. Yani şu forumda arka aktarıcının dişli sayısının bilmem bişey ile uyumsuzluğu tartışmaları içine dalmak, bizansta meleklerin cinsiyetini tartışan papazlar gibi bir sosyal olayın labaratuvar deneyini yüzyıllar sonra gerçekleştirmek gibi bana heyecan veriyor. Bilmem anlatabiliyormuyum.
Bakın kaçıncı cümleye geldim herhangi bir politik, ekonomik imada bulunmadım.
Not: yazdıklarıma ilk gerzek şaban muamelesi yapacak forum yazarına 200 gram kuşgömü antrikot halis gayseri bastırması benden hediye. Hadi bakalım kalemlere sarılın.


