Köpek kovalayınca kaçmayın, sevin!

@ippon
Al işte..Ben bu üslupla filan uğraşamam ki..Engeller geçerim..

@Triban
fevkalade isabet buyurursun!

Olay nasıl buraya geldi anlamadım Arkadaş herkesi zorla köpek sevdirmeye çalışan (kimse köpek sevmez değil, ama insanların fobileri olabilir, istemedikleri halde köpeklerden, kedilerden korkuyor oabilirler), insan sevmeyen hatta nefret eden hayvanseverlerden ve de sahip olduğu hayvana gerektiği gibi sahip çıkmayıp çocuklara ve insanlara saldırıp insanlarda psikolojik travma yaşamalarına, hatta fiziksel zarar görmelerine neden olanlardan bahsediyordu, TV'de çok seyrettik çocuklara sokaklarda saldıran köpekleri; bu köpeklerin sahiplerine sorsan söyleyecekleri şey; "Bişey yapmaz!!"

Bakın arkadaşlar köpek sorununu yaratan yine biz insanlar değilmiyiz. Al cins köpeği bakama sokağa at. Al cins köpeği sıkıldın sokağa at. Köpek alacaksın sokaktan alacağına git pet shop a köpek satın al. Kendi kendimize yarattığımız bu sorunu öldürelim, tecrit edelim şeklinde çözmek zaten ancak biz insanoğluna yakışan bir eylem. Kimse köpeği sevmek zorunda değil elbette burada anlatılmak istenen köpek saldırısından köpeği sevseniz de , sevmeseniz de en az zararlı olarak kurtulma yöntemleri. Köpek saldırır bu doğasında var ama insan öldürür bu doğasında var dersek inanın hayvandan farkımız kalmaz.

@Devenez ce que

Bir insanın bir canlıyı sevmesi sizi niye rahatsız ediyor?

Hadi köpek mevzusunu tamam tartışıyoruz, "kedi" ile derdiniz nedir?

Hani anlamıyoruz ya, anlatın da bilelim.

Bu ülke televizyonda gördüğü herşeye hiç sorgulamadan inandığı için bu halde zaten. İnsanlar hayvanlarla yaşadıkları anıları, korkularını nasıl yendiklerini fln güzelce anlatırken "provokasyon ekibi" gelip konuyu gerdi yine. Köpeklerle ilgili bu üçüncü yada dördüncü konu, ortamı gerdikleri. Hayır benim anlamadığım insan kendini ilgilendirmeyen bir konu hakkında niye yorum yapma zorunluluğu hisseder. Ben yol bisikletine biniyorum, mtb ile ilgili konuları ya okumuyorum yada bilgim olmadığı ve ilgimi çok çekmediği için yorum yapmıyorum. Bu insanlar resmen köpeklerle ilgili bir konu çıksa da provokasyon yapsak, köpekleri sevenleri aşağılasak, onlara isim taksak derdindeler. Bu şahıslar gelene kadarki yorumları yüzümde gülümsemeyle okumama rağmen, daha sonrasında resmen geriliyorum.
Ben bu forumu seven ve buradaki konuları okumaktan ve bilgi paylaşımı yapmaktan hoşlanan bir üye olarak bu durumu rahatsızlık verici bulduğumu belirtmek isterim.
Saygılar.

Mert Bey boşverin trolll diyor galiba yeni nesil bu tipte arkadaşlara. Hayvan sevmeyen insanlarla herzaman arama mesafe koyarım ve koymaya devam edeceğim. Bu yazdığıma bu trolll arkadaş çokta umurumdaydı diye cevap yazacak mesela. ? ?

bir yaşadığımız hikaye anlatayım da gerginliğin yerini tebessüm alsın alabilirse tabi.
çocukluğum gecekondu ve doğal olarak kedi köpek hindi(culuk) kaz ördek tavuk fare lağım faresi güvercinler ve daha birçok hayvan ortamında ve kah korku kah çekince kah sevgi ile geçti. özellikle toni ismini verdiğimiz mahallemizin köpeği vardı ve biz yıkar bit kene temizler her açıdan bakardık(o zaman ki yaş 8 yaş tan itibaren. dolayısı ile hayvansever ve onlardan korkmaz biri idim.
zamanın birinde(2002) izmir narlıdere de görevliyiz bir ekip şeklinde ve bir arkadaş ile hafta sonu yürüyerek gezelim dedik. inciraltı-sahilevleri vs. portakal bahçeleri aralarından güzel geziler yaptık ve bir yol ayrımına geldik.
sol sahil evlerine sağ inciraltına gidiyor. ben sola arkadaş sağa gidelim dedi. tam o kararsızlıkta karşı 3 katlı ve büyük bahçeli evin telli bahçesinden iki suratları bile bizi ısırmaya meyilli korkunç şekilde havlayan ve bize doğru koşan 2 köpek gördük. o arada sağa gitmeye karar verdik. yol asfalt ve normalde haraket olan bir yol. köpekler dişlerini gözlerini ve tüm ruhlarını bizi ısırmaya hazırlamış bahçe içinde paralel koşuyorlar. biz rahatız nasıl olsa tel var çıkmazlar diye.
haydaaaa tel örgüde delik varmış çıkıp geldiler mi dibimize kadar ben önde arkadaş arkamda ben çeketi çıkardım sol elime sardım yürümeye devam, arkadaş arkadan sesleniyor bakma hasan abi yürü ben de yürümeye devam ediyorum köpek sol dibimde korkunç. ama arkada neler oluyor bilmiyorum. iki köpekte sanki kurt ve aç gibi hem havlıyor hem dibimizde. o an aklımıza birşey gelmiyor ve yürümeye devam ediyoruz. sonra karşıdan bir yaya geliyor diyor ki:
eğilin eğilin taş alır gibi yapın....... hoop yaptım köpekler kaçtı gitti..... tehlike geçti ve yürümeye devam... ama o an içime köpek korkusu girmiş haberim yok. beşyüz metre yürüdük.. arkadaştan bir ses: abi ısırdı yaaaaa
ben: nediyosun ısırdı da niye ses çıkarmadın bağırmadın tepki göstermedin.... meğer arkadaş şoka girmiş o an içerisinde DÜNYADA köpek ısırınca bağırmayan tek adam olarak tarihe geçti. sonra bacağına baktım. sol arka alt tendondan iki dişi geçirmiş ve kanama var. hemen hastane(bu arada komik detaylar var ama uzun olmasın) 9 eylül sonra verem kuduz dispanser vs. aşılar.. sonra köpekler için şikayetçi olmak üzere karakol.
karakolda durumu anlattık güldüler... sonra olay yeri tespiti için alacak karanlık çökerken o gülen 2 polis ve bizim ekipten de bir arkadaş gelmişti polis aracı ile olay yerine geldik. polisler hala arkadaşla dalga geçiyorlardı. sonra evin kapısını çalmaya başladılar.... biz inmiyoruz araçtan onlar kapıyı çalarken bizim azmanlar havlama naralarını atıyorlardı. sonra kapı aralanıp da azmanlar boy ve görüntü gösterince polisler araca bir hışımla geri döndüler... o zaman bizi anladılar. sonra mahkeme vs. köpekler aşılıymış arkadaş kudurmadı.
bu hikayenin asıl kısmı hikayeden önceki çocukluk yaşamımdan kesitte görmüşsünüzdür. ben de ondan sonra köpek korkusu başlamış... inciraltından feribotla karşıyakaya geçeceğiz. biraderler 8 kişi, birçok insan feribota ilerliyor ve bir köpek orada yatıyor gelen geçene bakıyor... hiç havlama vs. yok ama ben gayri ihtiyari köpekle göz göze geldim gelmemle birlikte köpek kalktı ve bana doğru hedefli havlayarak geldi diğer insanların yardımı ve benim gözümü kaçırmam da faydalı mı oldu bilmem ama köpek sakinleşti. ve bu olayda sadece benim korku belirtmem göz göze gelirken nasıl baktı isem köpeğin biraderler değil çocukları değil bayanlar değil de sadece beni seçmesi son derece ilginçti.

sonraları artık köpeklerle göz göze gelmeden kendimden emin yürüyerek bu sorunu aştım ve eski halime kavuştum.
DÜNYADA KÖPEK ISIRINCA SES ÇIKARMAYAN ARKADAŞIM GAMSIZ olduğundan o yaşamına köpek korkusunu unutmuş şekilde devam ediyor....

bir çok arkadaş burada tüm detayları vermiş, belirli köpekleri saymaz isek birçok sahipsiz köpek çete de kurabiliyor araba da yiyebiliyor insan da parçalayabiliyor(ankara batıkent bir çocuk parçalanmıştı yakın zaman sonrasını haber izleyenler duymuş görmüştür-o hayvanları zehirlediler)
dünya da ki tüm canlılar için(bazıları yalnızca insanlar için)

1. Biyolojik ve Fizyolojik İhtiyaçlar: Hava, yemek, su, barınma, sıcaklık, seks, uyku.
2. Güvenlik İhtiyaçları: Doğa olaylarından korunma, emniyet, düzen, hukuk, istikrar, korkusuzluk.
3. Sevgi ve Ait Olma İhtiyaçları: Arkadaşlık, samimiyet, güven ve kabul, sevgi ve ilgi alışverişi. Bağlanma, bir gruba ait olma (aile, arkadaş, iş).

saygılar

@Triban
Beni de engelle lütfen. Ben hem köpekist hem kedistim.

Bende biseyler anlatayım,ufakken köpekleri cok severdim,birgün sokakta oturmuş bir köpeği seviyorum,birden kolumu bir kaptı,tabi can havliyle bagırdım,bi baktım hayvanın kuyruguna basmışım ondan ısırmış,birkerede arkadasta bi köpek var,gel sev diyor ama köpekte katil tipi var,yok diyorum adama gel bisey olmaz diyor,neyse az sevmeye basladım ,bu it hırlamaya başladı,tabi bende tam elimi çekiyorum,beni ısirmak icin bir hamle yapti ama son anda cektim kolumu,valla hala kopeklerden korkarim,katil tiplilerden,ama sariyerde havlayan bazı köpeklerde duruyorum az konusuyorum sakinlesiyolar, sakinlesmezse kaçariz beya,seviyorum ama korkarim keratalardan..

Kovalamaya başlamadan yanından geçerken yavaşlamak lazım. Baktın kovalamaya başlayacak ya HÖD diye bağıracan duracak yada durmayacak sen inecen ..ötüm ..ötüm uzaklaşacan Kendisini sevdirenleri seveceksin, varsa yanında yemek vereceksin hem kedilere hem köpeklere.

@Mert E.
Mert kardeşim, burada anlatmak istediğim şey; elbette ki insanların kedi, köpek, ya da herhangi bir canlı sevmesinin bizi rahatsız ettiği değil; elbette ki sevsinler, dünyadaki en güzel, değerli şey "sevgi, aşk". Hiç rahatsız değilim, çünki ben de onlardan biriyim, burdaki yazılarımdan beni hayvan düşmanı sandınız heralde, tam tersine, benim küçüklüğüm kedilerimle, köpeklerimle, yine evimizdeki tavuklarla, ineklerle, koyunlarla mutlu mesut bir şekilde geçti ve çok şükür ben de bir hayvan severim. Burdaki problem, bazı kedi, köpek severlerin bazı nedenlerle (birazdan açıklayacağım) bu hayvanlardan uzak duran kişileri "hayvan düşmanlığıyla", "sevgisizlikle" suçlamaları ve empati kuramayarak o kişilerin düştükleri zor durumları, güçlükleri anlayamamaları, ya da anlamak istememeleri...
Köpek mevzusunu tartışıyoruz, kedi ile derdiniz nedir? derken kedilerden korkan insanların var olduğunu da hatırlatmak isterim. Bırakın kedileri, böceklerden, hamamböceğinden mesela, korkan insanlar var; hamamböceğinden korkulur mu ya?? "Korkulur mu yaa", dersem, o insanlara gülersem işte empati yapmamış olurum, ve de "fobi" nedir bilmiyorum demektir. Fobi bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin "gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi" hali diye tanımlanmış. Fobi sahibi insanlar bundan memnun değildirler; buna sahip olmayı asla istemezler; uçak korkusu, yükseklik korkusu, kan görmekten korkma, kapalı yerlerde kalma korkusu gibi. Genelde bu fobiler buna sahip olmayan kişiler tarafından gülünç ve saçma olarak adlandırılırlar; ve bu kişileri üzen başka bir durumdur bu. Bu kişilerin gündelik hayatını nasıl olumsuz etkiliyor? derseniz birkaç örnek vereyim; iş için Avusturya'da yaşayan eniştemin uçak korkusu var; adamcağız 30 küsur senedir orda yaşıyor, ama her gidiş gelişinde arabayla ya da trenle yapıyor seyahatlarini, eşi, çocukları uçağa binse de o asla uçağa binemiyor; ya araba ya da tren...

Oğlumun küçükken arı ve böcek sokması nedeniyle kulağı, yanağı, dudakları şişerdi; alerjik bir bünyesi var (benim de küçükken göz kapaklarım şişerdi), iki kez hastaneye götürdük; iğne yaptılar; tehlikeli bir durum, "anafilaktik şok" yazıp aratın, görsellerde görürsünüz; Allah korusun dillerinin, boğazlarının şişmesi nedeniyle nefes alamayıp hayatını kaybeden insanlar var. Oğlum şimdi 11 yaşında ama hala arılardan korkuyor; bir yerde otururken, yemek yerken arı gelse ben, eşim, kızım otururuz olduğumuz yerde, o hemen panik olup masadan kaçar, arı uzaklaşana kadar da gelmez.

Ve bu korkuyu en birinci elden yaşadığımız, bizi en muzdarip eden eşimin kedi fobisi; normal bir insan yılan görürse ne tepki verirse eşim de maalesef kedi görünce aynı tepkileri veriyor. Bu fobi yüzünden açık alanlarda, kafelerde oturamayız; hep tetiktedir, sürekli etrafa bakar; kedi yaklaşırsa hemen alarmı çalıştırır "Murat! Murat! Murat!" diye, o uzaklaşır, biz kediyi kovalarız; o gelir oturur; eğer kediler çok ısrarcı ise artık biz o mekandan kalkar gideriz. İnsanlar yazın yemek yemeye gittiklerinde açık havada, sahilde, bahçede vs. oturur; biz ortamda kedi varsa içerdeki kapalı alanda otururuz. Oturduğumuz yerde evde besledikleri kedilerini ortama bırakan bazı kişiler var; onların yüzünden sitede yürüyüş yapmaya dahi çıkamayan insanlar var. Bir arkadaşının evindeki kedi varsa oraya gidemez; ya da gittiğinde kedinin bir odaya kapatılması gerekir. Burdan bekar arkadaşlara sesleniyorum; evlenmeden önce sorun kediden, köpekten korkuyor musun diye, yoksa "outdoor" hayatı size biraz uzak kalır

@onur caliskan
Onur kardeşim, TV'de gördüğüm herşeye kolayca kanan, saf birimiyim bilmiyorum ama aşağıdaki linki bir tıkla önce.
Bu haberi TV'de izleyince hemen aklıma aynı yaşta olan çocuklarım geldi, onların başına da aynı şey gelebilir diye; bırakın onları benim de başıma aynı şey gelebilir diye düşündüm. Çok şükür kedi, köpek korkum yok; ama bisiklet turlarında köpeklerle hoş olmayan durumların yaşandığı aşikar, @mariokaldato üstadımızın Karacabey-Boğaz turum(Bol resimli,komikli , ekşınlı) yazısında köpeklerle yaşadığı macera mesela; ben de aynı şeyleri yaşamamak, bilgi almak, öğrenmek için okuyordum konuyu; bilmiyorum sebeplerim konuyu okumak için yeterli mi, yeterince makul mü?? "Provokasyon ekibi" olarak nitelendiğiniz kişilerden biri bensem, gerilmenize sebep olduysam özür dilerim, ama asla "köpekleri sevenleri aşağılamak" gibi bir niyetim olamaz, çünki ben de onlardan biriyim. Niyetimin ne olduğunu yukarıda uzun uzun yazdım zaten.

@trainspotting35
Trainspotting35 rumuzlu arkadaşımın troll diye bahsettiği ben miyim bilmiyorum; her ne isim söylenirse söylensin ya da ne denirse densin, özellikle klavye ile yazılmışsa o sözler; onlara artık hiç takmayacak kadar uzun yaşadım heralde, gerçekten hiç umurumda değil. Ama bunları uzun uzun yazmamın sebebi bu forumdaki sizin gibi güzel insanlarla gerçekten konuşarak birbirimizi anlayabileceğimizi düşünmem, umut etmem; herkesin düşüncesine saygım var; yeter ki burda birbirimizi üzmeden, karşılıklı birbirimizi anlamaya çalışarak iletişim kurabilelim, biribirimize faydalı olabilelim, yarınlara daha umutlu bakabilelim. Herkese temennim fobisiz, köpeklerle kardeş kardeş keyifli, huzurlu pedallamalar...

Bakın burada yazılan yazıların çoğu köpekten korkulur mu yavvvv şeklinde değil. Köpeklerle karşılaşınca karşılaşmayı en az zararlı şekilde atlatmanın yöntemlerini yazıyoruz. Biz memnunmuyuz her turda köpekler yüzünden durmaktan elbette değiliz ama yaklaşımımızda asla alın bunları buradan ne yaparsanız yapın olmayacak. Köpekten korunma yöntemlerini en iyi köpeklerle haşır neşir olan insanlar bilir onun için bence köpekten korkan insanlar bunlara kulak versin. En başta da yazdığım gibi köpekten elbette korkulur yeri geliyor ben de korkuyorum hiç merak etmeyin.

@Devenez ce que

Kimsenin fobisi olan insanlara bir şey dediği yok zaten.

Buradaki tartışma kedi-köpek sevenlerin, sevmeyenlere "hayır, illa seveceksiniz, mutlaka sevmeniz lazım" demesinden kaynaklanmıyor. Fobisi olana kimse neden korkuyorsun diyemez. Ama fobisi olanın da "korkuyorum anlamıyor musunuz, kedi köpek olmamalı sokaklarda" demeye hakkı yok. Bu ayrımı net bir şekilde yapabilirsiniz sanıyorum.

Zira korkusu olanın korkusu kendini bağlıyor. Kediler bu şehirde 1000 yıldır varlar; Bizans'ın sarayında da, Topkapı'da da, AyaSofya'da da kediler oldu; hatta Ayasofya'daki kedilerin, peygamberin kedisinin soyundan geldikleri ve Yavuz tarafından kutsal emanetlerle birlikte İstanbul'a getirildiği bile rivayet ediliyor. Müzeye de kayıtlılar. Avrupa'da veba ortalığı kırarken, bu şehir kediler sayesinde (fare popülasyonu çok olmadığından) çok ucuz atlattı o salgını.

Dolayısıyla fobisi olan insanların, fobilerinin sebeplerini anlamakla beraber, hiç birinin bu sebepleri ortadan kaldırmak için gayret gösterdiğini sanmıyorum. Ha keza sizin veya eşinizin de.

Arı güzel bir örnek. Arılar ortadan kalksın diyor musunuz? Başıboş arı dolaşmasın etrafta diyor musunuz? Oysa ABD'deki verilere bakalım, köpek ısırmasıyla/saldırısıyla ölme oranınız 1/112.000 iken (tamamı tehlikeli türler) arı ısırmasıyla ölme oranınız 1/62.000 (bal arısı bile öldürebilir) . Yani köpekte risk arıdakinin yarısı. Ama arılara bunu yapmıyorsunuz.

Mesela kediist diye yaftaladığınız insanlar ne yapıyor size? Kucağınıza kedi mi atıyorlar?

Yok; böyle bir durum yok ise, hiç bir hayvanseverin "bu hayvanlardan uzak duran kişileri "hayvan düşmanlığıyla", "sevgisizlikle" suçlamaları" gibi bir şey söz konusu değil.

Tam tersine bu hayvanları sevenler, sevmeyenler tarafından insan düşmanlığı ve anlayışsızlıkla suçlanıyorlar.

Benim gözlemim açıkça bu.

@Devenez ce que

Eger ben kendi yasamimi savunuyorum dıye hayvan dusmani ilan edileceksem buna ancak gülerim. Isteyen istedigi duyarliligi kasabilir umurumda da olmaz. Benim canlilardan hic biriyle sorunum yok ( sadece asiri derece fare fobim var bir türlü atlatamadigim )
Sevgili murat kardesim; Yolumda giderken havlayan köpekler genelde zararsizdir. Fakat bazisi gerçekten bolgesini korumayi aşarak sizi öldürmeye azmediyor.
O anda da kim kala kim gide durumunda kimsenin takintili hayvan duyarliligini sallayamam

@Mert E.

hay ağzına sağlık. geçen bir teyze, öğrenci velimizin ninesi. oğlum atın bu hayvanları buradan pis bunlar dedi. böyle dediği hayvan mama verdiğimiz 3 yavrusunu emziren hayvan... içimde bir öfke patlaması olsa da belli etmedim. teyzeciğim sizin ahırınızda ki manda daha pis üstelik daha saldırgan ve tehlikeli de olabiliyor. onu atmıyorsun çünkü ondan para kazanıyorsun. gel bundan da ahiretini kazan dedim gülümseyerek. bilmem etki eder mi? umarım. ha ben ne cennet ne ahiret için yapıyorum. o can için yapıyorum. hiç bir beklenti olmadan... hiç bir varlıktan en küçük bir beklentim yok.

Arkadaşların da açıkça söylediği gibi burada hayvanlardan korkanlara herhangi bir laf söyleyen yok, biz de köpek sürülerinin içine dalmıyoruz yani, en azından ben dalmıyorum. Burada herkesin karşı olduğu düşünce "ben korkuyorum, istemiyorum, o zaman onları barınaklara kapatalım, öldürelim, vb.) bu kafatasçı yaklaşımla ortak bi paydada buluşulması inanın imkanlı değil. Çünkü bu düşünce önce hayvan olarak başlıyor ancak insanla devam ediyor. Nitekim diğer başlıkta iş" benimle aynı dili konuşmayanları ülkemde istemiyorum"a kadar gitti. Sizi tenzil ediyorum. Sanıyorum siz daha önceki mesajlarınızda düşüncelerinizi tam ifade edemediniz. Ama aslolan birbirimizi kırmadan fikirlerimizi paylaşabilmek. Saygılar

Bu gibi başlıklarda tartışmak havanda su dövmek gibi çünkü bazı arkadaşlar "Ama köpekler tehlikeli olabi..." gibi bir yorumu gördüklerinde, daha mesajı okumadan karşı tarafı hayvan düşmanlığıyla suçluyor.
Bence burdaki sorun hayvanların gerektiğinde saldırganlaşması, kovalaması değil, insanlar tarafından başı boş bırakılması. Özellikle köylerde adam bahçesindeki eşek kadar köpekleri gece serbest bırakıyor. Yakın zamanda köydeki annem ve babam bu konuda komşuyla sıkıntı yaşadı ve iş belediyeye şikayete kadar gitti. Kadın hava kararınca serbest bırakılan izbandut gibi köpeklerden ötürü evden çıkamıyordu. Şimdi "Kaçma, sev!" mi diyeceğiz?
Fabrikalardaki pek ilgi ve sevgi görmeyen köpekler de gece genelde serbest bırakılıyor. Ben bir defasında taş ocağı yakınında 20'ye yakın köpeğin arasında kaldım. Hepsi de tasmalı ve şantiyede bakılan iri hayvanlar. Ve bu köpekler gece serbest olduklarında kurt atalarında olduğu gibi sürü halini alıyor ve avlanıyor. Vatandaşı olduğum, her yıl tonla vergi ödediğim ülkede, bu durum benim seyahat ve güvenlik hakkımı kısıtlamıyor mu?
En zararsızları şehirdeki sokak köpekleri elbette. Onlar sadece karnını doyurma ve hayatta kalma derdinde.
Uygar dediğimiz ülkelerde sokak köpeği diye bir şey göremezsiniz. Hayvanların sokaklarda yaşam savaşı vermesini sevimli göstermeye çalışmak en başta onlara büyük kötülük. Belki "Mahallenin köpeği" dediğin sokağa atılmış golden'ın başını okşayıp arada besliyorsun ama o hayvan çoğunlukla aç, yazın susuz kalıyor. Sürekli araba çarpma tehlikesi yaşıyor. Hayvanı sahipleniyor veya sahiplendirilmesi için çaba sarf ediyorsan lafım yok ama, aksi halde kendimizi eğlemekten başka bir şey yapmıyoruz. Sokak köpekleri sahiplendirilmeli, sokaklarda bu kadar çok köpek varken satışı yasaklanmalıdır. Sokakta yaşamak durumunda kalan köpekler geniş alanda kurulmuş iyi şartlardaki barınaklarda beslenmelidir. Sayıları da kısırlaştırma yöntemiyle kontrol altında tutulmalıdır. Bahsetiğimiz hayvan kedi değil, bazen insandan daha cüsseli olabilen bir canlı.

İzmir'de köpekten kaçan çocuk kamyonete çarptı, hayatını kaybetti
14 yaşındaki çocuk, bisikletiyle gezerken kendisine saldıran sokak köpeklerinden kaçmak isterken park halindeki kamyonete çarpıp, yaşamını yitirdi.

İzmir’in Bergama ilçesinde yaşayan Farika ve İsmail Gürgen çiftinin iki çocuğundan Halilcan Gürgen (14), 20 Eylül Pazar günü bisikletiyle gezerken kendisine saldıran sokak köpeklerinden kaçmak isterken park halindeki kamyonete çarpıp, yaşamını yitirdi.

Oğlunu kaybetmenin acısını yaşayan Farika Gürgen (46), "Halilcan, olayın yaşandığı gün, 'Anne, dışarı çıkıp bisiklet sürmek istiyorum' dedi. Evin yakınında 3 köpek bacağına yapışmış. Bana arkadaşı anlattı. Tek eliyle bisikleti sürerken okulun önünde başka bir köpek de önüne çıkmış. Korkup, park halindeki kamyonete çarpmış. Çevredekiler, ambulans çağırmış. Bergama Devlet Hastanesi'ne götürmüşler. Oğlumu, sedyede yatarken hastanede gördüm. Film çektiler, MR çekildi. Başı şişmişti. Ağzından burnundan kan geliyordu." dedi.


(link)


“OLAN BENİM EVLADIMA OLDU”
Oturdukları mahallede çok sayıda sokak köpeği olduğunu söyleyen Gürgen, sayıları her geçen gün artan köpeklerin vatandaşları rahatsız ettiğini ifade etti.

Oğlu Halilcan'ın da sokak hayvanlarından şikayet ettiğini anlatan anne Farika Gürgen, şöyle devam etti:






"Burada sokak köpekleri çok oluyor. Her gün 7- 8 köpek görüyorum. Hatta oğlum 'Anne, bıktım artık bu köpeklerden. Belediyeye söyleyelim bunları toplasın' diyordu. Hatta köpeğin birinin kendisine musallat olduğunu ve ondan kurtulmak istediğini anlatıyordu. Bazen ben de pazar dönüşü sinsice peşime takılmasından rahatsız oluyordum. Belediye küpesini takıp, salıyor sokağa. Herkes şikayet ediyordu. Olan benim evladıma oldu. Başka çocuklar gitmesin. Bütün arkadaşları, gelip, benimle ağladı. Başka evlatlara bir şey olmasın."


(link)




“HAYVANLARA KARŞI DEĞİLİZ”
Halilcan Gürgen'in dayısı Yasin Zengin (53) ise hayvanları sevdiklerini ancak denetim istediklerini söyledi.

Zengin, "Hepimiz hayvanseveriz. Kimse hayvanlara karşı değil. Yetkiliyle konuştum. Sokak köpeklerini toplasalar bile, en fazla 15 gün tutabildiklerini söyledi. Ama bizim çocuğumuz köpek nedeniyle öldü. 20 gündür aynı köpek peşindeydi. En azından onu alabilirlerdi. Halilcan hızla inerken, pedal da çevirmiş korkusundan." dedi.

köpekleri bilmiyorum da insan saldırma olasılığı daha yüksek sokakta hapçısı tinercisi. köpekler motordayken peşime koşar durur severim hemen susarlar araçları sevmiyorlar galba. ama kimisi köpeklerden korkabiliyor.