Trek 80'lerin ortasında alüminyum kadro üretmeye başladı. Bu dönemde de 2000 serisini piyasaya sürdü. 91 yılına gelindiğinde komposit malzemeyi kullanmaya başlayan Trek 5000 serisi ile full karbon fiber bisiklet üretimine başlarken 2000 serisini de karbon borular ile revize etti. 2000 serisi Trek'in amiral gemisi olmasa da bisikletçiler tarafından kabul gören bir model oldu. 2300 modeli 94'e kadar serinin en üst modeliydi. 93'de ZX teknolojisi kullanmaya başlayan Trek 94'de 2300 pro ve 2500 modellerini de seriye ekledi.
Bu bisiklette benim için söyle sürpriz oldu. Alan markasının karbon alüminyum kadroları hep hoşuma gitmiştir ama Super Record'dan aşağı toplamak saygısızlık olur. Trek'i marka olarak sevmesem de yapı olarak benzer bu Trek 2300'ü Tyson's Bicycle Museum'un koleksiyonunda görmüş ve çok hoşuma gitmişti. Kader bizi karşılaştırdı.
Sökmeye başlamadan önce 5 km sürdüm ve cidden şaşırttı beni. Çok rijit ve akıcı bir kadro. Üzerinde ki naylon lastik, daha ne olduğunu bilmediğim jantlar ve hafifletilebilecek diğer parçalar ile 8,6 kg. Döneminde toplarsam 8 kg altına düşebilir, Neovintage olarak toplarsam 7 kg'ları görebilir diye düşünüyorum. Benim Cipo'nun 8.2 kg olduğunu düşününce 7 kg bana epey hafif geliyor. Bisiklet 93 model. 30 yaşındaki bir bisiklet karbon borularda işin içine girdiğinde kimileri için daha vintage sayılmaya bilir ama benim gözüme zamanında karbon boruları ve hafifliği ile dikkat çekmesi klasik bir değer katıyor diyebilirim.
Bisikletin üzerinde Shimano 600 Tricolor (6400) set hakim. Arka, ön aktarıcı, fren kolları, aynakol 6400. Vites kolunun biri farklı biri farklı. Bu bisiklet 6400'ün STI kolları ile piyasaya sürülmüş, yani büyük ihtimal STI kollar sökülerek bu hale getirilmiş. Yine Shimano 600 göbekli Matrix Titan-Tour çemberli jantlar sökülmüş üzerinden. Çöp bir ruble var. Orijinalinde Trek System 2 olan sele borusu, gidon ve boğaz sökülmüş. Gidon 3T Forma, boğaz 3T Potdium takılmış (bu konuda şanslıyım), Sele borusu KTM, alakasız bir parça.
Karşıma çıkacak parçalar ne yönde ilerleyeceğimi belirleyecek. Malum vintage parçalar bulmak sıkıntılı bir süreç. 600 seti tamamlayıp devam edebilirim, Döneminin Duraace setlerini kovalayabilirim. Yada güncel bir Sram set bulup neovintage bir çalışma yapabilirim.
Kadronun durumuna gelirsek. Boya genel olarak güzel olsa da renk olarak beni hiç açmıyor. Bu modelde beni bağlayan o metalin parlaklığı ile karbonun siyahının bir araya gelmesi. Karbon borular üzerinde de vernik kalkmaları mevcut. Boyayı söküp alüminyumu parlatacağım. 50 gr hafifleyeceğine ideaya girebilirim
Coppi'ye göre daha pahalı parçaların kullanacağı bir proje olacağı için tamamlanma uzun bir zamana yayılacak gibi.
Daha önce görüp beğendiğim Tyson's Bicycle Museum'un koleksiyonundaki bisiklet. Boya olarak istediğim de bu.