Scudo Sports

İstanbul'dan Marmara Denizi turu

Osman2302

Üye
Kayıt
13 Mayıs 2020
Mesaj
37
Tepki
206
Şehir
İstanbul
İsim
O
Başlangıç
2019—20
Bisiklet
Focus
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Merhaba arkadaslar. Bir buçuk aylık hazırlık ve antreman sonunda artık bu başlığa yazabilirim diye düşünüyorum. Dün İstanbul dan çıkarak Marmara Denizi turuma başladim. Şu an tekirdagdan yazıyorum. İlk kez uzun bir tura çıkıyorum ve 2 haftada tamamlamayı planlıyorum. Cadir mat kamp ekipmanları kıyafetler toplam 17 kg lik bir yüküm var.
İlk günkü izlenimlerim ise şöyle. Garip bir sekilde caddebostan sahilde surdugumden çok daha hızlı ve akıcı sürüyorum. Asfalt kalitesinden olsa gerek. Antremanlarda Max 50 km sürmüştüm ve yoruyordu. Fakat dün 82 km sürdüm bugün nerdeyse hiç ağrım yok. Kısaca yol nasıl biter nasıl geçer korkunuz varsa bence gereksiz bir korku.
Gelelim asıl soruna "Kamp atacak yer bulma". Kamp konusunda neredeyse 0 tecrübem vardı ve haliyle çadırı nereye kurmaliyim bisikleti napicam vs sorunları açıkçası zorladı. Akşam 8 bucuktan 10 a kadar yer aradım. En sonunda Yeniçiftlik te bı yazlık amcadan izin isteyerek evinin önündeki kumsala kurdum. Kumsal demisken ne olursa olsun bisikleti kumsala sokmayın. Ben ettim siz etmeyin 😅 sabah 2 saat bisikletin temizliği ile uğraştım. Hala göbekte sıkıntı var hollowtech anahtar bulabilirsem açıp temizliycem 😅.
Onun dışında gözlük, eldiven ve iyi bir barend-elcik olması şart . Bunların faydasını çok gördüm. Tabi kelebek gidon olsa daha rahat ederdim diyebilirim.

Şimdilik izlenimlerim bunlar. Tavsiyelere, bana katılmak isteyenlere açığım. Sağlıcakla kalın :)20200621_204856.jpg20200621_181853.jpg20200622_095057.jpg20200622_055107.jpg
 

Dosyalar

  • 20200622_095057.jpg
    20200622_095057.jpg
    1,8 MB · Okunma: 11
Scudo
Tekerine taş değmesin :) hayırlı yolculuklar :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Osman2302
Evet arkadaşlar 4. Günümdeyim. Herşey tek kelime ile mükemmel gidiyor. Mümkün olduğunca ayrıntılı yazmaya çalışacağım.
2. Gün
anahtar bulamadım ama bı 10 km sonra sesler kesildi. Kumları döktü herhalde giderken. Sonrasında Tekirdağ vardim öğlen saatlerinde ve barış ve özgürlük parkına geçip güneşin geçmesini bekledim. Bisikleti temizler çadırı vs temizlerim kitap okurum derken o da ne. Parkta hamagini masa sandalyesini getirip kahvaltı yapan Mustafa amca gel delikanlı bı çayı mi iç dedi. Misafirleri çok sevdiği için gördüğünü davet edermiş bu yüzden herşeyi fazladan getirirmis. Bir güzel kahvaltı yaptık onla 3 saate yakın oturduk çay kahve falan derken çok güzel vakit geçirdim onunla :). O taraflara yolunuz düşerse o parka uğrayın Mustafa amcanın bir çayını için. Sürekli farklı bir yerde kahvaltı yapiyormus. Orda denk gelemezseniz de üzülmeyin, başka bir sahil kenarında da onu bulabilirsiniz :).
Sonrasında Tekirdağ da peynir helvası dondurma yapıp yola devam ettim. Hedef Kumbaği geçip ormanlık sakın bir yerde kamp yapmak.
Kumbag gelmeden hemen önce biraz rampa varlı bir tanesi hafif zorlayiciydi. Kamyonlar falan çıkarken tıkanıyordu. Ama kısa bir rampa tabiki. Tur başında kendime tek bir kural koymuştum. Ne olursa olsun yolda bisikletten inmek yok. Rampa çok zorsa dinlenerek gerekirse 10ar mt 10 ar mt çok demiştim.oyle de yaptım . Neyse Kumbaği geçtim ucmakdere yoluna girdim. Yolun başlangıcında bir mezarlık var ve Hayrat var. Su alabilirsiniz ordan. Ve de ordaki kedilere de su vermeyi unutmayın. Sonrasında bi 10 km falan tırmandim. Rampalar hafiften zorlamaya başlamıştı ama durmak yoktu. Uygun kamp yeri bulur bulmaz kalacaktim. Sonunda buldum. Yol kenarı ama biraz sote kalmış çadır kurmaya müsait içki şişesi yok ateş yakılmış izi var. Hayvan izi yoktu. Süper dedim. Kurdum cadiri hızlıca küçük güvenli bir ateş yakıp kahve yaptım sona hemen söndürdüm. Herşey güzel gitti akşam ona kadar. Cadira girdim kitap okumaya basladim. Ama sonra o da ne. Bir misafir geldi cadira. Pencerem de yok goremiyorum. Domuz mi köpek mi anlayamadim ki köpeğim var iyi tanırım ama çok garip sesler de çıkıyor solumasi falan farklı. Neyse gider dedim sessizce oturup bekledim. 1 saat geçti gitmedi. O sırada birkaç kez hirladi havladi. İyi bari kolekmis dedim ama hala çıkamıyorum. Durumunu bilmiyorum çünkü ve de çadırdan iki büklüm çıkana kadar saldırgansa atlar üzerime diyip çıkamıyorum da. Zaten zifiri karanlık. En iyisi uyumak dedim. Biraz uyudum uyandım hala burda. Tekrar uyudum uyandım 3 4 köpek daha oldu. Baktım çadıra bişey yapmıyorlar. Benimkinden biliyorum büyük bilmediği nesne olunca hayatta dokunmazlar. Ona güveniyorum. Tekrar uyudum bir saat falan sonra müthiş bir kavga sesine uyandım. Hirlamalar havlamalar viyaklamalar falan. Aha dedim sıçtım bu sefer. Hava ayrinlikken gece yıldızları izlerim net şekilde falan diyordum ama artık onu geçtim sabah gökyüzünü görürüm umarım dedim. Sonra kavga kesildi bir anda. Aha köpeğin bir oldu sanırım dedim .tekrar uyudum.

3. Gün

6 gibi kalktım. Ses yok. Oh gitmisler dedim. Tam çadırı açarken aynı koklama sesi yine geldi. Artık aldım bıçağı çıktım çadırdan. Köpek yok. Tam acaba kabus mu gördüm tüm gece derken çalıların arasından kuyruk sallayarak bana doğru bir minnoş geliyor. Biraz sevdim hemen ton balugim vardı onu verdim şu verdim. Ton balığını saniyesinde yedi. 2 dk da 1,5 litre suyu içti. İnanamadim. Ve de koklama sesi o ilk kopekti ve tahminimce benim bölgemi korudu paşam. Yarası da yoktu neyseki.
Neyse onla biraz vakit geçirip yola çıktım. 1 km gittim gitmedim bir köpek daha. Ama 1 yaşında falan yeni doğurmuş belli. Kemikleri sayılır derecede zayıf. Hemen çağırdım kenara iki büklüm ve korkarak geldi. Yaraliydi da son suyumu artık ona verdim. Yanımda da noddle ve fındık fıstık vardı. Bari onlari vereyim derken bir araba bizi geçti ardından durdu geri geri yanaştı yanımıza. Yine mi bu canları buraya bıraktılar diye bağırdı. Hemen barınağı aradı. Ardından belediyeyi falan arayıp sorun çözdü. O da buraya gelene kadar 3 köpeği beslemiş maması kalmamış başka. Baktı ben de erzak su falan kalmamış. Kendi suyunu verdi. Sonra sohbete başladık planımı anlattim falan. Ardından deniz kenarinda kamp için müsait bir bahçesi olduğunu gidip istediğim kadar kalacağımı, su vs herşeyin olduğunu söyledi. Nasıl mutlu oldum anlatamam. Sonra numaralarımızı alıp ayrıldık. Ama o mutlulukla bir rampa çıkıyorum anlatamam. Bana mısın demiyorum. Sanki bacaklarıma motor takılmış gibi. Seyir terasına kadar ara ara dinlenerek rahatça çıktım. Zor rampalar vardı baya ama kararliysaniz inanın çıkılıyor. Ama sakatlanmamak için dizlerin durumunu iyi gozlemlemek lazım. Zorlandığını hissettiğim an mola verdim hep. Neyse tepeye çıktı o abiden bir mesaj uçmakdere köyünde bakkala senin için yiyecek içecek bıraktım. Geçerken al mutlaka işte. Bir kez daha mutlu oldum.
Yaklaşık 3 saat gibi bir sürede ucmakdere etabını tamamladım.
Aksam da o abinin yerinde kamp kurdum. Çok güzel vakit gecirdim ve bir gece daha kalayım dedim. Şimdi ordan yazıyorum. Yarın Keşana doğru yol alıp yapabilirsem erikliye kadar gitmeyi planlıyorum. Bugün off günü yapıp vücudu dinlendirdim hem de güzel bir kamp yapmış oldum.

Şimdi biliyorum çok uzun yazdım ama köpek olaylarını ozellikle anlatmak istedim. Bir hayvan sever olarak burda da açılan sokak köpekleri neden toplanmiyor vs başlıklarını üzülerek okuyorum. O dilsiz çaresiz hayvanları sırf korkular yüzünden ölüme terketmek bana çok yanlış geliyor. Bu yapılan basit ve acimasiz yol. 27 yaşındayım ve çok fazla şehirde yaşadım çok yer gördüm. Köyden kasabasına şehrine kadar hepsinde yaşadım. Bir kez bile bana köpek saldırmadi. O gece korktum ama ormanda aç susuz korkmuş bir köpek sürüsü. Saldırgan olmaları burda sizce kimin suçu. Onların mi yoksa onları o şekilde dağ başına bırakıp giden biz insanların mi. Bir insan senin canına kastederse ne yaparsın karşılık verirsin. O canlılar çoğu zaman karşılık bile vermeyip hala bizden medet umuyorlar.
Kısacası bir köpek eğer saldirgansa bu bizim suçumuz. Demekki bir insan evladı ama canlı olamamış insan evladı ona kötü birşey yapmış demektir.hic bir köpek durduk yere saldırgan olmaz olamaz. Doğasına aykırı. İnsanla yaşamaya alışmış avcılık nedir bilmeyen canlılar sonuçta.
Yeterince uzun konuştum. Kusura bakmayın. Son söz olarak köpekleri dışlamak hor görmek yerine birkez de beslemeyi sevmeyi denerseniz inanın hayatınız çok daha güzel olacak.

Hepinize iyi akşamlar dilerim. Sağlıcakla kalın.
20200623_083007.jpg
20200623_082137.jpg
Ormandaki kamp alanim ve 2. Gecemin kahramanı Stark Bey
20200623_112618.jpg
Ucmakdere tepesinde seyir terası

20200623_121748.jpg
Köyde. Sudan icemedim. Yalak durumuna gelmiş.cenneti erken gösterir diye çekindim😅20200623_221306.jpg
Ve tabiki ateş yakmanın serbest olduğu bahçede kamp ateşi :)
Son olarak İsmini veremiyorum burda ama o mükemmel abi sayesinde 2 gün çok güzel bir kamp deneyimi yaşadım. Nerdeyse bütün ihtiyaçlarımi karşıladı. Gündüzleri ziyaretime geldi yedik içtik sohbet ettik. Ona burdan çok teşekkür ederim.
Ve de uçmakdere yolunda bütün köpeklerin toplanıp sağlık bakımlarının yapılıp ardından uygun yerlere bırakılmasını da sağladı. Bugün kontrol etmiş ucmakdere yolunu hepsi toplanmış götürülmüş. O canlılar adına da iyi kalpli güzel insan olan abiye tekrar teşekkürlerimi sunarım.
Ucmakdere yolu üzerine fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü anlatılmaz yaşanır deyiminin gerçek hâli diyebilirim. Mazaralar yollar çok keyifli o kadar söyleyeyim. İsmini sonuna kadar hak ediyor.

Bir de tecrübeli arkadaşlara abilerime bir sorum olacak. Nerdeyse hiç karnım acikmadi diyebilirim. İştahım kapandı. Zorunluluktan yiyorum diyebilirim. Bu normal mi? Sonrasında pat diye düşüp kalmaktan korkuyorum açıkçası 😅. Evdeyken antreman sonrası deli gibi acikirdim ama şu an tam tersi. Ben mutluluktan keyiften olduğunu düşünüyorum ama hava değişimi vsdir belki.?
 
Son düzenleme:
5.gün
Murefte civarından Keşan a geldim. Sarkoyden sonra D120 yoluna girdim. Yol başlangıçta (ne kadar sürdüğüne bakmadım çok keyifliydi) 10km civari rampaliydi ama etraf ve manzaralar çok güzel olduğu için rahat geçti. Özellikle iniş kısmında rüzgar gülleri, gölet ve ovayı alan bir manzara vardiki yarım saate yakın oturmusumdur karşısında. Daha da otururdum ama keçi sürüsü gelmişti. Çoban köpeği ile zitlamayim diyerek yola devam ettim. O manzaradan sonra full iniş başladı. Max hizimi 63 olarak guncelledim burda. Yollar yeni asfalt sayılır kısmen eski asfalt vardı. Köylerin içinden geçiyorsunuz. Köylerde de yola firlayan bir köpek olmadı merak edenler için. Genelde telli bahçe içindeydiler. Sonrasında gelinol Keşan kavşağı geldi ve asıl yol olan korudag rampası başladı. Benim için zor bir etap oldu. Rampa %7 eğim ve sürekli çıkış var yaklaşık 7-8 km. Dinlenerek çıkarım diyordum fakat yol 3 serite çıktığında emniyet şeridi çok daraldı ve yol kenarında çoğunlukla demirler olduğu için yoruldugumda mola veremedim. Bunun sonucunda da bugün dizimi bir miktar zorladım ve hafif ağrı var. Birkac kez kamyonlarla tehlikeli anlar yaşadım. Benim şahsi fikrim bu yolu mecbur kalmadıkça kullanmayın derim. Kesandan sonra erikliye gececektim fakat diz ağrısından dolayı kesanda kalmaya karar verdim. Oteller pahalıydı orduevi kapaliymis öğretmen evi doluymuş ben de petrole sığındım sağolsunlar izin verdiler çadır kurmama.
Dizimin durumuna göre yarın erikli yolunu düşüneceğim. Erikli de bir arkadaşımda kalacağım için en kötü otobüsle geçiş yaparım diyorum. Birkaç gün dinlenince geçecek gibi duruyor.
Bugünlük bu kadar. Sağlıcakla kalın :)
 
Vaaavv harika yaaaa.
Demek Demirci göletini de gördün :) orada çadır atsaydın keşke ben de yapmak istiyorum :)
Geçen Temmuzda geçtim uçmakdereyi. Hüzünlü bir hikâyesi var onu da burada yazdım:)

Ağustosta aynı turu ben de yapacağım. Ama benim 5 gün vaktim.var. 5.gün istanbulda olmalıyım. 6.gün işe gideceğim. :)
Dum-dum çeşmesini gördün mü yaaa. Oranın suyu da oldukça güzeldi:)
 
Şu an sen soyleyince neden aklıma gelmedi çadır kurmak diye düşünüp üzüldüm 😅 akşam erikliye ulaşmaya o kadar sartlamisimki kendimi. Kaçtı güzel kamp. Videoyu da buraya bırakayım o zaman :) video çektiğim yer de kampa çok musaitti. Ordan geçecek arkadaşlar düşünebilir.

Dum dum cesmesinden haberim yoktu bilseydim içerdim 😅 ya da içtim de ismine bakmadım o susuzlukla o da olabilir 😅
İyi bir antreman sonrası tamamlayabilirsin bence 5 günde :)

İsimden istifa ettim yaklaşık 2 ay önce. Buyuzden neyseki zaman sorunum yok.
Onun da ayrı bir hikayesi var fırsat olursa anlatırım. Bu istifa sayesinde bisiklet tanışmam gerçekleşti 😅
 
Uçmakdere köyünden sonra sahilde olan çeşme de mi bu. Eğer oysa o sırada ben yağmura yakalanmamak için bulutlarla yarış içindeydim 😅 gördüm ama duramadim. 😅
 
Köyden sonra ama baya tepedeydi yaaa.
Umarım Ağustos 'ta yağmur olmaz.
O yağmur beni mahvetti.

Günlüğünü takip ediyorum. Özellikle de kamp yerleri bana çok önemli bir rehber olacak. Ben uçmakdere kamp alanında kalmıştım. Özellikle boğazı geçince ilk kamp atacağın yeri merak ediyorum. :)

Benim o yolda başımdan geçenler de burada :)
Hüsranlı ama bol anılı yarım bir tur hikayesi
 
  • Beğen
Tepkiler: Osman2302
Sonuna kadar okudum yazını :) kendimi senin yerine koymaya bile cesaret edemedim. Yağmura bakışım seninle aynı şekilde muhtemelen aynı tepkileri verir duyguları yaşardım. 😅 Yağmurdan dolayı ben de turumu bir hafta ertlemistim yağışlar bitsin öyle çıkar demisitim. İyiki de öyle yapmışım 😅

Bütçe sorunu nedeniyle ücretli yerlerde mecbur kalmadikca kalmamayi düşünüyorum. Bu sebeple tur sonrası kamp yaptığım yerleri konum olarak burdan paylaşıp herkesin yararlanmasını sağlayacağım :D şu ana kadar şansıma hep bir yer buldum. İlk defa bugün kesanda çaresiz hissettim bir anlık ama sonra petrol istasyonu aklıma gelince rahatladım :D boğazı geçince çok fazla kamp yapamayacak gibi görünüyorum şu an için . Çevremden sürekli kalacak yer önerisi geliyor 😅 bu bir yandan güzel ama bir yandan da turun amacına aykırı diyor. Kararsızım buyuzden. Ben de akışına bırakayım dedim şimdilik. :)
 
Ben de kamp yapacağım zaten. Ilk gün uçmakdere'de kalırım diyorum. 2. Gün zaten karşıya geçmiş olacağım. Benimki biraz hızlı olacak velhasıl oraları gördüm. :) karşıya geçtikten sonra da olursa Truva harabelerini görüp istanbula yönelmeyi düşünüyorum. Bakalım hayırlısı. 2.günden sonra da kamp yeri bulmam gerekecek. Bakalım şans :)
 
6. Gün
Petrol istasyonundaki rahat uykudan sonra(gerçekten çok rahattı) sabah uyandigimda diz ağrım hafiflemiş olsa da devam ediyordu. Erikliye saat başı minibüs olduğunu öğrendim acaba binsem mi diye düşündüm ama sonra bi sürmeye baslayim eğer sıkıntı olacak gibiyse yolda binerim dedim ve pedallamaya başladım. Birkaç km en yumuşak viteste isindiktan sonra tamamdır pedallarim bu yolu dedim ve devam ettim. Hem minibüse hiç binesim yoktu hem de yol aşırı keyifliydi. Hafif tatlı rampalar serin esen rüzgar ormanların ve ayçiçeği tarlalarinin görüntüsü diz agrimi nerdeyse unutturacakti. Keşke dizim agrimasaydi da çılgınlar gibi pedallasaydim diyorum. Yol boyunca ağır ağır gittim dik olan rampalarda mecburen yürüdüm ama dik rampa o kadar azdi ki çok az bir kısmını yürüdüm diyebilirim. 33 km yol 4 saate yakın surdu. Ama sağlam birisi zorlasa 1 buçuk saatte rahat alır bence :D
Yolda birkaç köy vardı. Hepsinde bal satılıyordu hatta. Görünce çok fena canım çekti, keşke tadım için dursaydim diyorum şimdi 😅 ama hepsi yokuş aşağı yoldaydi hızımi almışken kesmeyim diyerek geçtim. Artık dönüşte uğrarım diyorum.
Erikli de arkadaşımın yazlığı vardı onun yazligina geldim şimdi. Çantaları indirirken diz agrimin sebebini gördüm. Selem bagajın ağırlığı ile yavaş yavaş aşağıya inmiş ve sürüş pozisyonum bozulmuş.buyuk ihtimalle korudag rampası ve inisinde oldu bu durum. Ordan sonra popo agirisi da başlamıştı zaten. Az önce sele yüksekliğini ayarlayıp kısa bir sürüş yaptım ve diz ağrım daha hafiflemiş geldi. Bundan sonra seleyi sürekli kontrol edeceğim 😅
Bu arada erikli-mecidiye-gokcetepe-sazlidere yolunu kullanan var mi? Asfaltı düzgün ise ordan Geliboluya geçmeyi düşünüyorum.

@Taygun Kon en kötü ihtimal petrol istasyonunda kalırsın :D dün gece çok rahat ettim ben orda. Tek sorunum istasyon sahibinin haberi yoktu sabah o gelmeden hazırlanıp çıkmak zorunda kalmıştım erken kalkıp 😅. Sınırsız çay eşliğinde güzel sohbetler de oluyor hem.
Artık istasyonları joker olarak göz önünde bulundurucam 😁
 
iyi yolculuklar. Haziran sıcaklarında bisiklet kadrosundaki o şaşal suları içemezsiniz. Arka bagaja bir tane termos şart. :)
 
Teşekkürler :) Normal zamanda da soğuk su içmiyorum. Şu ana kadar çok sıcak olmad ı sularım en azından ben rahatça icebildim😅. Bir tane termosum var heybede ama her daim filtre kahvem bulunuyor onun içinde 😂
 
Çok büyük imrendim. Yolculuğun tadını çıkarın ve dikkatli olun. Keyifli gezmeler.
 
6. Gün
Petrol istasyonundaki rahat uykudan sonra(gerçekten çok rahattı) sabah uyandigimda diz ağrım hafiflemiş olsa da devam ediyordu. Erikliye saat başı minibüs olduğunu öğrendim acaba binsem mi diye düşündüm ama sonra bi sürmeye baslayim eğer sıkıntı olacak gibiyse yolda binerim dedim ve pedallamaya başladım. Birkaç km en yumuşak viteste isindiktan sonra tamamdır pedallarim bu yolu dedim ve devam ettim. Hem minibüse hiç binesim yoktu hem de yol aşırı keyifliydi. Hafif tatlı rampalar serin esen rüzgar ormanların ve ayçiçeği tarlalarinin görüntüsü diz agrimi nerdeyse unutturacakti. Keşke dizim agrimasaydi da çılgınlar gibi pedallasaydim diyorum. Yol boyunca ağır ağır gittim dik olan rampalarda mecburen yürüdüm ama dik rampa o kadar azdi ki çok az bir kısmını yürüdüm diyebilirim. 33 km yol 4 saate yakın surdu. Ama sağlam birisi zorlasa 1 buçuk saatte rahat alır bence :D
Yolda birkaç köy vardı. Hepsinde bal satılıyordu hatta. Görünce çok fena canım çekti, keşke tadım için dursaydim diyorum şimdi 😅 ama hepsi yokuş aşağı yoldaydi hızımi almışken kesmeyim diyerek geçtim. Artık dönüşte uğrarım diyorum.
Erikli de arkadaşımın yazlığı vardı onun yazligina geldim şimdi. Çantaları indirirken diz agrimin sebebini gördüm. Selem bagajın ağırlığı ile yavaş yavaş aşağıya inmiş ve sürüş pozisyonum bozulmuş.buyuk ihtimalle korudag rampası ve inisinde oldu bu durum. Ordan sonra popo agirisi da başlamıştı zaten. Az önce sele yüksekliğini ayarlayıp kısa bir sürüş yaptım ve diz ağrım daha hafiflemiş geldi. Bundan sonra seleyi sürekli kontrol edeceğim 😅
Bu arada erikli-mecidiye-gokcetepe-sazlidere yolunu kullanan var mi? Asfaltı düzgün ise ordan Geliboluya geçmeyi düşünüyorum.

Okurken keyif aldım, elinize ayağınıza sağlık. Köpeklerle yaşadığınız gece de hakikaten ilginçmiş.
Selenizin aşağıya inmesine sebep, gördüğüm mandalsa eğer, mandalı tam kapatmamış olmanız olabilir mi? Fotoğrafta dikkatimi çekti, sürekli öyle duruyorsa sele aşağıya inebilir.
Yolunuz açık olsun.IMG_8112.jpg
 
Teşekkürler arkadaşlar :)

@Şeref Tuzcu o mandal arkadaki bagajın mandali.
Selenin vidasını sonuna kadar sıkmıştım yükten dolayı sanırım azar azar inmiş diye düşünüyorum. Bundan sonra sürekli kontrol edicem artık 😅
 
İsimden istifa ettim yaklaşık 2 ay önce. Buyuzden neyseki zaman sorunum yok.
Onun da ayrı bir hikayesi var fırsat olursa anlatırım. Bu istifa sayesinde bisiklet tanışmam gerçekleşti 😅
Bakın beni de gaza getiriyorsunuz, benim de istifa edip bisikletle memlekete gidesim var :)
 
@sspl mevcut hayatım canıma tak etmişti. Öyle olunca da hiç birşeyi düşünmeden bu yola girdim. Kaybedecek biseyim yok kafası etkili oldu :D ama evli çocuklu falansan iyi düşün derim 😅 ben bekar olmanın avantajını kullandım biraz da 😅

Marmara turundan sonra Ege-Akdeniz-Güneydoğu turu yapmayı planlıyorum paramın yettiği yere kadar 😅. Sonrası Allah kerim diyorum.
 
Geri