Dün Sabaha karşı saat 04:00 de, liseden arkadaşımla beraber, Ortaköy'e balığa gittik.
Gecenin bi yarısı, millet sarhoş, kızlar, fıstıklar gece kluplerinin kapısında bekleşiyor, biz elimizde kamışlar iskelede, hava yumuşaktı ilk başta, saat 06:00 ya kadar iri istavrit aldık 3 kilo kadar, vasattı yani, sonra saat 06:30 gibi hava bi bozdu, bi bozdu, aboooowwww.
akıntı bir değişti, bir soğuk bir yağmur, babalar gibi sarıkanata döndü deniz, peşinde yarım saate lüfere döndü, istavritin peşine yağlanmaya gelmişler kuytu akıntıya.
Allaaaahh, at kamışı çek lüferi, at kamışı çek sarıkanatı, velhasıl öğlene kadar deli balık yaptı, adam başı 150 Kilo yağmur yedik ama.
Sonra yavaş yavaş balık kesti, bütün mahalle sebeplendi lüferlerden, hatta bir ara balıkçıya satsam bir karbon kadro parası bile çıkardı yani

Puhhaha
Akşam da, verdim fırına lüferi, yaptım rokalı bol bir salata, bide açtım malzemenin kralını, ohhhh misss.
Böööölllleeee yağ gibi bir pazar günü geçti....
eee ne demişler, " Hava güzelse binersin, değilse oturup içersin" başka arası olmaz yani.