Olayı yaşayan, gören ve yazıya döken bir bisiklet severin yazdıkları: (link)
Olayla ilgili kesiti şu:
"... Harem'e geldiğimizde de korkunç bir olay yaşandı. Olay aynen şöyle gerçekleşti. 12:55 gibi Harem'deki bitiş noktasına vardım. Su dağıtıldı. Alanın girişinde birikme olmasın diye alanın dip tarafına doğru geçtik iki bisikletli olarak. O sırada Harem yönüne gelen araçların kesildiği noktada arka taraftaki araçların yoğun şekilde korna çaldıklarını duydum. Daha bisiklet grubu bitiş noktasında yeni toparlanıyordu. "Daha bir süre bekleyecekler" diye düşündüm. Ancak bu durumda daha bir kaç dk geçmişken bu kadar ısrarlı korna çalınması beni düşündürdü. Belki de;
1) Hastaları olabilir,
2) Sınav veya otobüs gibi saatli bir şeye yetişilmeye çalışılıyor olabilirler, diye düşündüm.
Su bardaklarını atmak için tekrar su aldığım noktaya gittim çünkü alanda boşları atacak bir yer, çöp vs...yoktu. Tam o sırada ön taraftaki o aracı farkettim. Adam aracından yarı dışarı çıkmış (kesinlikle bisikletlilere doğru değil) yolu kesen polise doğru el-kol işaretleri ile bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sonra direksiyona geçti ve direksiyonunu yumruklamaya, araç içinde kendi halinde cinnet geçirmeye başladı. Ben de yaklaşık 25 mt ileriden bu durumun doğuracağı olumsuz durumu hissederek o yöne doğru baktım bir süre. Hatta polis ile konuşup arada bisikletlilerin gelişlerini de durdurup araçlara yol verilmesi için konuşmayı düşündüm. Ancak olayı çok hızlı gelişti.
Ben tam bunları düşünürken cinnet geçiren şoföre en yakın bisikletlilerden 2 kişi adama doğru el-kol işareti yaptılar. Ne söylediklerini duymadım ancak ateşe benzin atmış gibi oldular. O tarafa doğru hızlıca gitmeye başladım... Ama bisikletliler alana çok biçimsiz yayılmışlardı. Önümdeki dağınık bisiklet öbeklerinden geçip 15 mt ilerimdeki yola ulaşamadım. O sırada adam patinajlar ile benim hizamdaki bir TIR'ın hizasına kadar geldi. Ancak anladığım kadarıyla orada içine girdiği bisikletli grup herşeyden habersiz Harem yönünden gelip bitiş alanına doğru gelmeyi sürdürüyordu. (O noktada polislerin bir zayıflığı olabilir, orasını o kadar net görmedim)
TIR'ın dorsesinin altından gördüğüm başka bir bisikletlinin adamın bagaj kapısına uçan tekne atarak arabayı sarstığıydı. Adam o noktada el frenini çekerek yolun ortasında durdu. Etrafında birden biriken kızgın bisikletlileri görünce de (bence) korktu ve paniğe kapıldı. Tam gaz kalktı. Tam işte o kalkış sırasında ilk bisikletliye çarpmış. Ben gördüğümde bisiklet (zinciri atmış ve arka tekerleğinde hafif eğilmeler ile) bir yerde süren bisikletçi başka bir yerdeydi. Yetişemedim arabaya. Ben gittiğimde arka camı indirilmiş, tüm sinyal lambaları kırılmıştı. Etrafta tam bir "linç" havası vardı... Herkese "sakin olun" diye sakinleştirmeye çalıştım ama başarılı olamadım. 1 tane polis vardı aracın yanında 2 tane de dernekten üzerleri mavi reflektör yelekli görevli sanırım... Daha fazla varsa da o kargaşada göremedim. Ancak kısa süre sonra mavi yelekliler çoğaldı..."
O adamın yaptığını kesinlikle tasvip etmiyorum ama olayı körükleyen bisikletlileri yaptığı ayrı bir rezillik. Farkındalık oluşturmak, biz burdayız demek, trafikte biz de varız ve saygı görmek, trafikte olduğumuzu kabullendirmek istiyoruz diyorsak bu yapılan hareket bu düşünceyle çelişmiyor mu? Ne demek bir arabaya uçan tekme atmak, adama sövmek vs. Sözüm meclisten dışarı ama saygı bekleyen camiamızda saygısız, edepsiz o kadar çok insan var ki. Bir çuval inciri berbat ettiler işte.