Scudo Sports

İstanbul 1. Uluslararasi bİsİklet festİvalİ 6-8 hazİran'da

İyi organizasyon yapamayanlara kızmak lazım.Hadi gelin şuradan şuraya gidelim 1000 kişi demekle bu iş olmaz.Bisikletliler derneği yüzüne gözüne bulaştırmış organizasyonu.
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke
Scudo
@Ozan Güneri

Aynen köprünün trafiğe kapatılmaması en büyük komediydi bana göre. Sadece 1 şerit dubalarla kapatmışlardı yavaş süreni var hızlı süreni var fotoğraf için kenara çeken var karma karışık bir köprü geçişiydi.
 
bazen bu ülkenin 3. dünya ülkesi olduğunu unutuyorsunuz..
burda " hayatta kalmak " şans , ölüm olağandır.

sırf bunu bildiğim için bu hafta sonundaki organisazyona katılmadım.
 
bu kadar kalabalığı kontrol altında tutmak imkansız, o yüzden organizasyon açısından köprü geçişi tam bir fiyaskoydu. böyle bir kalabalık için her gittiğiniz yolu trafiğe kapatmanız gerekir, onun için de daha erken saatte hareket etmelisiniz, neredeyse 12'de yola çıkıldı.
benim söylemek istediğim bir kaç şey var, daha önce bisiklet film festivali gibi bu organizasyona nazaran daha az katılımcının olduğu bisiklet şenliklerine katıldım, oralarda bisikletler daha kontrollü bir şekilde yol almıştı ve 2 senedir de kaza ya denk gelmedim. bugün ise sadece benim gördüğüm en az 5 kaza oldu. Bisikletçiler arabaların kendilerine saygı göstermediğini söylerken daha birbirlerine saygı duymuyorlar bugün bunu fark ettim. en ufak yokuş olunca deli gibi hızlanıp makaslar atan mı dersin, kafasına göre yolun ortasında duran mı dersin, kaza yapmadığım için kendimi şanslı görüyorum.
yokuş inerken deli gibi hızlanıp zigzaglar çizerek giden ve kazaya sebep olan arkadaşlardan aynı performansı yokuş çıkarken de beklerdim ama olmadı.
 
Köprü geçişi tam bir fiyaskoydu. Bir şerit kimseye yetmedi. Fotoğraf çekilenler sadece bir şeridi kapattı zaten. Denildiği gibi bunun yavaş gideni var hızlı gideni var.
 
Neler olmuş ya haberlerdede seyrettim bende katılacaktım ilk defa.Böyle kalabalık organizasyonlara değilde ufak kendimizin oluşturacağı geziler planlamak daha mantıklı galiba
 
organizasyon tek kelime ile berbattı. Ne yolları kapatabildiler ne de 20-30 dk lıgına bağlantı noktalarından gelen araçların bisikletliler ile birlikte gitmesini engelleyebildiler. Ne de bisikletlileri kontrol altına alabildiler.
Köprüde tek şerit yetersizdi ama bisikletlilerin de defalarca uyarılmasına rağmen hala 2.şeritte ısrar etmesi de bize hiç yakışmadı.

Çimleri çiğneyenler, çöpleri yerlere atanlar ne için pedalladıklarının farkına varmamışlar sanırım hala. Aynı beyin yetmezliği çeken arkadaşların makas atıp kaza yapmalarına şaşırmadım.

Çekilişi beklemeden ayrılıp evimin yolunu tuttum.
 
Olay çok üzücü, üzücülüğünden daha çok utanç verici. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz Yarabbim!!! :(
 
Olayı yaşayan, gören ve yazıya döken bir bisiklet severin yazdıkları: (link)

Olayla ilgili kesiti şu:
"... Harem'e geldiğimizde de korkunç bir olay yaşandı. Olay aynen şöyle gerçekleşti. 12:55 gibi Harem'deki bitiş noktasına vardım. Su dağıtıldı. Alanın girişinde birikme olmasın diye alanın dip tarafına doğru geçtik iki bisikletli olarak. O sırada Harem yönüne gelen araçların kesildiği noktada arka taraftaki araçların yoğun şekilde korna çaldıklarını duydum. Daha bisiklet grubu bitiş noktasında yeni toparlanıyordu. "Daha bir süre bekleyecekler" diye düşündüm. Ancak bu durumda daha bir kaç dk geçmişken bu kadar ısrarlı korna çalınması beni düşündürdü. Belki de;
1) Hastaları olabilir,
2) Sınav veya otobüs gibi saatli bir şeye yetişilmeye çalışılıyor olabilirler, diye düşündüm.

Su bardaklarını atmak için tekrar su aldığım noktaya gittim çünkü alanda boşları atacak bir yer, çöp vs...yoktu. Tam o sırada ön taraftaki o aracı farkettim. Adam aracından yarı dışarı çıkmış (kesinlikle bisikletlilere doğru değil) yolu kesen polise doğru el-kol işaretleri ile bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Sonra direksiyona geçti ve direksiyonunu yumruklamaya, araç içinde kendi halinde cinnet geçirmeye başladı. Ben de yaklaşık 25 mt ileriden bu durumun doğuracağı olumsuz durumu hissederek o yöne doğru baktım bir süre. Hatta polis ile konuşup arada bisikletlilerin gelişlerini de durdurup araçlara yol verilmesi için konuşmayı düşündüm. Ancak olayı çok hızlı gelişti.

Ben tam bunları düşünürken cinnet geçiren şoföre en yakın bisikletlilerden 2 kişi adama doğru el-kol işareti yaptılar. Ne söylediklerini duymadım ancak ateşe benzin atmış gibi oldular. O tarafa doğru hızlıca gitmeye başladım... Ama bisikletliler alana çok biçimsiz yayılmışlardı. Önümdeki dağınık bisiklet öbeklerinden geçip 15 mt ilerimdeki yola ulaşamadım. O sırada adam patinajlar ile benim hizamdaki bir TIR'ın hizasına kadar geldi. Ancak anladığım kadarıyla orada içine girdiği bisikletli grup herşeyden habersiz Harem yönünden gelip bitiş alanına doğru gelmeyi sürdürüyordu. (O noktada polislerin bir zayıflığı olabilir, orasını o kadar net görmedim)

TIR'ın dorsesinin altından gördüğüm başka bir bisikletlinin adamın bagaj kapısına uçan tekne atarak arabayı sarstığıydı. Adam o noktada el frenini çekerek yolun ortasında durdu. Etrafında birden biriken kızgın bisikletlileri görünce de (bence) korktu ve paniğe kapıldı. Tam gaz kalktı. Tam işte o kalkış sırasında ilk bisikletliye çarpmış. Ben gördüğümde bisiklet (zinciri atmış ve arka tekerleğinde hafif eğilmeler ile) bir yerde süren bisikletçi başka bir yerdeydi. Yetişemedim arabaya. Ben gittiğimde arka camı indirilmiş, tüm sinyal lambaları kırılmıştı. Etrafta tam bir "linç" havası vardı... Herkese "sakin olun" diye sakinleştirmeye çalıştım ama başarılı olamadım. 1 tane polis vardı aracın yanında 2 tane de dernekten üzerleri mavi reflektör yelekli görevli sanırım... Daha fazla varsa da o kargaşada göremedim. Ancak kısa süre sonra mavi yelekliler çoğaldı..."

O adamın yaptığını kesinlikle tasvip etmiyorum ama olayı körükleyen bisikletlileri yaptığı ayrı bir rezillik. Farkındalık oluşturmak, biz burdayız demek, trafikte biz de varız ve saygı görmek, trafikte olduğumuzu kabullendirmek istiyoruz diyorsak bu yapılan hareket bu düşünceyle çelişmiyor mu? Ne demek bir arabaya uçan tekme atmak, adama sövmek vs. Sözüm meclisten dışarı ama saygı bekleyen camiamızda saygısız, edepsiz o kadar çok insan var ki. Bir çuval inciri berbat ettiler işte.
 
Lütfen herkes söylediklerine dikkat etsin.
Oradakiler insandı, koyun olmadıkları için kontrol altında tutulmalarına gerek yoktu.
Sürekli ne yapmamızı söyleyen mavi yeleklilerin olması ayrıca utanç verici bir durumdu.

Tek şerit vermeleri rezalet bir durumdu, o kadar bisikletli tek şeride sığamazdı haliyle. İnsanlar birbirine çarpmaktansa şerit dışına taştılar. Polis arabasıyla gelip trafiği etkiliyorsunuz diyor. Yanımdan giderken şeridi ihlal edip trafiği etkilememsi ilginç.
Dubaları da şeridin iç kısmına koymuşlar zaten.
Trafik kim? onu da düşünmek lazım.
Hangi yolda tek şerit gidildi acaba? (mecburi tek şerit olan yerler hariç)

İnsanlar sorgulamadan kurallara uyuyor. Ne kadar güzel değil mi?
Arkadaşlar, sizin bisiklete binmenizi istemiyorlar. Farkındalık yaratmak için kurallara uymamanız gerekiyor.
O zaman ne yapacaklarını bilemezler ve istediklerinizi verirler.


Emin olun o kadar insan izin almadan o köprüyü kapatarak geçerdi. Hiç kimse de yaralanmazdı...
 
  • Beğen
Tepkiler: Berke
Forumdan edindiğim izlenimler, bisiklet severlerin diğer vatandaşlara göre daha anlayışlı, hoşgörü sahibi oldukları yönündeydi. Organizasyona katılmadım. Fakat haberlerde, köprü üzerende seyreden arac şöförüne 'aşağıya insene' diyen beyfendi, kadının çığlıklarına rağmen ön cami yumruklamaya devam eden şahsiyet bu fikrimi değistirdi. 'Palayla' bisikletlilere saldırmaktan bahseden zalim şahıstan farkınız yok. Ayrıca bu bahsettiğim kisilerin koyun gibi güdülmeye ihtiyaçları var.

W100 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
@sedat_slave

Koyun olmayanlar makas atıp ,ani fren yapıp, 2-3 şeridi kaplayıp ve uygun olmayan tüm sürüş kurallarını gerçekleştirdi dogru.
 
o adam çoluğunu çocugunu düşünmemiş bu hareketleri yapmış güzel bir sopa yemiş o adamın düşünmediği ailesini burda klavye centilmenleri düşünür olmuş.
 
Benim yanımda bir arkadaşıma kasten çarpan adamı elimden geldiğince tekme tokat döverim. Hem de Allah ne verdiyse. Çocuğunun önünde değil ama karısının önünde döverim hem de.
 
O adammin düşünmediğini düşünmek midir klavye centilmenliği? Yoksa kullandığıniz üslup mu?

W100 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
  • Beğen
Tepkiler: Ozan Güneri
@Ozan Güneri

Ani fren ve makasın koyun olup olmamakla alakası yok. O bir hata. Risk/Ödül hatası.

Ama şerit kapatma bir haktır, dediğim gibi; izin almasak bile tüm şeritleri kapatıp köprüden çok rahat şekilde geçebilirdik.
Sağa geçme, öne geçme, şuraya geçme demek bir ezikliktir.
Çoban köpeğinin koyunları yönlendirmeye çalışmasından farkı yok.
Bu durum beni her zaman rahatsız etti.
"Önde misafir var, öne geçmeyin" diyorlar. Ne demek oluyor bu.

Onlar önemli "insan" biz değil miyiz?

Köprü sizin, ulaşım hakkı sizin. Bunu kısıtlayamazlar. Ayda yılda bir böyle geçince seviniyoruz.
Bütün herkes köprüden atlamaya mı kalktı sanki. Geçtik işte bir şekilde. Açsalar köprüyü, yine sorunsuz geçeriz.
O zaman böyle laylay lom geçmezler tabii. Çünkü bu bir geziydi..


Nasıl anlatayım bilmiyorum. Keyfinize bakınız.
 
Bir organizasyon yapılıyorsa eğer hakkıyla yapılmalı. Biz 3. dünya ülkesi değiliz. Ülkemizde heleki İstanbuldaki bisiklet severlerin sayısı malum. Bu iş nasrettin hocanın fıkrasına dönmüş. Yahu hırsızın hiç mi suçu yok misali . Kim bilir nasıl çileden çıkardılar adamlarıda öyle bir davranışta bulundular .
 
Aracini bisikletlilerin arasina daldirip iki uc tanesini yaralamayi ne hakli cikarabilir?

Birisi bana bunu soylesin. Merak ettigim icin soruyorum.

((Hastasi varmis diyenlere pesin cevap; acil hastasi olup 3 adami hastanelik eden adam, polis kendisini kurtarsin diye beklemez, basar hastanesine gider)
 
Utandım vallahi, yazık günah, bir organizasyonda olaysız geçsin arkadaş bu nedir ya, adamın yaptığı çok yanlış ama, biz değil miyiz trafikte kalabalık araçların bizi tek yakalayıp güçsüz diye sıkıştırdığı için hayıflanan, aynısını şimdi adama yapmışlar.

Bir hadîs-i şerîfde, (Haklı olduğu hâlde dahî, münâkaşa etmeyen kimseye, Cennetin kenârında bir köşk verilecektir. Latîfe [şaka] olarak dahî, yalan söylemeyene, Cennetin ortasında bir köşk verilecekdir. Güzel huylu olana, Cennetin en yüksek yerinde bir köşk verilecektir) buyruldu.
 
Arkadaşlar görüyorsunuz ki bizi birbirimizden ayıran şeylerden biri de haklı olduğumuz zaman bu haklılık ile ne yaptığımız;

Bir adam hastası var ise haklı ama bu hakkı ile yaptıklarına bakın, düzgünce konuşup derdini anlatacağına cinnet geçiriyor, sağa sola zarar veriyor, yaralıyor

Bisikletlilere bakın, yol hakkımız diyorlar, onu da yaparız bunu da yaparız vs. vs.

İşte böyle ayrı ayrı herkesin haklı olduğu sahip oldukları haklar ile yaptıkları birbirimizden farklılığımız........
 
  • Beğen
Tepkiler: mustafa burak
Geri