Mesut Girgiç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 28 Mart 2006
- Mesaj
- 4.518
- Tepki
- 11.737
- Şehir
- Konya
İronlar kilisede (Sille/Konya).
Tarih: 2 temmuz 2006. Pazar.
Bu hafta iron-dede(Alaettin Abi) nin doğum yeri olan Konya nın Sille(Siyata) mahallesine gidiyoruz. Sille çok eskiden Konya dan daha büyük bir yerleşim birimiymiş. Konya dan buraya alış veriş için ticaret kervanları gelir gidermiş.
Sille yi size tanıtmaya , medyada özellikle Zara’nın Türkiye ye duyurduğu anomim bir Sille türküsünü hatırlatarak başkayalım.
Bu meşhur “Sille Türküsü” anonimdir.
Şu sille den aman gece geçtim
Görmedim annem annem annem
Acı da tatlı aman sular içtim
Ölmedim annem annem annem
Amanın sille sille sille sille
Çektiğim çille çille çille çille
Şu sillenin aman ufak defek daşları
Bir omuzdan bir omuza saçları annem
Annem annem annem annem annem
Amanında sille sille sille sille
Çekdiğim çille çille çille çille
Bayramda gelsin akeline kınalar
Yakayım annem annem annnem
Sen sallan da hayti boylarına bakayım
Annem annem annem annem annem
Amanında sille sille sille sille
Çekdiğim çille çille çille çille
Meraklısına antik notlar:
Sille (Siyata) : Sille Konya il merkezinin 8 km. kuzeybatisindadir. Bugün merkez belediye hudutlari içinde olup, sehir otobüsü çalismaktadir. Erken Hiristiyanlik döneminin de önemli bir merkezidir. Bu dönemden baska Ak Manastir diger adi ile HAGIOS Khariton (St. Chariton) olmak üzere bir çok manastir kesisler tarafindan kayadan oyularak yapilmistir. Bu manastirlar dünyada kurulan ilk manastirlar arasindadir.
Ak Manastir: Genis ve magara gibi kayadan olusmus olup, magaraya itaf edilmis bir kilisesi, 6-7 sapeli ve bir çok hücreleri vardir. Bu manastirda bulunan Mikael Hommenos ve Mikaeles oglu Abraham'a ait mezar taslari Konya Arkeoloji Müzesinde teshir edilmektedir.
Sille Aya-Elena Kilisesi
Sille, Konya Ili, Selçuklu Ilçesine bagli kent merkezine 7 km. uzaklikta bir yerlesim yeridir.
Isa'nin dogumundan 327 sene sonra Bizans Imparatoru Constantin'in annesi Helena, Hac için Kudüs'e giderken Konya'ya ugramis, buradaki ilk hiristiyanlik çaglarina ait oyma mabetleri görmüs, hiristiyanlara Sille'de bir mabed yaptirmaya karar vermistir.
Mihail Arhankolos adina bu kilisenin temel atma töreninde bulunmustur. Kilise asirlar boyu onarimlar görerek günümüze kadar gelmistir.
Kilisenin iç kapisinin üstünde Yunan harfleriyle yazilmis Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkinda bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir. Ayni kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratinin Sultan Mecit döneminde gördügünü belirten üç satirlik bir kitabe daha bulunmaktadir.
Kilise düzgün kesme Sille Tasi ile yapilmistir. Avlusunda kayalara oyulmus odalar bulunmaktadir. Kilisenin kuzeye açilan kapisindan dis nartexe girilir. Burada kadinlar mahfeline çikan iki yönlü tas merdivenler yer almaktadir. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayagi üzerinde olup, kilise üç sahinlidir. Kilisenin içerisinde ahsaptan içerileri alçi süslü bir vaaz kürsüsü ile apsidle ana mekani ayiran ahsap alçili kafes bir sanat saheseridir. Kubbe geçislerinde ve tasiyici ayaklarda Hz.Isa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadir.
Daha Sille ye yaklaşırken buranın çok eski bir yerleşim birimi olduğu hissediliyor. Yolumuzun solundaki mezar taşları dahi belki en az yüz yıllık zira hepsi eski yazı.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille017.jpg
Sille ye girişte levhalara göre yolumuzu seçiyoruz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille018.jpg
Ekibimiz Sille içinde ilerliyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille019.jpg
Sol tarafımızda kaya kiliseleri görmeye başlıyorsunuz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille020.jpg
Mağaraların olduğu tepeden Sille manzarası
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille021.jpg
Gerek kaya kiliseleri, gerek mağaralar gerekse Aya Elena kilisesi için halk ağzından bilgiler edinebilmek maksadıyla iki yöresel rehber ediniyoruz. Bunlardan ilki Rehber Ali. Küçük Ali nin bildiklerini anlatması için karşılık olarak benim kendi bisikletime dokunmasına ve tutmasına izin vermem yetiyor. Ali tüm bildiklerini bir çırpıda anlatıyor. İkinci rehberimiz ise Aya elena’nın bekçisi olan Osman amca. Kiliseyi bize gezdiriyor ama her ne hikmetse Hristiyanlığa kaymamızdan korkuyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille005.jpg
Neyse, gezimize kaldığımız yerden devam edecek olursak. Bölgedeki pek çok mağaradan üç tanesinin ismini öğrenebildik: Sekili mağara(bu mağara kendi üzerine üç kat, katlanarak devam ediyormuş), tren yolu mağara( bu mağaranında çok uzun, dar ve tünel gibi olduğunu öğrendik), kral oturağı mağara(eğer bu mağarada korkmadan kilometrelerce ilerleyebilirseniz sonunda duvara oyulmuş bir taht’ın görüldüğünü öğrendik).
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille022.jpg
kaya kiliselerden ve kaya yerleşim birimlerinden değişik manzaralar.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille023.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille024.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille025.jpg
bu yörede pek çok(sanırım 7 ) kilise varmış. Aya elana ve adını öğrenemediğimizi bir diğer kilisenin(küçük resim) görüntüleri aşağıdadır. İlk resimde kilisenin bahçesindeki ağacın gölgesinde Bekçi Osman amcayı görüyorsunuz. İron-atmaca bilmem ciddi bilmem şakadan, bana soruyor.
-Mesut Abi, ben de kiliseye girebilirmiyim?
Ben:
-Abdestin yoksa dışarda kal.
Atmaca:
-Mesut Abi, sen içerde namaz mı kılcan?
Ben:
-Tamam, istiyorsan sen de gel. Anlaşıldı ömründe hiç kiliseye girmemişsin.
İçeriye girdikten sonra, Atmaca benden yukarıdaki esprili sorunum rovanşını alıyor.
Atmaca:
-Mesut Abi, duvarlardaki resimlerin üzerinde Ziya, Asiye gibi isimler yazıyo. Resimdeki insanların adı mı onlar?
Ben: (Atmacanın espri yaptığını anlıyorum ama maalesef espriyle karşılık veremiyorum. Tarihi değerlerimize saygısı olmayan ve üzerlerini kazıyarak adını yazanlardan nasıl bahsedilirse Atmaca’ya öylece açıklıyorum olayı. Not: yukarda yazılı isimlerin diğer sahiplerini tenzih ediyorum)
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille004.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille026.jpg
Kilisenin içini geziyoruz. İç kısımda karşılaştığımız bir ahşap kabartma, daha sonra dışarda gördüğümüz bir tabeladaki çiftbaşlı kartal resmiyle çağrışım yapıyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille034.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille031.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille029.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille030.jpg
Kilisenin içindeki bir bilgi tabelası ve içerden çekilmiş başka bir resim.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille028.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille027.jpg
Aşağıdan devam ediyor...
Tarih: 2 temmuz 2006. Pazar.
Bu hafta iron-dede(Alaettin Abi) nin doğum yeri olan Konya nın Sille(Siyata) mahallesine gidiyoruz. Sille çok eskiden Konya dan daha büyük bir yerleşim birimiymiş. Konya dan buraya alış veriş için ticaret kervanları gelir gidermiş.
Sille yi size tanıtmaya , medyada özellikle Zara’nın Türkiye ye duyurduğu anomim bir Sille türküsünü hatırlatarak başkayalım.
Bu meşhur “Sille Türküsü” anonimdir.
Şu sille den aman gece geçtim
Görmedim annem annem annem
Acı da tatlı aman sular içtim
Ölmedim annem annem annem
Amanın sille sille sille sille
Çektiğim çille çille çille çille
Şu sillenin aman ufak defek daşları
Bir omuzdan bir omuza saçları annem
Annem annem annem annem annem
Amanında sille sille sille sille
Çekdiğim çille çille çille çille
Bayramda gelsin akeline kınalar
Yakayım annem annem annnem
Sen sallan da hayti boylarına bakayım
Annem annem annem annem annem
Amanında sille sille sille sille
Çekdiğim çille çille çille çille
Meraklısına antik notlar:
Sille (Siyata) : Sille Konya il merkezinin 8 km. kuzeybatisindadir. Bugün merkez belediye hudutlari içinde olup, sehir otobüsü çalismaktadir. Erken Hiristiyanlik döneminin de önemli bir merkezidir. Bu dönemden baska Ak Manastir diger adi ile HAGIOS Khariton (St. Chariton) olmak üzere bir çok manastir kesisler tarafindan kayadan oyularak yapilmistir. Bu manastirlar dünyada kurulan ilk manastirlar arasindadir.
Ak Manastir: Genis ve magara gibi kayadan olusmus olup, magaraya itaf edilmis bir kilisesi, 6-7 sapeli ve bir çok hücreleri vardir. Bu manastirda bulunan Mikael Hommenos ve Mikaeles oglu Abraham'a ait mezar taslari Konya Arkeoloji Müzesinde teshir edilmektedir.
Sille Aya-Elena Kilisesi
Sille, Konya Ili, Selçuklu Ilçesine bagli kent merkezine 7 km. uzaklikta bir yerlesim yeridir.
Isa'nin dogumundan 327 sene sonra Bizans Imparatoru Constantin'in annesi Helena, Hac için Kudüs'e giderken Konya'ya ugramis, buradaki ilk hiristiyanlik çaglarina ait oyma mabetleri görmüs, hiristiyanlara Sille'de bir mabed yaptirmaya karar vermistir.
Mihail Arhankolos adina bu kilisenin temel atma töreninde bulunmustur. Kilise asirlar boyu onarimlar görerek günümüze kadar gelmistir.
Kilisenin iç kapisinin üstünde Yunan harfleriyle yazilmis Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkinda bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir. Ayni kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratinin Sultan Mecit döneminde gördügünü belirten üç satirlik bir kitabe daha bulunmaktadir.
Kilise düzgün kesme Sille Tasi ile yapilmistir. Avlusunda kayalara oyulmus odalar bulunmaktadir. Kilisenin kuzeye açilan kapisindan dis nartexe girilir. Burada kadinlar mahfeline çikan iki yönlü tas merdivenler yer almaktadir. Kilisenin ana kubbesi dört fil ayagi üzerinde olup, kilise üç sahinlidir. Kilisenin içerisinde ahsaptan içerileri alçi süslü bir vaaz kürsüsü ile apsidle ana mekani ayiran ahsap alçili kafes bir sanat saheseridir. Kubbe geçislerinde ve tasiyici ayaklarda Hz.Isa, Hz. Meryem ile havarilere ait resimler bulunmaktadir.
Daha Sille ye yaklaşırken buranın çok eski bir yerleşim birimi olduğu hissediliyor. Yolumuzun solundaki mezar taşları dahi belki en az yüz yıllık zira hepsi eski yazı.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille017.jpg
Sille ye girişte levhalara göre yolumuzu seçiyoruz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille018.jpg
Ekibimiz Sille içinde ilerliyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille019.jpg
Sol tarafımızda kaya kiliseleri görmeye başlıyorsunuz.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille020.jpg
Mağaraların olduğu tepeden Sille manzarası
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille021.jpg
Gerek kaya kiliseleri, gerek mağaralar gerekse Aya Elena kilisesi için halk ağzından bilgiler edinebilmek maksadıyla iki yöresel rehber ediniyoruz. Bunlardan ilki Rehber Ali. Küçük Ali nin bildiklerini anlatması için karşılık olarak benim kendi bisikletime dokunmasına ve tutmasına izin vermem yetiyor. Ali tüm bildiklerini bir çırpıda anlatıyor. İkinci rehberimiz ise Aya elena’nın bekçisi olan Osman amca. Kiliseyi bize gezdiriyor ama her ne hikmetse Hristiyanlığa kaymamızdan korkuyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille005.jpg
Neyse, gezimize kaldığımız yerden devam edecek olursak. Bölgedeki pek çok mağaradan üç tanesinin ismini öğrenebildik: Sekili mağara(bu mağara kendi üzerine üç kat, katlanarak devam ediyormuş), tren yolu mağara( bu mağaranında çok uzun, dar ve tünel gibi olduğunu öğrendik), kral oturağı mağara(eğer bu mağarada korkmadan kilometrelerce ilerleyebilirseniz sonunda duvara oyulmuş bir taht’ın görüldüğünü öğrendik).
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille022.jpg
kaya kiliselerden ve kaya yerleşim birimlerinden değişik manzaralar.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille023.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille024.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille025.jpg
bu yörede pek çok(sanırım 7 ) kilise varmış. Aya elana ve adını öğrenemediğimizi bir diğer kilisenin(küçük resim) görüntüleri aşağıdadır. İlk resimde kilisenin bahçesindeki ağacın gölgesinde Bekçi Osman amcayı görüyorsunuz. İron-atmaca bilmem ciddi bilmem şakadan, bana soruyor.
-Mesut Abi, ben de kiliseye girebilirmiyim?
Ben:
-Abdestin yoksa dışarda kal.
Atmaca:
-Mesut Abi, sen içerde namaz mı kılcan?
Ben:
-Tamam, istiyorsan sen de gel. Anlaşıldı ömründe hiç kiliseye girmemişsin.
İçeriye girdikten sonra, Atmaca benden yukarıdaki esprili sorunum rovanşını alıyor.
Atmaca:
-Mesut Abi, duvarlardaki resimlerin üzerinde Ziya, Asiye gibi isimler yazıyo. Resimdeki insanların adı mı onlar?
Ben: (Atmacanın espri yaptığını anlıyorum ama maalesef espriyle karşılık veremiyorum. Tarihi değerlerimize saygısı olmayan ve üzerlerini kazıyarak adını yazanlardan nasıl bahsedilirse Atmaca’ya öylece açıklıyorum olayı. Not: yukarda yazılı isimlerin diğer sahiplerini tenzih ediyorum)
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille004.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille026.jpg
Kilisenin içini geziyoruz. İç kısımda karşılaştığımız bir ahşap kabartma, daha sonra dışarda gördüğümüz bir tabeladaki çiftbaşlı kartal resmiyle çağrışım yapıyor.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille034.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille031.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille029.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille030.jpg
Kilisenin içindeki bir bilgi tabelası ve içerden çekilmiş başka bir resim.
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille028.jpg
http://i62.photobucket.com/albums/h101/ironmantuzgolu/sille027.jpg
Aşağıdan devam ediyor...