Scudo Sports

İnternetten ikinci el satış yapmak ve aşırı ısrarcı alıcılar

Scudo
Ben de ikinci el alıcısı olarak 2 şeyden nefret ederim:

1) 2 kere denk geldim ama letgo'da adam o dönemin en yenisinin 3 düşük modeli bir mackbook Air satıyordu fiyat yazmamış, "fiyatı siz belirleyin demişti." Ben de sırf kıllığına 100 lira teklif ettim (o zamanki piyasası 5-6 bin ₺ civarıydı sanırım), herif beni engelledi. Diğerinde de polaroid markasının minik bir aksiyon kamerası satılıyordu yine aynı şekilde ona da 50 lira teklif ettim, adam "kafamdaki fiyat 400" dedi. (piyasası da o civardaydı) Lütfen ilanlarda fiyatı önceden belirtin, fiyatı belirtmeyip bir de müşterinin takdirine bırakıp da beğenmediğiniz bir teklifte bulunan müşteriye küsüp darılmayın.

2) Sırf ilanda en yukarıda gözüksün diye satacağından daha düşük fiyat yazanlardan tiksiniyorum. Sarı sitede i3 işlemcili bir Acer laptopun fiyatının 1.3 liraya satıldığını görünce "IBAN at alıyorum" diye mesaj attım, herif de "1300 ₺ yalnız" dedi ben de "Almıyorum o zaman, fiyatı güncelle ama" dedim.
 
2) Sırf ilanda en yukarıda gözüksün diye satacağından daha düşük fiyat yazanlardan tiksiniyorum. Sarı sitede i3 işlemcili bir Acer laptopun fiyatının 1.3 liraya satıldığını görünce "IBAN at alıyorum" diye mesaj attım, herif de "1300 ₺ yalnız" dedi ben de "Almıyorum o zaman, fiyatı güncelle ama" dedim.
Aynısı araba ilanlarında çok yapıyorlar. Misal araban 400000 km yapmış ama 400 yazıyor, fiyatı 135000 yerine 135 yazıyor. Bir ara arkadaşıma araç bakıyorum çıkan ilanlar hep böyle km yerinde 400 yazıyor. Mesaj atıp motor falan mı değişti 2006 araba nasıl 400 dedim. 400 değil dört yüz bin km diyor.
Daha 1 saat önce 38TL yazan araç ilanına iban atın hemen alıyorum hatta 40 atalım 2 lirası harçlık olur dedik diye adam önce açıklama yaptı sonra engelledi :D

Sıfır 200 lira olan bir ürünü 1-2 ay kullandıktan sonra evde durmasındansa birinin işine yarar diye 100 liraya ilan açtım son fiyat yazdım. Hala mesaj atıp son fiyatını soranlar var, açıklamayı video çekip eklemek lazım çünkü hala yazılan 3 satırı okumaktan aciz insanlar var.
 
İmamı Azam Ebu Hanife Hazretleri çok büyük bir alim olmasının yanında çok dürüst çok zengin bir esnaftı.
Şöyle bir kıssası anlatılır:
Bir gün zor duruma düşmüş bir kadın ipek elbisesini satmak için İmamı Azam hazretlerinin dükkanına gelir.
Ebu Hanife kaç para bu elbise diye sorar. Kadın "100 dirhem" der
İmamı Azam "Bu yüzden fazla eder" der
Kadın bu sefer 200 dirhem der. Büyük imam "Olmaz bu 200 den fazla eder" der.
Kadın bunun üzerine 300 der, İmamı Azam yine aynı şekilde daha fazla eder der ve yine kabul etmez. Kadın bu duruma anlam veremez, büyük İmamın kendisiyle dalga geçtiğini düşünür. Bunun üzerine İmamı Azam der ki:" Biz buna karar veremeyeceğiz, en iyisi üçünçü bir bilirkişi gelsin ipek elbiseye fiyat biçsin."
Bilirkişi gelir ve elbisenin değerinin 400 dirhem olması gerektiğini söyler. Bunun üzerine İmamı Azam Hazretleri 400 dirheme elbiseyi kadından satın alır.
 
Fiyatı düşük yazıp, sıralamada öne çıkan uyanıklar. Ben şikayet ediyorum öylelerini. Birşey alacaksam ve alacağım şeyin fiyatını biliyorsam pazarlık bile etmem. Doğru fiyat yazmış adamdan alırım. Kendim fiyat belirlemiyorum artık. 3 sene evvel 1000 liraya aldıysam 1000 lira istiyorum. Zaten sıfırı 3500 lira olmuş. Ne beğenirsiniz, 3 yıl evvel 1000 liraydı bu, aldığın fiyata satmaya utanmıyor musun diyen oluyor. Engelle geç.
İmamı Azam Ebu Hanife Hazretleri çok büyük bir alim olmasının yanında çok dürüst çok zengin bir esnaftı.
Şöyle bir kıssası anlatılır:
Bir gün zor duruma düşmüş bir kadın ipek elbisesini satmak için İmamı Azam hazretlerinin dükkanına gelir.
Ebu Hanife kaç para bu elbise diye sorar. Kadın "100 dirhem" der
İmamı Azam "Bu yüzden fazla eder" der
Kadın bu sefer 200 dirhem der. Büyük imam "olmaz bu 200 den fazla eder der.
Kadın bunun üzerine 300 der, İmamı Azam yine aynı şekilde daha fazla eder der ve yine kabul etmez. Kadın bu duruma anlam veremez, büyük İmamın kendisiyle dalga geçtiğini düşünür. Bunun üzerine İmamı Azam der ki:" Biz buna karar vermeyeceğiz, en iyisi üçünçü bir bilirkişi gelsin ipek elbiseye fiyat biçsin."
Bilirkişi gelir ve elbisenin değerinin 400 dirhem olması gerektiğini söyler. Bunun üzerine İmam Azam Hazretleri 400 dirheme elbiseyi kadından satın alır.
Amanı kazım efendiye birgün kadın kask satmaya gelir. Kazım efendi 50 lira veririm der. Kadın olur mu bu kask 2000 liraya satılıyor. İşine gelirse der kazım efendi. Beş gün sonra sms atar kazım efendi, 60 lira verek işin görülsün hadi naz yapma der.
 
Bir şeyi alırken de satarken de pazarlık etmeyi pek beceremem. Alırken yazan fiyatı verip muhabbeti uzatmamak isterim; sonuçta normal şartlarda bir eşyanın fiyatı bellidir ve o eşyanın ihtiyaç sahibine gitmesini isteyen iyi niyetli insanlar fiyatı şişirmeden belirlerler. Ben de böyle yapma taraftarıyım. Satarken de aynı tutumu beklerim fakat boş mezar bulsa girecek arkadaşların bolluğundan dolayı bu durum pek gerçekleşmiyor tabii :)

Yine de son 3 günde sattığım 3 ürünle başımdan geçenleri kısaca anlatayım. Hayatımın en hızlı ve sorunsuz satışlarıydı sanırım; ya fiyatları gerçekten uygun yazdım ya alıcı kitle belliydi ya da ürünleri gerçekten iyi tanıttım; bilemiyorum...

1- Thule araç arkası bisiklet taşıyıcı: İlanı koyduktan 1 gün sonra Istanbul'dan henüz bisikleti olmayan bir hanımefendi istedi ve aldı. Kurulumuyla ilgili vs video çektim; PDF elkitapçıklarını gönderdim vs. İlanı 2. gününde kaldırana kadar 11 favori vardı ve 3 kişi satışta bir pürüz olursa haber vermem için bilgilerini verdiler ve sıraya girdiler :)

2- Triban RC500: Samsun'daki Whatsapp 2. el grubunda paylaştım ve aynı gün alıcısı çıkıverdi ve bisikleti aldı.

3- RC500'den çıkan tubeless Schwalbe lastikler: Bisiklet satıldıktan 1 gün sonra onun da alıcısı hemen hazırdı ve bu ilanı Facebook gruplarında da paylaşmıştım. 8-9 kişi o lastiğin yanında bulunan diğer lastikleri de sormak için 24 saat içinde mesaj gönderdi; gözlerime inanamadım...

Alırken de satarken de karşımdakine selam verip önce hâlini hatrını sorarım; sizli bizli konuşurum fakat bazıları bunların tam tersini yapmakta inanılmaz inatçı. Bu tiplerle karşılaşınca alacağım şeyi kendim icat edesim geliyor. Yine bu süreçta başımdan geçeni kısaca anlatayım:

Tavan üstü taşıyıcı alacağım. Çanakkale'den bir satıcı başkasına söz verdiği için bu ürünü ne kadar kullanacağımı ve hakkını vereceğimi delillerle anlatmama rağmen diğer taraftan haber beklediği için beni günlerce bekletti fakat diğer tarafa saygısızlık olmasın diye son tahlilde ürünü diğer tarafa sattı. Üzüldüm fakat alınmadım ya da kırılmadım çünkü söz, sözdür.

Bu durumun tam tersi de maalesef 1 hafta içinde başıma geldi. Konu yine tavan üstü taşıyıcı. Kendisini Çanakkale'deki satıcının tam tersi duruma düşüren bir arkadaştı kendisi. Eskişehir'deydi. Fiyat hiç inmedi; yine de "tamam" dedim. Kargo yapmam, dedi. Tanıdık buldum, elinden alacaktı. Hesap bilgisi verin kapora göndereyim, dedim. Kaporaya gerek yok kapanmadan sonra alabilirsiniz, dedi. Bir sabah ilanı yayından kaldırmış. Hayırdır, dedim. Sattım, dedi. Yanlışlık olmasın; ben alacaktım hani, dedim. Okudu ama cevap yok :) Bu arkadaşın bencilliğinden/sorumsuzluğundan/terbiyesizliğinden dolayı yukarıda 1 numaralı maddede sattığımı belirttiğim ürünü almak isteyen 4 kişiyi bekletmek zorunda kaldım.

Gönül ister ki bu tip insanlarla hiç uğraşmadan ihtiyaçlarımızın sıfırlarını alalım fakat o günler maalesef çok gerilerde kaldı...
 
Yaklaşık 15 yıldır bir çok şeyi alıp sattım, satıyorum. En nefret ettiğim insan tipi, fiyatı indirimli yazmış ve pazarlık yok diye belirtmiş olmama rağmen, benimle pazarlık yapanlar. Böyleleri denk gelince deliriyorum.

Sıfırı 500tl olan ürün için 250-300tl’sına ilan açıyorsunuz, dengesizin birisi gelip 150-200tl teklif ediyor. İşte tam olarak bahsettiğim tipler bunlar.
 
Bigün pazarda çanta satıyorum(kalan mallar ölü fiyata). Adam baya pazarlık yaptı dedim heralde parası yok istediği fiyattan vericektim sonra cebinden bi tomar para çıkartınca bu sefer ben adama satmadım.
 
Türkiye insanında 2. el mal alıp satma mantığı, daha doğrusu etiği oluşmamış. Şimdiye kadar 10'larca kez karşılaştığım olay yine başıma geldi. Satıcı toplu taşımayla gitmenin çok zor olduğu bir yerdeydi. Arada bir E-5 e veya Eminönü-Mecidiyeköy-Beşiktaş gibi yerlere gelip gelmediğini sordum. Beklemem başkasına satarım derse imkanları zorlayıp gelip alacağımı da belirttim. "Ayda bir kere falan geçiyorum o tarafa, çok bir yer tutmuyor zaten, tamam sana ayırdım, haber veririm" dedi ve ürünü ilandan kaldırdı. Bu kişiden mesaj beklerken ona güvendiğim için diğer satılık bullhorn gidon ve tt fren kollarını almadım. Onlar da gözümün önünde teker teker satıldılar. Kendisinden 20 gün ses çıkmayınca adresini istemek için mesaj atacaktım ki, beni whatsapp ve sahibinden de engellediğini anladım.
 
Bence ikinci ele sahipler tarafından fazla değer veriliyor. İkinci el kullanılmaktan vazgeçilen yada yanlış üründür. Pazarlık her zaman yapılır. Ben çok bisiklet biliyorum 3 senedir ilanda olan 5000 di şimdi 30.000 insan 3 senede o para ya sayılamayacağını ya anlamaz yada malı çok kıymetli. Sıfırın fiyatına bakıp 4 yaşında bisikletine değer biçmede bizden başka yerde yoktur
 
Birde kendisini uyanık sananlar var, sıfırı 700 tl olan ürünü adam 900 tl den satmaya çalışıyor.
 
  • Beğen
Tepkiler: ozanzb61
Bigün pazarda çanta satıyorum(kalan mallar ölü fiyata). Adam baya pazarlık yaptı dedim heralde parası yok istediği fiyattan vericektim sonra cebinden bi tomar para çıkartınca bu sefer ben adama satmadım.

Yakın zamanda katlnır bisiklet sattım. Alıcı günlerce dil döktü bana işte işe giderken kullanacağım falan bisiklete yeni başlıyorum şu fiyat olsun lütfen param yok şeklinde. Henüz birkaç aylık, nokta dahi çiziği olmayan bisikleti ben sıfırının yarı fiyatına verdim adama. Nasıl olsa ben kullanmıyorum pek evde başka alıcıyı beklemesin, adam da yeni başlıyormuş bisiklete param da yok diyor diye düşünerek.
Adam henüz birkaç yaşında bir Volvo ile geldi. Cebinden balyayı çıkarıp "xx TL konuşmuştuk" diye verdi benim paramı. İçime dert oldu resmen keşke ben de sizin gibi satıştan vazgeçseydim o anın şokuyla hiç aklıma gelmedi.
 
ısrarcı alıcı da ısrarcı satıcı da uzak dursun

faturası garantisi var mı diye sordum kimlik fotokopisi veririm süper ürün kaçırma çok temiz vs. alt alta sıralamış bir şeyler. adamın kimlik fotokopisini ne yapacağım hala arada aklıma düşer bu soru. garantisi bizzat benim mi demek istedi acaba.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: tasdelen ve enzo
Bence ikinci ele sahipler tarafından fazla değer veriliyor. İkinci el kullanılmaktan vazgeçilen yada yanlış üründür. Pazarlık her zaman yapılır. Ben çok bisiklet biliyorum 3 senedir ilanda olan 5000 di şimdi 30.000 insan 3 senede o para ya sayılamayacağını ya anlamaz yada malı çok kıymetli. Sıfırın fiyatına bakıp 4 yaşında bisikletine değer biçmede bizden başka yerde yoktur
Enflasyonist ortam tüm kötülüklerin babasıdır. Her şeyi bozar, fiyatlar genel seviyesi, fiyat tutarlılığı, amortisman, sosyal düzen aklınıza ne gelirse; biliyorsunuz.
 
  • Beğen
Tepkiler: sccetin
Enflasyonist ortam tüm kötülüklerin babasıdır. Her şeyi bozar, fiyatlar genel seviyesi, fiyat tutarlılığı, amortisman, sosyal düzen aklınıza ne gelirse; biliyorsunuz.
Çok kıymetli bizim insanın malı . Çok net ben bisikletimi 2650 sattığımda üç sene önce millet 5000 istiyordu. 4 senelik mala fiyat biçme şekilleri mantıksız . 0 şu kadar buda bu kadar eder falan nyse işte
 
Bence ikinci ele sahipler tarafından fazla değer veriliyor. İkinci el kullanılmaktan vazgeçilen yada yanlış üründür. Pazarlık her zaman yapılır. Ben çok bisiklet biliyorum 3 senedir ilanda olan 5000 di şimdi 30.000 insan 3 senede o para ya sayılamayacağını ya anlamaz yada malı çok kıymetli. Sıfırın fiyatına bakıp 4 yaşında bisikletine değer biçmede bizden başka yerde yoktur
Şu bahsettiğiniz konu Türkiye'deki ikinci el pazarının belki %80'i. "Aldım ve hiç kullanmadım" diyor, sıfır fiyattan en fazla %5-10 kırıyor. Ben bu fark için senle görüşüp geçmişi şüpheli ürünün riskini neden alayım? Neredeyse her seferinde ikinci el piyasasını tarayıp sonra sıfırını alıyorum. Türkiye'de ikinci el kültürü asla yok.
 
Geri