selam arkadaşlar, kusura bakmayın hemen yazamadım. bir çevre derneğinde çalışıyorum ve çok acil durumlar gelişti... malum pek çevre dostu bir ülke değiliz... neyse...
toplantıya pedal sesi'ni temsilen ben, bisikletliler derneği başkanı murat suyabatmaz ve başkan yardımcısı ve çevre hukuku derneği'nden mukadder usanmaz olarak katıldık. ido'yu temsilen genel müdür yardımcısı, basın müsteşarı ve operasyondan 2 görevli vardı.
yaklaşık 2 saat süren toplantıda, bisikletleri güvenlik nedeniyle hızlı deniz otobüsüne ücretle aldıklarını söylediler. bunun para kazanma amaçlı yapmadıklarını, caydırıcı bir etmen olarak kullandıklarını söylüyorlar. deniz otobüslerinin yük taşımaya uygun olmadığını, bisikletlere izin verilirse ve çok sayıda bisiklet gelirse (mesela bir tur) acil çıkışların kapanacağını söylediler. biz de argüman olarak,
1. bisikletin bir ulaşım aracı olarak desteklenmesinin, topluma ve geleceğe yapabilecekleri en büyük hizmet olacağını
2. bisikletin ön tekerleğinin çıkarılarak bavul boyutuna getirilebileceğini
3. eğer mesele para değilse o zaman belli bir rakam belirleyip her deniz otobüsnde o kadar bisikletin ücretsiz alınmasını
4. batı ülkelerinde olduğu gibi bisikleti puset veya tekerlekli sandalye statüsünde değerlendirmeleri gerektiğini söyledik.
5. şehir hatları vapurlarında bisikletlerin konabileceği/kilitlenebileceği özel bölümler yapmalarını talep ettik.
sonuç: toplantıdan bize evet çıkmadı. ancak operasyonla birlikte, acil çıkış kapılarını engellemeden nasıl bisiklet konabileceğinin araştırılacağını, bundan sonra ısmarlanan deniz otobüslerinde bisiklet konacak yer ayrılması üzerine çalışacaklarını söylediler. konuyla ilgili bizden 1-2 ay süre istediler ve geri dönecekler. babam da kaptan olduğu ve çocukluğum denizde geçtiği için söylediklerinin doğru olduğunu biliyorum. denizdeki güvenlik önlemleri, karadakinden çok farklı. ancak bu, para almalarını gerektirmiyor. 3 bisikletle sınırlarsın, o sınırı aşmazsın, bu kadar basit. ancak o zaman da 4. 5. gelenlerin mağdur olacağını söylüyorlar. olsun biz razıyız!!!
kendilerine resmi bir dilekçe, toplanan imzaların listesi ve atlas genel yayın yönetmeni özcan yüksek'in ido genel müdürüne yazdığı mektubu ilettim.
bu kampanya sadece ido ile sınırlı değil, yakında metronun, otobüslerin, trenin de kapısını çalacağız. ta ki onlar usanıp kapıları açana kadar.
not: peki neden ido bizi genel müdür nezdinde kabul etti? kampanyamız şimdiye kadar ntv, habertürk tv, habertürk gazetesi, star, bianet, turkish daily news (manşetten!) çıktı da ondan. 2000 kişiye yakın imza topladık ondan. basının desteğini arkamıza alıp adam gibi lobi yaptığımızda sesimizi duyurabiliriz.
1-2 ay sonra daha da iyi haberlerle görüşmek üzere inşallah...