Scudo Sports

İBB İstanbul Bisiklet Çalıştayı

Umut Bey söylediklerimi ya yanlış anladınız ya da ben anlatamadım.
Hollanda'da o yıllarda bisiklet kullanımı yok demedim öncelikle. Vardı ve bizim günümüzde yaşadığımıza benzer problemler yaşıyorlardı. İnsanlar buna karı duruş gösterdi ve şuan günümüzde Hollanda'da gelinen duruma bakın. Bizde de şuan problemler yaşanıyor ve bu şekilde bir karşı duruş sergilenirse sorunların uzun vadede de olsa üstesinden geleceğiz, ben bundan bahsediyordum. Yoksa 70lerde Türkiye'de bisiklet kullanımından falan bahsetmedim. Kıyaslamayı iyiyle yapmak lazım ki iyiye erişilebilsin, önümüzde güzel örnek olsun. Ha bu size göre doğrudur yanlıştır bilmem tabi.

Benim itirazim bunaydi

Hollanda zamanında (70ler öncesinde) şuanki Türkiye'den farklı değildi bisiklet konusunda

Ben 70'ler Hollandasi ile 70'ler Turkiyesi'ni karsilastirdiginizi dusundum, yanlis anlamisim kusura bakmayin.

70'ler Hollandasi ile gunumuz Turkiyesi'ni karsilastirirsak dediginiz gibi durum benzer. Hollanda icin en buyuk etkilerden birisi petrol krizi sonrasi fiyatlarin cok artmasiydi. Turkiye'de sanirim 2000'lerden beri petrol cok cok pahali hale geldi.

Diger dediklerinizde bence de haklisiniz. Halktan bir talep ya da tepki gelmedigi surece devrim niteliginde bir degisikligin olmasi imkansiz.

Bir diger konu da ibb iyi guzel bir seyler yapmaya calisiyor da herkesin istedigi degisikligi yapabilecek olan merkezi iktidar, yerel yonetimler degil. Oncelikle bisikletliler kendini guvende hissedecekler ki kullanim artsin. Bu da kurallarin duzenlenmesi, uygulanmasinda bitiyor. Yani meclis ve kolluk kuvvetleri.
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: Gkt34 ve sspl
Scudo
Yetiştirilmeye çalışılan kindar nesiller varken mi bisikletliler kendilerini güvende hissedecek. Doğayı sevmiyorlar, insanı sevmiyorlar, hayvanları sevmiyorlar, hiçbir şeyi sevmiyorlar, evrensel insani değerlerden bihaberler tek bildikleri rövanşizm; bisikleti mi sevecekler bisikletliyi mi?
herkesin istedigi degisikligi yapabilecek olan merkezi iktidar, yerel yonetimler degil. Oncelikle bisikletliler kendini guvende hissedecekler ki kullanim artsin. Bu da kurallarin duzenlenmesi, uygulanmasinda bitiyor. Yani meclis ve kolluk kuvvetleri.
 
Yetiştirilmeye çalışılan kindar nesiller varken mi bisikletliler kendilerini güvende hissedecek. Doğayı sevmiyorlar, insanı sevmiyorlar, hayvanları sevmiyorlar, hiçbir şeyi sevmiyorlar, evrensel insani değerlerden bihaberler tek bildikleri rövanşizm; bisikleti mi sevecekler bisikletliyi mi?
Abi kusura bakmayin da o zaman bisiklet yolundan once bahsettiginiz problemi halledeceksiniz.
 
  • Beğen
Tepkiler: hamlet2006
@umutcelik tamam işte şu yollar artık bir an önce hızlıca yapılsında, bizlerde entegrason ve eksik noktalarda ki sıkıntıları görüp yardımcı olalım ve talep de bulunalım. Zaten onlarda bunu sürekli dile getiriyor, fikirlerimizi ve tavsiyelerimizi soruyorlar. Bu konu bir tek çalıştaydan ibaret değil. Sürekli etkileşim gerek.
 
  • Beğen
Tepkiler: umutcelik
@umutcelik tamam işte şu yollar artık bir an önce hızlıca yapılsında, bizlerde entegrason ve eksik noktalarda ki sıkıntıları görüp yardımcı olalım ve talep de bulunalım. Zaten onlarda bunu sürekli dile getiriyor, fikirlerimizi ve tavsiyelerimizi soruyorlar. Bu konu bir tek çalıştaydan ibaret değil. Sürekli etkileşim gerek.
Mesele de tam sizin bahsettiğiniz şey. Yollar yapıldıktan sonra entegrasyondaki eksik noktalar görünüyorsa bu planlama, mühendislik degil günü kurtarmak için yapilan is oluyor malesef. Baştan düzgün tasarlanmayan sistemde sonradan entegrasyon yapmaya çalışmak makul bir şey değil.

Tekrar @Murat B. nin yazdıklarına bir göz atın, kendisi entegrasyon yapılmadan hazırlanan yollarin ne kadar kullanışsız olduğunu anlatmış gayet güzelce.

Bana kalsa, sarayda ben olsam önce bisikletlileri koruyan kanunları çıkartıp, kolluk kuvvetlerini eğitip uygulamaya geçirmeden 1 metre bisiklet yolu yapmam. Kanunlar çıksa ve düzgün uygulanırsa da mevcut bisiklet kullanıcıları için şimdiki yollar ( araç/bisiklet ortak kullanılabilecek olanlar ) bence yeterli.
Bunlar olduktan sonra bisiklet kullanımı büyük ölçüde artarsa ondan sonra bisiklet yolları yapmak bence daha mantıklı.
Tabi bunları sadece bisiklet sürücüsü olarak söylüyorum, şehir planlama ya da inşaat mühendisliği konusunda uzmanlığım yok.
 
Bende aynı şekilde bisiklet sürücüsü olarak bakıyorum olaya. Bir yandan da düşünülen Eurovelo projesi var.

Ben bu süreci daha Ekrem beyin seçim öncesi ulaşım projelerinde verdiği vaatten beri takip ediyorum, bu kadar zaman sonra da artk bir şeyler görmek istiyorum, çünkü sürekli çalıştay soru cevapla da olmaz.

Akılma bir kaç ihtimal geliyor. Ya bu çalışma covid nenedi ile biraz günü kurtarma amaçlı yapılıp daha sonra iş diğer projeye dönecek veya ileride diğer projenin başlaması ile de bu tarafda yapılan olay daha da geliştirilecek.

Bende sizin gibi aynı şekilde şu an mühendis olmadığım için çok bir şey diyemiyorum ancak ortaya bir şeyler çıktığında neler oluyor daha iyi görebileceğim.

Ama en azından ilk bakışta sahilde kaldırım üstüne boya yapılıp yollara göre daha iyi bir çalışma (hele hele Üsküdar sahil), bir de öyle eleştiriler varki insanın aklı hayali duruyor, neymiş ya bir araba kontrolden çıkıp size tehlike yaratsaymış. Ya aynı şey normal trafikde yokmu, mesela bağlantı alanları daha ben en çok kullandığım semtime gelen yolda, Aksaray - Yusufpaşa arası Millet Caddesinde ilerleyebilmek için Vatan Caddesi sola dönüşünü geçebilmek için sağımda 2 şerit bırakıp 3. şeritten devam etmeye uğraşıyorum. O zaman biz ne yapalım. Zaten en büyük sorunlar bu tip noktalar.

Umarım bu iş hızlı bir şekilde ilerler ve ileride nerede eksik var hata var bunları konuşuruz.

Saygılar

Mesele de tam sizin bahsettiğiniz şey. Yollar yapıldıktan sonra entegrasyondaki eksik noktalar görünüyorsa bu planlama, mühendislik degil günü kurtarmak için yapilan is oluyor malesef. Baştan düzgün tasarlanmayan sistemde sonradan entegrasyon yapmaya çalışmak makul bir şey değil.

Tekrar @Murat B. nin yazdıklarına bir göz atın, kendisi entegrasyon yapılmadan hazırlanan yollarin ne kadar kullanışsız olduğunu anlatmış gayet güzelce.

Bana kalsa, sarayda ben olsam önce bisikletlileri koruyan kanunları çıkartıp, kolluk kuvvetlerini eğitip uygulamaya geçirmeden 1 metre bisiklet yolu yapmam. Kanunlar çıksa ve düzgün uygulanırsa da mevcut bisiklet kullanıcıları için şimdiki yollar ( araç/bisiklet ortak kullanılabilecek olanlar ) bence yeterli.
Bunlar olduktan sonra bisiklet kullanımı büyük ölçüde artarsa ondan sonra bisiklet yolları yapmak bence daha mantıklı.
Tabi bunları sadece bisiklet sürücüsü olarak söylüyorum, şehir planlama ya da inşaat mühendisliği konusunda uzmanlığım yok.
 
Mesele de tam sizin bahsettiğiniz şey. Yollar yapıldıktan sonra entegrasyondaki eksik noktalar görünüyorsa bu planlama, mühendislik degil günü kurtarmak için yapilan is oluyor malesef. Baştan düzgün tasarlanmayan sistemde sonradan entegrasyon yapmaya çalışmak makul bir şey değil.

Tekrar @Murat B. nin yazdıklarına bir göz atın, kendisi entegrasyon yapılmadan hazırlanan yollarin ne kadar kullanışsız olduğunu anlatmış gayet güzelce.

Bana kalsa, sarayda ben olsam önce bisikletlileri koruyan kanunları çıkartıp, kolluk kuvvetlerini eğitip uygulamaya geçirmeden 1 metre bisiklet yolu yapmam. Kanunlar çıksa ve düzgün uygulanırsa da mevcut bisiklet kullanıcıları için şimdiki yollar ( araç/bisiklet ortak kullanılabilecek olanlar ) bence yeterli.
Bunlar olduktan sonra bisiklet kullanımı büyük ölçüde artarsa ondan sonra bisiklet yolları yapmak bence daha mantıklı.
Tabi bunları sadece bisiklet sürücüsü olarak söylüyorum, şehir planlama ya da inşaat mühendisliği konusunda uzmanlığım yok.
Olması gereken ve hep söylediğim şey bu işte. Daha yollarda hız sınırlarını, makas atanları önleyemezken, belediye otobüsleri, taksiler, dolmuşlar üstümüze sürerken bisiklet yoluna sıra gelmiş değil kesinlikle. Daha büyük risk oluşturuyor yarım yamalak geçiş denemeleri.
 
Bende aynı şekilde bisiklet sürücüsü olarak bakıyorum olaya. Bir yandan da düşünülen Eurovelo projesi var.

Ben bu süreci daha Ekrem beyin seçim öncesi ulaşım projelerinde verdiği vaatten beri takip ediyorum, bu kadar zaman sonra da artk bir şeyler görmek istiyorum, çünkü sürekli çalıştay soru cevapla da olmaz.

Akılma bir kaç ihtimal geliyor. Ya bu çalışma covid nenedi ile biraz günü kurtarma amaçlı yapılıp daha sonra iş diğer projeye dönecek veya ileride diğer projenin başlaması ile de bu tarafda yapılan olay daha da geliştirilecek.

Bende sizin gibi aynı şekilde şu an mühendis olmadığım için çok bir şey diyemiyorum ancak ortaya bir şeyler çıktığında neler oluyor daha iyi görebileceğim.

Ama en azından ilk bakışta sahilde kaldırım üstüne boya yapılıp yollara göre daha iyi bir çalışma (hele hele Üsküdar sahil), bir de öyle eleştiriler varki insanın aklı hayali duruyor, neymiş ya bir araba kontrolden çıkıp size tehlike yaratsaymış. Ya aynı şey normal trafikde yokmu, mesela bağlantı alanları daha ben en çok kullandığım semtime gelen yolda, Aksaray - Yusufpaşa arası Millet Caddesinde ilerleyebilmek için Vatan Caddesi sola dönüşünü geçebilmek için sağımda 2 şerit bırakıp 3. şeritten devam etmeye uğraşıyorum. O zaman biz ne yapalım. Zaten en büyük sorunlar bu tip noktalar.

Umarım bu iş hızlı bir şekilde ilerler ve ileride nerede eksik var hata var bunları konuşuruz.

Saygılar

Hocam konu eger sehir icinde bisiklet kullanimi arttirmak ise, eurovelo bu konuda zurnanin son deligi. Eurovelo Turkiye'yi boydan boya da gecse bunun gunluk bisiklet kullanimi icin pratik faydasi cok cok az olur, bu yuzden de insanlar bisiklete yonelir mi, hic zannetmiyorum.

Eger is proje olarak yapilacaksa her proje gibi oncelikle tasarimi, cozumlemesi, planlamasi yapilmali. Gunu kurtarmak icin yapilan bir isten donusturulen projelerden bisiklet devrimi beklmek bence pek mantikli degil.

Yine bisiklet guvenligi konusuna gelecegim, ornek vermeye calisayim.


Bu standart bir Hollanda kavsagi, trafik isigi hic yok. Hem bisiklet hem de arac yollardinda ucgenler ( kopekbaligi disi de diyorlar ) var dikkat ederseniz. Eger bu ucgenin kosesi/sivri tarafi sizi gosteriyorsa, bekleyecek yol vereceksiniz. Hollanda'da arac kullanip da bu kurala uymayacak surucu yok, oldu da uymadi bisikletliye carparsa basina cok buyuk bela alir.
Istanbul'da hele mevcut yerlesim yerlerinde bu tarz kavsaklarin duzenlenmesini beklemek buyuk naiflik ama ibb'nin yaptigi gibi arac seridinden ayrilip/paylasim yapilip bisikletler ile ilgili duzenleme yapilabilir temelde bu kavsakla ayni mantigi kullanan.

Hadi onu da yapti Ekren Baskan diyelim, bu kavsaklarda bisikletliye guvenli surus saglamadiginiz surece Hollanda'daki kavsaklarin aynisini da yapsaniz insanlara gunluk hayatta bisiklet kullanmaya ikna etmeniz malesef cok zor.
 
@BerkEvren trafik kanununda köklü bir değişiklik yapılmadığı müddetçe yollarda trafik canavarları kol gezmeye devam edecektir. Kişi alkollü araç kullanımı, aşırı hız, makas, yarış gibi durumlarda kaza yaptığında adam öldürmeye teşebbüsten yargılanmadığı müddetçe parası neyse veririk gardaş modunda trafikte gezinmeye devam edecektir. Yada trafik ihlallerini sadce yetkili trafik zabıtası tespit eder maddesini kaldırıp vatandaşın ihbarını doğru kabul etmediğimiz sürece trafik polisimiz hep yetersiz kalacaktır. Aslında trafikte değişim yukardan yani yasalardan başlamalı.
 
Şu an senin kafan bu konuda ne kadar karışıksa benim de aynı şekilde. Zaten çalıştay oldu ve orada herkesin gördüğü ve tanıdığı birim şefi birden bire görevden alındı (bu sürede kendisi ne çalışma yaptı oda bilinmiyor).

Sonra tekrardan birim bir şekilde faaliyete geçti. Benim de en çok sinir olduğum nokta ben bir şekilde trafik de sürmeye alıştıysam beni engelleyecek tarzda yapılacak bisiklet yoludur.

Bence bu işin ortası olmayacak ya çok iyi olacak, ya da fena patlayacak. Ne olacağını da zaman gösterecek. 1 seneden fazladır bu süreci nasıl takip ettiysem sonuna kadar da edeceğim.

Teşekkürler

Hocam konu eger sehir icinde bisiklet kullanimi arttirmak ise, eurovelo bu konuda zurnanin son deligi. Eurovelo Turkiye'yi boydan boya da gecse bunun gunluk bisiklet kullanimi icin pratik faydasi cok cok az olur, bu yuzden de insanlar bisiklete yonelir mi, hic zannetmiyorum.

Eger is proje olarak yapilacaksa her proje gibi oncelikle tasarimi, cozumlemesi, planlamasi yapilmali. Gunu kurtarmak icin yapilan bir isten donusturulen projelerden bisiklet devrimi beklmek bence pek mantikli degil.

Yine bisiklet guvenligi konusuna gelecegim, ornek vermeye calisayim.


Bu standart bir Hollanda kavsagi, trafik isigi hic yok. Hem bisiklet hem de arac yollardinda ucgenler ( kopekbaligi disi de diyorlar ) var dikkat ederseniz. Eger bu ucgenin kosesi/sivri tarafi sizi gosteriyorsa, bekleyecek yol vereceksiniz. Hollanda'da arac kullanip da bu kurala uymayacak surucu yok, oldu da uymadi bisikletliye carparsa basina cok buyuk bela alir.
Istanbul'da hele mevcut yerlesim yerlerinde bu tarz kavsaklarin duzenlenmesini beklemek buyuk naiflik ama ibb'nin yaptigi gibi arac seridinden ayrilip/paylasim yapilip bisikletler ile ilgili duzenleme yapilabilir temelde bu kavsakla ayni mantigi kullanan.

Hadi onu da yapti Ekren Baskan diyelim, bu kavsaklarda bisikletliye guvenli surus saglamadiginiz surece Hollanda'daki kavsaklarin aynisini da yapsaniz insanlara gunluk hayatta bisiklet kullanmaya ikna etmeniz malesef cok zor.
 
Şu an senin kafan bu konuda ne kadar karışıksa benim de aynı şekilde. Zaten çalıştay oldu ve orada herkesin gördüğü ve tanıdığı birim şefi birden bire görevden alındı (bu sürede kendisi ne çalışma yaptı oda bilinmiyor).

Sonra tekrardan birim bir şekilde faaliyete geçti. Benim de en çok sinir olduğum nokta ben bir şekilde trafik de sürmeye alıştıysam beni engelleyecek tarzda yapılacak bisiklet yoludur.

Bence bu işin ortası olmayacak ya çok iyi olacak, ya da fena patlayacak. Ne olacağını da zaman gösterecek. 1 seneden fazladır bu süreci nasıl takip ettiysem sonuna kadar da edeceğim.

Teşekkürler

Bir vatandaş olarak süreci takip etmeniz, gördüğünüz yanlışları belirtmeniz sizin en doğal hakkınız. Keşke herkes de sizin gibi istekli olsa bu konuda.

Ama naçizane görüşüm ibb'den beklenti çok fazla. Bisikletin günlük hayata girmesini sağlayacak makam teorik olarak meclis, pratikte ise saray. Buralardan bisiklet hakları talep etmek de maalesef mevcut durumda en basit tabirle naiflik. Umarım 2023'te değişir iktidar ondan sonra da başa makul, mantıklı birileri gelir de bisikletin önemini farkeder.
 
Mutlaka merakla beklediğimiz, olumlu gelişmeler umduğumuz, siyaset ötesi bir durum bu...
Uzun bir yol atılan ilk adımla başlar..
Burada öznel düşüncelerimizi bir araya getirip, bir kaç kişilik temsilci ekibini oluşturup ilgili birime öneri ve eleştirilerimizi iletebiliriz...
Başka türlüsü 'güdük muhabbet' düzeyinde kalır. Ha bizi muhatap alıp almama noktasında benimde kuşkularım var..
Hele ki yerel ve merkezi idare ayrı telden çalıyorsa....
 
Ben geçen seneye kadar iyi kötü trafik de sürmeye zaten çoktan alışmıştım. Ekrem beye de oy vermeyi düşünmüyorken ulaşım projelerini görüp gerçekten heyecanlandım ve oyum o yönde etkilendi. Çünkü bu işi yapabilecek kapasitesi olduğuna dair de bende intiba uyandırdı.

Geçen şefin görevden alınması ve herşeyin belirsizleştiği sırada başkası olsa 1 kızacakken kendisine 2 defa kızıyordum çünkü bir çok kişi yapamayacağı edemeyeceği sallar ama bu adam bunu yapmayacaksa yapabileceği şeyi yapmıyor diye 2 kat öfkelendim.

Ha sonra da dedim zaten bu konuda iyi bir şey olacaksa özellikle gençler için olmalı ve en başta konuya onlar sahip çıkmalı. Yoksa ben zaten bir şekilde sürüyorum ve bir daha ki sefere de oy vermem geçerim.

Benim durumum budur.

Teşekkürler

Bir vatandaş olarak süreci takip etmeniz, gördüğünüz yanlışları belirtmeniz sizin en doğal hakkınız. Keşke herkes de sizin gibi istekli olsa bu konuda.

Ama naçizane görüşüm ibb'den beklenti çok fazla. Bisikletin günlük hayata girmesini sağlayacak makam teorik olarak meclis, pratikte ise saray. Buralardan bisiklet hakları talep etmek de maalesef mevcut durumda en basit tabirle naiflik. Umarım 2023'te değişir iktidar ondan sonra da başa makul, mantıklı birileri gelir de bisikletin önemini farkeder.
 
arkadaşlar merhaba.
bisiklet yolu meselesinin istanbul şehri için, mevcut durum özelinde düşünülmesi gerekli. diğer ülkelerdeki örnekler üzerinden istanbul'da uygulama yapmak gerçekten çok zor.
bunun bir sosyal ayağı var, bir de şehir ayağı var.

sosyal ayak konusunda bisiklet malesef çok zayıf. istanbul halkının çok küçük bir parçası bisikletle ulaşım talep ediyor. halkın bisiklete bakışı gelişmemiş. bunun yanında nezaket, kurallara uyma, başkasının canına saygı gibi önemli konularda halkımızın eksiği var.

şehir de bahsedilen şehirlerden çok daha elverişsiz bisiklet kullanımına. benim gördüğüm şehirlerden en çok lizbon'a benziyor istanbul, ancak lizbon'un da kendine has avantajları var istanbul'a nazaran. kentin asıl merkezinde trafik yoğunluğu bizden çok daha az. neyse madde madde gidelim.

1) şehir yalnızca doğu-batı aksında büyüyebiliyor, geniş alanlara yayılamıyor. şehirleşme çok yoğun. çoğu yerde cadde ve sokaklar çok dar. bu sebeple bisiklete ayrı bir yol yapılamıyor. bahsettiğiniz ülkelerin çoğunluğunda bisiklet için geniş yollar ayırabilecek kadar geniş ulaşım aksları mevcut. bizim ana caddelerimizde bile, çoğu avrupa şehrinin ara sokaklarından çok daha dar kaldırımlar var. avrupa'da yapılmış yani kaldırımda kot farkı bırakarak ekstra bisiklet yolu, bizde yok.

2) illa yol ayrılmak zorunda değil, daracık bir yolda arkanızda 20 dakika, bir araç sollayabilecek kadar uygun bir geçiş anı yakalayana kadar bekleyebiliyor araçlar avrupa'da ve tek korna sesi duymuyorsunuz. bu dar yollarda, yol bisikletin de hakkıdır ve rahatça kullanılır. ancak bizde bisikletin yolda işi olmadığı düşüncesi hakim. yani ben açıkçası hiç bisiklet yolu istemiyorum, bütün yollar benim olmalı. ama daha bisikletliler bile bütün yolları sahiplenme eğiliminde değil, bisiklet yolu olmazsa olmaz düşüncesinde. bu sebeple, araç yolunu paylaşmak da iş görmüyor.

3) yokuş çıkmaya bayılırım ancak istanbul düz bir şehir değil ve insanlar bisikletle ulaşımdan bu sebeple kaçıyor biraz da.

4) araç yoğunluğu aşırı fazla. bu sebeple, sayıca çok az olan bisikletliler için, zaten genişliği yetmeyen önemli yollardan şerit çekmek trafik mühendisliğinde cinayettir. genelde sahil yollarına yönelindiği şeklinde eleştiriler var. evet, sahile yöneliniyor, çünkü mühendis gözüyle en yapılabilir kesimin burası olduğunu düşünüyorum. bunun yanında şehrin daha dışında, daha geniş yolları olan semtlerde ise talep biraz daha az oluyor.

5) şehrin çok daha öncelikli ihtiyaçlarının olması da bisiklete yatırımı biraz öteleyebiliyor. daha basit yerlere yönelinmesinin sebebi de biraz bu. ankara örneğinde görüyoruz mesela, hala yılların asbestli boruları duruyor. ya da istanbul'da başlatılıp yarıda bırakılmış o kadar metro vardı ki, artık geçici kazıkların güvenlik sıkıntısı başlayacaktı. müdahale edilmesi gereken o kadar temel konu olduğu için, şehrin sadece bisikletli ulaşım sorunu varmış gibi davranmak bana aşırı lüks geliyor.

6) ulaşım araçlarındaki yolcu yoğunluğu nedeniyle de bisikletle aktarma yapmada sıkıntı oluyor. yani belediyelerin ulaşım hizmeti sağlayan birimleri (iett, ego, eshot vs) bildiğim kadarıyla her yıl inanılmaz zarar ediyor. evet ulaşım kar amacı gütmeyen bir hizmettir, ancak nasıl olsa kar amacı gütmüyoruz diyerek de malesef işe yaklaşılamıyor. bu sebeple de yoğun saatler dışında bisikletle metro ve otobüse binilemiyor. yani açıkçası bu araçlara bisikletsiz de çok zor binildiği oluyor. yine de metro ağı geliştikçe bisiklet kullanımının artabileceği düşünülebilir.

yapılabilecek şeyler de elbette var. bu şehrin çok büyük bir deprem sorunu var. durum buyken, kentsel dönüşüm düşünülen alanlarda yollar bisiklet yollarıyla birlikte planlanabilir.

en azından yoğun şehir içlerine araçla giriş ücrete tabi tutulup buralarda bisiklet kullanımı trafiği azaltarak sağlanabilir.

metro ağı geliştikçe trafiğin azalacağını düşünürsek, belki bisikletli vagonlar da hizmete alınabilir (8'li vagon çalışan metrolara bile binilemiyor ancak sefer sıklığı artırılabilir).

bir de çok uç bir şey ancak, metrobüs güzergahı boyunca aynı işi görebilecek metrolar planlanıyordu. bunlar yapılırsa, metrobüs hattının bir bisiklet otobanına çevrilmesi çok güzel olurdu. hayal kurmanın sınırı yok.

şehrin geneli için ise ancak ana 1-2 aksta bisiklet yolu yapılabilir gibi duruyor trafik ve çarpık kentleşme nedeniyle. ara yollarda malesef mevcut düzende ulaşıma devam edilebilir, paylaşımlı olarak. bu konunun yerelden ziyade kanun koyucular tarafından çözülmesi gerekiyor.
 
Aslında kafamda ne zamandır çok uçuk bir fikir var. Beşiktaş'tan Sarıyer'e kadar giden sahil yolunu komple trafiğe kapatıp yolun bir şeridine tramway, diğer şeridine de bisiklet ve yaya yolu yapılabilir.
Sahildeki mekanlara ve marketlere ürün tedariği için hafta içi belirli saatlerde dubalar ile kapattığın kısmı açarsın, o noktalara hizmet gitmiş olur.
Hafta sonu kahvaltıya gidenler de muhtelif yerlerdeki otoparklara araçlarını park edip tramway ve kiraladıkları bisikletlerle giderler.
Hem trafik olmaz, hem de ortam ferahlar, ayrıca mekanların müşteri sayıları da artar, çünkü park sorunu ortadan kalkacak.
Keşke olsa. Bu proje herkes için muhteşem olacaktır.
Ayrıca bu hat, bölgenin turizmi açısından önemli bir kaynak haline gelecektir.
 
@Kuzey Ege Ben de metro ağına bisiklet yolları ilave edilebilir mi acaba diye düşünüyorum ama malum belediyelerin en büyük geliri ulaşım. Aklıma bu gelince genel bir hayal kırıklığı oluyor.
 
@Kuzey Ege aslında uçuk değil ve gayet güzel bir fikir.

Benim de aklıma aynı güzergah için şöyle bir şey gelir. Bu güzergah çift şerit gidiş geliş. Boğaza gezmeye giden kişiler zaten benzin parası oralarda yemek v.s. dünya para harcıyorlar. O yolu tek şeride düşürüp ücretil yol yap ve çok gezmek isteyen yol için de elini cebine atsın.

Bu paralar ile de özel firmalara geçiş garantili köprü ve tünel yaptıracağına bu tip işler için kaynak olur. Güzergah da kalan şeritte bisiklet ve tramvay gibi toplu taşıma için ayırılabilir.

Bu da benim aklıma gelen keike senin benim gibi yetkililerinde aklına gelse.

@bonder76 bu ağlar İSBİKE ile desteklenirse belediye burada İSBİKe üzerinden de yine gelir sağlayabilir.
 
Aslında kafamda ne zamandır çok uçuk bir fikir var. Beşiktaş'tan Sarıyer'e kadar giden sahil yolunu komple trafiğe kapatıp yolun bir şeridine tramway, diğer şeridine de bisiklet ve yaya yolu yapılabilir.
Sahildeki mekanlara ve marketlere ürün tedariği için hafta içi belirli saatlerde dubalar ile kapattığın kısmı açarsın, o noktalara hizmet gitmiş olur.
Hafta sonu kahvaltıya gidenler de muhtelif yerlerdeki otoparklara araçlarını park edip tramway ve kiraladıkları bisikletlerle giderler.
Hem trafik olmaz, hem de ortam ferahlar, ayrıca mekanların müşteri sayıları da artar, çünkü park sorunu ortadan kalkacak.
Keşke olsa. Bu proje herkes için muhteşem olacaktır.
Ayrıca bu hat, muhteşem bir turizm gelirine de vesile olacaktır.

hocam bunu ben de çok düşünmüştüm, ancak sahilin topoğrafik yapısı buna çok müsait değil malesef. yayalaştırılan yerlerin çoğunda bir arka paralelinde vs trafik oluyor, araçlarıyla bir şekilde evlerine erişebiliyor insanlar. ancak boğazda çoğu yerde sahil yolundaki evlerin arkası bildiğimiz dağ tepe. hani yakında bir paralel yol olsa ve erişim konusunda 100 metre rakım farkı olmasa tamamen kapatılabilir. ya da hemen biraz paralelde bir alternatif daha olsa, tek yön uygulaması yapılabilir. ancak boğaz hattı malesef çift yöne mahkum.

yine de yapılacak çok şey var. park sorunu çözülmeli. hisar, emirgan, istinye, bebek'teki vale sıkıntısı ortadan kaldırılırsa trafik akabilir. bu durumda tek hatlı, tramvayla bir çözüm üretilebilir. istiklal caddesi'ndeki uygulamayla. tabi incelenmesi lazım bunun.
 
Geri