Scudo Sports

HTC den SKY'a,şimdi nereye Mark?

Bence bisiklet sporundaki (ve diğerlerindeki) iyileri kötüleri ayırırken, teoriler üretirken bazı konuları kesip atmamak ve ayrıntılı araştırmakta fayda var.

Magic Johnson örneğinde diğer tüm HIV virüsü taşıyan insanlarda olduğu gibi beklenen hayat süresi oldukça uzadı. Artık virüsü yıllarca "hapsedecek" "uyutacak" ilaçlar üretiliyor ve kitlelere ulaşımı da kolaylaşıyor.

Lance'in kanseri için de akciğer ve beyin metastazları yani kanser yayılımlarına ait belgeler hatta görüntüler aynı tanıya sahip tüm hastalarda olduğu gibi hayatta varolan gerçekler. Testis kanseri tedavisi göreceli olarak başarılı olan bir tür.

Kahramanlar üretmek Amerikan toplumuna özgü değil. Her toplum spor, sanat gibi popüler alanlarda örnek kişiler, gençlere model gösterilecek bireyler yaratmalıdır. Hataları ortaya çıkınca da çıkardığı yerden indirmelidir.

Herhalde bize tuhaf gelen bu indirme aşaması. Bizim ülkede bir takım kişiler çıktıkları yerlerden bir türlü inmedikleri ve çevirdikleri dolaplara, kirli işlere rağmen "aşağıdakilere" üstünlük tasladığı için toplum normal olanın bu olduğunu sanıyor olsa gerek.
 
Scudo
@Çagatay Çimşit

Bu noktada bu olaylar böyle olmadi manasina yazildigini sanmiyorum. Tabii ki Armstrong Kanser olmustur, tabii ki Magic Johnson HIV virüsü tasiyordur.
Sorun bunlarin nasil pazarlanip, umumiyete ne sekilde sunuldugudur kanimca!
Amerikan filmlerine bakin. Nerdeyse her taksi söförü, her apartman kapicisi dünyayi kurtarabilir, uzaydan bir saldiri karsisinda! Yani insanlarin bu sekilde gözlerinin boyandigini inkar etmemek lazim. Lance Armstrong örnegini alirsak, bu senaryo icerisinde dahi ne kadar azimli ve büyük bir bisikletci oldugunu kabul etmek gerekir. Kendisine sempati duyup duymamamiz, olayi degistirmez. Üvey babasindan dayak yememek icin bisiklet sporuna siginan, sonra agir bir kanser sonrasi yeniden ayaga kalkarak bütün dünyayi yenen bir amerikali. Arkasinda Amerika Birlesik Devletlerinin Posta teskilati, yani devletin kendisi.
Senaryo cok acik secik. Lütfen tartisma acmayalim, yine bu konuya giriyoruz.
Bütün bunlarin bisiklet sporunun gelismesi icin bir gereksinme oldugunu unutmamak lazim. Isin ahlaki, etik yönleri mutlaka tartisilabilir. Fakat bisiklet dünyasina bugün hakim olan odaklar yolu bu sekilde cizmisler. Böyle olmasaydi Purito üzerinde Katusha yazmayan forma ile yarisirdi! Yine de paralarini alirlardi.:in:
 
Bu köşedeki yazışmaları keyifle izliyorum.Olaylara pertavsızla bakma gereği doğru. Spor elbetteki odaklarca kullanılır, kullanılmıştır.
En bariz ve kötüye kullanım herhalde soğu savaş yıllarında Doğu Alman sporcuları üzerinde yapılmıştır.Ama kendi özgün hikayeleriyle "tam doğru zamanda" çıkıp çığır açan sporcular var. Kişisel liste çok değişebilir ama örneğin birey olma yolunda Jesse Ovens'ın çıkışı resmi ırkçılık ve köle ticareti dönemi sonrasının en özgün hikayelerinden biridir.Benzer bir çıkışla, magnitude olarak Muhammed Ali'nin Martin Luther King'in bir ardılı gibi tam zamanında sahneye çıkmasına ne demeli?

Kaiser Franz Beckenbauer'in Alman toplumuna özgüvenini iade etmesi, Boris Becker/Seteffi Graf'ın futbol dışında bir dünya olduğunu hatırlatması ve nihayetinde gururlu otomotiv sanayinin Schumacher'in direksiyon hakimiyetinde keyfinin çıkartılması
tarihin cilvesi değil, toplumsal dinamiklerin deterministik sonuçlarıyla ilgili olmalı.

Örnekler çoğlatılabilir, George Best'in britanya pub/futbol geleneğiyle ilişkisi içinde mitoslaşması, 80'lerdeki Sebastian Coe/Steve ovett orta mesafe çekişmesinin o dönemki siyasi akımların uç veren çekişmesi olarak tanıtılması vesaire.
Hikayeler sayılamaycak kadar çok.Abebe Bikila'nın yalınayak Roma maratonu Afrika2da kaç çağlar boyu ses getirmiştir acaba.
unutulmuş ve unutturulmuşken patagonya sahillerinde Maradona tüm cehaletine karşın nasıl bir dalga yarattı acaba Arjantin'de.

Yerele dönelim.Kadın sporculardaki başarının cumhuriyetin çağdaşlaşma projesiyle bağlantısı göz ardı edilebilir mi acaba?
Kurumların ısrarla birkaç nesle birden yatırım yapmasının hiçbir önemi yok mu?
1500 metrede gelen altının yarı taşıyıcısının süreya Ayhan olduğu belli değil mi?

yunanlılar cunta dönemi komplekslerinden hemen komşuları sırp ve hırvat basketbolunun başarılarından esinlenerek gallis/ giannakis'in ellerinde sıyrılmadılar mı?

fidel Kuba'yı 50 sene boyunca sporun nimetlerinden fazlasıyla yararlanarak idare etmeddi mi?

bugun doping tartismalari yuzunden keyfimiz kacti.Hikayeler ustun insan hikayesinden engeline ragmen basaran insan hikayesine evriliyor.paralimpik oyunları belki birkaç donem sonra, icindeki ozgun hikayeler nedeniyle daha fazla empati sagliyor olacak.


Derya Büyükuncu bu olimpiyata katılmak için x kadar cebimden harcadım dedi.Federasyon yalanaladı, en fazla 80 bin harcamıştır dedi.

Dopinge gelince, ben bilmiyorum, doping kötü de, yasal olduğu halde insan sagligi uzerindeki etkileri tartışmalı besin desteklerine avuç dolusu para ödenmesi uygun mudur?
 
Belki de Cavendish , bütün ilgiyi tekrar üzerine çekmek için SKY'ı bırakmak istiyorum dedi .
http://i.telegraph.co.uk/multimedia/archive/02169/Mark_Cavendish_2169967b.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
Cem,o hangi sebeple söylerse söylesin.Şunu biliyoruz ki Cawendish gibi,Tony Martin gibi,yenilerden Sagan ve Degenkolb gibi adamlar,gittikleri takımlarda domestic olmazlar.Fransa turunda "Cawendish ten domestic olur mu,sorusunu yanıtlayıp,eurosport un canlı yayınına yollamıştım.Malesef bisiklet cahilleri,o soruyu pek te anlamayıp,o esnada tesadüfen arkadaşlarına su taşıyan Cawendis'i gösterip"İşte cevabı,olur" şeklinde yorum yapmışlardı.Ben devamında "Babayı olur,görüşürüz" tarzı e-postalar atsam da nafile.

Bunları konuştuk.Yani pelatonda domestic olmayacak/olamayacak adamlar var.Bir kişi eksik kaldığında olmuyor.Mark neden dursun orada.O,kendisini son 100,hatta bazen 50 m ye getirecek adamlara alıştı.Baksana dün Britanya turunda rezil oldular.Cawendish arkadan çıkacak,takım arkadaşı kapsülden ayrılıp,Mark ı arıyor.Müthiş komik bir sahneydi.

Bu sebeple Cawendish,yine CG heveslisi olmayan bir takıma gidecek.Omega pharma-lotto iken P.Gilbert önderliğinde bir takım kurmak istiyorlardı;nedense olmadı Omega Pharma-Quick step oldu,lotto sponsorluğunu çekti (Belisol mü oldu) Gilbert te BMC ye gitti (Hay gitmez olaydı,gitti ve gördü hanyayla konyayı)
Şimdi geçen dediğim gibi,bana Quick step gibi geliyor.Bugün Cyclingnews e falan da henüz bakmadım ancak dediğim gibi Katusha olursa çok şaşırırım.
 
@Derya Keçeci

Katusha dedin de Rodriguez , 2013'te muhakkak bir büyük turu gözüne kestirip ona kilitlenecekmiş. Hayırlısı diyelim . Katusha ismine gelirsek bisiklet takımı için fazla feminen bir isim . Şu Rusların meşhur şarkısı ve güzel kızların dans edişi geliyor aklıma hep , Katyuşha dediklerinde :)

Bir turda Rodriguez için çalışsalar , Fransa Turunda da Menchov olsa Cavendish işi yatar mı diye düşünüyorum . Takımların bütçeleri ne kadar onu bilmek lazım . Aslında cyclingnews forumlarında bununla ilgili bir muhabbet dönüyordur mutlaka . Bakmak lazım

Vinokourov , "Attığımı vururum " diyor
http://astanafans.com/wp-content/uploads/2012/09/IMG-20120911-WA000-640x477.jpg
 
Aslında Quick step çok uygun Cavendish için
 
@Cem Unden

Cem,aslında Katusha,kızıl ordu korosunun söylediği bir halk şarkısı olmanın ötesinde Rusların ürettiği bir füzenin de adı.Tek soru,Rusçadan ingilizceye çevrildiğinde ad "Katusha" mı "Katyusha" mı.

Şarkının sözleri ise şöyle:
...
Sevgiliye doğru güneşle bir yolculuk
Katyusha nın aşkı bildiği birine
Selamlarımı getiriyorum ona bir bir
Ona bildirin ki ben dürüst ve sağdığım
Ona gönderdiğim aşk şarkısını dinletin
Ona söyleyin bizim evimizi koruyan minnettarım
Dürüst katyusha aşkımız savunulacak...
 
@Cem Unden

(link)' lari Arap - Israil savasinda gördük! Vinokourov' un elindeki de Katusha olmasin.
(Özür dilerim, iki ayri klavye kullaniyorum, bazen katusha, bazen Katyuşa yaziyorum.)
Konu cok dagilmasin. Isim bize öyle gelebilir. Yabanci dillerde bizim kulagimiza garip gelecek cok kelime var.
Katusha takimina Sagan daha cok yakisir. Bir zamanlar Ullrich ve Erik Zabel ikilisi gibi. Sagan daglarda cok zorluk cekmedigi icin kanimca cok fazla yardimciya ihtiyaci yok dag etaplarinda. Cavendish biraz daha farkli. Zaten bu yüzden Tur sirasinda SKY takimda cok yalniz kaldi herkes Wiggins' e odaklaninca.
Cavendish bir italyan takimina da cok yakisabilir. Sagan Katusha' ya, (yalniz kücügü, agabeysi lazim degil), Cavendish te Liquigas' a!:)
Dünya Sampiyonasi' ndan sonra daha aciklik kazanir bu konular.
 
@Derya Keçeci
Ben Türkce ile mücadele ederken Derya Kececi yazmis bitirmis bile Katusha konusunu.
 
Aslında bir de fazlaca dikkat edilmeyen bir pencereden de bakmak lazım:Bisiklet geometrileri.

Örneğin SKY pinarello kullanıyor.Nedir pinarello nun özelliği;Pinarello, Specialized S-Works ve Bianchi gibi,üst boru aerodynamic açıdan,rüzgar direncini azaltacak(Görece) şekilde evrimleştirilmiş.Bu kadrolara uzaktan baktığımda,avına atılmaya hazır bir Jaguar silüeti görürüm.Pinarello S-Works ten farklı olarak arka çatalda dalgalı bir yapı kullanmış.Bunun rijit yapıyı fazlaca bozmadan,az da olsa biniciye bir konfor sağladığı yazılıp çiziliyor.O kıvrım,yoldan yansıyan darbeleri emiyormuş.

Derine dalmadan gidelim.Cawendish HTC de Specialized e biniyordu,burada da aynı bisiklete biniyor.Quick step e giderse yine Specialized e binecek.Bu saydığım üç bisiklet markasının yanı sıra elbette Cannondale,Trek,Scott,Colnago gibi,bisikletlerindeki o geleneksel ana çatıyı bozmayan markalar var ve bu savaşlar aynı zamanda marka savaşları.

Pinarello,Bianchi ve Specialized,bu özel yapının faydalarını gördü mü,gördüyse bunda yeni aerodynamic yapı ne kadar etkili oldu bilinmez.Acaba bu farklılıklar binicileri nasıl etkilemekte.Örneğin ben bile Profesyonel olmasam bile günlük 100-150 km lik tur ya da gezilerimde,kullandığım bisikleti değiştirmek zorunda kalsam ,bundan çok etkilenirim(etkilendim de)

Ne dersiniz,bisikletlerimizle aramızda duygusal bir bağ da oluşmuyor mu?
 
mark eskisi gibi doping yapmıyor o yüzden kazanamıyor ...
ne skyın acemiliği nede skayın markın üstüne düşmemesi sebep. cem bey daha iyi açıklar gerçi doping durumlarını markın
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
@Derya Keçeci

Bu meşhur parçayı sahiplenen çok . Münir Özkul , Adile Naşit'in oynadığı bir filmde Türkçe versiyonuna da dinlediğimi hatırlar gibiyim . Rus Yahudilerine ait bir parça olduğu rivayetleri de var . 2.Dünya Savaşında Sovyet halkına moral vermiş bir eserdir.

" Катюша " Rusça yazılışı böyle . T harfinden sonra gelen YU harfi . Harfin okunuşu YU . Bu sebeple KATUŞA değil KATYUŞA diye okunur . İngilizce de hep Katusha diye yazıyorlar

 
@Serkan.ÇABAŞ

Sevgili kardeşim;amacın bir şeyler öğrenmekse,burası gerçekten de senin için gayet uygun bir yer.Bisikletle ilgili tüm parametreleri ele alıyoruz.Açıklamalarımız çoğunlukla nesnel gerçeklere dayalı.Bu başlıkta yazdıklarımı ve yanıtları,baştan sona okumanı öneririm.Şimdi onlarca irdelemeyi ve açıklamayı yok sayıp,yukarıdaki yazıyı yazman,en azından konuyu açan kişi olarak beni rahatsız ediyor.Ricam odur ki,kendinden çok daha tecrübeli insanlarla tuhaf bir yarışa girmektense,onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışman.Bir öğrenci olarak dikkate almadığın Türk dili kurallarını ise yazmıyorum bile.

Ya da,yok kardeşim,size ne saygısı göstereyim;hem yazdıklarınız da baştan sona yanlış,diyorsan,doğrularını sen yaz,biz sana teşekkür edelim.
 
@Derya Keçeci
Büyük bir tesadüf bu detaya değinmeniz! Dün Avrupa' nın en büyük yol bisikleti dergisi "(link)" almıştım. İçinde "Eurobike" fuarında sunulan 64 sayfalık 2013 yeniliklerini içeren ilave de var.
Yukarıda bahsettiğiniz bütün bisikletlerin teknik detaylarının son durumları, v.s. de ayrı bir başlık altında.
Komforu artırmak amacıyla yenilik olarak Lapierre, Pinarello' nun çözümü yerine, arka çatalın orta boruya yaklaştığı yere yakın tek boruya çevirmiş ve araya elastomer bir parça koymuş. Canondale' in dağ bisikletlerinde kullandığı ön amörtisörü andırıyor, ama daha ince ve narin.
Yol bisikletlerinin kadroları üzerine yapılan testler, büyük bisikletçilerin kendi bisikletleri üzerinde yapılmıyor. Onların kadroları boya ve desen dışında seri imalatlardan çok büyük farklılıklar gösterebilir. Bu yüzden manevi bağlılıktan öte bir bağlılık söz konusu olabilir mi, bilmiyorum. Ne de olsa sadece kendisi için imal edilmiş. Başka marka kadroya geçince, yeni mühendisler aynı uyarlılığı sağlayabilirler mi sorusu önemli olabilir.
Ama diğer yandan manevi bağlılık konusunda kendim için şunu söyleyebilirim. 20 yaşındaki Scott dağ bisikletimi küçük oğlum kullanıyor okula gitmek için. 25 senelik eski Peugoet Tourmalet mi büyük oğlum kullanıyor. 32 senelik Bianchi mi bacanağım kullanıyor. "Aman başlarına bir şey gelmesin, işleri bitince geri isterim" demekten dilimde tüy bitti desem yeridir.
Hele Peugeot' m Duclos-Lasalle' ın kadrosunun benzeri. Bütün Pirene geçitlerinde sırtında taşımıştır beni. 200 000 kilometreyi geçmiştir sanırım, oğlumun bindikleri hariç.
Bir yarışçının da benzeri manevi bağı mutlaka vardır, 20 kadar bisikletini saklayan yarışçılar gibi.
 
@Serkan.ÇABAŞ
Başkasından açıklama yerine kendiniz açıklasanız daha iyi olur. Yeni bir topik açıp doping konusunda insanları aydınlatsanız, hatta bir de kimlerin nasıl doping yaptığını gösteren bir liste ekleyebilirseniz bir çok tartışmayı önlemiş oluruz.
Şaka bir yana, Derya Bey durumu izah etmiş, ben de rica ediyorum.
Dün Sky lokomotifi ile etapı nasıl kazandığını görmediniz galiba. Yalnız başına o sürate çıkabileceğini sanmıyorum.
 
@Cem Unden
Parcayi dinleyince benim Kasatchok adi ile bildigim parca oldugunu anladim.
Arastirinca da Rus besteci Matvei Isaakovich Blanter' in bir parcasi oldugunu gördüm. Benim bildigim ismi 70li yillarda pop müzige girdigi isim. Gercekten baris zamani icin yazilmis, savas sirasinda sizin dediginiz duruma gelmis.
 
@ihtiyar

Trek fitness bisikleti olan FX 7.6 da bu arka çatala koyulumak suretiyle bazı titreşimleri emdiğini yazıyor.Yarış bisikletlerindeki rijit yapı,malumunuz performansa dayalı.Gücün tamamına yakınını yola yansıtmak konfordan tamamen feragat etmek demek.(link) size bahsettiğim konu resimli olarak var.Kendi adıma,bisiklet mühendislerinin,bisikletçileri düşünerek bir nebze de olsun rahat etsinler diye,performanstan ödün vereceklerini sanmıyorum.Zaten Pinarello'nun "Dogma" da ,maşa ve arka çatalda flaxible bir eklenti yerine dalgalı bir geometri kullanmış olması da sanırım aynı kaygıdan dolayı.Keza Specialized S-Works te kıvrımlı bir üst boru kullanırken,maşa ya da çatalda değişikliğe gitmedi.Bianchi ise,genetik olarak italyan çılgınlığının otomobillerden kalma bir alışkanlıkla,abartılı bir dışa vurumu gibi aslında.O görünüş ne öyle,vahşi ve saldırgan.

Manevi bağa gelince,bende o bağ çok güçlü.Geçen gün,çok ta istemeyerek sattığım 7.3 ümü gördüm;içim cız etti.Şimdiki bisikletimi de satmam gerek,yine kara kara düşünmekteyim.Bisiklet çoğu zaman yatak odasında ve baş ucumda durur,orada değilse salonun baş köşesinde.Eşim zaman zaman takılır "Utanmasan bisikletle yatacaksın"

Sıkmadan küçük bir anımı paylaşayım:
Bu yaz, Ankara İstanbul yaparken,Bolu'da bisikletimi odama rahatlıkla çıkartmışken,İzmit'te sorun çıkarttılar."Bisikleti odaya çıkartamazsınız" "Çıkartırım" dedim.Kısa süreli bir gerginlik oldu."Gidin o zaman müdürünüzü çağırın,ona anlatayım dedim.Bir gün önce 180,o gün de 160 km pedal çevirmişim,sıcak beynimi sütlaca çevirmiş,susuz kalmışım;uzun konuşma yapacak halim yok.Müdüre de aynısını söyledim."Dostum ben bu bisikleti değil otel odası,kendi yatak odamda tutuyorum,yorma beni" dedim.O gün yolda yaşadığım sıkıntılardan çok,bisikletle beş kat çıkmak zor gelmişti bana.

Şimdi böyle olunca nasıl duygusal bağ oluşmaz.değil mi yani?
 
Konu ile alakası yok ama bisikletinizi neden satmanız gerek Derya bey,haddim olmayarak?
Hatırladığım kadarıyla daha bu bahar alıp üzerinde de baya bir değişiklik yapıp hafifletmiştiniz yanılmıyorsam.7.5'ler oldukça perfformanslı bir seri takip ettiğim kadarıyla.
Yoksa kafanızda cyclocross bir bisiklet mi var?
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
Katusha yöneticisi Valerio Piva' nin aciklamasini atlamisiz. Mark Cavendish' in Katusha' ya transferinin kesinlikle söz konusu olmadigini söylüyor. Cavendish' in menejeriyle görüstüklerini, fakat Sky' la anlasmasinin devami dolayisiyla sonuca varamadiklarini ekliyor.
Almanlarin yeni kurmaya calistiklari "Alpecin" Takimi' nin mali gücünü pek bilmiyorum. Ama takim sefi olarak danimarkali Kim Andersen, Jens Voigt, Linus Gerdemann, Andy ve Frank Schleck gibi sürücüler söz konusu. Mark Cavendish icin belki bir alternatif olabilir.
Diger yandan Petacchi' nin Lampre' den ayrilmasi sonucu bosalan yeri , Cavendish doldurabilir.

Bir Cavendish konusu bu kadar cok yer aliyor. Bütün sürücüleri konusmaya kalksak bütün bir sezonu doldurabiliriz.
Nibali Astana' ya, Pozzovivo AG2R' e........................... sonu gelmez.
 
Geri