Güzel video teşekkürler. Video biraz daha uzasaymış Çağrı uyuyakalacakmış gibi hissettim, neyse ki zamanında bitirmişsiniz
Bazı konulardan hiç bahsedilmemiş olması garip, videoda keşke daha önceden hazırlanmış sorular ve konuşulması planlananlar birer cümle ile önünüzde olsaydı. Ön hazırlık yapılmadığı çok belli.
Rollerda yokuş antrenmanı yapabilen var mı? yok
Rollerda zamana karşı antrenmanı yapabilen var mı? yok
Trainerda kadans antrenmanı yapabilen var mı? yok
Trainerda denge antrenmanı yapabilen var mı? yok
Bu sebeple, ben bu iki sistemi aynı kefeye koyamıyorum pek :islik:
Trainerin en yaygın kullanım alanları özellikle zamana karşı pistlerindeki ısınma öncesi çalışmalar. Bunu çok net bir şekilde söyleyebilirim. Bir yarışta, pistin ortasındaki hazırlık bölümünü görebildiğimiz videolarda herkesin altında roller olduğunu görüyoruz. Rollerin ısınmaya yönelik daha iyi bir seçenek olduğunu düşünüyorum bu sebeple. Ve roller sizi (denge dışında) geliştiremez, sadece geriye gitmenizi engeller. Şöyle düşünün, yaşadığınız yer sebebiyle çok çetin ve rüzgarlı, yağışlı bir kış geçiriyorsunuz ve 3-4 ay boyunca dışarda sürmenizin imkanı yok. Ve rolleriniz var.Bu 3-4 ay boyunca roller üzerinde düzenli antrenman yapmış olsanız bile bacaklarınız kesinlikle güç kaybetmiş olacaktır, çünkü basamıyorsunuz. Güç çalışması yapamıyorsunuz. Kardiyonuz iyi olur, nefesiniz iyi olur, bacak fitlik durumunuz da iyi olur ama gücünüz düşer. Roller kış aylarında sürüş öncesi ısınma için harika bir seçim olabilir. Evde 15-20 dakikalık bir ısınmanın ardından dışarı çıkıp güç antrenmanınızı ısınmış bir şekilde yapabilirsiniz
Fakat kışın 3-4 ay boyunca dışarı çıkma olanağınız kesinlikle yoksa, trainer bu konuda sizin neredeyse tüm ihtiyacınızı karşılayabilir. Hatta sizi daha güçlü bir hale getirebilir, çünkü ciddi güç antrenmanları yapıyor olacaksınız. Ve çok çok önemlisi, yolda bile yapmadığınız set antrenmanlarını trainer üzerinde kusursuz olarak yapabileceksiniz. (Çünkü yolda ışık var, trafik var, çukur var viraj var vs.) Trainerin gördüğüm ilginç bir dezavantajını ekleyeyim, odanın içinde daralıyorsunuz

Normalde sürüş esnasında biz pek farkında olamasak da üfül üfül esiyor ve terimiz bu sebeple akıp gidiyor veya kuruyor. Ama odanın içinde, trainer ile nabzınız 150'nin üzerinde kaldığı her an sırılsıklam ıslanmaya doğru koşar adım gidiyorsunuz

Hepsinden kötüsü, tayt bölgeniz ıslandığında ise o bölgedeki ter vücudunuz için çok ciddi bir tehdit haline geliyor ve sizi çok ama çok rahatsız ediyor. Sürüşteki gibi, dur biraz ayağa kalkayım da o bölge havalanıp kurusun da diyemiyorsunuz çünkü ayağa kalksanız bile yaprak kımıldamıyor odanın içinde

Bir vantilatör kullanmak gerekiyor çoğu zaman, çünkü berbat bir şekilde terliyorsunuz, gözünüzün içine kadar giriyor ter
Ayrıca trainerin, henüz ispatlanmamış olsa da kadroya zarar verdiğini düşünüyorum. Bunun ilerideki yıllarda gündeme gelmesini bekliyorum, şu an herkes sağır dilsizi oynuyor ama arka jantın yere tamamen sabitlenmesi ve sıfır oynama payı ile, hem seleden hem aynakoldan baskı alması, bisiklet kadrolarının tasarım ilkelerine oldukça ters. Yol şartlarında aynakola ne kadar baskı uygularsanız uygulayın bisikletin arka tekeri özgür ve üstelik kadro sağa sola yatıyor altınızda, yani hiçbir sorun yok. Ama trainerda çok ciddi bir "yanal" baskıya maruz kalıyor kadro.