Scudo Sports

Fransa Bisiklet Turu 2015

bende pek izleyemiyorum işte oluyorum o saatlerde. ilerleyen zamanlarda trainer eşliğinde hem giroyu hem tdf yi kış aylarında doya doya izlerim :D 1 sene yeter bana bunlar :)

linkleri gizli paylaştığım için 150-200 kişi arasında izliyor gibi görünüyor. youtube aramalarında çıksa baya izleyen olur ama siliniyor. tur tamamlandıktan sonra linkleri aramalara açarım silmezler herhalde o zaman. yeni hesapta linkleri gizli yayınladığımdan tespit edemediler henüz. yabancılara aslında linkleri ulaştırabilirim ama sıkıntı olur silerler falan böyle sessizce yükleyelim en son tur bittikten sonra açarız genele herkes izler daha sonra :)

aslında canlı yayın esnasında bahsetseler tekrarını şuradan izleyebilirsiniz diye daha fazla kişiye ulaşılabilir ama herhalde yayınlanmasından dolayı pek hoşnut değiller bu turda hiç bahsetmediler. neyse başımıza bela açılmaz ilerde umarım telif hakkı muhabbetine, ondan tırsıyorum. ticari bir amacım yok ama anlatamayız derdimizi :)
 
Scudo
@Tolga Çelebi
Kraliçe etabın 19 olduğu söyleniyordu. ;)
 
@taner07 Burada turların seceresini senden çok takip eden neredeyse yok (büyük üstad @ihtiyar abimizi saymazsak tabi), şimdi burada "turu takip etmeyi bırakabilirim" diyebilecek en son kişi senin olman lazımdı.

Bu biraz futbol taraftarlığına benziyor. Şampiyonluktan umudunu kesen takımın tribünü boşalır, taraftarı maç izlemeyi bırakır, digiturk'ü iptal eder falan.. Geçen sene de aynı tür mesajları görmüştüm Contador ve Froome yarışdışı kaldıklarında; o zaman da anlam verememiştim. Ben yıllar önce, bisiklete dahi binmezken, yarışçıların dahi adını bilmezken (ha keza hala bildiğim söylenemez), televizyonda ne zaman bisiklet yarışı görsem oturup izlerdim. Kimin kazandığından çok, çerçevenin tamamı hoşuma giderdi. Kaçanlar, kovalayanlar, yokuşlarda silkelenenler, daha bir sürü şey. Bu sporun sadece kendisi bile oturup saatlerce izlenebilecek kadar güzel.

Bu sene içimden Quintana'nın kazanması geçiyor, belki tek atak yapamadan turu bitirecek ama pek önemli değil, hatta Froome Quintana'ya atak yaptığında baya keyiflenmiştim. Taraf olmak heyecanın çoğunu öldürüyor. Sadece tarafında durduğun adam için heyecanlanmaya başlıyorsun ve pelotondaki diğer 197 gariban sadece figüran olmaya başlıyor. Bu bakış açısıyla bakınca elbette keyif vermeyecektir.

Velhasıl kelam, sana yakıştıramadım o lafı. Hemen şimdi sakince o lafı yere bırak ve burada keyifli etap yorumlarına devam et :p
 
Goril gene ne biçim sprint attı öyle :)
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar ve taner07
22 kişilik kaçış grubu 5 dakika fark yaptı; Fugslang, Rodriguez, Bardet, Kwitkowski, Meintjes, Durasek, Navarro, Westra, Riblon, İzagirre ve Chavanel tanıdık isimler :harika:
 
Vay Navarro demek sonunda yarışta olduğunu hatırlamış :D Velogames'te leylasını arayan mecnun gibi ondan gelecek puanları bekliyordum :D Hesjedal'ın da beni şaşırtacağı günleri bekliyorum.
 
Froome röportajında maximum nabız değerinin 170 olduğunu söylemiş. Ben max nabız değerini 220-yaş hesabına göre hesaplandığını biliyordum. 190 civarında olması lazım normalde. İlginç geldi. Doğrusu nasıl hesaplanır acaba. En ufak deparda nabzım benim 190 lara vuruyor tabi adam sürekli bisiklet sürdüğü için max tempoda daha az nabız değerini görmesi muhtemel. Diğer bisikletçilerin nasıl acaba.
 
  • Beğen
Tepkiler: ihtiyar
@Emrah Özşahin bu işinize yarıyabilir.
Armstrong'un dışında nabız hesaplamasını anlatıyor.sanırım maksimum nabız sınırı laktat asit ürettiği sınır oluyor.O sınırı geçerse laktat asit salgılanıyor ve kalıcı yorugunluğa sebep olduğu filan yazıyor.
(link)
 
Geçmiş yarışları kurcalarken 1989 TdF'deki Pedro Delgado'nun sonucunu öğrenmiş oldum.
Bir dizi problemden dolayı daha ikinci günden GK'da 7 dakikadan fazla fark yemiş ve sonuncu sıraya yerleşmiş ancak kalan etaplardaki üstün mücadelesiyle turu 3 küsür farkla tamamlayarak 3. olmuş.

Bu dönemde buna benzer bir tempo sergilense ne spekülasyonlar çıkar kim bilir.. (o dönemleri bu spor için temiz diye düşünerek bu yorumu yapıyorum tabi!!??)
 
Dün ki etabın tekrarını izliyorum da kotaret diye bir tırmanış var ya,ne zaman ki caner ve saz arkadaşları adını söylese

DAYANAMIYORUM DİNLİYORUM. HERKESE İYİ SEYİRLER
 
@feversea Hatırlar gibiyim, Delgado bir önceki sene şampiyon olmuştu yanlış değilsem. Ve ilk gün zamana karşıya sırasını kaçırmış gibi birşey olmuş ve çok zaman kaybetmişti ama daha sonra dediğiniz gibi toparladı ayrıca takım arkadaşı ilk İndurain'in kendini gösterdiği seneydi, tabi karıştırıyor da olabilirim :harika:
 
  • Beğen
Tepkiler: Bahadır S.
@sadık bostan
Tam olarak öyle değil, güç bildiğiniz üzere watt olarak hesaplanıyor insan akciğeri sadece belli bir güce kadar oksijen sağlayabiliyor buna da vo2 max seviyesi deniyor.
Her sporcu kendi vo2max seviyesini bilir zaten, eğer bunu geçerseniz vücut oksijensiz sistemlerden enerji sağlamaya başlar, aynı zamanda en başta kaslar gevşek (kasılmamış halde) olduğundan damarlar geniştir ve rahat rahat kan ile oksijen taşınır ancak antreman uzadığında ve tempo arttığında kaslar kasılır ve damarlar sıkışır, (çok spor yapan kişilerde de damarların dışarı doğru belirgin şekilde çıkması bu yüzdendir, tabii yağ oranı da bu durumda etkilidir) ve kan ile yeterli oksijen taşınamaz ve vücut oksijensiz ortamda enerji üretmeye başlar (bu aşamada 2 yerden de enerji sağlanmaktadır) ve bu durumda oksijensiz solunum fermantasyonunun sonucunda ortaya laktik asit çıkar ve ortamın pH ını düşürür bacaklarda yanmayı da bu yüzden hissederiz (başka etkenleri de var)
Sonra üretilen laktik asit kaslardan karaciğere taşınır ve parçalanarak enerji elde edilir bu durum glikojen depoları boşalana kadar devam eder, (ondan sonra sanırım sadece oksijenli sistemler enerji sağlıyor başka oksijensiz fermantasyon varsa bilmiyorum) sporcuların sürekli glisemik endeksi yüksek besinler yiyerek glikojen depolarını doldurmaları da bu sebepten ayrıca maraton koşucularındaki 20-30 km sonra aniden bitme hisside glikojen depoları boşaldığındandır
ve tabii ki tüm laktik asit karaciğere taşınamaz bu vücudun dayanıklılığı-direnci ile ilgilidir mesela siz bisiklet sürdükçe daha çok laktik asit karaciğerinize taşınarak daha çok enerji üretebilirsiniz aynı zamanda kalbinizi de güçlendirdiğinizden ve damarlarınız genişleyip dışarı çıktığından daha çok oksijeni de kanla taşıyabilirsiniz ve en son içinde laktik asit olan kan kaslardan beyine ulaştığında ise sinir sisteminde yorgunluk hissi oluşur
Doğru ve zamanında yapılan masaj işlemi ise kan ve lenf sıvılarının akışını artırır, sinir uçlarını uyarır ve dokuların canlanmasını sağlar ve kaslar kendilerini daha çabuk toplar
ekleme: oksijensiz sistemle üretilen enerji nabzı artırmaz mesela siz 180 maksimum nabzınızla sadece kanda taşınan oksijenle 250 watt enerji üretebiliyorsunuz farzedelim kendinizi daha çok zorladığınızda ulaştığınız (sprint vb) 400 watt enerji olsun aradaki 150 watt enerji oksijensiz sistemlerle üretildiğinden nabzınız en üst performans noktasında sabit kalır.
Aklıma geldi ekleyeyim dedim bu arada birkaç sayfa öncesinde başka birinin de bir detaylı yazısı var
 
@Emrah Özşahin


Lactate Theshold Heart Rate dir o bence.
 
(link) Froome ile ilgili kısa bir yazı, yokuşda eğim değişmesine rağmen ne nabızda ne de kadansda bir dğeişiklik olmamış vs. Ayrıca Sky tarafından sildirilen verileri gösteriyor ve diyor ki "Madem doping yok neden bu telaş,endişe". Dopingde olay şudur, bir doping bulursunuz ve WADA onu keşfedene kadar o maddeyi yada yöntemi siz hep kazanırsınız ama gün gelir WADA artık o maddeyi de doping kapsamına alır yada keşfeder o zamanda siz yine dopingsiz kazanmış sayılırsınız, tıpkı 80 yıllarda rekor üstüne rekor kıran Sovyet yada Çinli Sporcular gibi. Umarım kötü bişey çıkmaz Froome'u sevmesemde bunu istiyorum.
 
Geri