Bahadır Gürel
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 8 Haziran 2011
- Mesaj
- 2.067
- Tepki
- 7.700
- Yaş
- 57
- Şehir
- Maltepe/İstanbul
- İsim
- Bahadır Gürel
- Bisiklet
- Geotech
Bisikletforum sonuçta ihtiyaçların paylaşıldığı bir platform; bilgi verdiğin kadar ve fazlasıyla bilgi alıyorsun, ihtiyaçlarını gideriyorsun. İnsan hiç yemek yediği kabı pisler mi? Bu nedenle, olabildiğince bisikletforum'un kültürüne uyum sağlamaya gayret ediyoruz. Benzer durum aynı takımı tutan ve birlikte maçlara giden, başka da hiçbir ortak yanı olmayan taraftarlar için de geçerlidir diyebilirim. Bu nedenle; Facebook, Youtube gibi platformlar bizim sokakta karşılaştığımız insanlarla ilişkimizi yansıtıyor. Benim bir yaklaşımım vardır; bir toplumun medeniyet ve ahlak seviyesini görmek istiyorsanız, hiç ortak yanı olmayan insanların istemeden karşılaştıkları ortamlarda birbirlerine nasıl davrandıklarını izlemeyi öneririm. Örneğin trafikte araç kullanırken insanların birbirlerine nasıl davrandıklarını izleyin (çünkü karşılaşmayı seçmemişlerdir); hatta yayaların birbirlerine karşı davranışlarını izleyin derim. Ben hem kendi ülkemde hem de yaşadığım diğer ülkelerde buna özellikle dikkat etmeye çalışıyorum. İnsana saygı dediğimiz şey evrenseldir; insanları sağlıklı şekilde birbirine bağlayan şey aslında budur. Ama bu anlayışa gelmek için çok yol almak gerekiyor (din, dil, ırk, mezhep, yaşam biçimi, sosyal statü vb. ortak konular yereldir, insana saygıdan sonra gelir).
Bir başka nedeni ise antropolog Frazer iyi tarif ediyor.
Sir James George Frazer'ın 1927 yılında yazdığı İnsan, Tanrı ve Ölümsüzlük kitabından bir alıntı yapacağım:
"Daha yüksek kültür düzeyine erişmiş bir toplumda batıl inançların varlığını nasıl sürdürdüğünü sorarsak, bu sorunun yanıtını insanlar arasındaki doğal, evrensel ve yok edilemez eşitsizlikte buluruz. Yalnızca farklı ırklar zeka, cesaret, çalışkanlık ve benzeri hususlarda farklı derecede donatılmamıştır; aynı ırka mensup kişiler de doğuştan gelen kapasiteleri ve nitelikleri bakımından büyük farklılık gösterirler. Başka hiçbir öğreti, insanların eşitliği öğretisinden daha yanlış ve asılsız değildir. Kanunları yapanların herkes eşitmiş gibi hareket etmesi doğrudur, çünkü zaruri yasalar geneldir ve sonsuz sayıdaki münferit durumlara uyacak şekilde yapılamazlar. Fakat insanlar yasalar önünde eşit diye özlerinde de eşit olduklarını düşünemeyiz. Günlük hayatı tecrübe etmek, böylesi boş bir hayalin aksini kanıtlamaya yeter. Okulda ve üniversitelerde, işte ve oyunda, barışta ve savaşta insanların zihinsel ve ahlaki eşitsizlikleri görmezden gelinemeyecek ya da tartışılamayacak kadar belirgindir...
Bir başka nedeni ise antropolog Frazer iyi tarif ediyor.
Sir James George Frazer'ın 1927 yılında yazdığı İnsan, Tanrı ve Ölümsüzlük kitabından bir alıntı yapacağım:
"Daha yüksek kültür düzeyine erişmiş bir toplumda batıl inançların varlığını nasıl sürdürdüğünü sorarsak, bu sorunun yanıtını insanlar arasındaki doğal, evrensel ve yok edilemez eşitsizlikte buluruz. Yalnızca farklı ırklar zeka, cesaret, çalışkanlık ve benzeri hususlarda farklı derecede donatılmamıştır; aynı ırka mensup kişiler de doğuştan gelen kapasiteleri ve nitelikleri bakımından büyük farklılık gösterirler. Başka hiçbir öğreti, insanların eşitliği öğretisinden daha yanlış ve asılsız değildir. Kanunları yapanların herkes eşitmiş gibi hareket etmesi doğrudur, çünkü zaruri yasalar geneldir ve sonsuz sayıdaki münferit durumlara uyacak şekilde yapılamazlar. Fakat insanlar yasalar önünde eşit diye özlerinde de eşit olduklarını düşünemeyiz. Günlük hayatı tecrübe etmek, böylesi boş bir hayalin aksini kanıtlamaya yeter. Okulda ve üniversitelerde, işte ve oyunda, barışta ve savaşta insanların zihinsel ve ahlaki eşitsizlikleri görmezden gelinemeyecek ya da tartışılamayacak kadar belirgindir...


