Özgür Nevres
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 18 Haziran 2007
- Mesaj
- 670
- Tepki
- 1.268
- Şehir
- İstanbul
Temel'le Dursun bir gün ava gidip kocaman bir geyik vurmuşlar. Geyiğin kuyruğuna yapışmışlar, sürükleye sürükleye köye götürüyorlarmış. 4 saat böyle kan ter içinde gittikten sonra tam köye girmek üzereyken İdris ile karşılaşmışlar. İdris:
- Ula uşaklar, kuyruğundan değil boynuzlarından sürüklerseniz daha kolay götürürsünüz.
Temel'le Dursun bakmışlar hakikaten böyle daha kolay. Biz bunu neden akıl edemedik diye hayıflana hayıflana hayvanı sürüklemeye devam etmişler.
Aradan iki saat daha geçmiş. Dursun:
- Ula Temel, gel biz bunu gene kuyruğundan sürükleyelim. Köyden epey uzaklaştık!
======================
Bir Pazar günü, kilise ayini dağılırken iki dilenci kapıda dileniyormuş. Birincisi:
- Şu dindar hıristiyana bir sadaka!
diye dilenirken, ikinci:
- Şu dindar yahudiye bir sadaka!
diye bağırıyormuş. Tabi insanlar yahudi olana kötü kötü bakıp, hıristiyan olanı paraya boğuyormuş.
Derken cemaatten biri yahudiye acımış, demiş ki:
- Yavrum yanlış yapıyorsun. Sen de hıristiyanım diye dilenirsen cebin biraz para görür.
Yahudi dilenci öbür dilenciye seslenmiş:
-Hey Tevye, herife bak be, bize ticaret öğretiyor!
======================
Son olarak bir anekdot:
Bir gün Neyzen Tevfik, dar bir yolda ilerlerken karşıdan da sonradan görme zenginlerden, kalantor bir adam geliyormuş. Yol ikisinin birden geçemeyeceği kadar darmış. Karşı karşıya geldiklerinde, Neyzen Tevfik:
- Beyim, hele bir yol ver de geçelim,
demiş. Adam:
- Ben senin gibi iki paralık bir herife yol vermem!
deyince, Neyzen yana çekilip:
- Ben veririm, geç
demiş.
- Ula uşaklar, kuyruğundan değil boynuzlarından sürüklerseniz daha kolay götürürsünüz.
Temel'le Dursun bakmışlar hakikaten böyle daha kolay. Biz bunu neden akıl edemedik diye hayıflana hayıflana hayvanı sürüklemeye devam etmişler.
Aradan iki saat daha geçmiş. Dursun:
- Ula Temel, gel biz bunu gene kuyruğundan sürükleyelim. Köyden epey uzaklaştık!
======================
Bir Pazar günü, kilise ayini dağılırken iki dilenci kapıda dileniyormuş. Birincisi:
- Şu dindar hıristiyana bir sadaka!
diye dilenirken, ikinci:
- Şu dindar yahudiye bir sadaka!
diye bağırıyormuş. Tabi insanlar yahudi olana kötü kötü bakıp, hıristiyan olanı paraya boğuyormuş.
Derken cemaatten biri yahudiye acımış, demiş ki:
- Yavrum yanlış yapıyorsun. Sen de hıristiyanım diye dilenirsen cebin biraz para görür.
Yahudi dilenci öbür dilenciye seslenmiş:
-Hey Tevye, herife bak be, bize ticaret öğretiyor!
======================
Son olarak bir anekdot:
Bir gün Neyzen Tevfik, dar bir yolda ilerlerken karşıdan da sonradan görme zenginlerden, kalantor bir adam geliyormuş. Yol ikisinin birden geçemeyeceği kadar darmış. Karşı karşıya geldiklerinde, Neyzen Tevfik:
- Beyim, hele bir yol ver de geçelim,
demiş. Adam:
- Ben senin gibi iki paralık bir herife yol vermem!
deyince, Neyzen yana çekilip:
- Ben veririm, geç
demiş.