Osman Tuğrul
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 25 Eylül 2013
- Mesaj
- 1.150
- Tepki
- 1.084
- Şehir
- Denizli
- Bisiklet
- Bianchi

Fabian Cancellara 18 Mart 1981 yılında Wohlen bei Bern'de doğmuştur. Yarışından tutunda zafer kutlayışına kadar sempati duyduğum, İsviçreli bir abimizdir. Lakabı Spartacus'dur, bence sprintlerin efendisidir ve sarı mayo denince akla gelen isimdir.Bu arada 5 dil biliyormuş. Şu konu da Fabian Cancellera versus peter sagan biraz met edilmiş, biraz yerilmiş. Yalnız şu konuda çoğu kişiye hak veriyorum, Peter Sagan delikanlı melikanlı ama bazen abartıyor
Bundan sonra ki yazılar Cyclist ekibinden James Witts'e aittir. Cyclist Türkiye dergisinden alıntı yapılmıştır.

Benim adım Spartaküs
Cyclist ekibinden James W.'nun yapmış olduğu bu röportaj Londra'da Cyclefit'de gerçekleşmiştir.
James röportaj vaktinin geldiğini fakat Fabian'ın gelmediği görünce " -en hızlı bisikletçi ve bir İsviçreli (İsviçrelilerin dakik olması yönünden) geç kaldı. Velhasıl Fabian gelerek sohbet başlıyor tabi ki özür dileyerek. "Londra'nın trafik sistemi ... ... zor" cümlesini de ekliyor.
"Londra'yı hiç doğru dürüst gezemedim. Arkadaşlarım burada bir bekarlığa veda partisi düzenlemişti ama antrenman yapmak zorunda olduğum için gelememiştim. Neyse emekli olduğumda çok vaktim olacak." diye ekliyor hemen.
2015 yılında ki sakatlıklar dan söz konusu açılınca şu cümleleri belirtiyor. " Gelecek yıl 15 olacağım ve 4 yıl daha hiçbir fiziksel sorunum olmadan yarışabilirim. Ancak 16 yıllık profesyonel yarış kariyeri çok uzun bir süre ve bu süre içinde ben, eşim ve iki kızım çok şey feda etmek zorunda kaldık. İyi maaş alma çabası içinde değilim, benim istediğim şey yarış kazanmak. O da gün geçtikçe zorlaşıyor. Eninde sonunda, bisiklet benim bütün hayatım değil, sadece bir tutku."
-James: Bende ona bu tutkusunun veda yılında birden çok zaferi hedeflemesine sebep olacağını söylüyorum. Sakatlıktan yeni kurtulan bir atletin vereceği en makul cevabı veriyor. Fabian C." Çok zorlanmayacağım, sakatlıkların tekrar etmesini engellemeye çalışacağım. Artık hiç düşmemem gerekiyor. Antrenmanlarım daha ağır olacak, ama aynı zamanda eğlenceli de olacak. O yüzden de daha iyi sonuçlar alacağım.

Daha sonra 7 Nisan 2013'de gerçekleşen Roubaix'deki Veledrom zemininde bitiş çizgisinde Spartacus ve Vandenbergh yanlız kalmışlardı. Kazanan belliydi SPARTACUS.
(Roubaix Veledrom sahnesi videonun son kısımlarına doğrudur direkt oraya atlayabilirsiniz.)
Yazı devamında ve üstteki video ile bağlantılı olan konuyu yazar aktarıyor.
Bu zaferden bir hafta önce Flanders'de elde ettiği zafer ise biraz daha farklıydı. Cancellara yarış boyunca parke taşındaki üstünlüğünü kanıtlarcasına yarışın bitimine 8 kilometre kala Peter Sagan'ı geçip aradaki mesafeyi bir hayli açmıştı. Ya da Eurosport yorumcusun Carlton Kirby'nin deyimiyle "Cancellara hayatımda gördüğüm en büyük eforu sarf ederek Sagan'ı parke taşına gömdü." O hafta Cancellara'nın kariyerinin bir özeti gibiydi.

Deneyim önemlidir
Yaptığı ataklardan konu açılınca Fabian'dan şu cümleler geliyor. "Her yarışta aşağı yukarı nerede hamle yapacağımı bilirim. Ancak yarışı kazandıracak hamlelerin çoğu içgüdüsel olarak yaptığım hamleler. Başarılarımın sayısı ve üzerindeki spot ışıklarının sayısı arttıkça bu içgüdüler daha da önemli hal aldı."
ve bu konu devamında şunu belirtiyor.
" John Degenkolb ve Alexander Kristoff gibi yarışçıların bundan döt yıl sonra şu an yaptıkları gibi atak yapıp yapamayacaklarını görmek oldukça ilginç olacak. Güçlü olmak iyi bir şey tabi, ama her şey değil." Bu cümlelerden sonra deneyim konusunda şunu diyor. "İşin sırrı stresle nasıl başa çıkacağınız da gizli. Ben üzerimdeki baskıyı her zaman çok iyi yönettim. Evet, yarışlardan önce gergin oluyorum, özellikle son bir kaç yıldır. Ancak kontrol etmeyi öğrendim." diyor deneyimi yarışçı.

Zamana karşı yapılan yarışlardan konu açılıyor ve kazandığı şampiyonluklardan bahsediliyor. Fakat 2009 yılında bir şeyler değişti. " O yılki Vuelta'yı hatırlıyorum. Prolog Hollonda'da yapılmıştı. Diğer yarışçılar gibi genellikle 45 dakika ısınma yaparım. Ama o yıl sadece 15 dakika yaptım. Motivasyonumu kaybetmiştim... Ama yine kazandım. Bu yüzden Cavendish'in Rio'daki pist yarışını beklemesini anlayabiliyorum. Her şeyi aynı yaparsınız, aynı sonucu elde edemezsiniz."
İtalya ve İsviçre'nin buluşması
Konu İsviçre'den açılınca yaşamı konu oluyor ve şu kelamlarla anlatıyor. "Babam buraya çok az bir miktar para ve tek bir çanta ile gelmişti.Hayatta kalabilmek için her türlü işi yaptı. Bisikletle turist gezilerinde rehberlik yapıyordu ve şehirdeki bazı yarışlara katılmıştı. 13 yaşımdayken bir tur binmek için babamdan bisikletini istedim." Bu yaşlarda işler değişebilir di, Fabian'ın futbola da ilgisi vardı.
"Çok futbol oynadım. 13 yaşımdayken bütün hayatım futbol ve bisikletti. Hayatım Pazartesi futbol, Salı bisiklet, Çarşamba futbol, Perşembe bisiklet, Cuma bisiklet, Cumartesi futbol, Pazar bisiklet olarak bölünmüştü. Ya yarışıyordum ya da futbol oynuyordum. Hücum oyuncusuydum ama Messi, Ronaldo ve Rooney kadar iyi olmayacağımı biliyordum. Ama futbolda ortalama bir oyuncunun bisiklete göre daha çok şansı var. Bisiklet yarışlarında herkesin gerçekten iyi olması gerekiyor."
2006 yılını kariyerinin en önemli yılı olarak görüyor çünkü o yıl Paris-Roubaix'yi ile kez kazanmıştı. Cancellara bu zaferini şöyle anlatıyor: "Paris-Roubaix bir çok şeyi değiştirdi çünkü bir günde koşulan yarışların içinde en önemlisi ve İsviçre bu yarışı 1923'den beri kazanamamıştı. Ayrıca medyanın ilgisinin de artmasını sağladı. Paris-Roubaix, Dünya Zamana Karşı Şampiyonluğu, evlilik ve ardından gelen bebek o yılın inanılmaz güzel geçmesini sağlamıştı."
Profesyonel düşünceleri
"Bu spor çok değişti. Artık daha az yarışıyorsunuz, ama yarışlar daha zorlu. Kariyerimin başında farklı bir jenerasyonla yarışıyordum.(Armstrong dönemi) Artık genç yarışçıların iyi yarış çıkarması için daha fazla şansları var. Takımların hiyerarşik yapılması da daha ayrıntılı. Ayrıca antrenmanlar da kişiye özel hazırlanıyor." -Gülümsüyor.(ve bu gerçeği söylüyor)
"Daha çok Sky tarzı. Ters periyod dedikleri bir şey getirdiler mesela [kış sezonu yüksek yoğunluk üzerine çalışıp sezon yaklaştıkça hacmi arttıran bir model]. Ama kime ayrıntılarını bilmiyor. Bütün yarışçılara gizlilik sözleşmesi imzalattılar. Beslenme de çok değişti. Artık aşçımız var ve her şey ölçüye göre yapılıyor. Ama bence yiyecek ve bilimsel yaklaşımlar konusunda şu anda gördüğümüzden çok daha fazla potansiyel var. Karbonhidrat ve protein türlerini değiştirip sindirimin süresini ayarlayabiliyorsunuz. Böylece de farklı sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Alerjiniz mi? var Glutensiz yiyecekler mi yemeniz gerekiyor? Laktozsuz mu tercih ediyorsunuz? Yumurta yiyecek misiniz yoksa yemeyecek misiniz? Çok çeşitli kombinasyonlar yapıp farklı sonuçlar elde edebiliyorsunuz. Ama tabii ki Sky'ın destek ekibiyle yaptıkları ya da bizim kaliteli yiyecekler kullanarak elde ettiğimiz sonuçlar hiç de ucuza mal olan şeyler değil. Fakat bu tür konularda ekonomi yapamazsınız.
ve şu cümlelerle röportajı bitiriyor.
"Yaşlandıkça daha da İsviçreli oluyorum, bu çok bariz hissediliyor. İsviçreliler daha mükemmeliyetçi ve dakik insanlar. İtalyanlar her zaman işe geç kalırlar. Bugün geç kaldım, evet. Ama suç bende değil, trafikte. İtalyanlar iletişime daha açıktırlar ve aile konusu onlar için çok önemlidir. İsviçreliler daha kapalı kutu gibi insanlar. Ama aklınızda olsun, ben yine de ikisinin karışımıyım."

Cyclist Türkiye dergisinden altıntıdır.


