Son yaşadığım bir olayı anlatayım da neden biraz Türk tarzı bir esnaflık anlayışları var biraz da dediğimi anlayın. Fizik yol bisikleti ayakkabısı aldım. Hedeflediğim bir ürün vardı. O kadar bütçe ayıracağım dedim kendi kendime. Numara kalmamış. Oysa ki web sitelerinde görünüyor. Neyse sonra update etmişler vs.. Bana daha pahalı modelleri gösterdiler almadım. Tamam bu yoksa almıyorum dedim. Dükkanda gezinirken, satıcı çocuk birden aaa elimizde varmış dedi. Ben de güvenerek bakmadım numarasına. Giydim sıktım. Oldu hissiyatı var. Ayakkabı sıkı duruyor. Sevindim aldım. Hatta yanına da bir eldiven. Sevinçle giydim Trainer da sorun yok gibi. Dışarı sürüşünde giydim. 100 + süreceğim. Abi ayakkabı sık sık bırakıyor tam güç verdigimde. Çok sıkarsan eh idare ediyor ama bu sefer ayağım kangren olacak gibi acıyor. Deli oldum. Sonra optimal bir ayar bulup bitirdim sürüşü. Bir kez daha giyip toplu bir sürüşte arkadaşlar dedi abi o ayakkabı büyük sana. Dedim ben de hissediyorum ama giydim. Deformasyon oldu. Olsun iade et veya değişim iste. Not olarak düşeyim ayakkabı mağzası işlettim 13 yıl. Giyilen ürün de üretim hatası yoksa değişilmez iade alınmaz. Büyükse küçükse denedi. Gördün test ettin almaya sen karar verdin. Eee.. ! Bir de olayın sıhhi yönü var. Ayağın onun içinde terler vs.. Altı deforme oldu ufaktan. Yani geri aldığında atan atılmaz, satsan satılmaz. Buradaki ince ayrıntı şu. Bana o ayakkabıyı satmayacak. Diyecek ki, numarası yok.. Kusura bakmayın. Size büyük o ve bisiklet sürüşünüz zehir olur. Satabilmek amaçlı aaa varmış demeyecek. Benim elemanlarım da yapardı primi almak için çok uğraşırdık sonra. Ama Delta Oran'da ki Sercan veya Turuncu Bisiklet Kevser bunu yapmıyor işte. Abi o sana olmadı yada şöyle şöyle zorluklar çekersin alma diyebiliyorlar. Fark bu benim için.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi