Scudo Sports

Elhamdülillah harika bir gün daha..

Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Dindarlar icin inanclari, benim icin de onlardan uzak olmak onemli. Hepimiz belli kurallara gore sosyal cevremizi sekillendiriyoruz zaten. Din kimligi oncelikli olan hic bir insan benim cevremde hos karsilanmadigi gibi, dindarlar icin de tam tersi soz konusu. O yuzden burada tartisilan seyler bana cok bos geliyor. Herkes ait oldugu cenahta mutlu. En bos vakit bile bu konulara ayiracak kadar bos olamaz.
 
Scudo
"Kutsal kitaplarda tüm bilimsel verilerin kaynağı mevcut" argümanı, içi boş bir argüman. Bu argümanı ileri sürenlerin, en az 1 tane, kutsal kitaplardaki bilgilerden yola çıkılarak yapılan bir bilimsel buluş veya keşif göstermeleri gerekir. Günümüzde yapılan şey, bilimsel gerçeklerden yola çıkarak kutsal kitaplardaki metinleri bunlara uyduracak, bu sonuçları çıkaracak şekilde yorumlamaya çalışmak. Bu hatalı bir akıl yürütme metodudur.

Tanrı kelamı olduğu ileri sürülen kitaplardaki bilgiler, ortaya çıktıkları dönemin verilerini ihtiva eder. Burada şöyle bir hata sıklıkla tekrarlanıyor. O dönemlerde yaşayan insanların bilgi ve birikimi görmezden geliniyor; "o cahiliye döneminde bu bilgilerin elde edilmesi ve insan eliyle kitaba girmesi mümkün değildir; bu yüzden bu kitap tanrı kelamıdır" şeklinde çıkarımlar yapılıyor. Oysa çok basit bir örnek vereyim; Dünya'nın ve çıplak gözle gözlenebilen gezegenlerin Güneş çevresinde belli yörüngelerle döndüğü tezini savunan "heliocentric" tez, kutsal kitapların bahsi bile geçmiyorken biliniyor ve tartışılıyordu. Çok eski dönemlerden beri insanlar gökyüzünü, gökcisimlerinin hareketlerini gözlüyor, bunları adlandrıyor ve kayda geçiriyor, bu dönemsel hareketlere dayanarak hesaplamalar yapıyordu. Yine aynı şekilde, tüm maddelerin atomoslardan (atomlardan) oluştuğunu ileri süren model, Democritus tarafından MÖ 440'ta ortaya atılmıştı. Yani siz ve birçok kişinin iddia ettiği, bu gerekçelere dayandırarak kitaplardaki metinlerin tanrı kelamı olduğunu, başka kaynaktan elde edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürdükleri bilgiler, halihazırda mevcuttu ve biliniyordu. Ortadoğu gibi, tüm ticaretin ve medeniyetin beşiği olan topraklarda, bu bilgilerin elden ele, kulaktan kulağa dolaşmaması ve bölgenin bir kısmında bilinirken, diğer kısımların bunlardan bihaber olması mümkün değildi :) Bir şekilde bu bilgiler, insan eliyle kutsal olduğu iddia edilen kitaplara da girmiştir.
 
Cok saygi duydugum bir uye cok vakit harcamis burada, ona istinaden yazdim atilla bey.
 
@Taylan75
siz anladığınıza inanın beyefendi, tartışmaya lüzum yok. yeteri kadar siz de ben de araştırmışız.

İhtimali yorumlar için şu hadisi yazabilirim:

"Sana şüphe veren şeyi bırak, şüphe etmediğini yap.” (Buharî, Büyü 3; Tirmizî, Kıyâme 60.)
 
@E.E


Kimin dinden çıkıp çıkmayacağını, kimin müslüman olup olmadığını sadece Allah bilir. Bir insan ne düşünürse düşünsün ne yaparsa yapsın ben müslümanım diyorsa diğerlerine ona inanmak ve müslüman kabul etmek düşer: kararı sadece Allah verir kimse Allahın yerine ona buna sen dinden çıkdın, müslüman değilsin diyemez. Ya da sen ne biçim müslümansın da diyemez. Din sadece Allah ile kulunun arasındadır.
 
@Mehmet Altuğ Siz milattan önce 440 yılından bahsetmişsiniz ben sizin elinize daha sağlam kanıtlar verebilirim, M.Ö 8000 ve 4000 yılları arasında Sümerler bugün günlük hayatta kullandığımız bir çok unsuru icat ettiler. Misal 10 lu matematik sistemi, saat ve takvim hesabını. Bunu gökyüzünü gözlemleyerek yaptılar. Fakat bununla nasıl tezinizi savunduğunuzu anlayamadım açıkçası.

Gelelim diğer tezinize, Kur'an-ı Kerim okumamışsınız orada insanın oluşumu aşama aşama anlatılmaktadır. Ben size bundan elli yıl sonra tötümüzü seleye koymadan bir anda seleye oturmuş hissini alacağınızı bisikletlerde selelerin yok olacağını söylesem bana ne dersiniz ?
 
@Soner H. Arslan tartışma niyetinde hiç değilim sadece herkes kendi cenahında kalmayacak ondan bahsediyorum açıkçası. Size boş gelen bu konular bizim için önemli olabilir. Bende sizin gibi düşünsem aynı tepkileri verirdim. O yüzden yanlış anlamanızı istemem.
 
@Mehmet Altuğ Çok ilginç o zaman Kur-an da geçen, Göğün 7 kat olduğu, Dünyanın 6 günde yaratıldığı. Allah katında 1 Günün, Dünya hayatının 1000 Yılına denk geldiği, gibi şeyler Kur-an dan önceki başka kaynaklarda da var diyorsunuz yani. Madem Kuran bu kadar toparlama ve basit bir eser, O zaman Okuma Yazma bilmeyen biri çıksa da (Peygamber efendimiz ümmi bir kişiydi) yeni bir din çıkarsa, milyarlaca insana ışık tutsa demi... Kur-an nazil olalı 1400 yıl geçti Halen bir benzerini yapamamışlar..
 
  • Beğen
Tepkiler: seyirhalinde
Abdullah bey, bu konuya pek girmek istemiyorum ama İslam peygamberi Muhammed'in okur yazar olmadığı konusu, İslam dünyasında söylenen en büyük yalanlardan biridir. Muhammed, yaşadığı bölgenin büyük aşiretlerinden birine mensup, iyi bir eğitim almış, şiire merakı olan ve (burası en mühim olan kısım) "ticaretle uğraşan" birisidir. Ticaretin temelinde hesap ve senet yapar; ticaretle uğraşan insan da mutlaka senedin üzerinde yazanı okuyabilmek ve en azından basit toplama, çıkarma işlemlerini yapabilmek zorundadır.

Muhammed'in o dönemdeki edebi, bilimsel ve politik eserlere, dini kitaplara erişiminin olması; bunların çoğundan haberdar ve çoğunu da okumuş olması kuvvetle muhtemeldir.

Ayrıca evrenin 6 günde yaratıldığı anlatısı Hristiyan inanışında da mevcut.
 
  • Beğen
Tepkiler: Rehavet
Biracı Soner bey gibi arkadaşları islamdan soğutan/uzaklaştıran şey Allah değil Allah adına konuşanlardır. Mantar dinler kültürler uçtu kaçtı hikayeler vs vs.
 
@Mehmet Altuğ Ben sizi anlayamadım o dönemde İslamiyetten önce, bırakın kitabı, kağıt bile yokken nasıl oluyor da siz böyle bir iddiada bulunabiliyorsunuz ? Hayır kaynağınız nedir bana bir söyleyin size saygı duyayım olur mu ? Bakın benim anneannem okuma yazma bilmezdi ama para saymayı iyi bilirdi.

Siz bu söylediğinizi ispatlayamazsınız, çünkü kendiniz inanmak istemediğiniz bir hususta mesnetsiz, desteksizce konuşup, atıp tutuyorsunuz. Bence siz daha fazla konuşup kendinizi rezil etmeyin. Size kimse Muhammed (SAV) inanın demiyor zorla, fakat böyle bir argümanla saçmalamanız gerçekten aşırı derecede komik oldu.
 
  • Beğen
Tepkiler: seyirhalinde
İslamiyetten önce kağıt yok muydu? Bence siz tarih bilginizi edindiğiniz kaynakları bir gözden geçirin :)

Dönemin en büyük bilgi hazinesi olan İskenderiye Kütüphanesi, Milattan Önce 3. yüzyilda, yani Muhammed dünyaya gelmeden yaklaşık 900 yıl önce vardi ve içinde ilkel bir tür kağıt olan parşömenlere yazili halde yaklaşık 150 bin kitap bulunduruyordu...
 
  • Beğen
Tepkiler: Serkan E.
@Mehmet Altuğ bey papirüsler daha eskidir, bana tarih dersi vermeye kalkmayın. Siz o bölgede yaşamış gibi konuşuyorsunuz ve okur-yazar olmadığını ispatlamak için tam bir komedi içinde saçmaladınız. Ceylan derisi ve kemik kullanan, ağaç kabuklarına yazı yazmaya kalkan bir topluluk acaba neden kağıt kullanmamış çok merak ediyorum ? Ayrıca ben okuma yazma bilmeden çok güzel şiir söyleyebilirim, nitekim şiirin kağıt ve kalemle bir alakası yoktur. Misal size daha yakın bir örnek vereyim Beethoven, kendileri beste yaparken ilhamı kağıt kalemden değil doğadaki sesleri dinleyerek alırmış.

Sizin tabirinizle Muhammed çok güzel şiirler içeren bir kitap yazmış ve ben ona inanarak gayet tatmin olmaktayım. Siz inanmayın ama saçmalamayı bir kenara bırakın olur mu ?

He birde gücün yetiyorsa sende o kitapta yazanlara benzer mantıklı bir cümle kur olur mu ...
 
oksijen ve hidrojen gibi iki mükemmel yanıcıyı birleştirip bizi ferahlatan Allah'a c.c hamd olsun.
 
  • Beğen
Tepkiler: M.A.Y.
@Mehmet Altuğ Bu arada bir ekleme daha yapayım, sizin dediğiniz gibi cahil olmadığını düşünüp mükemmel derecede alim biri olduğunu varsayımını ortaya koyalım. Bu şahıs size 1400 yıl önce daha kimsenin ağzına evren kelimesini almadığı bir dönemde "biz" hitabıyla şöyle bir şeyler uyduruyor "Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz."

Sonra o güne kadar bir sürü insan gelip geçiyor ancak ve ancak 1400 yıl sonra Evrenin genişlediği fark ediliyor. Niye Edwin Hubble bir teori ortaya atıyor. Tabi ki sizin görüşünüze göre bunu cahil bir adam uyduramaz. O da yetmezse insanın anne karnındaki oluşumuna dair ayetler size yeterli gelecektir. Tabi ki o dönemlerde bu tarz bilgiler açıkça biliniyordu. :) Kağıtlara yazıp Mekke'de Kabe'nin duvarlarına asıyorlardı.

Bakın benim size tavsiyem şudur, bence siz düşmanlığınızı belli etmek yerine onu kendi içinizde yaşayın. Bazen susmak güzeldir.
 
  • Beğen
Tepkiler: M.A.Y.
elhamdulillah. hale şükretmek imanımızın gereği.
 
Durum
Başlık tartışmaya kapatılmıştır.
Geri